bugün

ataerkil bir toplumda, karıların görevidir. evde oturup çocuğunu büyütür. ne o çalışmak falan?
çok doğru bir önermedir.
*
(bkz: kadın mıdır karı mıdır)
kendini karı gören kadın için doğru bir önermedir. lakin 'kadın' dediğinin bu iki eylemle birlikte daha yapacak çok şeyi vardır.
günümüz şartlarında aile ekonomisinin selameti için kadının da çalışması gerekliliği kaçınılmaz bir gerçektir.fakat maddi kaygılar taşımıyan ailelerde, bir annenin kesinlikle çocuğuna vakit ayırması, çalışıyorsa bile işini bir kenara bırakması ve çocuğu belli bir yaşa gelene kadar yalnız bırakmaması şarttır.
(bkz: uzay çağında hala gerici olan insan)
kendini beceriksiz gören kadındır. tek işte yoğunlaşmak istemiştir.
çocuk bakar ve yapar, sayısız, sınırsız, dur durak bilmeden ürer kadın dediğin, ben öylesini severim.
Bunu söyleyen insan mıdır sorusunu düşündüren önermedir. Nasıl bi düşünme şeklidir ki bu? Bunu söyleyen insanlar eşlerinin erkek doktora gitmesini de istemezler mesela... Eee hani kadınlar evde oturup çocuk bakıyordu???
(bkz: karının sırtından sopayı karnından sıpayı eksik etmeyeceksin)

doğru önermedir. zira izmirli çalışan kadınların hali ortadadır, kimin eli kimin cebinde belli değil...
Evinin kadını cocuklarının anası modeli.
karı değil bayan!*

lan oğlum hayvanlaşmayın. kadın da aynı biz de aynıyız. farkımız sadece bülbül. az olgunlaşın, büyüyün.
(bkz: kadın kısmı evin içine bakar)
(bkz: herkes götünün yerini bilecek)
gıyabında 'rabbim verdiği aklı almasın.. ay çok kötü bişey..' dedirten zihniyettir.
karı dediğin evde oturur kadın dediğin çalışır önermesini ortaya çıkaran düşüncedir.

zaten düşüncede kalır. çünkü bu devirde asgari ücretle ev kirası, çocuk masrafı derken o kadın da çalışmak zorunda kalır. zaten birlikte çalışıp o yuvayı ayakta tutmaktır asılolan.

ama yok ben çok iyi para kazanıyorum,eşime de bakarım çocuğumada diyorsa kişinin arzusuna kalmış.
"karı kısmının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin" demiş eskiler...
Oldu canım başka arzun, kadın evde çocuk bakacak, erkek çalışacak, kafayı yedirtmeyin, toplum ilerledikçe kadının çalışmadan durması mümkün değil, çenesine maruz kalmak istemiyorsanız, bırakın çalışsın ve çocuklarına da baksın.
(bkz: bence mantıklı)
çocuk kendi kendine de büyüyebilir bence.
(bkz: diye bağırdı sığır adam)

ben de eşimin çalışmasını istemezdim. ama bunu "karısın lan sen. otur oturduğun yerde!" şeklinde değil de şu şekilde dile getireceğim: "ben ikimiz için çalışıyorum. sen, akşam ben işten eve döndüğümde bana kapıyı açacaksın. 'canım bugün ne yaptın?' sorusuna xx pişidim canım.' diyeceksin, ben de sana 'o halde acele edelim, yemekten sonra sinemaya gidiyoruz.' diyeceğim"
bunun erkeğin kadını susturmaya çalışmakla ilgisi yok. burada kariyer yerine ailesini önplanda tutacak bir kadın arayışı var.
feministliğin lüzumu da yok durduk yere. günümüzün çalışan kadınlarının aileye ne derecede önem verdiği ortada. bebek dünyaya geliyor.
anne(?) kariyer peşinde ya, doğumdan sonra kariyerine devam ediyor. bebeğe ne oluyor peki?
tutulan bir bakıcı onu uyutuyor, büyütüyor. annesi onu belki de 40 yılda bir kucağında uyutmuş, bebeğinin konuşmaya başladığı ilk saniyeleri kaçırmıştır... anne sevgisinden uzak bir şekilde büyüyor kısacası.

bu yüzden ben de eşimin çalışması yerine bebeği, eşi ve ailesi için evde kalmasını tercih ederim.
ha, bu şöyle anlaşılmasın: 7/24 "buyur bey, ne diyorsan, ne seviyorsan, ne hoşuna gidiyorsa onu yapayım. ben seni mutlu etmek için geldim dünyaya."
ama feministlik var ya ruhunuzda, anlamayabilirsiniz bu durumu.