bugün

erkek olmanın ve kadın terbiyesinin önemine vurgu yapan bir önerme. bir adam ki kadınına vuramıyorsa kusura bakmasın ama adam değildir. dinimiz bile demiş ki ''laftan anlamıyorsa hafifçe vuracaksın'' diye.

(bkz: nisa suresi 34 ayet)
yıl olmuş 2012 hala kadına şiddetten bahseden kişimsi varlıklar var. erkek dediğin hanımına vurmaz. hanımını korur. kesinlikle yanlış bir önermedir. önerme dahi değildir.
nasıl bir dindir la bu ?, ee o zaman küçükken bize yanlış din öğretmişler, hz. muhammed; kadın haklarına saygı gösterilmesini istemiş, veda hutbesi’nde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “ey insanlar! kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta allah’a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim." (müs-lim, hac, 147).*
hayır efendim tam aksine adam gibi adamdır.

erkek adam bayanlara el kaldırmaz, p*rmatik kullanır! (hafifçe dokundurmak istedim sadece)
hayat basittir , olmuyorsa bas-ittir. oluyorsa nasiptir , olmuyorsa hassiktir.
fazla karmaşık olmaya gerek yoktur zaten. ayrıca entry - nick uyumunda çığırlar atılmış görüyorum ki.
doğru önermedir. it gibi davran ki bak nasıl seviyo seni erkeğim diyo içten içten.

edit; vay adaletinizi sikiyim objektif düşünün biraz lan. şimdi kaslı uzun boylu küpeli bir resim koyabilsem profilime filan hepiniz bu fikrime rağmen yavşarsınız .
vurmayi, siddeti bi kenara birak daha ilk kelime; 'kadinina' ile kaybetmis basliktir. kimin kadini? sacma sapan konusmayin la.
kadına vurabilen erkek değildir. kadın Allah'ın erkeklere emanet ettiği bir değerdir. Allah'ın emanetine iyi davranılmak zorundadır. islam dini bunu emreder. ayrıca kendi sapkın fikirlerini din ile bağdaştırıp Allah'ın kelamını saptıranları da cezalandırır.
"kadın erkeğinin tarlasıdır, istediği gibi ekip biçebilir" hadisi ile örtüşen cümle. nereye çekersen oraya gelir. nereden bakarsan oradan görürsün.
islami hassasiyetlerle ancak değerlendirilebilecek mevzudur. zira kadının yapmaması gereken bir iş yaptığında erkeğin ona karşı tutumu kuranda yer almaktadır. yine kurani bir metot olan tedricilik(aşamalılık) söz konusudur. kadın yanlış bir şey yaptığında erkeğin birinci ve temel görevi ona güzel bir şekilde öğüt vermektir. hala yanlışında ısrar ediyorsa, öğüt almıyorsa kadın yatağında yanlız bırakılır ki bu da kadın için çok ağır bir cezadır. ancak bu da bir çözüm getirmemişse, kadına o zaman vurulabilir. çünkü öğüt almayan ve cezayı da takmayan kadın bunu hak etmiştir. zaten son aşamaya gelen kadın, sorun çıkarma peşindedir. ancak bunların ölçüsü çok hassastır. yani erkeğin kafasına estiği gibi kadını dövmesi şüphesiz bir zulümdür. bu dövme işi islami hassasiyetler gözetilerek, zulümden allah'a sığınarak ve ancak gerekli olduğu için ve gerektiği kadar olursa meşrulaşır. her ne kadar 'dövme' meselesi kulağa itici gelse de bunun da sınırları ve sınırları içerisinde meşruiyeti de vardır. yani erkeğin kadını dövebilmesi için ruhsata sahip olması kadına her istediğini yapabileceği anlamına gelmez, son aşamaya gelen bir kadın çok büyük bir hayasızlık, edepsizlik, ahlaksızlık ya da kötülük yapmış olmalıdır. yani 'dövme' eyleminden başka bir 'ıslah' şekli kalmadığı için böyle bir ruhsat verilmiştir. yani erkek kadını kendi hevasına, isteklerine uymadığı için dövme ruhsatına sahip değildir, kadın ancak Allah'a itaat noktasında bir isyan içerisinde ise, haddi aşmışsa bu metot son çare olarak uygulanır. fiziki açıdan erkeğin gücü yüksek olduğundan böyle bir durum söz konusu olmuştur.

son aşamaya gelen kadın iffetsizlik, hayasızlık yapmış kadındır. böyle bir kadının durdurulması gerekir ki bu kadın hem ailesine hem de toplumuna zarar verebilir. ancak tedrici metodu gözetmek şarttır. islam erkeğe, ne kadınına sınırsız bir şekilde davranma serbestliği vermiştir ne de onun üzerinde söz sahipliği noktasında bir sorumsuzlukla baş başa bırakmıştır. islam 'denge' halini gözeterek, belli kırmızı çizgiler içerisinde her türlü serbestliği göstermektedir.

ayrıca kadının hakkın kimde olduğunu anlaması için erkeğin tutumuna bakması yeterlidir. erkek eğer kendisine vurmuşsa ve bunun için önemli bir gerekçesi yoksa erkek zulmetmiştir. öğüt verme ve yanlız bırakma aşamalarını geçerek sadece son aşamayı uyguluyorsa yine zulmetmiştir. Allah'ın emirlerine ilişkin değil de kendi istek ve arzularına uygun davranmadığı için kadını dövmüşse zulmetmiştir. eğer kadına vururken aynı zamanda kendisine de vurmuş gibi bir üzüntü duymuyorsa, yani o işi yaparken zevk alıyorsa ya da sinirleniyorsa zulmetmiştir. çünkü ıslahın olması için negatif duyguların sindirilmesi gerekir.

"allah'ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılması sebebiyle ve mallarından harcama yaptıkları için erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudur. onun için sâliha kadınlar itaatkârdır. allah'ın kendilerini korumasına karşılık gizliyi (kimse görmese de namuslarını) koruyucudurlar. baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü allah yücedir, büyüktür."(nisa 34)
öyle anlar olur ki hakim olamazsın bir tokat yapıştırırsın.
öyle acıyla dolar ki gözleri bu tokatın verdiği acı değildir, aşağılanmanın verdiği gurur kırıklığıdır.
o an elini kırmak istersin, neyse ki olan olmuş biten bitmiştir.
namludan çıkmıştır bir kere mermi...
vuran ise insan değildir. hiç insan olmamaktansa, basit bir insan olmak daha iyi. en azından "insan" sıfatını hala gururla taşımak adına.
tercüme hatası vardır aslında, hafifçe vuracaksın değil o, yandan bi frazier yumruğu çıkarıcaksın anlamında.
"açılın erkek adam geliyor" haykırışını gizleyen ulvi beklenti. ama bunun ardından "erkek adam karısını sikiyle döver" tarzında derin felsefi tahliller de yapmak gerek, böyle kuru kaldı biraz sanki...
akla şöyle bir düşünceyi zuhur ettirmiştir, hani filmlerde izliyoruz, dizilere konu oluyor, baba eşine vurunca çocuk sinirleniyor falan ya da gerçek hayatta bile babanın anneye tokat atması evladın gücüne gidiyorsa, içini acıtıyorsa, gerekirse babanın üstüne yürümene sebep oluyorsa, nasıl bir vicdana sahip insan, annesi dayak yerken ses çıkarmaz, ilginçtir tabi.
(bkz: suçu ve suçluyu övme)
erkeklerin tam tersi bir kadına değil vurmayı bunu düşünmeleri dahi asıl basitlik olandır.
kafası, bırak çocukluğu, embriyoya dönülse dahi düzeltilemeyecek insan düşüncesidir.
gücü yalnızca kadına yeten erkeğin erkekliğinden şüphe etmek lazım asıl.
dişisini döven tek hayvan insandır.
bu açılan başlık suça teşvik etmektedir ve suçtur..
büyük aşklar kavga ile başlar diyerekten kadınını dövmek.
kafan güzelmiş güle güle ve duvardan duvara vurarak kullan denilesi akılsız insan düşüncesi. düşünce dediysem lafın gelişi. *
ayrıca: (bkz: troll).
Bir de Müslümanım diye geçinirsiniz, bırakın Müslümanlığı siz insan bile değilsiniz şeklinde düşünmeye neden olur.