idrak

kafanın basması.
(bkz: idrak yolları)

1.Anlama yeteneği,anlayış,akıl erdirme.
2.Erişme,ulaşma.
3.Algı.

'' aczin idrakini idrak ki, idraktir ! '' hz. ebu bekir .

bu sözcük, her ne kadar içinde 'etme' eylemi barındırıyor da olsa bizler, olayı pekiştirmek için bir kez daha 'ederiz' ve bunu;

- haaa!

şeklindeki şaşkınlık ve sevinci aynı anda belirten bir ünlemin ünlenmesi şeklinde yaparız.

idrak ettiğimiz anki yüz ifademiz ise aynen şöyledir;

görsel

izan sözcüğü ile sıklıkla karıştırılır.

idrak = anlayış, kavrama yeteneği (kullanılabilen değer).
izan = anlayış, kavrama potansiyeli (var olan değer).

şu cümle aralarındaki farkı net olarak ortaya koyması bakımından biçilmiş bir kaftan gibidir;

" tarihini bilmek ve ona sahip çıkmakla osmanlı'ya özlem duymanın aynı şeyler olmadığını, sanırım akıl ve izan sahibi herkes idrak eder."

necati kavlak/milliyet blog/siyaset

söylenen, gösterilen yada yapılması gerekli şeyleri kavrayabilmektir.

kapasitemiz kadar ancak her şeyi anlarız. buna da idrak denir.

iDRAK: Anlayış. Kavrayış. Akıl erdirmek. Fehim. Yetiştirmek.(Maalesef insanlar teâvün sırrını idrak edememişler, hiç olmazsa taşlar arasındaki yardım vaziyetinden ders alsınlar! i.i.)