bugün

facebook cahillerinin son 3-4 aydır küçük iskender, özdemir asaf, cemal süreyya gibi yazarların boktan ibretlik, özlü sözlerini paylaşmak suretiyle başlattıkları çılgınlıktır. adam ne kitap okur ne bir bok yer iki tane mana derinliği olmayan lakin şekil yönünden güzel olan söz görünce ona hayran olup paylaşır!

(bkz: çok dertliyim sözlük)
(bkz: facebook taki özlü söz yavşaklığından utanıyorum)
(bkz: düşsel avuntular)
(bkz: ingilizce ileti)
(bkz: facebook kapatma nedenleri)

hayata kendine ait söyleyecek birşeyi olmayan insanların, facebook olmasa varlıklarından haberi olmayacak düşünürlerin sözlerini paylaşma durumudur...

tabii içlerin bu tanıma uymayan insanlarda vardır ama çoğunluk boştur...
inanılır gibi değil bir olaydır. girilir girilmez ''aşk şuysa, sen busun, aşk oysa sen osun'' , ''sana senin kadar değer vermeyen, seni senin kadar sevmerturtydsrgjsdnfısaifnosapfnap'' tarzı şeyler. hayır yayınladıkları özlü sözlere göre yaşayan, o özlü sözün verdiği mesajı benimseyen, hani gerçekten özlü sözün ne demek istediğini anlayan kişiler olsa içim yanmayacak. işin güzel tarafı ise, bize dalga malzemesi çıkması. sen yıllarca adamla birlikte takıl mahallede, böyle gayet futbol falan oyna ne biliyim park bahçe gez hohahaha mohahaha diye muhabbetler et sonra yıllar geçsin facebook'ta ''vur hançeri kalbime,kalbim kana boyansın'' tarzı şeyler paylaştığını gör. iyi malzeme gerçekten, yüz yüze gelince pis dalga geçiliyor.
sırf kendini derinliği olan bir insanmış gibi göstermek için ordan burdan kopyala yapıştır yapılan sözlerdir. sorsan içeriği hakkında en ufak bir fikri yoktur yazan kişinin.
facebooktan birilerine ayar vermeye çalışan insan modelinin başvurduğu yollardan biridir.
üç beş tane ufaklığın kendi aralarında birbirine laf sokmaları çok komik ya. bunlara koyup koyup izliycen (ALLAH akıl fikir versin başka bişey demiyorum
kültürlü bir insanım,özlü sözleri çok severim,büyük şairleri tanır ve severim vs. izlenimi vermeye çalışan ergenlerin yeni bir çılgınlık yöntemi.
bir noktada sevindigim bir durumdur. en azindan yeni nesil(ler)in edebiyattan bir gıdım anlamayan insan toplulugu olmayacagina dair umidimi sıfırın uzerinde tutan durumdur. Mesela "edebiyatin musabcasi" adli grup iclerinden seviyeli olabilenidir. Birakin efendim insanlar kendilerini ifade edecegine, bunlari yazsin, belki birgun gercekten damlaya damlaya göl olur.
emoca konuşmalarından iyidir. hem yazarların şairlerin söylediği bazı güzel sözleri de onların sayesinde öğrenip hmm güzelmiş denip geçilir. bir zararı yok.
diğer saçma sapan konuşmaları okumaktansa gördükçe mutlu olduğum bir çılgınlıktır. En azından okuması zevklidir. En azından facebook insanlara özdemir asaf,atilla ilhan,cemal süreya,can yücel,mevlana yada küçük iskender'i kazandırmıştır.Facebook facebook olalı bir booka yaramıştır kanımca.
(bkz: küçük iskender)
(bkz: düşsel avuntular)
(bkz: can yücel)

çıldırttılar artık amına koyim.
Les bons comptes font les bons amis.
hepimiz fransızca biliyormuşuz gibi bir de bunu yazan mallar var.
ceyhun yılmaz bile bu sayede moda oldu ya artık başka bişey diyemeyeceğim.
(bkz: havas beğendikçe alkışlar avam alkışldıkça beğenir)
kitap okuma alışkanlığı olmayan toplumumuzu adam etmeye, düşünmeye yönlendiren; şairlerimizi yazarlarımızı tanıma konusunda faydası dokunan bu uygulamanın ne zararını gördün ki a yazar!...
bırak küçük iskender'i, nazım hikmet'i bir şekile öğrensin, bilsin, sevsin... hatta kitaplarını okuma isteği bile doğabilir içinde ilk tanışması facebook'ta olmuş olmamış önemli mi...
bunlar yerine farmville paylaşsınlar daha mı yararı olur...