bugün

allah kimseye evlat acısı yaşatmasın, hele hele böylesini hiç yaşatmasın. o anne ve babaya sabır dilemekten ve suçluların en ağır cezayı almalarını beklemekten başka bir çare yok maalesef
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17375048.asp?gid=373

2 şüphelinin itirafı sonrası gelen haberdir, fakat dna örnekleri incelenmeden kesin haber olarak değerlendirilmemelidir.
--spoiler--
Şüpheli şahsın avukat nezaretinde alınan ifadesinde; ''Olay tarihinde evde yalnız bulunduğu esnada çocukların şeker toplamak maksadıyla evine geldiklerini, çocukları içeri alarak farklı odalarda ağızlarını bağladığını, Türkan Ay isimli çocuğa tecavüz ettikten sonra bıçakla öldürdüğünü, diğer iki çocuğu da boğarak öldürdüğünü ve kiraladığı oto ile cesetleri götürdüğü Yozgat ili Çayıralan ilçesinde gömdüğünü'' söylediği belirtildi.
--spoiler--

(bkz: idam cezası)
küçüçük çocuklar tecavüz edip kayseriden kalkıp yozgata gömmek. valla bu tip insanları yaşatmak ayıp gerçekten insanlık için çok ayıp.yatıcak yerleri yok...
(bkz: kayseri li kayıp çocukların bulunması)
aslında kayboldukları an tüm türkiye nin acı gerçeği bildiği ama kabullenmek istemediği gelişmedir.
zaman zaman basına yansıyan acılı ailelerin durumunu düşünmek bile istemiyor insan.
alttan alta hepimizin ailelere sitem cümlesi olan '' bu devirde, bu yaşta çocukların, şeker toplamaları için kapı kapı dolaşmalarına nasıl müsaade ettiniz.'' sözlerimizin maalesef ki haklılığını son gelişmeyle de toplum olarak beynimize kazıyarak, toplumumuzdaki psikolojik rahatsızlığın ve korku psikolojisinin, hasta ve cani bireylerimiz sayesinde ne kadar yaygınlaştığını da ortaya koyan bir olaydır.
80 li yılları, elinde poşetle hiç tanımadığı sokakların hiç tanımadığı kapılarını, korku duymasına bir sebeb olmadan çalabilmiş ve çocukluğuna dair en temiz ve en güzel anılarına vesile etmiş bir birey olarak, şu an 3 yaşındaki çocuğuna bakarak, ilerleyen yıllarda nasıl olupda sokağa tek başına çıkarabileceğini, karşısına hastalıklı ve cani bir insan çıkmasını nasıl engelleyebileceğini düşünerek, korku psikolojisine şimdiden kapılmış olmam da toplumumuzun nereden nereye geldiğini anlatmak için yeterli olsa gerek.
biliyorum, benim gibi çocuğunun geleceğinden, başına gelebilecek tehlikelerden korkan binlerce anne baba var şu an.
yine biliyorum ki bu anne babalardan şansız olan binlercesi de ya çocuğunu ruhsal bunalıma sürükleyen olayların acısını çekiyor ya da kayıp çocuklarının arkasından göz yaşı döküyor.
çözüm bulunması gereken önemli sorunlarımızdan biri haline gelen bu konu hakkında yapılan çalışmalar tabii ki hepimizin merak konusu.
bizden çok önce bu gerçekle yüzleşmiş abd gibi ülkelerde bu tür hastalıklı arzuları olabilecek bireylerin sürekli takip altında tutulduğu hatta topluma deşifre adilerek, ailelerin kendisini korumasını sağlayacak bir done sağlandığı hepimizin malumu.
ülkemizde henüz bu yol hiç düşünülmüyor bile.
bu hasta bireyler, eylemleri sonrasında ya hiç yakalanamıyor ya da ömür boyu gözetim altında kalmalarını gerektiren hastalıklarına rağmen çok kısa sürelerde toplum içine salınıyor. tabii ki cezaevinde mahkum kanunlarına tabi tutulup, infaz edilmezlerse.
neresinden bakarsanız bakın, durum içler acısı bir halde ve elimizden gelebilecekleri biran önce oturup düşünmemiz ve düşüncelerimizi eyleme dökmemiz gerekiyor.
yeterince çocuğumuzun ve ailesinin canı yandı.
sayı iyice katlanıp, toplum olarak çöküşümüzü işaret etmeden önce devletimiz kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının ve tabii ki sıradan vatandaşlar olarak bizlerin her türlü ortamda bu konuya eğilmemiz ve çözümler ortaya koyabilmemiz gerekir.
her bireyin, aile fertlerini, kapı komşusunu, apartmanını, sokağını, iş çevresini gözlemleyerek, bu tür olaylara sebebiyet verebilecek hasta bireyler konusunda gerekli önlemleri alması ve resmi kurumları şüpheleri konusunda bilgilendirmesi gerekmektedir.
neredeyse her caddede, her sokakta, her meydanda yasadışı yollarla kendisine yer edinmiş porno sektörünün, bu hastalığa yatkın bireyleri beslediği kanaatindeyim.
emin olun, her cd cide bu porno cd ler el altından hastalıklı bireylere servis ediliyor.
hatta bu cd ciler kanalıyla bile bu hastalıklı bireylerin yatkınlıkları, profilleri çıkartılabilir.
iş bu vaziyete gelmiş durumda yani.
arama motorlarına porno, sex, vb yazılan ülke olan türkiye de binlerce çocuğun kayıp olmasını, on binlercesinin taciz ve tecavüz kurbanı olmasını kimse garip karşılamalı.
garip karşılamamız gereken on yıllar içinde toplumumuzun nasıl olupda bu hale geldiğidir.
nedenleri iyi analiz edersek, tedavi yollarını da daha çabuk ve etkin bir şekilde bulabiliriz.
(bkz: türkiye/#9611636)

--- spoiler ---

edit: çocuk pornosunda dünya birincisi,
pedofili yaygındır ve legaldir.
aynı zamanda pedofili de dünyanın en ahlaksız ülkeleriyle başabaş gittiği de onaylanmıştır.

müslümanlıkta hayvan sevgisizliğinin de çoook iyi sergilendiği müslüman ülke dir aynı zamanda.

ve daha bir ton çirkinlikleri kendisine meziyet edinmiş insanları bünyesinde barındıran ülke.

sana diyorum, evet evet sana: birilerinin ne olduğunuzu yüzünüze vurması gerekiyordu, bunu ben yapıyorum.
eksiler umrumda değil, hatta yılın en kötü entrysi bile yapabilirsiniz.
siz ne olduğunuzdan utanmıyorsanız, ben ne olduğunuzu söylemekten hiç utanmam.

edit: yukarda yazılan bütün çirkinliklerin hepsini ama hepsini bünyesinde barındıran kişi ilk eksiyi veren kişi. sonrakiler eh işte.

--- spoiler ---

daha da kötüsü, yozgatlı !
ya bence bu adama idam tok ömür boyu filan gibi cezalar verilmemeli...

ibrete aleme ders olsun diye yavaş yavaş kesilmeli can çekişmeli...

not: boyle birşeyi bende istemem ve hatta buda insanlık değil ama günahsız sübyanlara boyle yapanlar en acımasız işlem yapılmasını isterim...
*GELDiN BAYRAM Dı, *GiDiYORSUN BAYRAM.

EL ÖPTÜRÜlüYoR ÇOCUKLARA
UCUZ ŞEKERLER VERiLiYOR
PARAYLA KANDıRıLıYOR ÇOCUKLAR
ALDATıLıYOR......
Siz GiDiYORSUNuz
TERK EDiYORSUNuz YAŞAMı
ÖLÜYORSUNuz....
"ÖLMEyin" DESEM ARTıK GEÇ
SONUÇTA ÇÜRÜTÜYOR TOPRAK
Sizi TOPRAK,
BiZi HAYAT...
.................
*
dilruba, ahmet, leyla ve diğer çocuklar yattığınız yer nurla dolsun.
Yozgatlı, afyonlu, izmirli nere olursa olsun her yerde bir psikopat vardır ve bunun yozgatla genellendırılmesi o ile büyük haksızlıktır.
(bkz: üç çocuğun katili manyak hangi afla çıkacak acaba)
türkan adlı çocuğa önce tecavüz etmiş, sonrasında boynunu sıkarak boğmuştur..ifadesinde "türkanın çırpınışlarını, direnişlerini hic unutmayacağım" demiştir.

bu kişi hangi ceza ile bunun bedelini ödeyebilir diye düşünüyorum şimdi. müebbet? idam? hiçbiri...önce hadım edilmeli kanımca sonra işkenceyle her gün etinden liğme liğme kesilmeli hissettire hissettire. ne bilim gözleri oyulmalı tırnakları çekilmeli parmakları kesilmeli falan...

diyecek söz bulamadım ulan allahsız yatacak yerin yok.
insan olan herkesi üzen acı haberdir. şeker toplamaya gelen çocuklardan ne istedi de öldürdü bu da merak konusu. ayrıca kapitalizmin yarattığı hasta insanlar ve psikiyatriste gidenlere deli gözüyle bakılıp insanları tedaviden uzaklaştıran asalakların da suçu yok değil.
Allah annelerine babalarına sabır ihsan eylesin.
ölüm haberi yalın haliyle bile üzücüyken, bu üç çocuğun öldürülmesi daha can acıtandır.

beni bile bu kadar fazla etkilediğine göre çocukların anne ve babalarını düşünemiyorum. allah sabır versin demekten başka ne diyebilirim.

bunu yapan kişi adamı erkekliğinden utanır hale getirir, hatta insanlığından bile utandırır. sen insansan ben seninle aynı sınıfta değilim diyorum. sen olsan olsan bir hilkat garibesisin.

şu mahluktaki ruh haline bakar mısınız? adam kız arkadaşını bekliyor ama gelenler üç masum çocuk olunca niyetini hiç değiştirmeden aşşağılık bir şekilde ne düşünüyorsa gerçekleştiriyor. " dibruba’yı boğarken ağlıyordum" diyor. ben senin insan olduğuna bile inanmazken senin bu ağlamayı söylemen niye?.

insanın tüylerini diken diken eden bir haberi okuduktan sonra bu adama lanet okumaktan başka bişey yapamadım. idam cezasının bu gibi adi mahlukatlara uygulanması bence bir nebze olsun acıyla yanan yüreklere küçük bir su serpintisi olacaktır.
dokunmaya kıyamadığınız evladınızın bir pislik tarafından tecavüze uğradığını öldürüldüğünü öğrenmek ve bu gerçekle yaşamaya devam etmek sanırım yaşanılabilecek en büyük acıdır. düşünüyorum da, insanın kulaklarından, evladının yardım çığlıkları ömür boyu silinmez sanıyorum. insanın elinden sabır dilemekten fazlası gelmiyor ne yazık ki. idam kaldırıldı, alabileceği en büyük ceza, "ağırlaştırılmış müebbet." zaten insanın bir yanı; "idam edilmesin, işkence görsün! defalarca tecavüze uğrasın!" diyor ister istemez. kesinlikle aklım almıyor. bir yetişkinin, bir çocuğu cinsel bir obje gibi görmesini, bundan haz almasını beynim çatlayana kadar düşünsem de anlamam olanaksız ve, "pedofili" tanımlaması da zerre umrumda değil. bunun adı benim için, hastalık falan değil. düpedüz karaktersizlik, şerefsizlik, kanı bozukluk! anlamadığım bir nokta da şu ki, bu pislik araba kiralıyor, bavul satın alıyor. o mahalledeki birini tam da bu olay sonrası araba kiralaması hiç mi şüphelendirmemiş emniyeti?
çok acı bir haberdir, ancak insanlarında bundan bir ders çıkarması gerekir.
(bkz: #11227272)
3 çocuğu öldüren zavallının intihar girişiminde bulunduğu haberiyle aklımıza gelen eylem.

--spoiler--
çocukların katil zanlısı 35 yaşındaki u.v.g'nin üç gün önce gönderildiği sincan f tipi kapalı cezaevi'nde dün akşam intihara teşebbüs ettiği ileri sürüldü.u.v.g'nin kaldığı tek kişilik odanın banyosunun camını kırarak bileklerini kestiği öğrenildi.
--spoiler--
Bir bayram günü kapıya gelen çocuklarla hatırlanan...