bugün

iki resim arasındaki 7 farkı ayırt edebilen muhterem zevat*.
girdiği tartışma yüzünden çaylak moduna düşürülen ve uludagsozluge geçiş yapıp yazarlık kariyerine burda devam etmeye karar veren kişi
yazıcağı şeylerin çoğunu zaten ekşide yazmış olduğu için uludagsözlükte entry girmekte zorlanan (tabi copy-paste şansı vardır ama bunu kesinlikle tasvip etmezler) zaat-ı muhteremler.
ileri görüşlü olanlarının doğru tercihi * yaptığı yazarlardır.
(bkz: alter ego)
(bkz: uludağ sözlükteki ekşi sözlük yazarları)

(bkz: her sözlükte var olan yazarlar)
uludag da yazar, eksi de okur olan kitle. hemen hemen butun uludag sozluk yazarlarini kapsar.
an itibariyle, uludag sözlük ile ilgili entryleri eksi sözlük' un sol frame' inde görülmeye başlayan yazarlar.
ekşi sözlük'teki uludag sozluk başlığında yavaş yavaş kendilerini belli etmeye başlamış olan yazarlardır aynı zamanda.
(bkz: #2555281)
eksi sozlukte yazar olup yazma güdüsünü orada devam ettiren uludagsozluk orjinli yazarlar kitlesidir, kitledir zira sayıları hatırı sayılır derecededir, bok atmadıkları müddetçe zararı yoktur.
büyük bir kısmı çaylaklıktan çıktıktan 1-2 ay sonra geri gelecek olan yazarlardır.
ukalalık yaptığım düşünülmesin ama bir-iki tavsiye vermek istediğim yazarlardır. miğferdibi alımlarını yaşamış ve ekşi moderatörleriyle 6 yıl kadar aynı ortamda bulunmuş bir insan olarak söylüyorum;
öncelikle belirteyim ki, uludağ sözlük yazarlarının çok büyük bir kısmı ilk bir-iki ay içinde atılacaklar ve buraya geri gelecekler. uludağ sözlük genel olarak içerikle ilgilenilmeyen bir yer, bunu daha önce de yazmıştım. insanlar daha önce yazılanları okumadan, sadece kendilerinin düşündüğüne emin oldukları yazıları yazıyor ve genellikle o yazı daha önce de yazılmış oluyor. ekşi'de bunu bir iki kere yapar sonra atılırsınız. ayrıca, moderatörler gayet disiplinlidir ve özellikle ilk zamanlarda bir-iki küçük hata bile atılmanıza neden olabilir.
ekşi'de başlıklarda standardizasyon diye bir nane vardır ve orada uludağ'daki gibi başlıklar açamazsınız. saçma sapan başlık açtığınızda önce güzel bir taşağa sarılırsınız, onun gazıyla saçma entryler girersiniz ve gene atılırsınız.
hemen kendinizi göstermeye çalışmanın bir faydası olmayacaktır. durmadan entry girmek çok da hayırlı bir durum değildir. öncelikle ortamı koklamanızı tavsiye ederim. şu an orada da insanlar pek yazı okumuyorlar. oradaki gammazlar da inanılmaz bir şekilde gammazlık yapıyorlar ve bundan zevk alıyorlar. eğer formata aykırı bir entry uludağ sözlükte 4 gün içinde farkediliyorsa, orada 3-4 saat içinde farkedilir.
tüm bunları, ekşi'den 4-5 kere atılmış, 3000 civarında entry'si silinmiş biri olarak söylüyorum. ben de mesela, ilk bir-iki ay entry girmemeyi planlıyorum. ya da formata kesinlikle uyduğunu düşündüğüm, ufak ufak entry'ler girer, çaylaklıktan çıkar ve -özlediğim- badi butonunu kullanırım. size de tavsiye ederim.
önemli not: guru, öcü gibi bir insan değildir. saçma sapan olmadığı sürece soru sormaktan çekinmeyiniz. hatta tüm moderatörlere sorular sorunuz. ve işleyişin buradan çok çok farklı olduğunu unutmayınız.
ilk aklıma gelenler..

(bkz: orloff)
(bkz: larker)
(bkz: hanımaga)
(bkz: thedewil)
Benimde içinde bulunduğum güruhtur. (dur lan kötüleme bişey anlatcam) Nedenine gelince;

Ekşide ilk "uludağ sözlük" başlığının altına entry girildiğinde "uludağ sözlükte formatın anuna koymuşlar, süper eğlenceli" tarzı entryler ile bir çok formatın disiplininden sıkılmış ekşi yazarı uludağ sözlüğe adeta hücum etmiştir.

benimde üniversitemin sözlüğü olduğu için 2 kere hücum ettimn tabi.

1.nesil zamanı çok eğlenceli zamanlardır, format kimsenin umrunda değildir, gülüp eğlenilmiştir hatta brukere kol kanat gerilmiştir.

sonra uludağ'da da (dadada) ortalık temizlenmiş, evin önü süpürülmş, gereksiz entry ler ve eğlencesine açılan yazarlar silinmiştir. bilgi içerikli bir hale gelmiştir.

burada en azından her lafına "höt" demeyen insanlar bulunmakta. uludağ sözlük benim fikrimce şuanun japonyasıdır. ekşi'de ABD. tarih tekerürden ibaret efenim.
buyrun bir şey mi vardı?.
Farklı mecralarda yazabilme şansına sahiptirler. Şahsen uludağ'ı çok daha samimi buluyorum.