bugün

zall efendinin ülkede tonla haksızlık bulunurken fazıl say gibi gereksiz bir adam için götünü yırttığını görmek çok ilginç gerçekten, troll musun nesin sen ya, yapacağınız işleri, söyleyeceğiniz sözleri mantık süzgecinden geçirip öyle yorum yapın, adam inanmıyorum demiyor, inananları aşağılıyor ve bunun adıda şerefsizliktir, bize hikaye anlatma zall efendi.
desteklemeyeceğim oluşum. nedeni ise fazıl say gibi antipatik birisi için oluşturulması. sözlük içerisindeki genel kanı da bu yönde olduğundan zorlama bir hareket.
yalnızca bir kişiye indirgenmiş olması bu oluşumu, hareketi itici kılmaktadır.
(bkz: #19379365)
ifade özgürlüğü adı altında kutsallara hakareti hoşgörenlerin desteklediği site. zall tarafından tam da fazıl say'ın hapis cezasına mahkum edildiği anda kurulması insanların para uğruna nelerden faydanlamaya çabaladığını serdi gözler önüne.
Bu ülkede Atatürk'ü yargılamak ona laf söylemek suç olarak görülürken Allah'a ve peygambere küfür hakaret suç olarak görülmemektedir. Siz neyin ifade özgürlüğünden bahsediyorsunuz?
öbür şerrrrefsiz sözlüklerin de destek vermesi kampanya. eğer destek vermezlerse zaten onların anasının ellerinden öperim allah'ın emriyle isteyeceğim.
özgürlüğün geldiği gün; O gün ölmek yasak..

desteklenmesi gereken bir proje, net !
desteğin esirgenmemesi gereken proje. düşünceye katılınmasa da yargılanmamalı, fazıl say sevilmese de konuşabilmeli.
fazıl say temalı olmasını yadırgadığım sitedir.
fikirler uyuşmasa da "beyinler uyuşmasın" diye desteklenmesi gereken projedir. herkes özgürce fikrini söyleyebilmeli.
herkesin desteklemesi gereken kampanyaya ait site adresi. desteklemeyen insanlar gelip burada trollük yapmasın, ifadelerine sıçarız.
zall'in bos bir adam olmadigini bizlere gosteren kampanya. helal panpa.
ifade özgürlüğünü dini inançlara hakaret olarak algılayan zihniyetin destek vereceği oluşum. ifade etmek alay etmek değildir.
bir boka yaramayacak yine yanı düzenin devam edeceğini anlayacağımız site.
o değilde, bizim site destek verenlerde ne zaman görünür sayın zall?

iletişime geçtik ama bizimle iletişime geçen olmadı.

diğer webmaster arkadaşlarada duyurduk filan.
ebelerini sikeyim desem bu benim ifade özgürlüğümdür. ebelerini eşşekler siksin. yaşasın ifade özgürlüğü amlarına koyayım.
iHA tarafından haberi yapılmıştır http://www.haberler.com/f...-kurdular-4536149-haberi/
kampanyanın sadece "ifade özgürlüğünün sınırları tanımlansın" kısmına katılıyorum. insanlar en azından neye ne kadar ceza alacaklarını bilsinler ve ona göre hareket etsinler.

benim düşünceme göre, belli bir kişiye, belli bir kesime açık veya örtülü bir şekilde hakaret edilemez. buna kimsenin hakkı yok.
şimdi burdaki herhangi birine hakaret etsem, kimse bana "ifade özgürlüğün var tabi ki hakaret edebilirsin" demez. bunun mutlaka hukuki bir yolu olmalı.

ayrıca kişilerin kutsal saydıkları değerler de küçümsenemez. bu konuda da düşünce özgürlüğü olamaz. peygamberimiz biz müslümanlar için çok değerli ve onun haklarını korumakla bizler sorumluyuz. atatürk de milletimiz için çok değerli ve ona karşı bir hakaret olursa yine dava açma hakkımız olmalı diye düşünüyorum.

hakaret ve ifade özgürlüğü kavramlarını karıştırıyoruz biraz galiba.
öteki sözlüklerin neden desteklemediği merak edilen kampanya. şerrreefsizzlik diz boyu.
ileri de bir gün sizlerin ''yobaz'' olarak gördüğü insanlar içinde böyle bir kampanya açtığınızda o zaman yürekten destek olabilirim. şimdi ise her durumda insanları yargılamamak gerektiğine inandığım için destek veriyorum. fazıl say densizlik etmişse din bundan ne kaybeder?
tabi sizler popülarite şakşakçılığını sevdiğiniz için ifadeozgurlugu gibi şeyler kurmanız normal. çünkü özgürlük tek taraflıdır sizin için. aferin aferin...
ifade özgürlüğünden ağzında salyalar saçarak oraya buraya saldırmayı anlayanlara destek için kurulmuş yanlı, taraflı bir sitedir; dostlar alışverişte görsündür.
fazıl say beyefendinin hayat görüşünü biliyorum. bir örneklendirme yapacağım. fazıl beyin görüşüne zıt bir islam dini inananı ve popüler kültürde yeri alan biri olsam ve ifade özgürlüğü adı altına;
''fazıl sayın piyanosunu sikeyim, tuşlarına attırayım, pedalına ayağımı sokayım, solo çalışmalarına sıçayım, fazıl say'ın konser verdiği alan kerhane midir'' gibi hakaretlerde bulunsam ve bunu özellikle halka mal olmuş, halk tarafından sevilen ve yaptığı müziksel çalışmalar geçtim türkiye'yi dünya tarafından bilinen biri olarak yapsam eminim ki an itibariyle fazıl beyin yerinde ben olurdum. kesinlikle ve kesinlikle hakkımda hakaret davası açılırdı.

birey olarak hepimiz iki dudağımızın arasından çıkan kelimelerden sorumluyuz dur. fazıl bey islam dinine inanır-inanmaz bu beni hiç ilgilendirmez. sosyo-kültürel hayatta ifade özgürlüğü kadar önemle üzerinde durulması gereken konulardan biride; bireylerin fikirlerine, inançlarına saygı duymaktır. fazıl bey binlerce Müslümanın inandığı ve kutsal saydığı değerlere hakaret edecek ve sonradan bazıları bu eylemi ''ifade özgürlüğü'' diye tanımlayacak. ben buna ancak gülerim.

fazıl say bey kadar zeki bir insana ''hakaret'' olarak adlandırılan kişisel fikrini beyan ettiği cümleyi kutsalları aşağılamadan kurabilmesi yakışırdı. eleştirsin ama bazı kalpleri parçalamadan bunu yapsın.

yaptığı müzik çalışmalarını sonuna kadar arkasında ve takipçisiyim. lakin ben bu yersiz ve bi o kadarda anlamsız kampanyada yokum hacı fazıl.
fazıl say ları ve akildaşlarını eleştirirken millete 'cahil' tanımlamasını uyguladık. ama milletin inançlarına, kültürlerine yersiz laf atacak fazılcıklara 'ifade özgürlüğü' demeyi mubah sayacak kadar kör olmamalıyız. (bkz: piyanonu da al git fazıl say).
ideoloji’ler; fikir çatışması, mantık arayışı ve kompleksliktir. topluma bu doğrultuda yön veren, halkın temsili siyasi partiler “ ifade özgürlüğünü” bu karmaşık çatı altında “evrensel” bir dille, yapılandırıp tanımlamak yerine, halka yansıttıkları usul; içler açısı, politik ve rant adına yapılan ideolojik bir çatışma ve bölünme halidir.

(T.C. Anayasası 24. 25. ve 26. Madde) ifade özgürlüğü, bu maddeler kapsamında, toplumsallıktan, kişiselliğe indirgenerek, dağınık bırakılmış ve “usuller siyasi otoriterin belirlediği kanunlarla düzenlenir” ifadesiyle de, ne denli özgür olduğumuzuda genel anlamda özetlemiştir. “Türk Ceza Kanunu 301. Maddesi’ halen içerik olarak ifade özgürlüğünü yansıtmamaktadır. gerçi 301. madde sadece Türkiye de değil çoğu Avrupa ülkesinde benzer vurgularla yaşatılmaktadır. hulasa, sorun sadece ülkemizde değil maddiyatta endeksli küreselleşmiş ülkelerin hemen hepsinde mevcuttur. yani Japonya da yaşayıp, yeniden yapılanan kanunlarla, toplumun genel anlamda, inancına yönelik hakaret edene maalesef ödül vermiyorlar. bu bağlamda ifade özgürlüğü, “neyi ifade ettiğine bağlı” diye, içsel bir sorgulamayı da tartışarak, her dönem içinden çıkılmaz bir problem olarak gündemde yer edinecektir.