bir kapıyı açtım ve kapattım.bir milyon adam ayakta çay içiyordu.
bir kapının kapalı olduğunu onu iterek anlarsın.
niçin her yerde bir naftalin kokusu?
neyi saklayabiliriz ki yarına?
şu insanlara hiç bir şey çok değil...
bir nazar boncuğu kadar sevimli ve saçmasın.
necip fazıl
'açlık 'dışında hiçbir erdem; bütün kötülüklerin anası olan 'üremeyi' durduramaz.
hayatta 2 tür erkekten korkacaksın. 1 dövdüğü adamı anlatandan 2 ,üç nokta, karıyı anlatandan *.
Döndüğünde bıraktığın yerde olmayabilirim.
O bensizliği göze aldıysa, ben onsuzluktan bir şey kaybetmem.
ben seni severim ama düzenim bozulur!
"Birçok insan, dolu ağızla konuşmayacak kadar terbiyelidir; ama boş kafayla konuşmakta sakınca görmezler."
Orson Welles
Belki de kirpi sevilmeye en muhtaç hayvandır.
aldırmadan gidemiyorsa, aldırmadan kalmayı bilmeli insan.
çünkü henüz icat edilmedi, anlamayana anlamayı öğretecek bir lisan.
yaşamak, seni seviyorum demenin başka türlüsü.
Önemli olan, hayatta başına ne geldiği değil, neyi nasıl hatırladığındır. [Marquez]
umurumda değil kaşarlar, yatakta yalayıp dışarıda kapananlar..
"Aşk ve nefretin yer almadığı bir oyunda kadın ancak yardımcı oyuncu olur."

Friedrich Nietzsche
Giydiğin kilodun olayım, ossur ossur parçala beni. (bkz: manuel fernandes)
sakın uyanma; uyuduğun sürece benim sırrımsın, uyanırsan herkesin olacaksın...

magnifica presenza
bazı umutlar baska zamanların.
'sarisinin adi esmerin tadi var' derler ya; adimizi soyler tadimiza baktirmayiz.*
Sayılamayan, toplanıp çıkartılamayan, satılamayan ve satın alınamayan ne varsa, işte onlardır hayatın ve insanın mutluluğunun özü.
Andre Gorz
birkaç kırık sandalye ve rolünü beceremeyen bir kukla sahnede,
keşke hiç almasaydın o bileti, keşke hiç tanımasaydın beni.
kusurumu günahımı bağışla şimdilik, bu kuklanın gözyaşı akmasın nedensiz.
gel attıkları köşede saçlarını okşa, tahtadan ellerini göğsüne bastır.
bir isteği var bu kuklanın gitmeden son kez olsun sarılıp onunla beraber ağla,
doya doya, kana kana, elinle yanağını bastıra bastıra ağla...
''Sonsuzluk olsam bile kendimin içinde çok darım.'' kafka
sevgililer sık sık elele tutuşurlar ve gelecekteki mutluluklarını düşlerler. fakat elleri birbirine kenetlenmiş ve düşleri de bir tek olursa mutlulukları hiç mi hiç daha büyük olamaz, hep aynı kalır.