bugün

Geç gelen adalet, adalet değildir.
Ben henüz bulanını görmedim. Tam aksine o kişi bulana kadar at'ı alan üsküdar'ı geçmektedir.
Bulduğunu biz görmeyiz sadece.
başa gelen bela ve müsibetler kişinin kendi eliyle yaptıklarından dolayıdır!
çünkü ; kötülük boomerangdır , iyilik de .
valla eden ettiğini buluyor da biz niye bunları başımızda buluyoruz anlamadım gitti.
Kilişe türk film/dizisi teması.
Bulmuştur.

iyi oldu ağla.
(bkz: nazlı ılıcak)
ilahi adalettir.
Ah! bir de görsek ...
Doğrusu "martin eden bulur" olan söz.

Tamam, ben kendim bulurum çıkışı.
Kanal 7'de izlediğim tv filmi. Zulmeden Kaynana yeni gelininden zulüm görüp evden kovuldu.
kesinlikle inandığımdır.

bugün kızın biri tanımadığı bir grup insandan oluşan bir gruptan yakınıyordu. kimse kimseyi sallamıyormuş. ben bekliyorum orada beraber gidelim hocanın yanına diye önümden geçip gidiyor hocanın yanına insan bi gelsene falan der.. diyor. nasıl sinir olmuş.

ben o kızın arkadaş grubu ile iki sene boyunca aynı masada haftada bilmem kaç gün ders gördüm. onların çoğu birbirini tanıyordu. bi şekilde kaynaşmışlar, bi kısmı liseden tanışıyor falan. ben giremedim bunların arasına. biraz da çekingen insanımdır. hani nasıl desem masanın etrafında toplanılmış düşün gidip oturuyorsun ve naber diyen olmuyor. görünmez gibiyim. senin bilmediğin kendi aralarında muhabbetler falan gidiyor sürekli.

nefret ettim ben o dersten iki sene. allahtan ikinci sene alt gruptan bi kaç arkadaş transfer oldu da biraz daha iyi geçti.

valla ne yalan söyleyeyim mutlu oldum sözlük. belki farkında değildir başka birine o sinir olduğu duyguyu yaşatan grubun içinde olduğunun ama ciddi ciddi mutlu oldum. olgunlaşmaları için bu gerekli.

bir ortama biri giriyorsa merhaba denir, eğer o demiyorsa. gelsene denir yer açılır. bir şeye bakarken arkanı kontrol edersin kafamdan göremeyen varsa eğileyim kenara kayayım diye. herkes görsün. tek başına bi şeyler yapıyorsa yanına gidilip napıyosun gelsene denir mesela. çıkışta bi şey yapılacaksa herkes davet edilir. en azından bi bakılır gördüm seni fark ettim diye bi kafa selamı çakılır.

valla mutlu oldum ya..

şimdi yine aynı gruptayız ara sıra bi yerlere giderken gelsene diyorlar. ama bu sefer de benim içimden gelmiyor be sözlük. çaktırmadım ama sırf o masadayım diye nefret ettim okuldan. şimdi de stajlardan... neyse iki hafta kaldı. sonra birileri transfer olacak yine.
kesinlikle doğru önerme. ne diyeyim allah başa vermesin.

http://onedio.com/haber/e...nlar&utm_medium=tweet
er ya da geç gerçekleşecek şeydir. yarın bugün kadar insaflı olmaz.
(bkz: etme bulma dünyası)
Söyleyen ne güzel söylemiş: “Her kemâlin bir zevâli, her zevâlin bir kemâli var!”

Hayat dediğimiz bu tek yönlü mecburi yolculukta, vaktimizin çoğunu, doğrudan veya dolaylı olarak insanlarla iletişim kurarak geçiriyoruz. Hem de doğumumuzdan ölümümüze kadar.

Fakat toplumsal değer yargıları, ailemizden aldığımız kültür değerleri, yaşadığımız çevre ve arkadaş bildiklerimizin baskıları; insani ilişkilerimizin bir çok ön kabule bağlı olmasına sebep oluyor.

Her gün, “Aman onun zaten babası şöyle bir insan”, “Aman o zaten fakir” , “Aman o zaten işsiz” gibi yüzlerce stigmayla işaretlenen insanlarla karşılaşmıyor muyuz hepimiz?

Kişilerin özüne inmeden, kişiliklerine bile sıra gelmeden, en acımasız eleştirileri veya en yanlış yüceltmeleri konduranlar bizler değil miyiz?

Bir insanı, işsiz, başarısız, suratsız, çirkin vs şekilde aşağılamak veya zengin, başarılı, mutlu, güzel olmalarına bakarak yüceltmek, aynı hastalıklı önyargılarımızın tezahürü değil mi?

Bugün işsiz olanın yarın milyarder, bugün asık suratlı olanın yarın neşeli, bugün çirkin sanılanın zamanla güzel olmayacağından, hangi temellere dayanarak emin olabiliyoruz?

Hem bunlara dayanarak insani ilişkilerini düzenleyenlerin, ani değişimlerde nasıl da şapşallaştıklarını, bireysel iletişimlerini bir çizgiye oturtamadıkları için nasıl sevimsiz görüldüklerini bile bile; nasıl oluyor da ön yargılarımızın boyunduruğundan sıyrılamıyoruz?

Herhalde bütün bunlar, kendimizi olduğumuzdan çok daha yukarılarda görmemize sebep olan büyüklenme arzumuzun sonucu.

Hiçbir şeyi tayin etme, yönetme, yok etme gücümüzün olmadığı bir dünyada, bu külhanbeyi tavırlarımızın başka bir anlamı olabilir mi?

Bugünün işsizi yarının patronu, bugünün mutsuzu yarının en mutlusu, bugünün aşağılananı yarının el üstünde tutulanı olacak.

Yani, “Her kemâlin bir zevâli, her zevâlin bir kemâli var.”

Yarın, bugün başkalarına yaptıklarınızdan utanmak istemiyorsanız; bugün utanılacak iş yapmayacaksınız.

Sıradan insanlar gibi yok olmak istemiyorsanız, sıradan insanlar gibi davranmayacaksınız.

Yarın ağlamak istemiyorsanız, hiç kusura bakmayın, bugün kimseyi ağlatmayacaksınız.
(bkz: men dakka dukka)
Haksızlığa uğrayan kişinin avunması icin söylenen söz doğruluk payı vardır. (bkz: Allah u teala imhal eder ama ihmal etmez) .
attılar iftirayı balyoz'u, ergenekon'u; şimdi · 14 aralık 2014 paralel yapı operasyonuna ağlıyorlar. akp ile iş tutanların sonu bu ! faşizm yayarken faşizme maruz kaldınız. size de yapılanlar yanlış ama siz istediniz bunu !
cemaatçi tiplere yapılan baskınla ortaya çıkandır.

sen misin askere kumpas yapan. sürünün şerefsizler.

görsel
isminiz edense ve iyi bir dedektifseniz sizi bir kimseye tavsiye ederken soyleyebilecekleri cümle.
Her şekilde doğrulanır.Kalp kırmayın ve ah almayın.üzmeyin ya sonra üzülüyorsunuz.
Kanıtlanmış tespittir.
bir yanılsama. teselli ve en çok da yalan.

herkesin yaptığı yanına kalır, dünyanın işleyişi budur.