bugün

dıs guzellige onem vermek'e ters olan eylemdir.

karsıdaki insanın sac rengi, goz rengi, ten rengi, boyu, kilosu, kasları hatta bazen giydigi markaların da otesini görmek, içindeki güzelliği yakalamaktır.
Asla inandırıcı bulmadığım bir olgudur.(Cilalı imaj devrinde ben bunu yiyemiyom. )
olması gereken fakat hiçbir zaman olmayan,insanın yüreğini yakan durumdur.
gerçek dünyada yaşamayan kendini kaybetmiş insan modeli
genelde sevgili azarıyla ya da öpüşmem tehditiyle son bulan, tartar besleme sanatına önem verdiren ağız kokulu düşünce.
iç güzelliğe önem vermemekle birçok noktada benzeşen olay.

insanlar farkında olmasa da, iç veya dış güzelliğe sahip olmak kişinin elinde değildir.

Dış güzelliği belirleyen etkenler;

-Genler.
-PAra (giyim, estetik, sağlıklı yaşam olanakları), dolayısıyla çevre.

iç güzelliği (huyları, davranışları) belirleyen etkenler;

-Genler.
-Çevremiz. (çevreden gördüğümüz gibi büyüyüp gelişiriz, kendimizi geliştirebiliriz)

Ee, fark nerde?
hadi be sende dedirten cümle. birçok kişi aynı şeyi söyler fakat nedense kimse bunu uygulayamaz.
(bkz: dış görünümün önemli olduğu gerçeği)
metin senturk'un yaptiği eylem.
önem vermiyorum diyen dünyanın en büyük yalanlarından birini söylemiştir.. inanmayınız kanmayınız.
tamamen palavradır.
genellikle kadınların söylediği yalandır.
(bkz: kalender meşrep)
olgunluk göstergesidir.
dış güzelliğe önem vermekle insanları dış görünüşüne göre yargılamak/dışlamak arasındaki fark doğru ifade edilebilirse bu yanlış anlaşılmalar ortadan kalkabilir. bir çarpışma esnasında ilk farkedilen elbette dış görünüştür, eğer konumuz ikili ilişkilerin başlangıç anıysa. bu nedenle dış görünüş önemlidir. bunun içine kişinin doğal görünümü girdiği gibi giyim tarzı ve kendini sunuş biçimi de girer. zamanla farklı yönleri keşfedilir ya da asıl etkileyen diğer yaklaşımları olabilir. sonuç olarak dış görünüşe önem vermemek bir meziyet değil sadece bir etki-tepki mekanizmasının dışa vurumudur.
var mı lan harbiden öyle biri? varsa, olmak istemediğim insan türüdür.
Çoğu kişi bunu savunduğunu sansa da, aslında herkes güzelliğe biraz da olsa önem vermektedir -Kız arkadaş söz konusu ise-.
70 yaşına geldikten sonra gerçekçidir. Öncesini hiç kimse yemez arkadaşım.
muammeleyi ön planda tutmaktır.
dış güzelliğe tabi ki önem verilir. dış görünüş, giyim kuşam, kişisel bakım vs. insanlar arasındaki kabul edilişimizin ilk safhada gelen kıstaslarıdır. daha sonrai zeka, duruş, karakter, kendine güven vs. gibi içsel faktörler gelir sırasıyla.

burada bahsettiğim bir johnny depp ya da kim basinger gibi olmanın gerekliliği değil. sadece albeni olmayınca toplumda kabul edilmekte zor olur demek istiyorum.
dis guzelligin sadece goze hitap ettiginin farkina varildiktan sonraki duygu. ama malesef bunu sadece korler basarabiliyor.
insanlar birbirlerinin dış görünüşlerine aşık olup ruhlarını severler. ne kadar az önemsenirse o kadar yararlı olacaktır.
çünkü bir gün aşklar da dış görünüş gibi biter, geriye sadece sevgi ve yürek güzelliği kalır.

eşinin gözlerinin altı torbalanıp yüzündeki çizgilerden gözlerine yer kalmayınca dank ediverir kafaya, 'ben senin gönlünü sevmişim.'
nefes alsın yeter modunda ki adamın demeci olabilir zira kim ne derse desin ilk olarak dış görünüşe bakılır sonra insan mı değil mi kontrol edilir vs.
öyle bir şey yoktur, geçirdiğim bir takım hastalık yüzünden tipimin kayması sonrası cinsiyet farkı olmaksızın yüzüme bakan olmazken, düzelip normal halime dönünce ilginin artması dış görünüşün önemini gösterir.
öyle bir dünya yoktur efendim. bazı balık burcu erkekleri o kadar yakışıklı oluyor ki bakmamak elde değil.
şahsen ben bakarım yakışıklı adamlara. aksini iddia edenin sevgilisi çirkindir kanımca.
çünkü aşk aslında ilk bakışta uyanan bi durumdur. bakar bakmaz içini göremezsin ki.