bugün

genellikle üniversitede olan ilginç diyaloglardır. lisede de olabilir tabi. bugün başıma gelen bir hadise,

matematik sınavından çıkmış naylon, hocayla karşılaşır.

naylon : hocam, bayağı kazık sormuşsunuz gibi geldi bana şahsen.

mat hocası: hadi ya, yaptın mı soruları ? yaptıysan geçersin oğlum.

naylon : valla hocam yapmasına yaptım da biraz sallamasyon yeteneğimi kullandım. yani insafınıza kaldım biraz anlayacağınız. (hocayı yumuşatmak için yüze gülen smiley ifadesi verilir)

mat hocası : valla naylon, benim insafıma kaldıysan ya.rrağı yemişsin ortağım.

naylon : hönk!

not: hönk gerçektir. resmen hönkledim lan.
tarih bölümünde geçen bir muhabbet:
Hoca: Oğlum Fatih sizin yaşınızda koskoca imparatorluğu yönetiyordu. Siz de boş boş yaşıyorsunuz işte.
Öğrenci: Doğru söylüyorsunuz da Hocam. Fatih' i Fatih yapan da Akşemseddin' dir dememiş miydiniz geçen ders?
Hoca:Ses yok
Yandaş Öğrenci: Hacı lafı soktun çıkardın yaa helal olsun.
Not: Tarafımca Hocaya verilmiş bir ayardır...
aklıma geldikçe yarılmama neden olan diyaloglardır.lisede tahtaya soru yazan hocayla sınıftaki merve arasında geçen diyalog,

merve: hocaaaaam bu soruyu daha önce yazmıştınıııııız.*
hoca:emin misin kızım bir daha bak bakalım.

(merve bakar ve soruların farklı olduğunu görür. )

merve: ayy pardon hocam yaa başı benziyodaaa.

hoca: e her başını gördüğünü soru sanma kızım...*
öğrenci: siktir git lan kışlana!
milli güvenlik hocası: lan oğlum! rahat!
öğrenci: rahatım lan ben.
milli güvenlik hocası: hazır ol lan o zaman!
öğrenci: n'oldu verecen mi?
- oğlum şimdi diyorsunuz ki hocam bizi çok sıkıyosunuz, bağırıyosunuz çağırıyosunuz korkutuyosunuz. siz bişey yapmasanız ben size kızar mıyım hiç? benden korkmanıza gerek kalır mı hiç? şimdi soralım uslu duran öğrencilerden birine benden korkmadığını göreceksiniz. (bana dönerek) kızım sen benden korkmuyosun di mi?
-korkuyorum hocam.
-?! bazen abartıyor olabilirim tamam.
+hocam öğrenci belgesi alabilir miyim?
-yarın gel kızım yarın şimdi çok başım meşgul.*
+ama hocam dün de yarın gel demiştiniz.
-tamam kızım sen yarın gel yine de.
yiğit özgür 'ün karikatüründen alıntıdır.
öğretmen: 2. viyana kuşatması kaç yılında yapıldı?
öğrenci: cevabı sorunun içinde gizli zaten...
öğretmen: hani lan nerede gizli?
öğrenci: artık ne biçim sakladıysan bulamıyoz işte gavat!
öğremen: gavat mı?
+Derslerimde uyumana rağmen seviyorum seni.
-Bu AA vereceğiniz anlamına mı geliyor?
+Hayır..
Diyalog degil de hocanin sinifa soyledigidir bazen. Psikopatoloji dersinde haftaya cinsel islev bozukluklari dersi islenecektir ve bir makale tarama odevi verilir. Hoca derste zaman zaman bu odevle cinsellige de yavasca bir giris yapariz der. Dersin sonunda da bu odevle cinsellige sicak bi giris yapariz der. Siniftan gulmekle gulmemek arasinda tiksiran sesler gelir. Nasi hocam yaa diye kalir insan. Smile was here neyin.
ders "entegre hekimlik uygulamaları" adı altında ilk yardımdır.

Tıp 1. Sınıfız 50 şer kişilik gruplara ayrıldık, her grubun başında 1 asistan 1 uzman hekim. Bizim de şansımıza çok kafa 2 hoca geldi. Yaşları da baya genç olunca iletişim hat safhadaydı.

Uzman olan ve fazlasıyla yakışıklı olan (bu ayrıntıyı es geçemem) hoca gruba sorar;

"çocuklar yolda trafik kazası oldu ve siz de gördünüz. Hastaya müdahale etmeniz gerekiyor. ilk ne yaparsınız? "

cevap bilincini, solunumunu ve dolaşımını kontrol etmek olacak ama ben hemen zıpladım oradan

"ambulansı ararım, tıp kitaplarım yanımdaysa saklarım doktor oldugumu çaktırmam. ölürse basıma kalır"

ambulansla çağıracagın sağlık personeli att ci veya hemşire olacak gururuna dokunmaz mı canım?

"yok hocam ben iğneyi yaptıracak hemşire, ekg'yi çektirecek intern, ilk yardımı yaptıracak att ci bulurum hic de gocunmam"

peki hekim olduğunda ne yapmayı düşünüyorsun?

"klasik tıp 1 kafası hocam cerrah olucam ameliyata giricem ben, böyle basit şeylerle uğraşmam"

baksen küçük hanım haftaya çarşamba cocuk cerrahisi servisine gel, gökhan hoca ameliyata çağırdı de bir ameliyatıma gel bakalım. Madem bunlar basit.

öteki hafta çarşamba ameliyata gidilir, daha çooook okumam gerektiği tecrübeyle öğrenilir.
+uçuracağım sizi oradan
-hocam ben bir şey yapmadım arkadaşım bir şey söyledi
+olsun senin de tipine gıcık oldum ondan
-...

hocanın benimle resmen ta*ak geçtiği bir anımdır
trajikodram derste bıdı bıdı yaparak hocayı çileden çıkarma eşiğine gelmiştir. hoca arkadan yavaşça yaklaşır ve trajikodramın şaşkın bakışlarıyla karşılaşır;
-hayır kızıcam, kızılacak bi tipin yok. Yanındakine kızsam, o da sana uyuyor. Kızım ne yapacağım ben seninle?
+ehe.
-maymun.
lisede sigara içmek için tuvalete hep 3 kız olarak beraber giderdik. bu bazı hocaların dikkatini çekerdi ama ses etmezlerdi. birgün bu duruma dikkat eden bir hocamız katta nöbetciyken aramızda geçen diyalogdur.

tuvalete doğru yavaş yavaş yaklaşılır..

hoca : yavrum! kızım! şşşit! pişşt!

hoca : görüyorum sizi aloo!
ben : hocam noldu?
hoca : siz üçünüz.. aynı anda.. tuvalete.. garip.. (her sözcükten sonra 15 saniye kadar arayla söylenmiştir)
ben : hocam aynı kabine girmiyoruz merak etmeyin.
arkadaş : hatta kabine bile girmiyoruz, camın önünde hallediyoruz.
!?!
efenim dönem3teyiz endokrin komitesi; işte bu komitenin içinde kadın doğum konuları da var. bir de salak salak tibela dersleri var ki akıllara zarar, şimdi unuttum açılımını bilen varsa aydınlatsın. ilk 3 sene hiç hoca tanımayan uzun saçlı ve salaş, hocalar tarafından hiç hoş karşılanmayan bünyem epizyotomi tamiri dersine gitti, saat 16-17 arasında ders sınava yakın olduğundan ders çalışmak isteyen pıtırcıklar ilk saatlerde girip gitmişler. benim gibi olan 8 erkek kalmışız neyse kadın doğum tayfası geldi. asistanlardan oluşan 3 kişilik ekip nerdeyse başbaşa ders yapıcaz. ben ortamı erkeklerin oluşturmasından cesaret alarak asistanı gözüme kestirdim ve 'abi ya meslekte 15 yıldan sonra dark side'a geçiyormuş kadın doğumcular doğru mu?' diye sordum. adam bana ters ters baktı, içinden de la havle çekti sanırım ama diğer iki asistan kıpkırmızı oldular gülmemek için zor tutuyorlar kendilerini. sonra devam etti 1 cm üzerinden başlanır ki hematom oluşmasın! ertesi sene oldu ilk stajlar belli oldu benimki kadın doğum neyse ilk derste bir adam ismi yazıyor. kapı açıldı o asistan girdi içeri, ben bir küfrediyorum vay amk doçent olmuş adam olamamış asistanını yollamış kendisi gelmemiş fln diye, zaten asistan ya sesim de oldukça yüksek, yandaki arkadaş dürttü napıyon lan hoca o diye, tabii biz bu anıyı anlattık güldük eğlendik filan. e saçlarımı kestirdiğim için hocanın beni tanıma şansı da oldukça düşük olduğundan tanıyamadı ve kazasız belasız o stajı bitirmiş olduk. ardından aynı hoca bana cevap yollamış; ne yapalım tere mi satalım?
okul ismi vermeyeceğim ama anlatmam lazım.

daha üniversite 1. sınıfım, herkesin yaşayabileceği gibi yüksek beklediğim bir sınavdan düşük almıştım. ( açıkçası 80 bekliyordum statik sınavıydı, 30 geldi.) ben de üzüldüm. arkadaşlarda git bir hocayla konuş dediler. neyse kapıyı çaldım.

+ (daha içeri girmeden) gelme! gelme!

-(kapının eşiğindeyim).şey hocam ben statik vizesi kağıdıma bakacaktım ama müsaadenizle? (elim ayağım titredi bir anda)

o sırada bir kitap okuyordu, hiç yüzüme bakmadı, bunu deyince hemen başını kaldırdı.

+ adın ne senin.

-robot

abartmıyorum 5 dk kağıdı aradı. 5 m uzaklıktan 2 saniye ön sayfayı 2 saniye arka asyfayı göstererek.

+ al gördün mü kağıdını. çık hadi şimdi.

- amk senin ben ( çıkınca tabi * )
şahit olduğum durum erkekler tuvaletinde pisuvarda işerken sigara baskını yapılır:

hoca: açın kapıyı ( kapı açılır ve içeriden iki erkek çıkar)
hoca: sigara mı içiyorsunuz lan?
öğrenci: yok hocam sigara içmiyoruz vallahi.
hoca: ne yapıyorsunuz lan o zaman orada eşcinsel misiniz amk ?
lisede tam bizim kafamızda olan bir hoca vardı. bazen bize (erkeklere) bel altı fıkralar anlatırdı. bizden büyük birinden yani hocadan dinlediğimizden midir bilmem çok severdik ve devamlı anlattırmak isterdik.
naylon 5. senesinde okulu bitirmeye karar verir, dönemde aldığı 15 dersin 14 ünün vizesi iyi geçmiştir ama diferansiyel denklemler den 10 almıştır.

hocaya gidip ağlar sızlar.

nb: hocam, yemin ediyom okul bitecek, ben 5 senede bu kadar ders vermedim şu vizelere bi bakın , dif denklemi 4. kez alttan alıyom zaten bi kıyak yapsanız finalde falan.

hoca: oğlum evladım naylon, valla elimden geleni yaptım senin kağıdın için ama valla bu sonuç çıktı. bak ben soruda x in y ye göre türevini istemişim, sen gidip sabri gibi dağın taşın türevini almışsın.

naylon umutsuzca başı öne eğik odadan çıkarken hocadan 2. rencide edici söz gelir.

hoca : naylon, seni finalde geçiririm ama allah aşkına boş kağıt ver. yemin ederim senin kağıdını okurken tansiyonum yükseliyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar