iş yerinde insanı çileden çıkartan şeyler

yazicinin bozulmasi
gereksiz cc ler
dandik cikolata getiren musteri
topuklu ayakkabi sesi.

ofiste topuklu terlik giyen biri var, o terliğin ayakla senkronize bir şekilde yükselmeyip şap diye ayak tabanına vurduğu ses var ya. heh o sesin allah bin belasını versin.

Kendini bi bok sanan is arkadasi.. yaptigi iṣ te les halbuki..

işim müzik piyasasında olduğu için kesinlikle yeteneksiz insanların üst bölgelerden çığırması . .. . .

O an geziyor olmak varken sizin basılan hemşire butonunu gidip hastanın neresine soksam diye düşünmenizdir fakat yapamıyor oluşunuzdur.

Bu bağımsız ve özgür ruhumu tüketen kapitalist sistemin Allah belasını versin.

işyerindekiler.

Tişikkirlir.

Swh...

Çalışmak tabi ki.

Birkaç tane şımarık ergen velet var pedagojiymiş psikolojiymiş umrumda olmadan girişecegim birkaçına az kaldı. Her çocuk asla masum değil bazılarının içine şeytan girmiş gibi. Minnoşluktan güler yüzden eser kalmadı sayelerinde. sınıfta "ben kül yutmam" diye gözlerimi belertip tehditler savurarak geziniyorum * acı ama anladıkları tek dil bu. olmaktan korktuğunuz kişiye dönüşme şeysi doğruymuş.

Patron yalakalarıyla mücadele etmek.

maalesef çalışmak zorunda kalmaktır..

Tembellik, medeniyetin temelidir.
Harcanan emeklerin değeri çalışmanın yüceliğinden değil; boş geçirilen zamanların güzelliğinden geliyordu. Oysa, günümüzdeki modern teknikler sayesinde, boş zaman (tembellik) topluma zarar vermeden, adil bir şekilde dağıtılabilir. -bertrand russell

iş yerinin kendisidir.

Parfüm kokusu. Mis gibi limon kolonyası ile ferahlamak varken üstelik.

Sadece 3 gün çalışıp istifayı basıp kendi işini kurmuş biri olarak diyorum ki kesinlikle mülakatta söylenmeyen çalışma koşulları ve detaylarıdır. Vardiya veya mesai dışı çalışma yok diye girdiğiniz işin o gün vardiyalı mesailere ve gece dahi bitmeyen mesaj yağmurlarına tutması o sinir krizini geçirtir o istifayı verdirir.