bugün

sözü fazla uzatmadan hadiseye dalıyorum.olay evimin arka balkonunda geçer,mevsimlerden ilk bahar,mart ayını nisan ayına bağlayan günlerden birinde(!) mutfağımda şıngır mıngır bulaşıklarımı yıkıyordum,miyav'ın yandan yemişi tiz bir sesle kedi mırıltısı duydum önce,elleşmedim,sonra baktım sesler artaraf artan bir eğilim izliyor ,işkillendim, dedim bu kediyi fatmagül yapıyorlar heralde..
gittim baktım,aboooov o da ne! bir kedi diğer kediyi...gerisi öyle işte anladınız,ilginç olansa civardaki diğer bütün kedilerin ,sayıları 4 olur, başlarına toplanıp , koşun sikiş var mantığıyla olayı ağızlarının suyu aka aka izliyor olmasıydı.
Nihat Doğan'ın toplumu , insanları olarak söylüyorum ki abi milletçene biz sapığız abazanız tamam kabul de kedilerimize noluyo Tengri aşkına..
Bir ara mısır mı patlatsam keretalara iyi gider böyle heycanlı heycanlı diye düşünmedim değil hani..

bütün bu yazdıklarımın içinde bir tanım geçmiyorsa eklemek istediğim tanım; inci ruhuyla ve mantığıyla hareket eden kediler.

not :based on true story
güncel Önemli Başlıklar