bugün
- yazarların 2010lu yıllarda en sevdiği 3 yıl10
- manyak olmaya karar verdim14
- ideal erkek fiziği anketi14
- pazarda yerden sebze toplayan emekli8
- hazreti meryem olduğunu iddia eden kadın20
- akp'ye oy vermeyen emekli şerefsizdir20
- rockefeller ailesi vs rothschild ailesi12
- anın görüntüsü13
- sahurdayız uludağ sözlük14
- tuborg10
- pompanın en cok döndüğü 5 üniversite8
- her sabah güler yüzle uyanan insan16
- icardi190528
- ehliyetini yeni almış kadın22
- kafanın içindeki sürekli konuşan ses16
- tedavisi bulunamayan hastalıklar24
- emekliler ek iş yapsınlar diyen mhp'li vekil22
- dondurmalı irmik helvası9
- belediye başkan adayıyla tokalaşmak10
- tarafıma az önce gelen moral bozucu mesaj8
- evlenirseniz çocuk yapar mısınız10
- çin medeniyetin yeni kıblesidir14
- güzel bir kıza iltifat etmek17
- oyumuzu neye göre veriyoruz14
- taliban dış işleri bakanlığı ofisi fotoğrafı11
- murat kurum19
- hayatınıza tekrar giren eski sevgili12
- zenci bir kız evinize gelse naparsınız19
- fenerbahçeye verilen hissiyatımsı penaltı15
- karabük üniversitesi15
- en ilginç kadın isimleri26
- polat kalafat10
- bu sözlükte moderatör yok mu9
- 45 yaşındaki eskortla randevulasmak26
- türkiye de lise öğrencilerinin durumu17
- kaç kişiyle yattığını bilen kadınlar8
- 26 mart 2024 cübbeli ahmet'in kalp krizi geçirmesi18
- zor günlerden geçenlerin bildiği en iyi şey16
- yazarların parfüm tercihleri13
- andromeda galaksisinde 100 yaşında sevgilim var11
- sigaradan komisyon isteyen bakkal9
- seküler dindar evliliği15
- rusların teröriste kendi kulağını yedirmesi16
- nervionun kedisi14
- adanada sapık suriyeli12
- dinle kafayı yemiş çarşaflı kadın16
- 2024 yerel seçimleri12
- turgut altınok12
- ekrem imamoğlu9
- yapılmadığı için gurur duyulan şeyler10
etnik köken;ırk,halk.
ingilizcesi için (bkz: ethnicity)
(bkz: mikro milliyetçilik)
yunanca ethnos (millet) kelimesinden türemiştir. belli bir kavme mensubiyeti ifade eder. sosyal bilimlerde ise anlamı biraz daha değişir. yani biyolojik ve genetik belirleyicilik önemini kaybeder. bu kelimenin 1950 yılında BM alt komisyonunda ırk kelimesinin yerine kullanılması karara bağlanmıştır. fakat bu kavramın en yoğun tartışıldığı dönem 19. yüzyıl olmuştur.
günümüzde bile sosyologlar tarafından tam tanımı yapılamamış olan etnisite, ırktan daha geniş bir manada kullanılmaktadır. diğerlerinden ( çoğuldan) farklı olandır; ancak bu farklılık tarihi süreç içinde devam ettirilmeli ve bazı kültürel özelliklerin günümüzde de devam ettirildiğinin gözlemlenmiş olması gerekmektedir.
genel geçer bir tanımı olmayan etnisitenin, millet kavramından belkide en önemli farkı, etnisitenin devlet kurma amacı taşımaması olduğu söylenir.
Doğru olduğu kadar tehlikeli bir kavramdır da.
Brubaker ve Laitin'e göre(1998, s.428):
Artık etnisiteye karşı kör değiliz, ama o bizi kör edebilir. Tanımlamada etnisiteye vurgu yapma eğilimimiz, hatalı bir şekilde etnisiteyi her yerde etkili görerek ve dolayısıyla "etnik şiddet" olaylarının sayısını yapay şekilde artırarak etnik şiddetin sıklığını olduğundan daha fazla tahmin etmemize neden olabilir. Dahası, etnik şiddeti entelektüel düzeyde tespit etmenin ve hesaplaşmanın basit bir yolu olmanın ötesinde, kodlama ve tanımlama kısmen etnik şiddetin kurucusu da olduğundan, önyargılı kodlamalarımız aslında etnik şiddetin sıklığını da artırabilir.
Burada söylenmek istenen şey şu: etnisite kavramını biz abartıyoruz, bazı şeyleri ona bağlamakta acele ediyoruz ve bu da ona bağlı yeni bazı şeylerin ortaya çıkmasına neden oluyor. durum eğer böyle devam ederse, etnisite zamanla dünyaya hükmeden bir kavram olacak. çığ gibi büyüyen bu kavram, kimi güzel şeylere neden olsa da, kontrolden çıkmaya yakındır.
Brubaker ve Laitin'e göre(1998, s.428):
Artık etnisiteye karşı kör değiliz, ama o bizi kör edebilir. Tanımlamada etnisiteye vurgu yapma eğilimimiz, hatalı bir şekilde etnisiteyi her yerde etkili görerek ve dolayısıyla "etnik şiddet" olaylarının sayısını yapay şekilde artırarak etnik şiddetin sıklığını olduğundan daha fazla tahmin etmemize neden olabilir. Dahası, etnik şiddeti entelektüel düzeyde tespit etmenin ve hesaplaşmanın basit bir yolu olmanın ötesinde, kodlama ve tanımlama kısmen etnik şiddetin kurucusu da olduğundan, önyargılı kodlamalarımız aslında etnik şiddetin sıklığını da artırabilir.
Burada söylenmek istenen şey şu: etnisite kavramını biz abartıyoruz, bazı şeyleri ona bağlamakta acele ediyoruz ve bu da ona bağlı yeni bazı şeylerin ortaya çıkmasına neden oluyor. durum eğer böyle devam ederse, etnisite zamanla dünyaya hükmeden bir kavram olacak. çığ gibi büyüyen bu kavram, kimi güzel şeylere neden olsa da, kontrolden çıkmaya yakındır.
bugün bir forumda bana sorulmuş bir sorudur.. cidden merak ettim açıkçası biz hangisine mensubuzdur?
white, black or african american, hispanic, american indian or alaska native, asian indian, chinese, filipino, japanese, korean, viatnemese, pacific islander, middle eastern, other asian, other, prefer not to answer.
white, black or african american, hispanic, american indian or alaska native, asian indian, chinese, filipino, japanese, korean, viatnemese, pacific islander, middle eastern, other asian, other, prefer not to answer.
bunların en sorunlu ve sapkınlaşmış hali; kendisinin yetişmiş olduğu kültürsel olguları olgunluk kabul edip, kendisi haricindeki tüm farklılıkları kendi mihenkçiği nispetinde butlan olduğuna hüküm getirenleridir. hal böyle olunca kendi yetişmiş olduğu değerlere tapma noktasına geliyor. ve kendilerini birçok doğruya kapatıyorlar. sorsan hepsi özgürlükçüdür ama adam, sözde ideolojiksel doğrularına o kadar hapsolmuşki, orada bulamadığı özgürlüğü maddesel olarak, bedensel olarak yaşama eğilimine giriyor. özgürlük sözde ve söylemde değil. özgürlük; öz'de başlayan bir durumdur.
sosyal bir olgudur.
sosyal bir olgudur.
güncel Önemli Başlıklar