bugün

kadının neden aldattığının yanıtı, erkeğin neden aldattığı sorusunun yanıtında gizlidir.
Ammcıkı kaşınıyordur o yüzden.

Böyle soruya böyle cevap.
Yazılanları okuduktan sonra kahkaha attım.
Neymiş, ayrılmaya gücü yokmuş.
Neymiş, aldatıldığı içinmiş.
Aynen kardeşim, gücü yok ama başkalarıyla gönül eğlendirmeye, yatıp kalkmaya gücü var.

Bu sorunun cevabı yok.
Çünkü soru şu şekilde olmalı, insan neden aldatır ?

Kendisini kontrol edemeyen, karşısındaki kişiye saygısı olmayan, ilişkisine saygısı olmayan ve doğal olarakta kendisine saygısı olmayan, partnerine "artık olmuyor, ayrılmalıyız" diyemeyecek korkaklar aldatır.

ilgi kapılarını herkese açık bırakır kendini sağlama almak için.
Fakat zor olanı, yani ilişkiyi sağlama almaya götü yemez, o yüzden aldatır.

Hayvan diye küçümsediğiniz canlılar bile kendisine yetecek kadar yemek yerken, insan her zaman tabağını daha fazla doldurma derdindedir, işte bu yüzden aldatır.
karaktersizliğinden aldatır. erkek bir konuda eksikse bile ayrıl, defol git, sonra ne bok yersen ye. ancak biriyle birlikteyken başka biriyle birlikte oluyorsanız haysiyet yoksunu biri olduğunuz ortadadır. aldatmanın bahanesi yoktur. geri dönüşüde. gelip birde şu şu sebepten dolayı aldattım derler. yazıktır. yazıklar olsundur.
yapılan araştırmalara göre ağırlıklı neden intikam duygusuymuş.
erkeklerin bu konuda söyleyecekleri her şey yakıştırma olup, esas yanıtlar kadınlar tarafından verilirse bir anlam ifade edecektir.
erkeğin, aklınıza ne gelirse yetersizliğinden ötürü aldatır deniyorsa ve bu durumun ne kadar karaktersizlik olduğunu anlıyor isek, kendimize getireceğimiz öz eleştirinin tam yeri ve zamanıdır. yetersiz olmaktan getireceğimiz eleştiri değil tabii, erkek aldatırken, doyumsuzluğuna getireceği eleştiridir. ilişkiler boyutunda, her ne konu olursa olsun yetersizlik yanlış bir telafuz. anlaşamamak neden bu kadar koyuyor ki insana. dünyanın sonu değil ki.
Yasak olduğu için aldatır. Uzun boylu, yakışıklı, zengin, iyi sevişen ve ilgili bir adam bile aldatılıyor. Yasakken zevklidir başka bir açıklaması yok bazı durumlarda.
Hiç aldatmadım bilmiyorum birgün yaparsam sebebini yazarım. Ben asla öyle bir şey yapmam deyip, büyük konuşup bir gün yapmak istemiyorum. insanoğlu bu herşey gelebilir başına.
Erkek güven vermiyorsa aldatır. Bir gün öyle bir gün böyle, dengesiz, ne istediğini bilmez erkek çürük tahta gibidir.
karaktersizdir aldatır bu kadar net. erkek neden aldatır? o da karaktersiz olduğundan aldatır başka hiçbir sebep geçerli değildir.
Çoktan seçmeli soru bu. Şıkları alalım.
Başkasıyla sevismek istediği için.
Ilgilenmezseniz ilgilenirler, bu da aldatmaya yol acar. Bu da sadece kadının suçu değildir.
ilgisizlik ve yatakta kötü muamele.

bütün kadınlar için böyledir bu. 3. bir sebep yoktur.
ilgi, sevgi görmediği için.
(bkz: alpha fuck beta buck)
Var olan her canlının bir ihtiyacı var. Ama insanların daha fazla. Soyut olan bir çok duygu ve hislere olan bağlılığımız ya bize yaşam enerjisi katar ya da yerin dibine sokar. Uzun lafın kısası bir kadın aradığını bulamadığında aldatır. Bulduğu zannettiğini düşündüğü fakat yanıldığını anladığında gider.
Erkek neden aldatirsa o yüzden aldatır...
net ve ağır bir şekilde genelleme yapacağım çünkü kesin sonucum budur bu ülkede kadınlar daha fazla aldatıyor.

+duygusal açlık
+cinsel anlamda tatmin olamama
+eski ilgi ve alakanın bitmesi
+kocanın uzun yolculuklara çıkması

gibi nedenler sıralanabilir. yaptığım analizler sonucu sosyal medyada fake hesaplar ile ağırlıklı olarak facebook ve instagram ile kadınlar kocalarını ayakta uyutuyorlar.

fark şudur. erkek genelde zihinsel olarak aldatır, eyleme dökmez. kadınlar bu konuda açık ara önde cüretkardır.

genellemelere karşıyım ama bazı konularda evet.
aldatmanın hiçbir savunulacak yanı yoktur. böyle bir şey kabul edilemez.
küçük pipiliyseniz, daha öpüşürken geliyorsanız aldatırlar. haklılar.
hata yapmış kadındır, can yakar. ataerkil topluma karşı çıkarken kadın erkek eşitliği adı altında kadının aldatmasıyla erkeğin aldatmasını bir görmek gaza gelmekten başka bir şey değildir. yanlış anlaşılmasın, aldatan kadının aldatan erkekten daha kötü niyetli ya da daha karaktersiz olduğu gibi bir tespit yok. olayın karşıdaki kişi için nasıl bir etki bırakabileceğini dolayısıyla hangisinin karşı taraf için daha büyük bir darbe yapabileceğine dikkat edilmelidir. kişi için zürriyet kavramının ne kadar önemli olduğunu düşünürsek, aldatılma sonrası kişinin yaşayabileceği en kötü senaryolara bakalım (duygulara ve psikolojiye olan etkisine değinmeden direkt somut etkilerine): -erkek için en kötü senaryo; kadın erkeği vaktiyle aldatmıştır ve çocukların gerçek babası adam değildir; aile için ne büyük bir yıkım, özellikle baba için. -aile kurulmuş çocuklar doğmuştur, erkek aldatır, yeni bir ilişki kurar, aileyi maddi manevi yalnız bırakır; çocuklar ve anne için yaşam mücadelesi başlar.

kadınların duygusal bağ kurularak aldatılmaya, erkeklerinse cinsel olarak aldatılmaya karşı hassasiyetinin temeli bu ekstrem durumlara karşı koruma refleksi olabilir. zürriyet dedik; kadın kendi çocuğunun annesi olduğunun kesin bilgisine sahip olma avantajına sahiptir; bu avantaj toplumda belki bir dezavantaj olarak görülebilecek "güvenilir" olma zorunluluğunu gerekli kılmıştır.

NAMUSUYLA BERABER ŞEREFiNi, ONURUNU VE MASUMiYETiNiDE KAYBETMiŞTiR... kadın olsun,erkek olsun farketmez,aldatan her kimse hep benzer bahanelerin arkasına sığınır aslında. cinsel tatminsizlik, ilgisizlik, maddi konular vs... peki bütün bunlar iyi-kötü her anınızda yanınızda olan,size destek olup türlü hatıraları paylaştığınız kişiyi bir başkasına değişmenize değer mi?

şimdi asıl soru şu : insanın sevdiğini unutması kaç gün, kaç saat sürer? ne kadar bir zaman geçmeli yeni bir bedeni tatmak için? zaten ayrılmıştık bahanesi durumu aldatmanın dışına taşıyabilir mi? aslında soruların cavapları basit.hepimiz biliyoruz zaten. gel gör ki aşkı, ilişkileri ve hatta evliliği "sex and the city" ve türevlerinden öğrenen kızlarımızdan da bundan farklı bir performans beklemek saflık olur heralde.

genellemeden değerlendirilmeli aslında. aldatan her kadının nedenleri değişiktir, dolayısıyla, aldatan kadın da çeşit çeşittir.
rahat batanı var, dayak yiyeni var, aç bırakılanı var, geleceği koacsı tarafından elinden alınmış ve karnı doymayanı var, sahip çıkılmayanı var, hayvanat bir kocaya sahip olup da, boşanma yolları tıkanmış olanı var. dilerim, kimse aldatılmasın. kadın evliyse "boşan da yap." evli değilse, "sevgilinden ayrıl, öyle yap." derler adama. bir yere kadar doğru. dedim ya yukarda, rahat batan adileri de var bunların. zevk için adam gibi adamları aldatanlar gördüm.
tamam, yukarda dedik de, olumsuz şartlara sahip olanları da yazdık. kadın aç, üşüyor, hayvan gibi bir kocası var diyelim. arkasında ana baba da yok. adamın biri almış onu, sefalete mahkum etmiş. hem de sorumsuzluğundan ötürü etmiş mesela. herif "bu kadın nasılsa beni çekiyor, katlanıyor." diye, bir nebze kocalık yapmıyor. kadının hayatı kaymış. "boşansın." iyi, boşansın da, boşandıktan sonra yeni bir hayat kurma şansını o sorumsuz herif, elinden almış. hayatının piç olma sebebi zaten o. evlilik öncesi, kızın ailesine "kızınıza gül gibi bakıcam" deyip, süründürenleri tanıyorum. tuzak evlilik diyorum bunlara ben.
al işte. şerefsiz bir koca. kadın dayanıyor. o dayandıkça, şartlar ağırlaşıyor. o sorumsuz, beyinsiz adamdan giderek soğuyor ve yine dayanıyor. karşısına çok erkek çıkıyor ama kendisine sahip çıkmayan kocayı yüz üstü bırakmak istemiyor yine de. evlilik dışı ilişkilerden kaçıyor. bu kadar da vicdanlı. karısına sahip çıkabileceği halde çıkmayan bu adamın karısı, geleceğiyle birlikte geçmişini, güzelliğini, gençliğini de karartan bu adama zerre aşk duymuyor artık. kocasına ne gam! basmış nikahı, "karı nasılsa benim. beş kuruş parası da yok. bir bok yiyemez. eline mutfak parası bile vermiyorum. böyle bedava kadın bulamam." diye düşünerek, erkek olduğu sadece pantolonundaki kabarıklıktan belli haliyle, yaşamına devam eder.
evet, o kadın kıstırılmış. görünmez prangaları var. gönlünde de pranga yok ya. bir gün gönlü kayıyor birisine. aniden aşık oluyor. kocası gibi yalan söylemeyen o erkeğin, bu yanına vuruluyor aslında. ne yapacak kadın?

boşanacak ve toplumumuzda "orospu" sözcüğünden farklı olmayan "dul" damgasıyla yaşayacak. aşık olduğu adam da onunla evlenmekten kaçınacak. "ne yapayım, ne edeyim? çözüm bulayım da, boşanayım. dürüstçe yaşayayım." isteklerine çıkış yolu ararken, aşık olduğu kişiden uzak kalamayabilir.
yaa işte böyle. kimi kadın, para içinde yüzer. evine bakan bir kocası, gül gibi çocukları vardır, keyif için aldatır. kimisi de, "evleneyim. bir çocuğum olsun. mütevazı bir hayattan başka bir şey istemiyorum. ömrümü kocama adayayım." der ama, o koca, kendi kuyusunu kendi kazar.
aldatılmak kadar, aldatmak da kötü. aldatmayı konu alan bi çok araştırmacı yazarın,dedektiflerin,boşanma avukatlarının,yani ilişkiler,ayrılık,aldatma gibi konularla haşır neşir olan meslek guruplarından insanların tespitine ve bilimsel araştırmalara göre, mutlu kadının aldatmadığını görüyoruz.eğer bir kadın aldatıyorsa, ya artık sevmiyordur ya da sevilmiyordur,kocasından beklediği ilgiyi görmüyordur,hep seyehattedir,çalışıyordur vs. bir şeyi muhakkak eksik kalıyordur.
Tatminsizlik, heyecan, histeri, kaşarlık gibi bir sürü sebebi olabilir.

Aldatmak isteyen birileri varsa o heyecana ortak olabilirim, bir mesaj kadar yakınınızdayım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar