bugün

seni seven ve daima sevecek olan arkadaşın'ın baş harfleriyle biten defterlerdir.
s.s.v.d.s.o.a *
ekseri ilkokul ve ortaokul siralarinda arkadasa ese dosta yazdirilan defterdir.suslu puslu olur.genelde cok yazacak insanlar vardir ama tavandaki fareler kalemini yerler.seneler sonra acilip bakilinacak ah ne guzel yillarmis denilecek zannedilir.su tarihe kadar o defterlerini okuyan birini pek gormedim.bir kere okuyayim dedim, ah ne guzel yillarmis demeyip, ulan ne salak insarlarmisik dedim kendi kendime.
bu deftere yazı yazan arkadaşlar yazılarına 'bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim' sözüyle başlayıp, 'don't forget me' ile yazılarına noktayı koyarlar. araya da birkaç mani sıkıştırıp* hatıra defterinde kendilerine bir yer edinirler.
eskiden yıllık çıkarma modası olmadığından olsa gerek , daha çok ortaokul ve lise öğrencilerinin, özellikle de kızların tuttuğu defterlerdir.yıllar sonra okunduğunda gülümsetirler. genellikle sevilen arkadaşlara ya da eşe dosta verilirdi yazması için. dış kapağında ya batan güneş manzarası olur ya yine böyle bir manzara önünde sarılmış sevgililer bazan bir gül, çiçek böcek. kendine özgü klişeleri vardır buradaki yazıların. benim de unutmadığım mahalleden çok sevdiğim bir ablanın yazdıkları idi:

hayat bir aynadır
sen gülümsersen, o da sana gülümser
içinden bir sayfa ya da bir yaprak ayırtıldığı için her zaman sahibine teşekkür edilen defter.Hayır ayırırken bana mı sordun ben niye teşekkür ediyorum.
(bkz: bir anı defteri olarak sözlük)
nilüfer'in soyledigi soz ve muzik mustafa alpagut'a ait olan ozlem sarkisi .

çorak gönlüm dökülen gözyaşımla sulanır
yıllar önce gömdüğüm aşk yeniden canlanır
hayalimde sevgilim salıncakta sallanır
onu buldum sanarak dertli gönlüm aldanır

yine beni benden aldı hatıralarım
yine beni derde saldı hatıralarım

kalbim aşkla dopdolu hatıra defterimdir
onun en güzel yeri inan yine senindir
şimdi bana hatıra birkaç söz bir resimdir
bunun bende yarası umduğundan derindir
bir örnek cümlelerle bezeli kağıt bütünlüğü... kilidini beğenmeyip, daha büyük kilit talep edenler vardır mutlaka. kırtasiyeci de bu kişiyi "asma kilit taktırın bari" der bakışlarla uzun süre süzer.
çocuklugumuzun saflığı yatar hatıra defterlerinde...klişe sözler olsada güzeldir aslında...
ilkokuldayken ''bana bu altın değerinde sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim '' diyerek başlayıp,geri kalanını öndeki sayfalardan kopya çektiğimiz çiçekli böcekli,kokulu sayfaları olan defterlerdir.Herşey zamanında güzel, şimdilerde manileri okuyup gülüyorum çocuk yaratıcılığımıza..

seviyorum ama kimi
en tatlı birisini
nasıl anlatsam sana
ilk harflere baksana

yaza yaza yaz geldi
manava kiraz geldi
daha yazacaktım ama
mürekkebe zam geldi
genelde ilkokul çocuklarının hatıralarını yazdığı masumane defter.
canım arkadaşım bilmemne bana bu kalbin kadar temiz sayfadan....
sen bana arka sıradan tekme tokat daldığın zaman....
hani beni öğretmene söylemiştin.....
okul çıkışında beni bekle demiştim.....
seviyorum ama kimi
en tatlı birisini
nasıl anlatsam sana
ilk harflerine baksana.
ilkokul çocuklarının yazmaktan usanmadığı adı hatıra defteri olduğu halde defterin sahibiyle beraber yaşadıkları anıya çok az hatta hiç yer vermedikleri içerisinde sepet sepet yumurta sakın beni unutma... , mavi önlüğünde başarılar beyaz gelinliğinde mutluluklar veya kağıdın bir köşesinin kıvırılıp üzerine sakın açma yazılan meraktan çatlayacak olan kişinin o kıvırılan yeri açtığında neden açtın yazısıyla karşılaştığı, okuyan kişinin yüzünde tebessüm bırakan deftercik.
ilk okul çağında tutulan hatıra defterini eşek kadar olduktan sonra 3-5 arkadaş ortaya koyup okumaya başladığında inanılmaz bir eğlence malzemesi olur.

yüksek dozda --spoiler--
Bana Kalbin kadar temiz olan bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim.
Sepet Sepet Yumurta, Sakın beni unutma..
sçsvdsoaxx seni çok *.
Sonra bir kalp çizilir ortasından bir ok geçer bi ucunda Ahmet, bir ucunda mehmet yazar. ( Bu gün Ahmet küçük çaplı mafyalığa soyunmuş, kıbrısta kumar oynayıp en az 4 kızla ve 4-5 adamıyla dolaşmakta, Mehmet ise okuyup mühendis olmuş, iki tane çocuğun babası olmuştur ) * * *
--spoiler--
duyguların, düşüncelerin, hayallerin, tecrübelerin kendi dilince yazıldığı; kalp kadar temiz sayfaların açıldığı defter... okunması arzu edilen defterlerdir.
özellikle lise sıralarında el el dolaştırılan, içine oldukça samimiyetisiz yazılar yazılan defterdir.
her arkadaşın aynı mani'yi yazdığı uzun zaman geçtikten sonra sadece facebook'ta isimlerinizi unuttuğunuz arkadaşlarınızı hatırlatmaya yarayan defter.
Genelde tüm sayfaları bana bu değerli sayfayı ayırdığın için teşekkürler diye başlıyan sivil hayatında başarılar dilerim diye biten aptal liseli kızların tuttuğu tutarken okşadığı okşarken kaldırıdığı bir defter tipidir. Bir erkeğe bişeyler yazdırmaya çekinirler.. Sebebi velilerinden korkmaladır. içinde bel altı cümlelerin olduğu bir defterdir. bilmezlerki o erkek tüm sınıftaki kızları sıradan geçirmek ister. e tabi mevsim yaz olmuştur erkek ergenliğin en üst safhalarını yaşar, bikere verin yazsın sende kurtul yazanda kurtulsun.
"bana bu kalbinden temiz sayfayı ayırdığın için teşekkürler" laflarıyla şirin görünmeye çalışılan ama aslında tamamen sevimsiz ve yapmacık duygularla yazılan zırvalarla dolu defter.
herkesin hayatta "kendiyle muhasebe ve muharebe" defteri vardır. hatıra defteri ise içlerinde en kalınıdır.

"kırılgan hayatlarımızın" iz düşümü mü,
bu gözlerinin altındaki yaşlar?

inan; onlar da güzel,
senin sevinç kahkahalarında...

"şekerli sesindeki" tat dudağımda,
elzemli bakışlarının ardındaki "çiğ acılar" arkamda...

neden korkarım ki daha?

09.11.2007/Zonguldak.
kritikti hatıra defteri. zaten erkek adamsın ne işin var hatıra defteri tarzı baskılara maruz kalırken, bir taraftan da acaba şu sevgili arkadaşıma versem ne yazar, bakalım o da beni o kadar seviyor mu, şu kıza versem anlar mı ondan hoşlandığı mı, ya kötü bir şey yazarsa, ya kısa yazarsa diye kangren edici, mide ağrıtıcı hislere gark ederdi insanı. statü farkı yaratırdı arkadaşlar arasında. kimin ne kadar yazdığı ve ne yazdığı merak konusu olurdu.

Bir keresinde kızın birinin hatıra defterini uçurup, sınıfın ortasında okumuştum da çok ağlamıştı kız. yazık lan.
canım arkadasım kalbin gibi temiz olan bu sayfayı bana ayırdığın için diye başlayan manilerle biten defter parçası.
ortaokulda, lisede ve askerde cool olmak adına insanların kırtasiyeden aldığı, sibel can, hülya avşar, ayhan ışık, sinan özen gibi sanatçıların resimlerinin basılı olduğu kapağa sahip defterler. bunların en çıldırtanı ''devrem benim deftere de yaz olur mu'' diye defter elinde, ağzında salyalar akıtarak yanınıza koşan asker arkadaşlarınızdır.
ben bunları yazanları, yazdıranları hiç anlamadım. ulan ne amacın var? yarın öbür gün çıkaracaksın elinden, hiç bir anlam ifade etmeyecek senin için. not yazmak için yırtacaksın, sobayı tutuşturacaksın işte ne uğraşıyon?

ortaokul ve liseliler genelde deftere ''bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkürler'' gibi eşçinselce bir cümle ile başlayıp, ''unutulmamak dileği'' gibi bir cümle ile bitirirler.

bazıları kendi hazırladıkları anket tarzı sorular ile dolu bir defterle karşınıza gelir. ''en sevdiğiniz şarkıcı'', ''hangi takımlısınız'' gibi ipe sapa gelmez sorular sorarlardı. neyine yarayacaksa bu bilgiler?

ortaokulda hoşuma giden bir kızın, böyle anket tarzındaki defterinde ''niçin banyo yaparsınız'' sorusuna rastladım. malum her soruya cevap vermenizi isterler.
ben de ''cenabetlikten kurtulmak için'' yazdım. yazmaz olaydım. sayfayı yırttı önüme fırlattı.
birden soğudum kızdan, artık camdan bakarken arkadan sürtmüyorum, kalemi yere atıp iç çamaşırının rengini merak edip bakmıyorum. uzak durdum o kızdan ve hatıra defterlerinden. askerde de hiç doldurmadım. bunun için küsen adamlar bile oldu. ne acayip insanlar var lan.
geçen gün eski eşyalarımı karıştırırken bulduğum neredeyse herkesin aynı manileri sıralamış olduğu ilkokulun olmazsa olmazı.

yalnız ilkokulda dilbilgisi dersimiz yetersiz kalmış olmalı ki şu cümleyi yazabilen arkadaşım da varmış.

"sana özel hayatında başarılar, mavi öyünlükle mutluluklar dilerim." mantık hatasına mı yanayım yazım yanlışına mı bilemedim.*
kızların erkeklere hatıra yazdırmaması da ayrı olaydır. daha ilkokuldan başlamış olmalı bu yanlış anlaşılma korkusu.*
4s kuralının masum bi halde; seni seveni sen de sev olarak yer bulduğu defterlerdir.
kızların kız arkadaşlarına yazarken triplere girip;
- şimdi okuma. evde oku. bi ay sonra oku. demelerinin yanı sıra sayfada boş yer kalmayacak şekilde süslemeleri ise ayrı bi psikolojik vakadır.

sonuna çizilen kalp ve saçma sapan bi imza olmazsa olmazlarıdır.
ilkokulda o kadar arkadaşlarıma yazdırdığım hatıra defteri nerde şimdi bilmiyorum. çocukluk hevesiymiş zaten.