bugün

1917- 1985 yılları arasında yaşamış alman yazarı.1947'den sonra yayınlanan öykü ve romanları kendisine büyük bir ün sağladı.Bu yapıtlarında savaşa ve otoriter, faşizan baskılara karşı çıktı.Böll, 1972'de nobel edebiyat ödülünü aldı.Bazı yapıtları:
Ademoğlu
neredeydın?
Savaş Bitince
ve o hiçbir şey demedi
ilk yılların ekmeği
cüce ile bebek
trenin tam saatiydi
Palyaço
babasız evler
dokuz buçukta bilardo
fotoğrafta kadın da var
iftira
okuduğum en sıkıcı yazarlardan. savaş mağduru olması ve o dönemin ideolojisini bizzat yaşadıklarından yola çıkarak anlatması dışında bir numarası yok.
savaş sırasında esir düşmüş. savaş sonrasında ise abisinin yanında marangozluktan, kitapçılığakadar çeşitli mesleklerle uğraşmış yazar. anlatılarında savaşla ilgili meseleler anlatılır. özellikle de savaş sonrasında almanya'nın yaşadığı yıkım ve bunalım hali karekterlerine yansımıştır. alman dilini en yetkin kullanan isimlerden bir olarak gösterilir.
uluslararası yazarlar birliği başkanlığı yapmış, 1972 nobel ödülü sahibi, nobel ödülü alırken ermeni lobisinden yardım almamış alman yazar. ikinci dünya savaşında esir düştüğü söylenir. yazarlığı boyunca öyküyü ön planda tutmuştur. başlıca eserleri:
saat 9:30'da bilardo
ve o hiçbirşey demedi
trenin tam saatiydi
ademoğlu neredeydin?
babasız evler
palyaço
ilk yılların ekmeği
cüce ve bebek
(bkz: katharina blum un çiğnenen onuru)*
ishak reyna'nın nobel ödüllü yazarlardan öyküler kitabında genç bir kralın anıları adlı öyküsünü okuyunca bir $ey zannettiğim ama hakknda biraz araştırınca pek de bir b.ka benzemediğini gördüğüm yazar.
ayrıca berlin'de kendisine bir büst yapılmış. bu da resmi :

http://upload.wikimedia.o...s/a/a6/Heinrich_boell.jpg
(bkz: genç bir kralın anıları)
(bkz: heinrich boll)
köln de doğan heinrich böll, ikincidünya savaşı sonrasıyıllarını anlatan romanlarıyla çağdaş alman edebiyatının önde gelen kişilerindendir. yazar, söz konusu yaşamı acı birmizah anlayışıyla dile getirmiş, son romanlarında da, giderek katı bir biçimde yargıladığoı almanya da özgünlüğün ve sanatın uyumsuzluğunu vermekistemiştir.
1972 nobel edebiyat ömdülünü alan böll ün önemli yapıtları arasında trenin tam saatiydi(der zug war pünktlich), ve o hiç bir şey demedi(und sagte kein einziges wort), ilk yılların ekmeği(das brot der frühen jahre) sayılabilir.
belki de en beğenilen romanı olan 'Ve O Hiçbir Şey Demedi'yi yazarken düşündüğü tek şeyin mayına basarak yaraladığı dizini iyileştirmek olduğunu söylemiştir.

savaşın yaşamını çok zorlaştırdığı bir dönemde başına gelen bu olay üzerine, 5 gün boyunca evinden çıkmadan, günde yalnızca birkaç saatlik uykuyla yazdığı bu eseri ile yayınevinden aldığı para sayesinde dizini tedavi ettirerek eski haline getirmeyi başarmış ve yazar olarak kariyeri devam etmiştir.
önce savaş,sonra savaş, ardından savaş, o bitince savaş en sonda yine savaş yazan yazar.

(bkz: bunaldım yeminle).
heinrich böll bir yazar, edebiyat insanı ve düşünce adamıdır. otogardan liseli aşklarını anlatan cep kitapları veya milli eğitimin ortaokullara tavsiye ettiği macera romanlarının ötesine geçememiş, haliyle romanı ve edebiyatı bunlar zanneden dingoz için sıkıcı olması, böll'ü beğenmemesi normaldir. savaş sonrası özellikle de inanç, hristiyanlık, söylem ve gerçeklik farkı, umut ve umutsuzluk arasında yıkımı yaşayan insanın psikolojisini çok çarpıcı işlemiştir. ben şahsen bu mevzuu böyle modern roman anlayışı içinde ve derin ele alan, acı bir ironi ile, espri ile işleyen bir yazar okumadım. ben rastlamamış olabilirim. sonuçta en iyi değil belki ama böll yakın geçmişin en iyilerinden biridir.
savaşın acıları ancak savaşın içinden gelen böyle bir yazar tarafından bu kadar etkileyici anlatılabilirdi.
"Dinsizler sıkıntı verirşer, çünkü hep tanrıdan söz edip dururlar" diyor palyaço kitabında.