bugün

Bence çok yararlı bir internet sitesi. Zall abi bu başlığı açtığın için saol.
özgürce girilemeyen site.

(bkz: ironi mi abi bu)
bu zall gerçekten adam gibi adam. atayıs falan değilim ama bu kadar önemli bir konuyu gelişmeler bölümüne taşıması çok yerinde olmuş.. adamsın..
daha burda ifade özgürlüğü yok karşiim. niye çaylak olduğumuz konusunda bile bile bilgilendirilmiyoruz. he canım he.
--alıntı--
"türkiye'de ifade özgürlüğünde ciddi sıkıntılar olduğu malum. internet'in yaygınlaşması ve herkesin fikrini özgürce açıklamaya başlaması ile durumun vehameti iyice ortaya çıktı. her gün onlarca kişi internette yazdığı yazı sebebi ile mahkemelik olmaya hatta ceza almaya başladı. uludağ sözlük olarak türkiye'de ifade özgürlüğü sorunu ile ilgili ne yapabilir diye düşündük. ve http://www.ifadeozgurlugu.com şeklinde bir kampanya sitesi açtık. bu sitede bir kampanya başlatıyoruz. fazıl say'ın başına gelen olay, aslında her gün onlarca kişinin başına geliyor. bunların çoğu da üniversite öğrencisi. dava açılan veya ceza alan herkes kimseye derdini anlatamadan hukuki mücadele vermek zorunda kalıyor. ceza alırsa da çaresiz şekilde kabulleniyor. fazıl say sayesinde bu konu gündem oluşturdu. biz de bunu fırsat bilerek ifade özgürlüğü ile ilgili bir kampanya yapmaya karar verdik. amacımız ifade özgürlüğünün net şekilde yasalarla tanımlanması için meclisi harekete geçirmek. bunun için diğer internet sitelerinden de desteği ile bir gündem yaratmak ve meclisin ifade özgürlüğü ve hakaret tanımlarını internet çağına uygun olarak yapmasını sağlamak. umarım başarılı oluruz."

17 nisan 2013, çarsamba 02:15 (zall)
--alıntı--

siyasi ya da güncel şeyler hakkında fazla yazı yazan birisi değilim ama bu konudaki görüşlerimi ortaya koymak, en azından yazıya geçirmek istedim (en azından birilerinin benim düşüncemden etkileneceği beklentisiyle).

(oy bombardımanına tutmadan önce en fazla 10 dakika ayırıp yazının tamamını okumanız dileğiyle.)

(söyleyeceklerime katılmıyor olabilirsiniz, sizin bileceğiniz iş. bu yüzden mümkün olduğunca kişisel kanaatlerimi bir kenara bırakıp olgular üzerinden yorum yapmaya çalışacağım.)

--------------------

öncelikle, bu entry'yi yıllar sonra okuyacaklar için, son zamanlarda yaşananları kısaca özetleyeyim.

geçtiğimiz milenyumda yaşayan ve aslında 158 rubaisi olmasına rağmen kendisine mal edilen 1000 kadar rubai bulunan ömer hayyam, aynı zamanda dünyanın ilk aktivistlerinden. aruz ölçüsüyle, aaxa veya aaaa şeklindeki kafiyelerle yazdığı şiirlerinin her birinin okunması tavsiyemdir. seçkin kitapçılar ve d&r'da bulabilirsiniz. *
geçtiğimiz yıl, neredeyse otuz yıldır müzikle uğraşan ve ülkemizin en başarılı piyanistlerinden biri olan fazıl say, twitter'da (bazı insanlar tarafından ömer hayyam'ın yazdığı iddia edilen ancak bir bektaşi fıkrasından alınma olan, ömer hayyam'la alakası olmayan) bir dörtlüğü paylaştı. bazıları alkışladı, bazıları yuhaladı, ardından da birisi fazıl say'a dava açtı "dini değerleri alenen aşağıladığı" gerekçesiyle.

birkaç gün önce ise bu dava sonuçlandı ve fazıl say 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. über hukuk sistemimiz sayesinde ceza "ertelendi", yani fazıl say bir süre bir suç işlemezse bu cezayı çekmeyecek (amerikan dizi-filmlerinde izlediğimiz "şartlı tahliye" olayı gibi). hukukçu olmadığım için bu konuya değinmeyeceğim.

şimdi kısa bir flashback yapayım. fazıl say o dörtlükle beraber şunları da yazmıştı:

"Ateistim ve bunu bu kadar rahat söyleyebildiğim için gururluyum."

fazıl say ateist olduğu için veya ateist olduğunu ilan ettiği için ceza alsa, elbette olayı ben de kınardım. lâkin böyle bir olay yok. fazıl say'ın ceza almasına sebep olan asıl sözleri şunlar:

"Bilmem fark ettiniz mi nerde yavşak, adi, magazinci, hırsız, şaklaban varsa hepsi Allahçı. Bu bir paradoks mu?"

işte fazıl say'ın 10 ay ceza almasına sebep olan sözleri bunlar. sebebi de "dini değerleri alenen aşağılaması".

cezanın açıklanmasının ardından bazı sanatçılar ve medya mensupları da "beni de fazıl say" diyerek fazıl say'a desteklerini belirttiler.

olayı böylece özetlemiş bulunuyorum.

---------------------

ateist değilim, sosyalist değilim, antimilitarist değilim. ifade özgürlüğünü savunan bir bireyim. söylediklerinizin tek kelimesine katılmasam da söyleyebilme hakkınız için canımı veririm. * * bununla beraber göte göt derim. gerçekleri hatırlatmaya bayılırım.

bundan yaklaşık 7 sene önce bazı karikatürler yüzünden "ifade özgürlüğü" tartışmaları yaşanmıştı her ortamda. konuyla ilgili somut 2 adet yargı kararı vardı:

1. avusturyalı-macar yönetmen otto preminger'in adını taşıyan otto preminger institut davası. das liebeskonzil adlı film, avusturya hükümeti tarafından hristiyan inançlarını zedelemesi sebebiyle yasaklanmış, avrupa insan hakları mahkemesi de inanca hakaretin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği kararına vararak bu yasağı onaylamıştır.

(ingilizcesi olan arkadaşlar bu konudaki kararın orjinal metnini http://goo.gl/5EGH3 adresinden okuyabilirler.)

2. yasak tümceler kitabındaki provakatif ve aşağılayıcı ifadeler yüzünden açılan "hakaret" davası türkiye'nin kitabı yasaklamasıyla son bulmuş, avrupa insan hakları mahkemesi "fikir özgürlüğünün inanca hakareti kapsamadığı" kararıyla yasağı onaylamıştır.

(http://goo.gl/DIzHq adresinden karar okunabilir.)

sınırlı hukuk bilgim sebebiyle size daha fazla belge sunamayacağım. ama bazı devlet adamlarının açıklamaların 2006 yılında yaptıkları açıklamaları aktarabilirim. dönemin fransa başbakanı dominique de villepin "Saygı gerekliliği ile özgürlük gerekliliği birbirleriyle bağdaşmalı" derken, dönemin ingiltere dışişleri bakanı jack straw da ifade özgürlüğüne saygı duyulması gerektiğini, ancak kimsenin başkasının inançlarına saygısızca davranma hakkı bulunmadığını söylüyordu.

yani kısacası; "ifade özgürlüğü" inanca hakareti kapsamaz.

-----------------

şunu da ek olarak düşeyim; bugünlerde http://www.hurriyet.com.t...-sanat/haber/23075773.asp adresindeki gibi haberlerle "halk isyanda, ifade özgürlüğümüz elden gidiyor helelelele" şeklinde yayın yapan hürriyet, çok değil daha 7 sene önce şu haberle ifade özgürlüğünün inanca hakareti kapsamadığını söylüyordu: http://hurarsiv.hurriyet....r/ShowNew.aspx?id=3886829

-----------------

fazıl say'a destek çıkarak "beni de fazıl say!" diyen, cnn türk'te izlediğimiz cüneyt özdemir geçen sene bu sıralarda şöyle yazmıştı, aynen aktarıyorum:

"Fazıl Say, şu aralar yabancı ajanslara ve dergilere kendisinin ‘ateist' olduğu için Tokyo'ya gitmek zorunda kaldığını ima eden demeçler veriyor. Anlayacağınız, arabeskten tutturamadı, suya tirit laiklik anlayışı da işe yaramadı geriye kala kala ateistlik kaldı. Hepimiz biliyoruz ki hiç kimsenin Fazıl Say'ın dini imanı ile derdi yok, ancak Fazıl Say'ın bu ülkenin inançlı insanlarının dini imanı ile derdi büyük. En olmadık zamanlarda kel alaka tweetlerle bu ülkenin mütedeyyin insanlarını rencide etmekten sakınmıyor. Dalga geçiyor, alay ediyor. Bunu yaparken altına imzasını attığı bir çıkış olsa yine saygı duyarsınız. Öyle de yapmıyor kimi zaman başkasının yazdığını retweet ediyor, kiminde “ben demedim ‘şair' dedi” diyerek kıvırmaya çalışıyor. Yalan söylediği anlaşılınca da işi demagojiye vurup kendi yarattığı mağrurluk edebiyatından kişisel bir mağduriyet çıkartmaya çalışıyor."

-- 24 nisan 2012, cüneyt özdemir

cüneyt bey olanları geçen sene çok güzel çözümlemiş. bir kısım kişilerin tek istedikleri "bakın bizim ülkemizde sesimizi çıkaramıyoruz, baskıcı bir rejim var, ebemizi belliyorlar" şeklinde bir imaj uyandırmak. "sesini çıkaramayan", "ifadelerini duyuramayan" o güruhun yayınladıkları dergiler, yazdıkları yazılara tüm kitapçılarda elimizi kolumuzu sallaya sallaya ulaşabiliyorsak ben o "baskıcı rejim"in olmadığına inanıyorum.

---------------

bazı insanlar açıkça suç işleyen fazıl say'a destek veriyormuş gibi gözükerek, içlerinde biriktirdikleri kini, nefreti hükümete saçıyor. "beni de fazıl say" diyen ünlüler de, ifadeozgurlugu nokta com adresinde toplanan güruh da aslında "fazıl say'a destek veriyoruz, ifade özgürlüğü hey hey oley" derken destek verdikleri şeyin ifade özgürlüğü olmadığının farkında değiller galiba.

kısacası ifadeözgürlüğü.com sitesi, site başlığında yazan "fazıl say'a destek" amaçlı bir oluşumdan çok; sitenin 'manifesto' sayfasında okuyabileceğiniz üzere tüm amacı çarpık ifadelerle türkiye cumhuriyeti devletine bok atmak olan birkaç asi adam'ın feryadıdır.

edit: süre tuttum, tam olarak 18'inci saniyede ilk eksi oyu almış bulunuyorum. bari bir okusaydın be arkadaş.

-----ilave not: bu entry'yi önce ifadeozgurlugu nokta com başlığına yazmıştım-----
Eyvallah! Şahane bir kampanya ama şunu da hatırlatırım:hepimiz özgürüz de, bir Fazıl Say mı
sıkıntıda...Bu iş öyle kişiler üzerinden değil, toplumsal bir talep olarak gündeme gelmeli.
herkes her istediğini, her yerde söyleyemez arkadaş. bu türkiye nin hali nice olur o vakit.
boşuna mı demişler; söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı.

sizin aydın dediğiniz insanların kendini halktan ayrıştırdığı sürece, toplum nezdinde hiçbir karşılık bulamaz ve sanatçı vasfını da yitirmiş olur.

bu milletin uğrana gözünü kırpmadan canını verdiği bu özgürlük kutsiyetine sığanıp kimse haddini de aşamaz.
sansürcü beyinsizlere kapak olmasını beklediğim site umarım sokaklara da taşabilirler...
umarım bu güzel cümle, hayatımızda bir internet sitesinden ibaret kalmaz. bu konu da, yapılan her türlü girişim desteklenmelidir. destekliyoruz da.
(bkz: ifadeozgurlugu nokta com/#19399079)
uludağ sözlük'ün başlattığı ve medya'dan geniş destek bulmuş kampanya:

http://www.hurriyet.com.t...-sanat/haber/23075773.asp
http://www.odatv.com/n.ph...destek-mitingi-1804131200
zall'ın ttnet fişleme eyleminden sonraki yeni reklam alma hamlesidir.
Susma sustukça sıra bize geleceğini anlatmış site. http://hayalitasarimlar.com/ bende sitemde destek verdim. Hayırlara vesile olsun.
samimi olmayan sitedir. fazıl sayın nesini destekliyosun diye sorarlar adama, eğer fazıl say.ın yaptığı yanına kalırsa türkiyede hakaret ve tahrik alır başını yürür. ifade özgürlüğü ile insanların kutsallarına sövmek arasındaki farkı iyi anlamak gerekir. atatürk dönemine en ufak eleştiri getirdin mi ortalığı ateşe verenler, fazıl say.ın kutsallara sövüp saymasından çok mutlular, bi tutarlı ol kardeşim ya.
Ulan sözlükte yok ki ifade özgürlüğü, neyini destekliyorsun sözlük moderasyonu olarak, dingil?
ifade özgürlüğünün ne olduğunu bilmeyen sığırların girişimidir. Fazıl Say'a destek yürüyüşüymüş...
Ben de destek olayım o zaman Fazıl Say'a;

dikkat ettiniz mi, bütün piyanistler vurduruyor. Çok da karaktersiz oluyorlar. Daha neler söylüyorlar, bir bilsen...
zall denilen adamın gündem olmak için açmış olduğu site.Birde fazıl say ı koymuş ki daha çok gözümden düştü.

fazıl say kim amnk, atatürk e sövseydi de bukadar sahiplenilirmiydi acaba...sanmıyorum.
üyelik formu açılması gereken internet sitesi.

üyelik şartları;

1. müslümanlığa salla.
2. entel bir müzik aleti çal.
çok çooook önce açılması gereken fakat her zamanki gibi yumurta kapıya dayanınca aklımız başına geldiği için *doğal olarak bu zamanlarda açılan yararlı oluşum. internete özgürlük getirme yolunda bir katkı sağlayabilirse ne mutlu.
ideoloji’ler; fikir çatışması, mantık arayışı ve kompleksliktir. topluma bu doğrultuda yön veren, halkın temsili siyasi partiler “ ifade özgürlüğünü” bu karmaşık çatı altında “evrensel” bir dille, yapılandırıp tanımlamak yerine, halka yansıttıkları usul; içler açısı, politik ve rant adına yapılan ideolojik bir çatışma ve bölünme halidir.

(T.C. Anayasası 24. 25. ve 26. Madde) ifade özgürlüğü, bu maddeler kapsamında, toplumsallıktan, kişiselliğe indirgenerek, dağınık bırakılmış ve “usuller siyasi otoriterin belirlediği kanunlarla düzenlenir” ifadesiyle de, ne denli özgür olduğumuzuda genel anlamda özetlemiştir. “Türk Ceza Kanunu 301. Maddesi’ halen içerik olarak ifade özgürlüğünü yansıtmamaktadır. gerçi 301. madde sadece Türkiye de değil çoğu Avrupa ülkesinde benzer vurgularla yaşatılmaktadır. hulasa, sorun sadece ülkemizde değil maddiyatta endeksli küreselleşmiş ülkelerin hemen hepsinde mevcuttur. yani Japonya da yaşayıp, yeniden yapılanan kanunlarla, toplumun genel anlamda, inancına yönelik hakaret edene maalesef ödül vermiyorlar. bu bağlamda ifade özgürlüğü, “neyi ifade ettiğine bağlı” diye, içsel bir sorgulamayı da tartışarak, her dönem içinden çıkılmaz bir problem olarak gündemde yer edinecektir.
fazıl say ları ve akildaşlarını eleştirirken millete 'cahil' tanımlamasını uyguladık. ama milletin inançlarına, kültürlerine yersiz laf atacak fazılcıklara 'ifade özgürlüğü' demeyi mubah sayacak kadar kör olmamalıyız. (bkz: piyanonu da al git fazıl say).
fazıl say beyefendinin hayat görüşünü biliyorum. bir örneklendirme yapacağım. fazıl beyin görüşüne zıt bir islam dini inananı ve popüler kültürde yeri alan biri olsam ve ifade özgürlüğü adı altına;
''fazıl sayın piyanosunu sikeyim, tuşlarına attırayım, pedalına ayağımı sokayım, solo çalışmalarına sıçayım, fazıl say'ın konser verdiği alan kerhane midir'' gibi hakaretlerde bulunsam ve bunu özellikle halka mal olmuş, halk tarafından sevilen ve yaptığı müziksel çalışmalar geçtim türkiye'yi dünya tarafından bilinen biri olarak yapsam eminim ki an itibariyle fazıl beyin yerinde ben olurdum. kesinlikle ve kesinlikle hakkımda hakaret davası açılırdı.

birey olarak hepimiz iki dudağımızın arasından çıkan kelimelerden sorumluyuz dur. fazıl bey islam dinine inanır-inanmaz bu beni hiç ilgilendirmez. sosyo-kültürel hayatta ifade özgürlüğü kadar önemle üzerinde durulması gereken konulardan biride; bireylerin fikirlerine, inançlarına saygı duymaktır. fazıl bey binlerce Müslümanın inandığı ve kutsal saydığı değerlere hakaret edecek ve sonradan bazıları bu eylemi ''ifade özgürlüğü'' diye tanımlayacak. ben buna ancak gülerim.

fazıl say bey kadar zeki bir insana ''hakaret'' olarak adlandırılan kişisel fikrini beyan ettiği cümleyi kutsalları aşağılamadan kurabilmesi yakışırdı. eleştirsin ama bazı kalpleri parçalamadan bunu yapsın.

yaptığı müzik çalışmalarını sonuna kadar arkasında ve takipçisiyim. lakin ben bu yersiz ve bi o kadarda anlamsız kampanyada yokum hacı fazıl.
ifade özgürlüğünden ağzında salyalar saçarak oraya buraya saldırmayı anlayanlara destek için kurulmuş yanlı, taraflı bir sitedir; dostlar alışverişte görsündür.
ileri de bir gün sizlerin ''yobaz'' olarak gördüğü insanlar içinde böyle bir kampanya açtığınızda o zaman yürekten destek olabilirim. şimdi ise her durumda insanları yargılamamak gerektiğine inandığım için destek veriyorum. fazıl say densizlik etmişse din bundan ne kaybeder?
tabi sizler popülarite şakşakçılığını sevdiğiniz için ifadeozgurlugu gibi şeyler kurmanız normal. çünkü özgürlük tek taraflıdır sizin için. aferin aferin...
öteki sözlüklerin neden desteklemediği merak edilen kampanya. şerrreefsizzlik diz boyu.
kampanyanın sadece "ifade özgürlüğünün sınırları tanımlansın" kısmına katılıyorum. insanlar en azından neye ne kadar ceza alacaklarını bilsinler ve ona göre hareket etsinler.

benim düşünceme göre, belli bir kişiye, belli bir kesime açık veya örtülü bir şekilde hakaret edilemez. buna kimsenin hakkı yok.
şimdi burdaki herhangi birine hakaret etsem, kimse bana "ifade özgürlüğün var tabi ki hakaret edebilirsin" demez. bunun mutlaka hukuki bir yolu olmalı.

ayrıca kişilerin kutsal saydıkları değerler de küçümsenemez. bu konuda da düşünce özgürlüğü olamaz. peygamberimiz biz müslümanlar için çok değerli ve onun haklarını korumakla bizler sorumluyuz. atatürk de milletimiz için çok değerli ve ona karşı bir hakaret olursa yine dava açma hakkımız olmalı diye düşünüyorum.

hakaret ve ifade özgürlüğü kavramlarını karıştırıyoruz biraz galiba.