bugün

korkuyla karışık heyecanın doruk noktasında yaşandığı bir durumdur. *
eğer ilk defa bindiğinizi çaktırmak istemiyorsanız gülmeyin ve "aaa kulaklarıma noluyo lan" gibi tepkiler vermekten kaçının.
dikkatle biniş anından itibaren herşeyi herkesi inceler, göz göze gelmekten kaçınır. hosteslerden bir şey istemeye çekinir. kanat üstü uçuyorsa vay halinedir.
küçücük, ufacık, içi dolu turşucukken gerçekleştirdiğim eylemdir. kusmuştum. *
ilk kalkış anında bir anda ucagın hızlanmasıyla tedirgin olmaktır.*
mide bulantısı ve heyecanın birlikte yaşandığı bi durumdur.daha sonraları tekrarlandığında bu duygular yerini sıradanlığa bırakır.
meraklı gözlerle etrafı seyrederek bir yandan da acaba uçağı bi kaçıran olur mu veya arızalanıp düşer mi diye tuhaf tuhaf şeyler düşünüp kendi kendine sırıtmaktır.
(bkz: rüyada uçağa binmek)
(bkz: ilk defa arabaya binmek)
(bkz: ilk defa deveye binmek)
(bkz: ilk defa birşeye binmek)
(bkz: birşeye iki defa binmek)
(bkz: bunu ben icat ettim ama hiç kullanmadım)
en ufak bir sallantıda yusuf yusuf çekmektir.
diyarbakır'a gitmek için gerçekleştirdiğim ve hiç de söylendiği gibi insanı korkutan, titreten, ağlatan, tedirgin eden bir yanı yok.. hatta kalkış ve iniş anındaki o titremeler, kıpırdamalar, etraftakilerin korku dolu bakışları arasında psikopatça gülmektir..

daha sonra bende mi bir sorun var diye 5 gün sonra adana'dan istanbul'a yine uçak kulandım ve evet ben de sorun var aşırı zevk alıyorum bu işten..
kalp atışlarının hızlandığı an.
gerginliğe sebebiyet verir. geriksiz ve paranoyakça düşünceler eşliğinde ya uçak düşerse korkusundan dualar okunur, salavatlar çekilir yol boyunca. tekrar yere inildiğindindeyse artık o korku geçmiştir kişi kendi paranoyaklığı ile dalga geçebilir *
çok heyecanlı olduğu aşikardır.

şu an uçaktan sizlere ulaşıyorum sözlük. müthiş bir duygu olduğunu söyleyebilirim. arada yüreğim hop hop ediyor ama arada ettiği için şanslıyım. bazı yolcularda ilk kez binmişler. gözleri yuvalarından fırlamış durumda. kimiside 100 kez binmiş tavırlarında. 2. binişimde ben de o şekilde davranacağım. neyse sözlük, iniş yapmak üzereyiz. bu arada hostes hanım kızımızında sizlere selamı var. o da beni baya motive etti sağ olsun. velhasıl, binin bindirin!

edit: türkiye'de, uçaklarda henüz internet yokmuş sanırım. *
korku dolu anlar yaşatır hele ilk kalkıştan sonra olan yana yatma hissi "siktir düşüyor muyuz?" diye düşündürebilir. ve ilk defa uçağa binişinizde new york gibi uzun mesafeli bir uçuştaysanız daha ilk seferde uçaktan bıkabilirsiniz.
daha kalkarken olan kulak zarlarımın fırtlama hissi ile kalbimi inek tepmiş gibi olması sonucu "dur ulan kaptan, incem ben" diye haykırmama ramak kalmış olup, uçağın yana yatıp kanadının her yukarı kalkışında böyle sol koluma doğru uyuşmanın yayılması bir olmuştur.
yerli yersiz çalan her "doing" sesi ile düştüğümüzü sanıp bir sürü bonus 3,5 puan topladıktan sonra inişe yakın türbülansa da girince hazır gök yüzünde bu kadar yükselmişken bari burda ruhu da teslim edivereyim dedirten yusuflardan yusuf beğendiren andır.
sırf meraktan havada tuvalete girmektir.*
cam kenarındaysanız eğer uçak kalkarken aşağı bakın. bir saniyede yüzlerce metre yükseliyorsunuz.*
mühendisseniz veya mühendislik öğrencisiyseniz (mühendis derken gıda mıda bilgisayar değil adam gibi mühendislik) uçak kalkarken oluşan kanat titreşimlerine, bulutun sisin içine girdiğinde kanatta oluşan çizgilere vayyy şimdi bu böyle oluyor bu da böyle olurken basınç farkı bik bik bik akışkan hızlanıyor bilmem ne diye beyninizde binlerce teknik bilginin uçuştuğu, ilk binenlerin kanatların titremesinden tırsarken, lan bu kanatlar titremese kopar ne güzel hesaplamışlar diye düşündüğünüz deneyimdir.

ha bir de düşünce zaten öleceksin düşmeyi de engelleyemeyeceğine göre korkmaya da gerek yok gibi mantıklı düşünceler eşliğinde uçarsın.
ilk defa bindiğinde ilk defa binmiyormuş gibi kasman gereken durumdur.
ilk defa ata binmekten daha heyecansız bir durumdur bana göre.
bugün benim biraz korkarak ve heyecanlanarak tadacağım duygu.
heyecanın ve korkunun doruklarda yaşandığı durumdur.otobüs yolculugu yaparken yol arkadaşınızın konuşup,çok soru sormaması için dua ederken,uçakta durum tam tersine işliyor.konuşsun ki dikkatiniz dağılsın.bulutların üzerinde olmak gerçekten güzel bir duyguymuş.en zevkli olan ise inişe geçtiğiniz andır.tabi normalde on iki saatlik yolu elli dakikada gelmenin ve sevgiliye kavuşmanın mutluluğu da uçakla seyahat etmenin güzel yanı.korkmayın ben bile binebildiysem.herkes binebilir.iyi uçuşlar.
ilk kalktığında korkudan gözlerini kapamak, kendine gelip gözünüzü açtığınızda ise kendini bulutların üstünde görünce öldüm mü acaba diye düşündüren olaydır.
her şeyin bir ilki vardır da, bunun 6 yaşında olmaması gerekiyormuş. nereden bileyim!

1 yaşında gemiyle gittiğimiz Kıbrıs'tan, okula türkiye'de başlamak amacıyla ankara'ya göç ediyoruz. mutluyum! heyecanlıyım! ne de olsa keyifli bir yolculuk beni bekliyor. daha sonra o dev uçağı görüyorum. hafif bir pervane sesi geliyor kulağıma. hemen geriliyorum tabi. "yandın" diyorum kendi kendime. gözüm korkuyor. babama bakıyorum. aslan babam ya; gıkı bile çıkmıyor. işte hayatımın idolü ya. hiç korkmaz böyle şeylerden. üstünde merdiven olan araç uçağa yaklaşıyor. biz de biniyoruz. yerimize oturduktan sonra, biraz zaman geçiyor ve acil durumlar için olduğu söylenen bazı şeyler anlatılıyor. nasıl acil durum ya? otobüse bindiğimizde neden "bakın kaza yaparsak söyle yapın, böyle yapın" diye bir şeyler anlatılmıyor? bu beni daha da korkutuyor. babama bakıyorum. aslan babam hiç tepkisiz. işte benim idolüm. derken kemerler bağlanıyor. uçak önce araba misali pistte ilerliyor. kalkış yapacağı o uzun pist yoluna çıkıyor. yavaş yavaş hızlanıyor. benim gözler mesut özil misali açılıyor. "hayır ya bu kadar hızlı olamaz". iyice hızını aldıktan sonra havalanıyor. aman allahım o kafamın üstündeki basınç nedir öyle. sanki akrep nalan oturdu kafamın üstüne. hostes abla ağzını açık tut diyor. timsah misali devam ediyorum yolculuğa. basıncı alıyormuş bu şekil. babama bakıyorum. kendi halinde dünya umurunda değil. aslan babam benim. birde ani sarsılmalar yok mu; içeri doğru sıçmak neymiş öğreniyorsun. garip bir ses gelince, tilki kesiliyorum. "normal mi bu normal mi normal mi?" sanki uçak düştü düşecek. her sarsıntı da besmele çekiyor aslan babam. bu durumda dahi ibadet ediyor. şu hava boşlukları yok mu? insanı iyice tedirgin ediyor. babama bakıyorum. yumruklarını sıkmış, koltuğa sıkı sıkı yapışmış, hıng hıng diye sesler çıkarıyor. rengi kıpkırmızı olmuş, belli ki beni korkutan uçağa sinirleniyor. aslan babam. idolüm ya!

vesselam...
Böyle hissedebilirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=pyQURcvURw8
güncel Önemli Başlıklar