bugün

--42.bölüm-spoiler--
en güzel, en meraklandırıcı, en trajik bölümlerinden biriydi 42.bölüm. herhalde çoğu kimsenin de beyni benimki gibi hoşaf olmuştur. kim hain kim hain diye diye geçirdik bütün bölümü. bir hafta da aynı böyle gidecek herhalde.
-gerçi tekil olarak "hain" diyoruz ama kenan birkan "bizim küçük casuslar" demişti. yani birkaç kişi de olabilir.
-kenan imirzalıoğlu benim gördüğüm bütün film ve diziler içerisindeki en iyi ağlama sahnesinin kahramanı oldu bölümde. o nasıl ağlamaktır ya rabbim. gerçekten ağladı diyordu bir gazete'De. bu bölümü kastetmiş olabilirler. kendisiyle beraber çok kişi ağlamıştır herhalde.
-hain kim bilmiyorum ama kesin olarak bildiğim şey dayı'nın çoğu şeyi planlamış olduğudur. yani bu kadar özgüvenli bir şekilde birilerinin kendilerini taramasını beklemez. zaten kolay yoldan dedi dayı. kolay yol vurulmak değildir herhalde yeğen? bir de şu dayı-ezel konuurken çay bahçesinde, muhteşem dörtlünün onlara bakışı da müthişti. o nasıl bakış atmalar öyledir panpa, sanki ezel değil, iyi kötü çirkin'deki düello sahnesi.
-bence hain ali değil. onu bir kenara yazalım. neredeyse emin olduğum tek kişi o. çünkü 6 ay sonrasında dayı ile beraber gözüküyordu. tefo olamaz o da ezel ile beraberdi. geriye cengiz, eyşan, azad, şebnem kaldı. azadı da pek tahmin etmiyorum. keşke eyşan olsa da parça pinçik etseler onları orada diyorum ama ne cengiz ne eyşan çıkamaz. çünkü beklenmedik birinin çıkması lazım. geriye de bir tek şebnem kalıyor. ama şebnem'in çıkması da beni çok üzer. gerçi kendisinin ezel'in kardeşinin ölümüne bu kadar kayıtsız kalması da şüphelendiriciydi. bu kız tarafsız değil ya dayının ya kenanın tarafında. ama ezel'e çok büyük bir kötülüğü para için yapacağını da sanmam. zamanında dayı "ali seni alsa konuşur musun?" diye sormuştu ona. şebnem de "o kerpeteni bir şıklatsın. bülbül gibi şakırım" demişti. kamil, dayı ve ezel de gülmüştü. bakalım tahminim o ama. inşallah o çıkmaz.
-diğer büyük tahminim de bunların dayı'nın oyunu olması. o masa'da hain olmayabilir de. hatta ekip oaraya değil de başka yere de gitmiş olabilir. ve yine hatta temmuz dayı ile anlaşmış da olabilir.
-bir de dayı'nın dizi'ye geri dönüşü var ki bu dizi'nin kalitesini çok arttırıyor. daha bu bölümden belli etti önceki bölümlerle farkını.
--42.bölüm-spoiler--
bu da aliden gelsin ; gps gbi adamsın dayı

tanım : türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi dizisidir.
tartışmasız en iyi türk dizisi olma yolunda sağlam adımlarla ilerleyen dizidir.

hain tahminine gelince, dayının bu kadar rahat olmasına bakılırsa bir kere oraya gelen 10-12 adam bizimkilerin üstüne kurşun yağdırmayacak, peki bu durumda iki ihtimal var, ya dayı temmuz'un yanında topladığı adamlara hakim, ya da dayı doğrudan temmuz'a hakim, temmuz'un telefon görüşmesinde "buna şaşıracaksın ama seninle çalışmak beni mutlu edecek" gibilerinden bir şey söylemesi, bana o telefonun diğer ucunda dayı olabileceği izlenimini vermedi değil.sonuçta hain o masada da olabilir, ya da o masadakilerden başka birisi de çıkabilir, ama sonuçta orada kimsenin kurşun yağdırmayacağı kesin.
--spoiler--
masadan kimse kalkmadan tefo ve ekibi gelip temmuzları hacamat edicek.böylece hain şebnem olucak çünkü tefonun gittiği yeri o biliyodu.

edit: bidaha düşündümde.eğer biri kalkarsa bu cengiz olmalıdır çünkü 1. sezonun sonunda şeboyla cengoyu ortak olarak görüyoduk.buda demek oluyoki tek hain yok iki hain var.

edit2: bi kez daha düşündüm ortada hain mayin yok ali çift taraflı oynamış olabilir yani dayının yine muazzam bi katakullisi olabilir.bu sayede kenanın vurucu timini hacamat ederek geri döndüm demek istiyo olabilir.
--spoiler--
neyse lan kafam çoh garıştı.
--spoiler--
ali'ye o anahtarı kim verdi?
--spoiler--
son zamanlarda pek bir yürek dağlayan dizi. 8'in vuruluş anında içimizden sanki parça koptu, dayı'nın bu durumdan ötürü ezel'e karşı sitemkâr tavırları, mert'in pisi pisine ölümü, ezel'in son bölümdeki duygusal yıkılmışlığı derken bizde iyice üzüntüye boğulduk. senaristler ağlak yapacaksınız bizi bu gidişle, azcık yüzümüze bir tebessüm kondurun.

dünkü bölümde ezel ve eyşan'ın kardeşlerinin yok yere ölümlerine açıklık getirildi. kardeşi öldürülen kenan birkan, intikamının bir ayağı olan bu acıyı ezel ve eyşan'a da yaşattı. bu durumda eşitlik, maktul olanlarla sağlandı. kenan birkan'ın masum ölüler çiçekliğine bir yenisi daha eklendi.

adete kalbinin bir paçası sökülen ezel, gemileri yakıp kendini artık intikama adayacak. bundan sonra daha çok hesaplaşmalara tanık olacağız.
--spoiler--
hain ezel'in babası olduğunu kuvvetle muhtemel. keza mert'in ölümünden ezel/ömer'i sorumlu tutarak bunu yapmış olabilir.*
--spoiler--
yaklaşık 1,5 bölüm, aynı sahnelerle geçmiştir. kronolojik sırayı bağlamaya çalışmakla geçti 42. bölüm akşamı.
her dizide, olur olmaz sahnelerde çalan emre aydın'dan hoşçakal parçasının, ezel evi terk ederken de çalmasını bekledik ama olmadı. bu kez güldürmedi...
uzun süredir böyle bir bölüm finali olmamıştı sanırım. ne zamandır daha biz nasıl oldu lan diye sormadan çat çat flaşbeklerle alıyorduk cevabımızı. bu bölümde bunu yapmadılar. belli ki bi süre izleyiciye bulmaca çözdürmek istiyorlar.

ama sağlam bölümdü, bitmesin istedim, o derece. genelde bu duyguyu galatasaray'ın domine ettiği maçlarda hissederim. çok zaman oldu böyle şeyler yaşamayalı, özlemişim lan.
--spoiler--
hain kim? ya da hain var mı gerçekten. ben mert'in bile cidden öldüğünden şüpheliyim anuna goyim. alem göt olmuş, ciddi ciddi bize izletip hassiktirimizi duyduktan sonra bak aslında olayın aslı böyle kikkiiki flaşbeklerinden sonra her şey beklenebilir bu senaristlerden.

her neyse hain kim?

ali mi? hep bir ağızdan hayır diye haykırırdık, ama dayı suyu bulandırdı. ali'nin ömeri gömme planına nasıl razı olduğunu sorması işleri biraz karıştırdı. belli ki ali bu işi para için yapmadı. başka bir iş var. aile tehdidi, bir sırrı falan filan. kısacası bir zayıf nokta ya da zaaf. hatırlanacak olursa ali'yi bu işe ikna eden eyşan karısıydı. aralarında ne konuştukları ise muamma.
ama tüm bunlar bile ali'nin hain olması için yeterli nedenler değil. ömer'e ikinci bir ihaneti göze almaktansa ölmeyi tercih edeceğine inancımız sanırım tam. aksi durum senaristlerin yavşaklığı olur.

eyşan? olabilir. olabilir dediğimiz için aslında en olmaza yakın olanı. ezelle arabadayken kenan'ın arayıp kulağına erotik sözcükler fısıldaması, hafiften durumu anlatması hain olmadığının göstergesi.

cengiz? adamın doğuştan kaypak, güvenilmez biri olduğunu kesinkes bildiğimize göre bu adamın bu sahneden hain olarak çıkması beklenen bir şey olmasa gerek. yani cengiz'in hainliği bizi kesmez. bu da değil.

şimdi masaya dönelim tekrar. geriye azad kalıyor. bir de elimizde şebo ve uzatmalı kocası tefo var. biraz daha geriye saralım.

temmuz bey'in telefonun diğer ucundaki hainle konuşmasına. temmuzun 'inanmayacaksın ama birlikte çalıştığımıza sevindim.' sözü bir ipucu olarak serpiştirilmiş gibi. hafif bir şaşkınlık var ses tonunda. eyşan ve cengiz için böyle bir şey olmaz.

ali, azad, şebo ve tefo için pekala olabilir. ama dayı'nın şebo ve tefo'yu kafadan hainlik etiketinden uzak tutmasından ötürü dayıya olan saygımızdan bu iki şıkkı elemek durumundayız. masada da yoklar.

Ali'yi tekrar hain bilmecesi içine dahil etmemizin nedeni bahar olayından dolayı temmuza olan nefreti. temmuz'un buna şaşırması kadar doğal bir şey olamaz. ve tabii ki tabakta gelen anahtarın nereden ve kimden geldiği ve neden ali'ye verildiği. zaman mefhumunun ters işlemesinden ötürü anahtarın ali'ye dayı tarafından verildiğini düşünebiliriz. hem geçmişten gelen görüntülerden hem de ev olayından bir katakulli çıkmamasından bu anlaşılabilir.

peki ya azad? bu olayların hepten dışındayken neden masada var? dayı kızını ne diye böylesi bir olayda riske atıyor. bi şey olmasın diye diyar diyar gezdirdiği kızını nasıl oluyor da hem de hiçbir rolü yokken bu tehlikeli oyunda yanında gezdiriyor. bu durum azad'ı şüpheli konumuna getiriyor ister istemez.

ya da aslında bir tehlike falan yok mu?

bunu söylemek için temmuz'un hidayete ermiş olma ihtimalini güçlendirmemiz gerekir. bu da dayının şeyinin uzunluğuna bağlı. temmuz içerideyken değdirse değdirmiştir. yoksa bu ihtimal de rafa kalkar. reytingi yükseltelim gayesiyle geçmişten gelen sekizin ardından temmuz'un da geçmişinin dayıya dayandırılacağını sanmıyorum.

dayının ezele şampiyon olmak için yeni kadro kurman şart yeğen demesi sanki temmuzu kendi saflarına çekeceğine dair bir fikir uyandırıyor gibi.

bir de dayının bebeliğine inelim. yani haini nasıl bulduğuna. bu da net değil çünkü. en son hayratlı abimiz hain olarak yaftalanıyor. lakin ki öyle değil.* koskoca kabadayının uşağı durumundaki ramiz'i alt etmek için böyle alengirli oyunlara girmesi saçmalık olur. burada kayser soze devreye girer. yani nur yüzlü genç kenan. ikili oynar, tezgahı kurar. bu oyunda biri hain olmalıdır. önce kendini bilerek açık eder, gammazlatır, sonra hayratlı vasıtasıyla ramiz'i çatışmaya yollar. kendi oyununu oynayabilmesi için başkasının oyununu bozması gerekir.

ve biliyoruz ki hayratlıyı lunapark'ın ortasında öldüren de kenan'ın ta kendisidir. ki gerçekten hain hayratlı olsa işini bitirmek ramiz'e düşerdi.

bir de küçük ayrıntı: aramızda hain var lafı ilk olarak 1971'lere gidildiğinde ramiz ve kenan kağıt oynadığı sırada söyleniyor. ramiz hain lafını kağıtlarını kenan'a açık eden selma için söylüyor.

sanırım bu hain olayını da ezel'in kayıp geçen bir haftası ve dayının geçmişiyle ilintili bir şekilde sonuçlandıracaklar.

--spoiler--
kenan..ilk defa ağlamandan tiksindim..eskiden olduğu gibi ağlayacaksan sessiz sessiz ağla öyel dayı öldür beni gibi böğürünce böyle bir tiksindim yahu..böğürmek sana yasak..haaa bir de..yahu bu anan baban sence yeterince acı çekmedi mi de lak diye sorulara dümdüz cevap veriyorsun..verme..

ali..neden herkes bana abi diyor lan diye sorduğunda çok güldüm..ama belli ki azad'a vurulmana az kaldı ya da vuruldun..

eyşan..ortadoğu ve balkanların hatta tüm zamanların dizilerinde senden daha aşifte bir karakter daha görmedim..derhal bir şekilde gebersen iyi olacak..yok sen beni tanımadın yok o tanımadı..yok bilmem ne!!..seni tanımak istemiyoruz da, git de nası gidersen git..herşey can için deyip can'ı bir kere yanında tutmayan kadına ne diim ki ben..

can..oğlum söyle anana ben okul çağındayım diye. aklına gelirse entrika arasında yollasın.

cengiz..ömerin aşkı bok yemiş seninkinin yanında taktir ediyorum..

temmuz..gözlerine bakamıyorum..o kadar ürkütücü..tam nazarı değecek tip diye anlatılan bir modele benziyorsun..hayat boyunca gözlerinle karşılaşmak istemem. budur.
senaristler bu hafta tembellik yapıp bir hafta sonra ayağına bir bölümü heba etmişlerdir. ayrıca gelecek hafta senaryo yazmayıp hain in kim olması ve nasıl olması gerektiğini sözlükten teşhis edeceklerdir. bende şebnem üzerine yoğunlaşıyorum. çünkü 6 ay sonra gösterilen sahnede cengiz ile şebnem kolkola giriyor. şebnem tefo ya yüz vermiyordu. yani sanki eyşan,cengiz,şebnem,kenan bir saf; ramiz,ezel,ali,tefo diğer bir saf diye çıkıyor karşımıza. yani aslında iyiler ve kötüler olarak ayrılıyor. cengiz in dediği gibi ''biz karanlık yolun insanlarıyız. ne olursa olsun o yola gideriz.'' onun için sanki benim aklımda ki bu. aynı zamanda ezel in ekibinden olan biri yani şebnem in temmuz un konuşmasında bahsettiği ''sizinle çalışacağım hiç aklıma gelmezdi.'' sözü zaten cuk oturuyor.
kenan birkan karakterinin beklentilerinin çok altında kaldığı dizi. yok iki kolunda genç kızlar, yok yurtdışında yatakta bekleyen cıbıldak karı. anladık 60 yaşında karı sikiyorsun. ama bir ramiz dayı'ya bakalım, bir de sana. hiçbir ağırlığın yok. maalesef iyi çizilmemiş kenan birkan karakteri.
kafamı karıştıran dizidir. yav şimdi bölümün başında mert öldükten sonra ezel bir çay bahçesinde dayıyla görüşüyor. ama aslında o ağlama sahneleri falan o an olmuyor. aslında mert öldükten sonra ezel dayıya yanındakilerden birinin hain olduğunu söylüyor ve dayı da ona kimin hain olduğunu çakabilmesi için tüyolar veriyor. dayının dediklerini ezelin etrafında kim varsa yapıyor. yani herkes şüpheli duruma düşüyor. sonra bunlar dayıyla buluşmaya gidiyorlar. orda ezelin arabaya biniş sahnesi bir önceki bölümün final sahnesi. sonra bunlar aynı çay bahçesine gidiyorlar. çay bahçesinde dayı bir ara ezele "gel yeğen bi konuşak" gibisinden bir hareket çekiyor ve bunlar yan tarafa geçiyor. ve bizim bölümün başında gördüğümüz ağlama kısımları orada oluyor. böyle midir babalar bir aydınlatın bu kafası karışmış şahsı.
yeni bölümü 22 kasım'da yayınlanacak dizi.
hain kamil'dir.
yapimcilar ters koseye bayiliyorlar, kesin 3 unden biri degil, baska bir sey cikacak isin icinden
hain açıkça belli ki şebnemdir.
hainin ben ta.. şeklinde başlayan küfrün dudaklarımın arasından çıkmasına sebep olan, bu hafta yeni bölümü yayınlanmayacak olan dizidir.
bayram nedeniyle tatilde imiş. yerine ejder kapanı var.
43. bölüm fragmanı için;
http://www.youtube.com/ezel#p/u/0/kX5BwBqhHxM
ramiz: bende biraz yürek, biraz onur, biraz gurur, bir dirhem de bilek kaldı.

kenan: onların zamanı geçti ramiz abi. şimdi zaman, kazanmak için yüreğini, onurunu, gururunu hiçe sayanların zamanı
--spoiler--
dizinin setinde çalışan bir arkadaşım aracılığıyla senaryoya ulaşabilmiş birisi olarak, hain olarak lanse edilen vatandaşın * * olduğunu ifşa edebilirim. kafalar daha fazla bulanmasın. ama çok karmaşık ve yeni bağlantılarla birlikte, hainin kim olduğunu öğrenmenizin şu anda yarattığı hayalkırıklığını tamamen unutturacak bir yeni bölümle karşı karşıya olacağımızı müjdeleyebilirim. iyi seyirler..
--spoiler--
sonu ve başı belli olmayan.
iki sezonu arasında bu kadar ciddi kalite farkı olan tek dizidir herhalde. geçen yıl türk dizi efsaneleri arasındaki yerini garantilemişti fakat bu sene çok vasatlaştı.
ikinci sezonunda konuyu iyice saptırmış, adeta çorbaya dönmüş dizidir.

abi bu adamlar diziye ezelin intikamı mottosuyla başlamamışlar mıydı. şimdi niye ezel intikamını aldıgı halde diziyi bitirmiyorlar, ya intikamını aldırtmayın ya da adamı intikamı aldıgı kişilerle takım yaptırmayın.

var mı böyle saftirik senaryo dünyada, monte cristo abimiz ne güzel intikamını almış, paranın amna koymuş filmi de noktalamıştı, gidip kendine olmadık kazık atan adamla bir olmamıştı.

bizim ezel tam tersi intikam için hasım seçtigi adamlarla bir süre sonra panpa oluyor.
romanya kanal d'sinde yayınlanan, 5. bölüm itibari ile insanların %80'inin diziyi anlamadığı için izlemeyi bırakmayı düşündüğü * 42 bölümü kesintisiz anladığım için sebepsiz sevinmeme neden olan dizi. sadece dizi ne ben abartayım ne siz abartın da dedirtmiyor değil hani.