bugün

ömür törpüsü fakültedir. birinci sınıf bölümün en kolay senesi olsada liseden yeni çıkmış,30 sayfalık yerden sınav olacağı zaman çok çalışmam lazım deyip ağlayan lise öğrencilerinin bir dönemde biten kocaman ders kitaplarıyla karşılaştıklarında dumura uğradıkları yerdir. üst sınıfları daha da zor olup alttan ders bırakmayan öğrencilerin hayranlıkla karışık bir ifadeyle tebrik edildikleri görülür. galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi her hukuk okumak isteyen öğrencinin rüyasıdır.*
köklü hukuk fakülteleri için
(bkz: ankara üniversitesi hukuk fakültesi)
(bkz: istanbul üniversitesi hukuk fakültesi)
uludağ üniversitesinde olmayan fakülte.
(bkz: galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi)
trt4den açıköğretim dersi izlermiş hissine kapılırsınız koca anfide oturuken.
kitabını altını mı çizsem not mu tutsam hocayı mı dinlesem derken hiç birini yapamaz sap gibi kaılrsınız.
devam zorunluluğu olmaması içinizdeki şeytanı harekete geçirir.
bölümün çoğu daha 1.sınıftan birer minyatür savcı ve avukat moduna girmiştir.
sinir bozarlar,rakibiniz çoktur çoğu hırs doludur,herbişeyden haberdardırlar.
zor bir bölümdür,neden geldim buraya demeye ilk haftadan başlarsınız.
kitap taşımaktan kollarınız kopar.
öğrencilerinin en zor olanının hangi üniversiteninki olduğuna bir türlü karar veremedikleri (ve veremeyecekleri) eğitim yuvaları. gerçi daha birçok fakültede (iki sınıf var ise) hangi sınıfın derslerinin daha zor, sınavlarının daha kazık, hocalarının daha piskopat olduğuna bile karar verilememişken, hangi okulun diğerinden daha zor (dolayısıyla o okulu bitirenin de diğerleinden daha zeki) olduğu yolundaki bitmek bilmeyen tartışmanın sonlanmasını beklemek bir hayal ama..
8 senemı ugrunda feda etmıslıgım vardır en kadım sevgılımdır...
yeni binalarının asım kocabıyık tarafından yapılacağının açıklandığı fakülte.
(bkz: uludağ üniversitesi hukuk fakültesi)
yurtta 2. sınıftaki bir öğrencinin, nisan ayında "ya şimdi gündüzler mi uzuyor geceler mi uzuyor" dediğini duyunca, hukuk kimlere kalmış diye düşündüren fakülte.
genel sıralaması mühendislik fakülteleri aksine öss puanı ile ölçülmez. Zira hukuk herşeyin ötesinde belirli bir ekolü ve belirli bir düşünüş tarzını gerektiren sosyal bilimdir. Süper imkanlara sahip süper paralarla yapılmış sıralar, tepegöz gösterileri, deli internet hızları değil bizzat üzeri kararmış sıraları, 1935 imzalı şiirler barındıran duvarları, bir profeserün kapısının isim levhasının üstünde o odayı daha önceden paylaşmış hocanın hocası olarak 3 profesör levhası önemlidir. Türkiye'deki sıralama ise genellikle şöyledir:

1.istanbul Hukuk (Özel hukuk, devletler hukuku, ticaret hukuku, insan hakları hukuku, icra iflas ve usul hukuku kürsüleri ile) = Ankara Hukuk (Anayasa hukuku, kamu hukuku, ceza hukuku, vergi hukuku, hukuk felsefesi kürsüleri ile)

2. Dokuz Eylül Hukuk = Marmara Hukuk

3. Bahçeşehir Hukuk = Koç Hukuk = Galatasaray Hukuk

4. Bilkent Hukuk

5. Erzincan Hukuk
sadece ders notlarına 1 ay boyunca günde 1 saat ve sınav haftası sabahlayarak çalışmak suretiyle bitirilebilen fakülte. sadece çıkmış soruların cevaplarını okumanız bile bazı sınavları geçmenize yeter. 100 beklediğiniz bir sınavdan 20-30 alıp dumura uğradığınız epey bir sınav olacaktır. bu hocanın kağıdı okumaması, herkese fix puan vermesi, bir cümlenize kıl olması, "yuh lan öküz" formatında bir hata yapmanızdan kaynaklanmış olabilir. telaş yapmadan benzer bilgilerle bütünlemeye girip makul bir not alabilirsiniz.
bir de bu fakültenin kimi öğrencileri vardır ki gülmekten öldürür. birinci sınıfta kendilerini hukuk profesörü olarak görür, kendi haricindeki herkesi mahalle kahvesinde memleket kurtaran abi sanar. lafa birader diye girer, koçum diye devam eder, metadoloji kelimesini diline dolar, içtihad pek hoşuna gider falan feşmekan. uluslararası ilişkiler master hesabı yapan insanlara, en azından ben hukuk öğrencisiyim senin ne sıfatın var da diyebilirler bilip bilmeden. kısaca kendini bilmez denir bunlara. ya da daha müsait olanı cin olmadan adam çarpmaya kalkarlar.

zorunlu tanım: hukuk eğitimi verilen fakültelerdir.

edit: ah canlarım, cancişlerim... demek ki hukuk okuyan ufaklıklar da varmış aramızda. ey lütfen eksi verme bana ama.
anneannelerimizin dedelerimizin bizleri mezunu olarak görmek istediği fakültedir. "okudu da avukat oldu maşallah" demek onlar için hayat memat meselesi haline gelmiştir.
Birinci sınıfta vizelerden çıkıldığında , lise zihniyetiyle birinci sorunun yarısını yaptım ordan su kadar puan alsam ikinci soruyuda zaten salladım birşeyler yazdım diye biraz puan alırım diye hesaplamalar yapıp notlar açıklandığından lise zihniyetiyle 70 beklenen sınavdan 15 alındığını görünce nerede olduğunun anlaşıldığı yer. hele ki bir fahiş hata var ki günlerce uyumadan hatim ettiğiniz tüm bilgileri hiçe sayar. saç dökülmesi ülser migren başlangıcı görülür mezun olunca bitiyor sanmayın bu hastalıklar gelişir dallanır budaklanır.
fakülteler arasında eğitim şöyle iyi, böyle kötü şeklinde ayrım yapamayacağım ihtisas öğrenciliği. hocalarınız ne kadar kıymetli olursa olsun (ki ben uğur alacakaptan üstadımızdan ders almış biri olarak söylüyorum) önemli olan öğrencinin gayretidir. tabii bu genellenebilir. ama hukuk fakultesinde okumak zordur. ama bir ama daha var ki bunu işin içine girince görüyorsunuz. okul bittikten sonra çok daha fazla okuyacaksınız ey gafiller ! *
bu fakültede okuyan öğrencilerin en az ayda bir karşılaştığı diyalog şu şekildedir:

- hangi bölümde okuyorsun?
- hukuk
- ileride bizim davalara bakarsın artık
- sankiazılısuçlusunmınakoim..
- efendim? ne dedin?
- yok bir şey ya. tabi bakarım ehehe.

bıktım .mına koyayım bıktım. bakmıyorum lan hiçbirinizin davasına. sürünün hapislerde ipneler!
enteresan biçimde insanların saygı duyduğu bölümdür. hukuka güvenin yerlerde süründüğü ülkede hukukçu olan kişilere tuhaf bir şekilde itibar edilir.*
2008 yılında yapılan ankete göre öss'ye girecek gençlerin yüzde 80'i hukuk okumak istermiş efendim. *
yıllarımı almış ve almaya devam eden bölümdür ayrıca. * bölümü ısrarla okumak isteyen gençliğe de gıcık olmamak elde değildir. bunu bilir bunu söylerim efendim.
(bkz: unique270)
galatasaray üniversitesi' nde olanı en kalitelisidir. öss puanlarına bakarak da anlaşılabilir.
üniversiteler arasında rekabetin yoğun olduğu fakültedir. şöyle ki istanbul hukuk her ne kadar aynı ekolden gelseler de marmara hukuk'u aşağılar, adam yerine koymaz. bir tek ankara hukuk vardır ki o da hakim savcı yetiştirir. "dersleri de çok kolay canım onların" denir.*
galatasaray hukuk ise bambaşka bir boyutta ele alınır, asla rakip olarak görülmez.
bunun nedeni bir zamanların rektörü erdoğan teziç'in "istanbul hukuk bizim anamızdır, biz onların yavrusuyuz, amacımız öyle olmak" * sözlerinden kaynaklanabilir.
diğer hukuk fakültelerininse adı bile geçmez. *
tabi bütün bunlar istanbul hukuk bakış açısıyla yazılmıştır.bütün hukuk fakülteleri öğrencileri böyle kıyaslamalar yapıyordur muhakkak diye düşünüyorum.
roma hukukunun öğrencileri bezdirdiği fakültedir. *
girilmesi zor, bitirilmesi ise neredeyse imkansız olan fakültedir. anayasa hukuku, eşya hukuku gibi zorlayıcı dersleri bünyesinde barındırır.
aslında hukuk'un kelime anlamını bile bilmeyen yeni yetme lise mezunlarının, hocalarının ve çevresinin gazıyla atılmış olduğu, bir sürü meslek çeşidine erişebileceklerini düşünüdükleri ama son sınıfta "aman allah'ım ben ne iş yapacağım!" nidalarını içinde barındırmış, okurken "offf!" okuduktan sonra "pufff" olan serüven.
'korkuttunuz lan beni hazırlıkta bırakıcam üniversiteyi' diye cevap verilesi tecrübeler içeren bölüm
öss den belli bir puan alan gençlerin ailelerinin ite kaka baskısıyla yazdıkları bölüm (bkz: )ben
bursa'da uludağ hukukta okuyanların denize nazır derslerini yaptıkları bir kampusa sahip fakültedir.
derse girilmesi saçma olan bölüm.

girsen de girmesen de sınav öncesi ikiyüzer sayfayı okuyacak mısın hacı?
okuyacaksın.
sal gitsin o zaman.

edit: kazın ayağı öyle değilmiş hacı, bilemedim. şimdi 6 dersten bütünlemeye gireceğim. benim yüzümden kalan varsa "geçmiş olsun abi, kusura bakma" diyorum. ama küfretmesinler bana lütfen. arbede çıkmasın sonra.