bugün

and justice for all'un en iyi 3 şarkısından birisi. Diğer 2 şarkı gibi bu şarkı da aşırı underrateddır. Lars denen aptal sevmediği için canlı dinleyemiyoruz, bu şarkının 04.24. saniyesinde ki solo benim için Metallica'nın yazmış olduğu en iyi solo, her seferinde tarifsiz duygulara giriyorum ve tüğlerim diken diken oluyor. şarkıyı dinlerken 50 defa sarıyorum orayı o derece. Tek üzüntüm çok kısa olması, 2. solo yerine aynı soloyu devam ettirselerdi keşke.
sadece and justice for all albümünün değil, tüm metallica külliyatının en underrated parçalarından biridir. şanssızlığı, and justice for all gibi bir albümde yer alması.
...And Justice For All'ın en iyilerinden. En de underrated'ı. Rifflerine hastayım en çok. En baba Riff'i de şudur; https://youtu.be/0trsHQZkYy4?t=147
'ben nasıl olacağını söyledikten sonra istediğin gibi yapabilirsin.'

'benim güvendiğime güvenir misin? Yani kendime, Bana ve şahsıma?'

'onların istisnaları dahilinde özgürlük!'

En sevdiğim Metallica albümünün frayed ends of sanity ile beraber en underrated şarkısı. şarkı sözlerinin efsaneliğini geçtim, o intro, gitar vokal uyumu, nakarattan önceki agresif riff ve dehşet solo için üst üste kaç kez dinledim kimbilir. dinledikçe sevilen bir parça nezdimde. and justice for all albümünün hakettiği değeri hiçbir zaman alamadığını düşünürüm. master of puppets kadar thrash değil, Black kadar popi değil ama ikisinden de daha başarılı tarafımca. Tüm grup üyeleri ulaşabilecekleri En üst noktada çalıyor ve sonraları anlıyorsunuz ki burası top noktaymış.
Metallica'nın en sağlam şarkılarından bir tanesidir, muhteşemdir fakat ...And Justice For All albümünün en underratedlarındandır. Riffler, davullar, solo, James'in vokali, özellikle girişi efsane ötesi. Metallica'dan daha çok böyle parçalar görmek isterdim.
justice medley'de öyle bir girer ki.
savaşa bile girerim amk.
Amiga zamanlarından bir rol yapma oyunu. Çıkış tarihi 91 imiş ama türkiye de oynadığımda yıl 96 civarıydı , kutusu aman işe yaramaz bu diye yıllar öncesinde atılmış ama disketler hala durur *
Konusu büyük bir şehirde kanalizasyonda bir takım garip şeyler olmaktadır ve şehir huzursuzlanmaktadır. Bizim ekibi kanalizasyonu araştıralım diye içine yolluyorlar ve tam giriyoruz ki kapı çöküyor. Tek çıkış yolunuz bu zindanımsı yerde ilerlemek.

Oynaşına gelirsek 4 karakter var 2 si önde 2 si arkada duruyorlar öndekiler saldırıyor arkadakiler atabiliyorsa bıçak atıyor , magemiz büyü yapıyor felan. Seçebileceğimiz karakterler thief , paladin , mage, cleric ve fighter birde ranger dı. Karakterleri biz yaratıyorduk fakat tercih kısıtlıydı tabiki. Hepsinin strsi , dex si hpsi türüne göre farklıydı . Npc yok sayılır , görev sistemi de kapı var anahtar yok anahtar bulmamız lazımdan öteye gitmezdi.

Görsellik ve sese geldiğimizde o zamana göre harika şimdiyse böyle saçmalık mı olur lan tadında. Altta bir pusulamız vardı ama mapimiz yoktu , kare kare ilerlerdik ve dönüşler direk doksan derece olurdu , haritada kaybolmak elden bile değildi. Hayvan ve mitolojik karakterlerin karışımı düşmanlar vardı ve savaş sistemi öncede bahsettiğim gibi 2 kişi önde 2kişi arkada ve her vuruştan sonra biraz beklerdik yani bir tur sistemine dayanırdı . Karakterlerin statları gelişebiliyordu ama skill tablosu tarzı bir gelişim değildi bu. Güzelde bir envanter sistemi vardı.Ses adına söylenecek bişey bulamıyorum dın dın dın dın tadında o zamanlar için fazla bir ses de beklemiyorduk ne de olsa.

Eye of the beholder * dönemin diğer frp ve fps oyunlarına yön verdi. Bunlardan bazıları (bkz: ultima underworld) (bkz: dungeon hack)

Güzel bir oyundu yapabiliyorsanız similatör programları ile o zamanları yad edin derim ben.

görsel

Adamlar gameplay videosunu yapmışlar bir önfikir verebilir.

https://www.youtube.com/watch?v=6I_1C0QUTjQ
Metallica'nin asi bir şarkısı.
müthiş ötesi justice in gizli hazinelerinden.
Hakkında neredeyse bir koca yıldır hiç birşey yazılmayan psikopat eser.

Bu da sözlüğümüzün ne kadar sığ bir müzik zevki olduğunu gösteriyor.
yasal olarak şurdan dinlenebilir: http://open.spotify.com/track/0onIqmzvDvsbhCbd66QgSV
başındaki o yavaştan yükselerek gelen ritm 33 kere tekrar eder. 16 yaşımdayken saymıştım. 16 yaşımdayken inanılmaz boş vaktim vardı.
bir gelen şarkı örneğidir.* diğerlerinden bazıları için :

(bkz: orion)

(bkz: better than you)

(bkz: to live is to die)
introsuyla gönlümde taht kurmuş metallica şarkısı.
introsu ve "indepence limited!" kısmıyla gönlümde taht kurmuş metallica şarkısı.
tüm zamanların en gaz introsuna sahip metallica şarkısı. ayrıca solosunda oynak bi hava var böyle ortadoğu ezgilerini çağırıştıran. bunun gibi oynak havalı solosu olan diğer metallica şarkıları için:

(bkz: disposable heroes)
(bkz: fight fire with fire)
(bkz: orion)
(bkz: and justice for all)
(bkz: through the never)

yok bu adam türk yemin ediyorum

(bkz: kirk hammett)
girişi o kadar gazdır ki, james hitler zamanında yaşasaydı, hitler bu şarkıyı nazi milli marşı yapar, james e arı ırk madalyası verir, ölene kadar tüm biralar beleş derdi.
akşam dinlendiğinde gün içinde kaybedilen enerjiyi fazlasıyla geri kazanmanızı sağlayan metallica şarkısı.
gerek sözleri, gerek müziği ile aşmış bi metallica şarkısı. çalması çok zevklidir.
introsundaki bas ile " geliyorum" diye bas bas bağıran şarkıdır. and justice for all in en iyilerindendir.
in flames coverının şahane olduğu metallica parçası. utanmasam aslından güzel diyecem.
bu şarkının in flames coverında vokalleri robert dahne yapmıştır. robert dahne ondan sonra metal sahnesinde hiç görülmemiştir, akibetini bilen yoktur.
the twilight zone'un 11 kasım 1960 tarihli efsane bölümlerinden biridir. leonardo di caprio tarafından uzun metrajlı bir film yapılması planlanmaktadır.

"güzellik gören kişinin gözündedir" temasına sahiptir. janet tyler isimli, çirkinlikten kurtulmak için 11. yüz estetiği ameliyatını olmuş bir kadının hikayesini konu alır.

--spoiler--
bölüm boyunca suratı bandajlıdır. oda loştur ve etrafındaki doktor ve hemşirelerin yüzü görülmez. bellidir ki janet tyler çok çirkin olan yüzünü değiştirmeye çalışmaktadır. bandajları açma vakti gelir ve bandajlar açılır. doktor ve hemşire kadının suratının çirkinliği yüzünden irkilirler ve ameliyatın başarısız olduğunu anlarlar. o sırada kadının yüzü gözükür ve kadının gayet güzel bir yüze sahip olduğunu görerek şaşırırız. sonra doktor ve hemşirelerin yüzleri görülür. onların yüzleri ise deforme olmuş, insandan başka herşeye benzeyen bir haldedir. sonra anlarız ki, bu hayali toplumda güzellik normu aslında çirkinliktir. çirkinlik normu ise güzelliktir.
--spoiler--


(bkz: beauty is in the eye of the beholder)
ilk bir dakikası muhteşem olan eser.
insanda gitar calma arzusu uyandıran sarkılardan biri.