bugün

kişinin drama/macera/aksiyon/fantazi tarzında bir film izledikten sonra ana karekterle veyahutta bir ara karekterle arasında bir bağ kurarak onu kendisi gibi görme, onun gibi yaşama,onun düşüncelerini kendi düşünceleri haline getirme halidir. ama bir yerde film kopar. kişi içine düşdüğü durumu en dipte anlar. ve eski haline geri dönmek için bir kaç ay çabaladıktan sonra arkadaşının getirdiği dvd'yi izlemesiyle istemeden yeni bir karektere daha bürünmüştür.
(bkz: bi an kendimi örümceklere yakın hissettim)*
(bkz: storm gibi karım olsun.yok ben gidip bulcam olum onu)*
(bkz: acaba bu yaşadıklarımız boktan moktan yalanlar mı hacı?) *
ülkemizde örnekleri çokca olan garip özdeşleşme hali.her tarafın polat alemdar copyleri ile dolmus olması verilecek en güzel örnektir.
özdeşleşmedir. iyi adamla yumruk atmak, suçlu kovalamak ve zor duruma düşünce aynı acıyı çekmektir.
seksenli yıllarda, bir bruce lee (bruş li) filmi oynasa, çocuklar kapıdan uçan tekmeler atarak dışarı çıkar; karate kid'in ertesinde mahalle, tek bacaklarını kaldırarak kartal duruşu yapan çocuklarla dolu olurdu.
(bkz: 80 lerde çocuk olmak)
(bkz: kurtlar vadisi)
(bkz: polat alemdar)
(bkz: allah akıl fikir dagıtırken orda bulunamamak)
izlenen film porno içerikli değilse masum görülebilecek bir eylemdir. he yok illa pornocu olacağım diye tutturursan da sibel kekilli nin yolunu izle derim ben sana, ödül üstüne ödül aldı hatun.*
geçici olması durumunda sorun yaratmayan eylemdir, özellikle izlenen filmde * amcamız varsa geröekleşmesi muhtemeldir. * *
(bkz: kendini pokemon zannedip camdan atlayan cocuk)
sinema çıkışı kendini o karakterin yerine koyup onun gibi davranma durumudur şöyle ki; cem yılmaz filminden çıktıktan sonra komedyen, mehmet ali erbil filminden çıktıktan sonra piç, george clooney filminden sonra ise çapkın olma durumu örnekler çoğaltılabilir bunun gibi yani...
nice (nays yani) türk gencinin rocco yollarında psikolojik çöküntü geçirmesine neden olmuş sorundur. o rocco ki, set işçisini hayata küstürmüş, sen kim oluyosun lan zübük!
bak bana örnek al, oluyorum romantik-komik riçırt geyr... preti vumınlardan preti vumın beğeniyorum. sen sağ ben selamet. (selam et diyorum, sağ ol yani nefes alman yeterli diyorum sallayan yok. kime diyorum aloo)
insanın kafasının gözünün yarılmasına sebep olabilecek sorun.

kimin aklına uyup örümcek adama gittim lan ben.
(bkz: bovarizm)
kill bill izledikten sonra fırça sapından hattori hanzo kılıcı yapıp, uzak doğu sporlarına merak sarmak.
leon'u izleyip de, taklit etmeyen erkek varmı bilmiyorum.
bazılarının amerikalı gibi flört etmesine sebep olur.
zamanın bebeleri bruce lee ile takılır iken, yeni gençler neo karakterine çok taktılar. hatta matrixin ilk serisinin hemen ardından kung fuuya olan ilgi gözle görülür bir şekilde artmıştı. o değil de bu apaçiler kimin ile özdeştiriyorlar lan kendilerini?
(bkz: michael scofield) olmaktır en kötüsü.

ulan prison break yüzünden tam 2 ay boyunca, kapişonlu ve önü cepli bir polarla gezdim. Elleri cebime sokup kambur bi şekilde kısık sesle konuşup gözleri kısıp kafamda tilkiler sikiyomuş gibi davrandım. bakkal nuri amcadan saklandım. kahveci tahsin abiye telefon açıp internet cafeye çay söyledim polis görmesin diye. arkadaşlarla görüştüğümüz zaman "kanka kalabalık yerlere gitmeyelim syclla tehlikeye girer." modundaydım.
mado ya gidip krokanlı pasta isterken ; sevgilim hapishanedeyken ben sefa sürüyormuş gibi azap çektim.
çok zor işte arkadaşlar. sırf bu piç yüzünden saçlarımı 3'e kestirdim.
yüzümde böyle şerefsizce bir gülümseme hakimdi sürekli. kendi kendime yalanlar söyleyip planlar kurdum.