tek serüveni, demeter'in kızı persephone'yi kaçırmasıdır. sözcük olarak ''görünmez'' anlamına geliyor. ürkütücü bir görünümü olduğu söyleniyor öyle ki olympos'lu diğer tanrılar bile onu aralarında pek görmek istemezlermiş. hades, tanrının olduğu kadar aynı zamanda ölüler dünyasının da adıdır mitolojide.
hades kelimesi görünmeyen anlamına gelir. zeus yeryüzünün hakimiyetini kardeşleri arasında paylaştırırken yer altı hadesin payına düşmüştür . o artık ölüler ülkesinin tanrısıdır.insanların ve diğer tanrıların hiç sevmediği bir tanrıdır hades.karısı demeter ve zeus'un kızı olan pershephone'dir. aynı zamanda ölüler ülkesine de hades denir. uyku ve uykunun kardeşi olan ölüm hades'te yaşar. yer altının tüm hazineleri hades'in olduğu için hades'in diğer adı pluton'dur.
zeus'a kafa tutmuş, kestanesini çizim çizim çizmiş hatta zeus'a "akıllı ol senin emuğa gorum" demiş tanrı. persephone'yi kaçırıp dağa kaldırmış orada iğfal etmiştir. persephone de az orospu değildi hani. baktı hades'te kol kadar aygıt var "ben senin yanında kalayım" dedi. persephone'nin anası demeter da durur mu? başladı dırdırıyla zeus'un başının etini yemeye. zeus da dayanamadı "hades'in emuğa goyim senin de emuğa goyim" dedi. gitti hades'in yanına... eeee... deplesmanda maça çıkmanın etkisiyle de hades'i yenemedi tabi. aralarında bir anlaşma yaptı bu ibneler. böylece mevsimler oluştu. persephone annesi ve bütün dırdırcı kadınların tanrıçası demeter'ın yanına gittiği ilk üç ay ilkbahar oldu, son üç ay yaz oldu... persephone bütün tokmakçı erkeklerin tanrısı olan hades'in yanına gittiği ilk üç ay sonbahar, son üç ayda kış oldu. dünyanın amına goydunuz ibneler. ne vardı her gün yaz olsaydı.
(bkz: bluevelve) nin karma derecesi.
Yunan mitolojisinde, ölülere hükmeden, ölüm sonrası hayatı idare eden yer altı tanrısıdır.
Chronos' un, üç çocuğundan biridir. Tanrı payesi verilirken, hades' e, yer altı tanrısı, Zeus' a, yer üstü, evren tanrısı, poseidon' a ise denizler tanrısı ünvanı verilmiştir.
Öfkesi ve gazabindan korkulan bir tanrı olduğu için, sunaklarda kesilen birçok kurbanın adandığı Tanrıdır.
yer altının, cehennemlerin tanrısı.
"cehennem tanrısı" değildir. "lord of the underworld" diye tanımlanır. "underworld" ise ölen insanların tümünün gittiği mekandır.
" bu yeraltı tanrısının, tılsımlı bir şapkası vardır. onu giyen göze görünmez. bu tanrının da adı, grekçe görünmez demektir. belki de ölen artık görünmediği için, ona bu ad takılmıştır. kronos ile rhea'nın oğlu, zeus'un kardeşidir. ölümden sonra ölülerin ve ölüler ülkesinin tanrısıdır. olympos'a pek seyrek çıkar. aynı zamanda, zenginliğin de tanrısıdır. kendisi yeraltı tanrısı olduğu, değerli madenler de yeraltından çıktığı için, ona servet ve sâman verilmiştir. korkunç bir tanrıdır, merhametsizdir, serttir, ama adildir. karısı persephone'dır. o da ahret kraliçesidir. "

(bkz: anadolu tanrıları)
şimdi yazaklarım tamamen kendi yazılarımdır.yılların birikimi ile oluşturduğum,bir çok kaynaktan bilgiler elde ede yazdığım bir dökümanımın notları.buyrun :

Hades; Yunan mitolojisinde ölülere hükmeden yeraltı tanrısıdır. Aynı zamanda hükmettiği yerin adı da Hadestir.Hadesin Yunan mitolojisinde çok fazla olayı ve hikayesi yoktur.Bunun en büyük nedeni ölümün tanrısı olması ve ölümlülerin hadese yoğun bir korku duymasıdır.Hades mitolojide tüm ölülerin muhafızıdır.iyi ve kötü tüm ölümlülerin girmek zorunda oldukları korkutucu ve çok büyük bir alana hükmetmektedir.Aynı zamanda ölülerin ordan kaçabilme ihtimallerine karşı önlemler almak da Hadesin görevidir.Hadesi tanımak demek ölmüş olmak demektir.
Yunanlılar Hadesi resmetmeme ya da yansıtmama eğilimi göstermişlerdir. Onun adına yapılan tapınaklar yoktur.Hades efsanesi ölümden sonra ne olacağını adlandırmak için yaratılmıştır.Bu hikayeler hayatta kalma arzusu taşıyan insanları yansıtmaktadır.Bir çok dinde ölümden sonra bir sonraki dünyada varlığınızı devam ettirebileceğiniz bir yol sunmuştur.Yunan dini gelenekleri de bundan farklı değildir.Efsaneye göre,ölü ruhlar büyük ve kasvetli yeraltı dünyasına alını efendisi Hadesten alan Hadese giderler.Bu yer;bir arada bulunan cennet,cehennem ve arafın eski çağdaki karşılığıdır.Efsaneye göre Hadesin 3 seviyesi vardır.Ölülerin çoğu isimsiz kitlelerin gönderildiği sıkıcı bir dinlenme yeri olan Asphodel(Asfodıl)dır.Bu yere gelenler sadece amaçsızla dolaşırlar.Bu yer arafa benzer.Sessiz,sakin fakat matem ağaçlarıyla kaplı olan ruhların sadece amaçsızca dolandığı belirsiz bir yerdir.64bin km derinliğinde büyük bir cehennemdir.Tanrıları kızdıranların ve kötü insanların bulunduğu yer.içten içe yanan bir nehirle çevrili,acı ve sonsuz işkence zindanı.Burası Tartarustur.Bazı büyük dinlerdeki cehenneme benzer.Hatta Hristiyanlıkta Tartarus ve cehennem o kadar çok bağdaştırılmıştır ki incilde bile bahsedilmektedir.Peterin ikinci Mektubunda sözlü biçimde Tartarusa atılan insanlar ortaya çıkmaktadır.Hristiyanlıkta cehennem olarak bilinen yerin kaynağı Tartarustur.Şanslı olan az bir kesim için ise;kutsanmışların adası,eski çağ Yunanistanda cennetin karşılığı Hadesin 3. Bölgesi vardır.Elysium!.Herşey kendilindiğinden yetişir ve siz hiç çalışmadan kendi payınıza sahip olursunuz,yapılcak hiç iş yoktur.Sonsuz bir neşe,berrak akarsular ve gerçek dostluklar vardır.Burası ünlü ve şerefli insanların hayatını geçirdiği yerdi.
Hadesin karısı Persephone(Persefoni)dir.Hadesin Persephoneyi karısı yapmanın değişik bir hikayesi vardır.Bir gün Persephone tüm endamı ve güzelliğiyle çayırlıkta dolaşmaktadır.Yalnız gibi görünse de aslında değildir.Birisi tarafından izlenmektedir.Hades!.Birden yer yarılır ve Hades Persephoneyi yeraltı dünyasına doğru çeker.Böylece Hades kraliçesini seçmiş olur.Persephoneyi kaçırarak yeraltında esir tutar.Fakat Persphone unutulmamıştır.Yukaridaki dünyada,güçlü annesi onu aramaktadır.Annesi,dünyayı doyuran,hasat tanrıçası Demeter’dir.Bu efsane evrenin en önemli yönlerinden birini açıklayan bir efsanedir.Demeter insanoğlunu yok edebilecek,dünyadaki dengeleri alt üst edebilecek bir güce sahiptir.Eski çağda insanlar mevsim değişimlerinden Demeteri sorumlu olduğuna inanmışlardır.Bu tutum Persephone’nin kaçırılmasıyla başlamıştır.Demeter,kızı kaybolduğu için yastadır.Heryeri dolaşıp kızını aramaktadır.Fakat kızını yaparken kendi görevini yapmayı ihmal unutmuştur.Dünya bir anda bereketsizleşmiş,canlıların sayısında hızla bir azalma görülmüş,dünya gelip görebileceği en büyük kışa sürüklenmiştir.Bu durum sonrasında diğer tanrılar,Hadesten Persephoneyi geri göndermesini emreder.Fakat bu durum karşısında Hadesin bir planı vardır.Eğer Persephoneye yer altına ait herhangi bir şeyi yedirmeyi başarırsa,Persephonenin yeraltının bir parçası haline geleceğini biliyordu.Ve yaptığı strateji tutar ve Persephoneye nar yedirmeyi başarır.Artık Persephone yediği her taneye 1 ay olacak şekilde,yılın 3 ayını yeraltında geçirmek zorundandır.Yılın geri kalanının annesinin yanında geçirebilecektir.Demeter kızı yeraltına gittiği 3 ayda kederlenir ve yine işinin aksatır hale gelir.Bu 3 ay Yunanlılarda kış olarak adlandırılırdı.Persephone Demeterin yanına geldiğindeyse Demeter çok sevinir ve diğer bereketli mevsimler yaşanır.
Persephone Hadese Nasıl Girdi?
Bu sorunun cevabı, Atinanın kuzeybatısında bulunan Eleusis isimli bir Yunan kasabasının yakınlarındaki bir mağarada bulunmaktadır.Burası Demeterin Persephoneyi karşıladığı yerdir..Burası gerçek hayatla efsane arasındaki sınırdır.Burada yapılan çalışmalarda ismi ağza alınmayan birtanrı için yapılan bir tapınak bulunmaktadır.Ölüm tanrısı Hades adına yapılan bir tapınak.Hades için yapılan tapınaklar çok nadirdir.Çünkü ona tapmak için fazla bir sebep yoktur.Bu yüzden Eleusiste böyle bir tapınağın bulunması çok ilginçtir.
Efsaneye göre Hades ölülerin acımasız tanrısıdır.Fakat aslında Hades kötü bir tanrı değildir.Kaderinin mahkumudur.Zeus babaları Kronosu yenerek kardeşlerini kurtarmıştır.En büyük erkek çocuk Hadestir.Olymposun zirvesine Yunan geleneklerine göre Hades oturmalıdır.Fakat hem Zeusun babasını yenip kurtarması hem de Zeusun taht düşkünlüğü işleri değiştirir.Kardeşler Hades,Poseidon ve Zeus arasında çubuk çekilir.En büyük çubuğu çeken Zeus Olymposa oturur.Ortanca çubuğu çeken Poseidon denizlerin hakimi olur.En küçük çubuğu çeken Hadese de yeraltı dünyası kalır.Bu isteyerek seçtiği bir şey değildir ve kaderinin mahkumu olur.
Efsaneye göre yeraltı dünyası küf kokulu mağara ve nehirlerin olduğu geniş,karanlık ve kasvetli bir yer olarak tasfir edilir.Nehirleri pusludur.Çürüme kokusuyla kaplı,çok korkutucu bir yerdir.Girdiğiniz halde geri çıkamayacağınız bir yerdir.Yunanistanda bulunan Diros mağaralar zinciri bu yapılan Hades tarifiyle inanılmaz benzerlikler göstermektedir.
Eski çağda yaşayan Yunanlılar Hades’ten ve onun korkunç diyarından ölesiye korkuyorlardı,fakat oraya girmesi reddedilen ölü ruhlardan daha fazla korkmaktaydılar.Efsaneye göre,bu reddedilen ruhlar yaşayanları rahatsız etmek için hayalet şeklinde geri dönüyorlardı.Hadesin görevi de ruhların kaçmasını engellemek,kaçanlara da ağır cezalar vermektir.Bunun için de bir infaz ekibi kurmuştur.3 kafalı bekçi köpeği Cerberus(Serberus),Tartarusun mahkum gardiyanları Hundred-Hander(Handrıd-Hendır) ve Hadesin baş hizmetkarı Charon(Keron).Charon nefret nehri Styx(Sıtix)de devriye gezer.Charonun işi dünyanın bir tarafından,yani yaşayanların dünyasından Styx nehrinin diğer kıyısına,yani yeraltı dünyasına daha doğrusu ölüler diyarına geçmek isteyen ruhlardan geçiş parası almaktı.Çok sıska,belli belirsiz ve çok şeytani bir görüntüsü vardır.O ölüm ile yaşam arasındaki sınırdır.Popüler kültür açısından baktığımızda Azrail olarak görünmektedir.Charondan geçmeden Hadese giden bir yol yoktur.Ve hiç kimse Styx nehrini ücretsiz geçemez.Her ölü ruh geçiş için bir sikke vermek zorundadır.Eğer ruhun bu ücreti ödeyecek parası yoksa,Styx nehrinin kıyısında dinlenmeden sonsuza dek amaçsızca dolaşmak zorundadır.Bu yüzden eski çağda yaşayan Yunanlılar ölmüş bir insan cesedinin göz kapağına veya dilinin altına bir sikke koymaktaydılar.Eğer sikke koyulmazsa ruh huzura kavuşamayacaktı.Bu durum Yunanistanda yapılan kazılarda bulunan vodoo(vudu) heykelcikleriyle bağdaştırılmıştır.Yunanlıların bu olaylara inançlarının yüksek olduğunun göstergesiydi.Vodoo bebekleri elleri ve kolları bağlı içerisnde beddualar bulunan heykelciklerdir.Bu bedduaların amacı ruhu çağırıp bir kişiyi veya tanrıyı rahatsız etmesi arzusu taşıyan büyülerdir.Bu çağırılan kişiler huzursuz ölüler olarak bilinmekteydiler.Yeraltı dünyasına inebilen ruhlar sonsuza dek orada hapsoluyorlardı.Hadesin ayrılmaya çalışanlara verdiği ceza ise çok acımasız oluyordu.Fakat bu bazılarını denemekten alıkoyamamıştır.Sisyphus(Sisifus)!Hadesin isteklerine karşı gelen ilk ruh.Sisyphus dünyadaki hayatı bitmeden önce ölümü kandıracak planlar yapmıştır.Sisyphus karısına ‘Lütfen beni gömme’ der.Eğer karısı onu gömmezse ,Hadesin diğer tarafına giden yola girmeyeceğini biliyordu,sahipsiz topraklarda mahsur kalacaktı.Sisyphus aklını kullanarak,çabalayarak ölüm tanrısından kurtulabilecektir.Sisyphus ölüm tanrısını kandıramayacağını bildiğinden Persephoneye gider ve karısını kendisini güzel gömemedeiği için şikayet eder.Persephone anlayışla karşılar ve karısına olan sinirini gidermesi için Sisyphusun yeryüzüne dönmesini sağlar.Tabiki Sisyphus yeryüzüne geri döndüğünde Hadese geri dönme gibi bir niyeti yoktur.Sisyphus ölümü aldatmış ve döngüyü değiştirmiştir.Fakat hiç kimse Hadesi kandırıp bununla yaşayamaz.Hades durumu fark eder ve Sisyphusu hemen yeraltı dünyasına geri çeker.Bu yaptığı eylemden dolayı ona çok acımasızca bir ceza verir.Hades Sisyphusu eski dünyanın cehennemi Tartarusa mahkum eder.Orada,kavurucu sıcağın altında,büyük bir kayayı iterek bir dağın tepesine çıkarmak zorundadır.Her günün sonunda,bitkin ve acı içinde zirveye ulaşır ve ittiği kayanın tepeden aşağıya yuvarlanışını çaresizce izler.Sonsuza dek hergün bu cezayı çeker.Sisyphusdan yani sonsuza dek amaçsızca boğuşup duran insanın hikayesinden,günümüz ingilizcesindeki ,çok güç gerektiren ve aynı zamanda tamamen amaçsız bir görev manasına gelen ‘Sisyphean’ kelimesi türemiştir. Sisyphus'un hikâyesi eski çağlarda yaşayan Yunanlılara "Kimse ölümü ya da onun efendisini kandıramaz." şeklinde algılanan güçlü bir mesaj göndermiştir. Fakat Sisyphus'dan sonra dahi, hâlâ deneyenler mevcuttur. Orpheus onlardan biridir.
Dünyadaki en güzel müziği icra eden müzisyen. Orpheus(Orfeus), gelmiş geçmiş en büyük lir sanatkarıdır. Karısı Eurydike(euridik)'yi herşeyden çok sever, lirinden bile. Ancak bir gün , Eurydike Satyr(Satir)in ilgisini çeker.Satyr yarı keçi yarı insan bir yaratıktır.Azgınlık dürtüsü hatsafada olan biryaratıktır ve Eurydike yi kovalamaya başlar.Eurydike kaçarken yılanların bulunduğu bir çukura düşer ve ölür.Eşi heryerde karısını arar ve karısını ölü halde bulur. Orpheus bu acıya dayanamaz ve karısını kurtarmaya karar verir. Ancak bu iş onun için zor olacaktır, karşısında hem ölülerin efendisi Hades, hem onun eşi Persephone, hem de bekçi Cerberus ve Charon vardır. Ama öyle sever ki Eurydike'yi onu kurtarmak için her şeyi göze almıştır. Yeraltı dünyasının geçidini bulur, aşağı iner. Orpheus güzel ve hüzünlü şarkılarıyla kayıkçı Charon'u büyüler ve Styx nehrini geçer.Ardından karşısına 3 kafalı gardiyan köpek Cerberus karşısına çıkar.Onu da liriyle ve müziğyle etkiler,Cerberus etkilenir,Orpheus yoluan devam eder.Sonunda Hades'in ve Persephone'nin karşısına çıkar. Konuşarak onları ikna edemeyeceğini bildiğinden tanrılara lir çalmaya başlar. Hades ve eşi o kadar etkilenir ki çaldığı lirden ona izin verirler. Hades, Orpheus ile bir anlaşma yapar. Karısının gitmesine izin verecektir ama bir şartla: Orpheus ölüler ülkesi'nden çıkmadan ona bakmayacaktır yoksa Eurydike'nin ruhu sonsuza kadar kaybolacaktır. Orpheus kabul eder ve yola çıkar eşiyle. Ona bakmaması gerektiğinden Orpheus önden gider, lir çalarak. Çıkışa çok yaklaştığında kimine göre emin olmak için, kimine göre karısının çığlığını duyduğu için, kimine göre de sadece bir ses duyduğu için dönüp geriye bakar ve eşiyle göz göze gelir. Eurydike'nin ruhu sonsuzluğa karışırken eşini bir daha kaybeden Orpheus iyice kahrolur. Hades ölüm üzerindeki gücünün mutlak olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.Bu efsanenin geçekle ilgisi ise şu şekildedir: ilginç bir arkeolojik bulgu, ölüm efendisinin ve onun ülkesinin eski çağlarda yaşayan Yunanlılara nasıl göründüğü üzerine aydınlatıcı bir ışık tutmaktadır. Son iki yüzyıl boyunca, eski mezarlık alanlarında gizemli altın yazıtlar bulunmaktadır Bu yazıtların büyük çoğunluğunun bulunduğu yer bizlere bunların cesedin ağzının üstüne gömülürken koyulduğunu göstermektedir. Ve şekilleri dudak gibidir bu yüzden yazıtların üstündeki ibare ölen kişinin adına konuşuyor gibi görünmektedir. Hades, tanrısı ve mekanı ile ilgili yazılarla doludurlar. Onları daha önce yeraltında bulunmuş bir kişinin yazdığı yönergeler gibi okumuşlardır. "Sol tarafta Hades'in Evi,ilkbahar'ı bulacaksın." "Ruh Güneş'in ışığından ayrılır ayrılmaz, sağ tarafa git, çok dikkatli ol. Bu belgeler yeraltına gitmenizi sağlayan bir pasaport gibi işlev görmüş ve ne olduğunu, ölünün hangi aşamalardan geçtiğini ne tip gardiyanlarla karşılaştığını ve onları geçip yeraltı dünyasına ulaşmak için ne söylemesi gerektiğini anlatmışlardır. Bunlar, efsanenin etkisi altında yazılmış gerçek hayat yazıtlarıdır.Binlerce yıl boyunca, Yunanlılar'ın ahirete bakış açıları bu şekilde sürmüştür, fakat Milattan Sonraki ilk yüzyıllarda, ortaya çıkan yeni fikirler eski dünyanın ölüme bakış açısını kökten değiştirmiştir. Tanrı Hades yeni ve güçlü bir kuvvetle yüz yüze gelmek üzereydi Hz. isa. Hıristiyan geleneği eski ile yeni düzen arasında gerçekleşen bir epik savaşı anlatmaktadı Tanrıların son savaşı Savaşın merkezinde Hades bulunmaktadır. Ve isa ruhlarını almak için gelmiştir. Nicodemus incil'inde isa'nın Hades'e gidişini anlatan... "Descensus Christi" adında yeniden yazılmış bir bölüm vardır. Hz. isa öldükten sonra, oraya gider ve Hades'le yüzleşir. Hz. isa şereflilerin en yücesi olarak gelerek kapıları açar... ve Hades'teki tüm insanlara yol göstererek onları cennete götürür. Hz. isa, Hades'te Yunanistan'ın tüm ölü ruhlarına vaaz eder. Hem yaşayan hem de ölüler için mesaj nettir. Hades'i reddedin ve yeni kurtarıcınızla kucaklaşın. Bu yeni düzende ölülerin efendisi ne olacak? Hades'in son zamanları, incil'in kıyamet gününü anlatan Vahiy kitabında anlatılmaktadır. Vahiy'e göre, ölüm üzerindeki gücünü göstermek için, Hz. isa Hades'i ve ölümü yok edecektir. isa son bildiri için döndüğünde ölüm muhafızını ateş gölüne atacaktır. Hades'i; ölüler diyarını yok ederek, sadece kendi adına değil, tüm yaratılanlar adına ölüme karşı bir zafer kazanmış olur. En sonunda, Hades emri altındaki ruhlarla aynı kaderi paylaşmak zorunda kalacaktır. O bile ölümün pençesinden kaçamayacaktır. Hades hakkında anlatılan hikâyelerin altında yatan güç,... bizim, yani insanların ölümü nasıl gördüğümüzü ölümü aldatmayı ya da bir hayatta kalma yolu bulmayı nasıl ümit ettiğimizi. anlamamızı sağlamalarıdır, korktuğumuz şey varoluşumuzun son erdiği düşüncesidir. Bu hikâyeler çocukları korkutan ya da sizi daha iyi hissettiren yerel efsanelerden, yerel hikâyelerden daha fazlasıdır. Onlar, en esaslı şekilde insan olmakla ve fani olma durumunuzla yüzleşmenizle ilgilidir.
zeus'un kardeşi, kronos'la rheia'nın oğullarındandır. insanların ve tanrıların hiç sevmedikleri sert, korkunç tanrı hades, karısı persephone (proserpina - zeus'un kızı) ile birlikte, gölgeler halinde dolaşan ölülere hükmeden yer altı ülkesindeki saraylarında yaşarlar. hades' in bekçiliğini üç başlı cehennem köpeği kerberos yapar, yeraltına gelenleri kuyruğunu sallayarak, okşayarak içeri alır, ama çıkmak isteyenler için de üç ağzını birden açarak, sipsivri ve kara dişlerini göstererek tehdit edip, yukarı çıkmasını önler. ölüler dünyası yani yer altı, günah işleyenlerin bulunduğu bir yerdir. burada günahkarların en günahkarları bulunur ve bunlar sonsuz bir azaba çarptırılırlar. tanrılar içinde adına ne bir tapınak, ne bir sunak yada herhangi bir ilahi bestelenmeyen bir tek hades vardır, bu da kendisinden korkulmasından kaynaklanmaktadır. hades acımayan bir tanrıydı, ama doğruluğu, adaleti severdi. korkunçtu, ama kötü bir tanrı değildi...
(bkz: hades pluton)
gavat bir yunan mitolojisi karakteridir aslında.
cehennemin tanrısıymış. ayıp böyle karma mı olur? evet.
persephone'nin büyük aşkıdır. senenin yarısında annesi demeter'e yeraltından dünyaya gönderir onu.
bilinenin aksine kötü bir tanrı değildir. korkunç bir tanrıdır ancak kötü değildir, sözünde durur. zeus ve poesidon onu aldatıp yer altı tanrısı yaptığı için her fırsatta onlarla uğraşır. yer altı tanrısı olduğu için bütün yer altı kaynakları onundur bu yüzden çok zengindir. bir keresinde poseidon onu utandırmak için üç başlı mızrağını yere fırlatmış ve toprağı yarıp hades in yer altı dünyasını göz önüne serip onu utandırmıştır.