bugün

Beşiktaş yönetimi, futbol şubesinin kurucusu Şeref Bey’in hayata veda ederken söylediği sözü tişörtlerde yaşatacak.

görsel
uzun süredir beklediğimiz ürün.beşiktaş'ı,şahsiyetini yansıtan tişört.
hikayesi;
http://video.milliyet.com...--diyor-9LsQzGpK47Ch.html

ince bir sesle ağzından çıkan son sözlerini milyonlar duydu şeref bey,beşiktaş'a feda olsun!

tişört; http://spor.milliyet.com.....2012/1541591/default.htm

beşiktaşlılık ruhunu böylesine güzel yansıtan daha fazla ürün istiyoruz,hepsini alacağız,feda olsun.
"ben beşiktaşlıyım" diyen herkesin alması gereken tişörttür.
herkesin taşın altına elini sokması gerekiyor.
inanamadığım şey ise bu kampanyanın tartışma konusu olması. sen, ben, o.. beşiktaş'ın yanında olmayacaksak kim olacak bunu bir düşün. bu kulübe başta taraftarı destek olmazsa kim olacak ? bu bir harekettir. katılırsın katılmazsın bu senin düşüncen lakin harekete geçmeden teoride beşiktaş'ın kurtuluşuna çözüm yolu aramaksa düşüncen, umarım bunun nereye varacağını da düşünürsün.
yarın satışa çıkacak olan tişört. alalım kartallar. çocuklara doğum günü hediyesi, sevgililer gününde sevgiliye, babalar gününde babaya vs. alalım bunu. sembol yapalım. birinin üzerinde gören bu ne demesin. alamam diyen olamaz bu ülkede. her şeye para harcayıp bunu almayan da ben beşiktaşlıyım demesin. günde lüx lokantalara 90 lira veren zenginler gariban çocuklarına hediye etsin bu tişörtü. aşılayalım çocuklara.
bunu alan insan fenerlilerle dalga geçme hakkından feragat etmiş olur. fenerbahçe taraftar kartı'ndan zerre farkı yoktur.

ben, futbol oyununu (futbol topunu kale adı verilen alanın içine sokma) siyah beyaz renkli formayla oynayan beşiktaş takımını destekliyorum; hayattaki boş zaman dilimlerimden bazısını bu oyun ve beşiktaşla birlikte dolduruyorum.

bu kadar. daha fazlası değil. futbol sadece ve sadece futboldur. masa tenisi de sadece masa tenisidir. olguları karmaşıklaştırdıkça, karmaşık sözde anlamlar yükledikçe yalandan bir tutku ve ayrıştırma kümesi (holiganizm) yaratmış olursunuz. bu çıkarımın türk sporundaki başlıca örneği fenerbahçedir. adamları yola getirmeye çalışırken senin gidip böyle saçma şeylere para dökmen tarafını (holiganizm) belli etmendir. futbol, türk ligleri bazında, dünya ligleri bazında bakıldığında mahalle futbolu değildir. amatör futbol değildir. şeref bey'in zamanındaki düzenle şu anki düzen arasında bir bağ yoktur. futbol kulüpleri ve genel olarak spor kulüpleri birer şov müessesesidir. şov müesseselerine fazladan para vermek, olanları ve olayları dramatize ederek bir şov organizasyonunu "ölümüne sevmek" holiganlıktır, insanın içine debelendiğini bir şekilde farkedemediği bomboş bir saçmalıktır. şov izliyor ve takip ediyorsan tek vereceğin para stadyum ve platform (diji, smart...) parasıdır, ki fiyat ve/veya kalite seni cezbetmiyorsa bunları verme zorunluluğun da yoktur.

stadyumda ayrıca yapılabilecek sadece güzel hareketler vardır desteklenebilecek; pankart, marş v.s. bunların içeriğinin de küfür, hakaret v.s. olmadığı şartlarda. çarşı grubu buna benzer güzel şeyler yapıyor; kürt/türk/ermeni/v.s. toplamda insan olan parçaları birleştirici hareketlerle, bazı bazı insan gibi muhalifliğiyle v.s. ama hiçbir zaman holiganlıktan sıyrılmış bir hareket de değil çarşı grubu da.

bahsi geçen ideaya tek oturan grup boz baykuşlar'dır. futbol ve taraftarlık dediğin boz baykuşlar'dan ne eksik ne fazlasıdır. aynı çizgi doğrultusunda sadece daha da büyüyebilir nicelik anlamında, nitelik baki kalmak şartıyla.

futbolu ve gündelik hayattaki her şeyi, aslolduğundan/varolduğundan daha büyük, daha karmaşık ve daha bölücü hale getirmek için atılan adımlara verdiğin en küçük destek, seni de, "bu uğurda" ölecek, yaralanacak, mağdur olacak insanların mağduriyetinin nedeninin sorumlularından yapacaktır.

beğendiysen tişörtü, git çakmasını yaptır giy gez. 1 liralık tişörtü, anıları parayla kirleterek 20-30 liraya satan sinsi tüccardan alacaksan, stadda rakip taraftarla yanyana oturup maçı izleyeceğin o güzel günlerin, senin de verdiğin destekle hiçbir zaman gelmeyeceğini bileceksin.

(bkz: che guevara tişörtü)

bu yazılanları ancak başkası yazdığında/söylediğinde düşünebilecek raddeye gelmektir holiganlık.
uefa'dan gelen men cezasindan sonra besiktas'a acıyıp kostum karga yuvasına. kaptım bundan bir tane, çorbada benim de tuzum olsun dedim bir renkli takım taraftarı olarak.

bir de bakmışsın yarın messi geliyor, hemde benim paramla. artik kapalidan bir kombine feda olsun bana. degilmi karga kardeslerim benim?
görsel
babalar gününde güzel gidebilecek shirt tür. acaba alsam mı ?
hakkında saatlerce konuşulabilir, sayfalarca yazılabilir ama gerek yok. Feda tişörtü , sıradan bir tişört üstüne baskıdan ibarettir, ama biz beşiktaşlılar için anlamlıdır. Zor durumda olduğumuz şu günlerde bir görev bilip satın aldığımız tişörttür.
sosyal medyadan anladığım kadarıyla herkesin 2-3 tane aldığı tişört. bjk lı olmayıpta aldığını iddaa edenler bile var. bu iddalara bakınca demek ki 3-4 milyon satılmıştır diyorum. ama satış rakamlarının bu iddalarla alakası yok.

ne bok yemeye yalan söylüyosunuz amk.
31 bin küsur satılmış tshirttür... satışa konan rakam ise 200 bindir.

(bkz: feda fiyaskosu/(#15746267))

bazı okumaya üşenen kazmalar ve okuduğunu anlamaktan aciz ergenler eksiliyor ama eleştirdiğimiz taraftar değil, kulüpleri bu hale sokup sonra da zararı vatandaşa yüklemeye kalkan parazitler.

taraftar mı saçtı o paraları?
Orjinalleri ile iki günde çıkan pazar malı çakmaları arasında görüntü açısından da kalite açısından da zerre fark olmayan, akıllarda "Madem böyle pek manidar bir hikayesi vardı da neden şimdi ortaya atıverdiniz?" sorusunu uyandıran, saçma sapındırık bir ticari fenomen.
dün aldığım ve beşiktaş'lı olan tüm arkadaşlarıma aldırmayı düşündüğüm tişörttür. feda'dır, candır.
39.421 tane sattı diye övünülen tii-şört. yaklaşık 10-15 milyon kişiye satılırsa bir işe yarayacaktır anca. yoksa;

(bkz: fena)
buGÜN kartal yuvalarından sorumlu yöneticimiz metin albayrak'ın verdiği bilgiye göre Internet ve dernek satışları da eklendiğinde rakam 70 bin olmuştur. Atıp tutmayın bilmeden. Daha da satılacaktır.
babalar gününde ilaç gibi gidecek t shirt. alacağım.
ersan adem gülüm'ün çokça aldığı tişörttür. (#15803480)
(bkz: veda tişörtü)
(bkz: vefa tişörtü)
5 10 milyon tane satmadıkça bir boka yaramayacak tii-şört.
kulüplere yönetici veya başkan olarak gelen milyarder iş adamlarından birisini daha zengin etme amaçlı çıkarılan tişört.
"oh. oh. takımıma katkı yaptım"
tamam şimdi evine git huzur içinde uyu.
ulan kulüplerin size para vermesi lazım be. bu kadar sadık para vericiler olmaz. hayret doğrusu.
hastayım şu ülkedeki futbol anlayışına.
dilenciliğin bir başka şekli. bende aldım sevaptır.
koyu bir galatasaray taraftarı olduğum halde almayı düşündüğüm tişörtlerdendir. o kadar güzel dileniyorlar ki, insanın alası geliyor yahu.

eee, az mı dalga geçti bizimle şımarık beşiktaş taraftarı zamanında ? alın götünüze sokun şimdi tişörtlerinizi.
dilencilik değildir.her taraftar zor durumda ki takımına destek olmalı.taraftarlık iyi günde değil kötü günde olur.
not:adettendir fenerbahçeliyim.
beşiktaş taraftarının yıldız transferleri için affedersiniz ama götünü yırtarken gelen oyuncuları havaalanında meşalelerle karşılarken yıldırım demirören'e taparken hiç farkına varmıyorlar ama yıldırım demirören ne zaman tff başkanı oldu yıldızlar koşmaz oldu birden feda da feda. tamam proje çok güzel ama herkes biliyordu birgün bunların olacağını.
elalemi germiş, uğrunda başlık açtırmış t-shirtlerdir.