her sabah sikicem bırakıcam bu işi diye uyanıyorum sonra hazırlanıp işe gidiyorum bu nasıl iş böyle ama nöbet teslim ederkende mutlu oluyorum hele az hasta geldiyse.
patron denilen oluşumun sabahın erken saatlerinde iş kitleme gayretlerini görünce iyice pekişmekte olan arzulardır. ancak olmuyor işte daha iyi bir iş bulamadan çıkamassın. ülke şartlarını göz önüne alırsan tabi halinden memnun olan makarnacıları görmemezlikten gelerek çalıştığın şartlardan daha iyi veya en azından denk şartlarda iş bulabilmen çok zor artık.

devir öyle bir devir oldu ki özel sektörde bile birilerinden veya bir yerlerden tanıdıkların falan olacak yoksa vasfına iş tecrübene falan çok bakılmıyor artık. bu bademlerde eş dost akraba bitmiyor devlet kurumları yetmiyor özel sektöre bile el atıyorlar. abartma diyen olursa araştırsın biraz bağlı olduğu sektörden görür kısa süre içerisinde.
zorunlu staj yapıyorsanız sizin için imkansız bir hayal olarak kalacaktır.
Her gün olmasada ayın 15 günü hissettiğim duygu.
yeminle duygularıma tercüman oldu bu başlık. abi bir insan her gün 07:30 da kalkıp sonra geri yatıp geç kalır mı ya. kalır efenim. canlı örnek karşınızda. her gün geç kalınca bir istifa etme isteği doğuyor tabi insanda.
bende genellikle maaşın yattığı gün oluyor bu. yatan maaşın saatler içinde buhar olup atmosferimizde kaybolması kadar sinir bir şey yok bu memlekette. allah kolaylıklar versin benim gibi garibanlara. amin.
Hergün kafamda patrona söyleyeceklerimin sıralamasını yapıyorum. Öyle derse, böyle derim, şöyle derse böyle derim. Diyorum sonra sabah fırçamı yiyip aman efendim tamam efendim diyorum. Çünkü eşşek yüküyle borcum var.
(bkz: istifra etmek)