bugün

'bütün güllerden derin bir sesi' olan güzide dilimize "aylaklar" adıyla çevrilmiş 1953 model federico fellini filmi. signor fellini; italya'nın taşrasında yaşayan fausto, moraldo, alberto, leopoldo ve riccardo'dan mürekkep mavrakar tayfanın zirzopluklarını, bi şekilde yırtma çabalarını perdeye yansıtmıştır. "perdeye yansıtmak" tabiri sene 53'te de kullanılan bir tabir miydi, ondan şüphe etmekle beraber iyi ki perdeye yansıtmış sevgili federico diyorum. iyi ki. ki; iyi film.
izlemesi zor bir film. 53 yapımı olduğu için iç mekanlar karanlık yada ışık dengesiz, dönemin şartları gereği. alışana kadar kim kimdir, bu aynı kadın mı değil mi diye zorlandım bir süre. hem arka planı göreyim, hemde altyazıyı okuyayım durumu da var.

film, geçtiği zaman ve dönemdeki flörtü, yaşam biçimini, aile ilişkilerini çok iyi yansıtıyor. filmde aylaklıkla geçen yıllar zamanla mücadeleye dönüşüyor. tren garında çalışan küçük bir çocuk, yolunu seçmiş, aylaklık hakkındaki derslerden biri.

filmde yönetmenin kardeşi riccardo fellini de aynı isimle, aylak hayalperest yazar olarak rol almıştır.

bir de son sahnelerin oldukça devrimci olduğunu fark ettim:
--spoiler--
moraldo trenle şehri terk etmektedir. tren harekete geçmiş, penceresinden dışarı bakmaktadır. kısa sahnelerle habersizce geride bıraktığı arkadaşları görülür. hepsi yataklarında mışıl mışıl uyuyorlardır. her kısa sahnede kamera aynı giden bir tren gibi uzaklaşır.
--spoiler--

Sekiz Buçuk(8½) ile boy ölçüşemese de iyi sayılabilir. meraklısı izlesin derim.
fellini'nin harikaötesi 1953 yapımı filmi. her karakter ayrı güzel. hepsinin dramı, ironik kişilikleriyle öyle bütünleşmiş ki; nino rota'nın duygu seli yaşatan müzikleri ile zirveye çıkan dram bir sonraki sekansta aylak arkadaşların kalıpları, dayatmaları, duygusal dorukları, ahlaki gereklilikleri tiye alan tavırlarıyla koca bir kahkahaya dönüşmekte.
sahil kasabasının altı aylak kafadarının herbiri pek bir hoş. fellini'nin bu karakterleri anlatırken kullandığı yöntem de yani; aylak kafadarlardan birinin gözünden hikayeyi ve arkadaşlarını anlatması da çok güzel ve derinlemesine incelemeyi ileriye bırakarak; filmde öne çıkan iki kişiden bahsetmek gerekirse; aylak kafadarların ruhsal lideri fausto; yakışıklı, çapkın, uslanmaz bir erkek; aynı faust' gibi şeytan tarafından hem yoldan çıkarılmakta, hem de hep şeytan tüyü sayesinde paçayı sıyırmakta. diğer karakter ise film boyunca en duyarlı ruha ve en mantıklı görüşe sahip moraldo. gerçekten adı gibi hem moral değerlere sahip hem de filmin sonunda uzaklara gitmeyi başaran tek aylak birader olduğundan, bizlere moral, umut ve ilham aşılamakta.

her filminde karnaval havasını, muhteşemötesi yönetmenliği ile seyircilere yaşatan fellini bu filmde; gerçek, coşkulu, bilfiil yaşanan bir karnavalı da aylak kafadarlarla birlikte bize yaşatmakta hem görsel hem de ruhsal olarak; konfetiler, kostümler de cabası.

fausto'ya 1953 yılının denizkızı seçilen taze gelin, karısı, sandra tarafından verilen ders de pek bir hoş olmuş.
sandra'dan fausto'ya bu şarkıyı gönderiyoruz:

pişman olcaksın(zaten çok pişman oldu garibim; fausto)

http://www.youtube.com/watch?v=FPKZqGtGQGU&feature=share

büyük ve harikaötesisin fellini...

not: riccardo fellini'nin; federico fellini'ye benzerliği de ayrı bir hava katmış, aryaları da hele ave maria ayrı bir muhteşemlik. kasabanın umut vaadeden oyun yazarı; leopold'un ilham çağırış töreni ve kısır kasaba ortamının yaratıcılığına olumsuz etkilerini ve anlaşılamamasını feryad edercesine anlattığı sahne de harika...