bugün

gerek kulturumuz, gerekse toplumsal ifadelerimizden dolayi, ingilizcede karsiligi bulunmayan turkce, turk kulturune ait kelimelerdir.

"aferin"
"siktir"

(bkz: turkce karsiligi olmayan ingilizce kelimeler)
"doymak".
(bkz: bereket)
(bkz: gönül)
"hadi".
"sevap".
"naz".
özenti, kıro, afiyet olsun.
eyvallah
hoşbulduk
"racon".
"oha".
çevirmesi hatta anlatması imkansız olan tamlamaları da katabiliriz bu kategoriye..
(bkz: ekmek kuyruğunda izdiham)
(bkz: korsan cd)
(bkz: kaçak çay)
(bkz: delikli jeton)
domalmak.
ayran kebab yoğurt.
cayıradak.
tingiliz ce olarak yeni bir dil oluşmasına neden olabilecek sözcüklerdir.
Allah(god tanrı demek oluyor!)
aşk (hiçbir karşılığı yok tam olarak, ne love ne de passion)
vicdan( concience değil fair hiç değil)
nefs ( ego olarak tanımlansa da bu da gayet yetersiz kalır)

ilk akla gelenler bunlar olmakla birlikte sorun ingilizce, türkçe farkı değil şark ve garp farkıdır; batı kültürü doğal olarak tasavvufi bir öğretiyle yoğrulmadığı için doğal olarak yaşayışlarında olmayan adet veya inanışlar dillerinde de bir karşılık bulmaktan acizdir.
pilav üstü kuru fasülye.
(bkz: müstakbel kayınvalide)
eyvallah. aslında arapça ama olsun.
çüş
concon
hanzo
.
.
.
çemçük ağız.
cek. ozellikle esnaf ceki sadece ingilizce degil bankada hicbir yerde karsiligi yok.
(bkz: simit)
(bkz: bayram) (bu arapça ama olsun)
(bkz: yoğurt)
(bkz: ayran)
(bkz: döner)
(bkz: kebap)
(bkz: rakı)
(bkz: cillop)
(bkz: dürüm)
başın sağolsun.