bugün

kötü yapılmış duvarların evlerde insanlara oynadığı oyun;

ince bırakılmış, arasına geçirgen olmayan özel maddeler koyulmamış duvarlarıyla bir ev düşünün; bu evde bu tür duvarlar eğer doğrudan dışarıya bakıyorsa yandınız demektir; çünkü bu duvarlar yapısı gereği özellikle kışın hep soğuk olacaktır. siz içeriyi ısıttıkça içerde buharlaşan hava ilk önce bu soğuk yüzeylerde su taneciklerine dönüşür... buna da halk arasında terleme denir.

ülkemiz eğer ab standartlarını inşaat alanına uygular, rüşveti engeller ve sıkı denetimi sağlarsa, evler hem depreme hem de terlemeye dayanıklı olabilir. tersi durumda işimiz iş.

geçici çözüm:
1. eğer dışarıya bakan bu duvara dayalı bir mobilyanız varsa, arkasını sık sık havalandırın ya da arkaya geçici de olsa köpük gibi maddeler yerleştirerek duvarın en azından mobilya ile temastaki kısmının doğrudan havayla bağını kesmeye çalışın; yoksa bir gün bakarsınız mobilyanın arkası çürümüş, tutarsınız elinizde kalır.
2. her türlü ama özellikle kalorifer üstüne atarak içerde çamaşır kurutma, bol buharlı ütü yapma, bol baharatlı * * yemek buharları çıkartma gibi durumlar duvarların terlemesi için birebir yöntemlerdir; mümkünse bunlardan kaçınmaya bakın; mecburen buharlı işlere kalkıştıysanız, kışa rağmen sık sık pencereleri açıp hiç olmazsa buharın dışarı çıkmasını sağlayın.
3. yine de aşırı terleme gördüyseniz kuru bir bezle ulaşabildiğiniz yerlerin terini sık sık silin, hastaya iyi bakın, derecesini koltuk altında unutmayın.

kesin olmayan çözüm: dışardan mantolama bir nedenle yapılamıyorsa, pahalı geldiyse denenebilecek yoldur, hiç yoktan iyidir.

bu, bir anlamda evin içinden, ilgili duvara yapılan mantolama, ek tabakalama işlemidir; odayı 3-5 cm. daraltmış olursunuz, biraz masrafınız da olur ama yarım da olsa bir çözüm bulunmuş demektir; sadece duvarın en köşe kısımları, yani soğuğu hala içeri ileten bölgeleri terlemeyi sürdürür, bir süre sonra da duvarın o kısımları havadaki tozlar vs. ile birleşerek koyulaşır.

kesin çözüm: evin dışından ilgili duvara mantolama denilen işlemi yapmaktır; içerden yapılana göre daha uzun sürer, biraz daha eziyetlidir ve 2-3 kat kadar daha pahalıdır ama çözüm kesindir.

1. o duvarın bulunduğu bahçe, bölge size ait değilse izin alınması gerekir, belalı bir durum yani;
2. inşaat iskelesi kurulması gerekir, pahalı bir durum yani, bu arada 15 gün kalacak iskelenin kimi davetsiz misafirlere yol oluşturma ihtimali ciddiye alınmalıdır;
3. mantolamayı yapan firmalar vardır; kare bloklar halinde getirilen malzeme özel dübellerle duvara sıkıca eklenir, üstüne bir özel tabaka çekilir, onun üstüne başka bir ek tabaka ve sonra sıva ve üstüne de özel dış boya.
4. mantolama yaptınız diyelim; gözünüz aydın, duvarınızın artık içerden terlemesi mümkün değildir çünkü yeni duvar dışarının soğuğunu içeriye alamaz, içerde yapılan ısıtma işlemi sonucunda duvar eskiye göre daha çok ısınır ve soğuk kalmaz; böylece de evdeki buharlaşma durumlarında buharlar soğuk yüzey bularak terleme denen olayı başlatamaz.
5. tamam da, siz yine de işi abartıp evi saunaya döndürmeyin, evi sık sık havalandırmak her açıdan zaten iyidir.

en kesin çözüm ise, evi daha yaparken önlemini almaktır;

birinci sıra duvar ile ikinci sıra duvar arasına sarı renkteki, geçirgenliği engelleyen, özel, cam elyafı tabanlı maddelerin serildiği duvarlara kavuşmaktır. açgözlü mütteahhitlerin, para yiyen kontrolörlerin, kötü belediyelerin borusu öttükçe işimiz zor. ab müktesebatı da olsa, yasa da çıksa, berbat, tek tuğlalı duvarları yapıp sonradan ağlayacak kadar gönlümüz geniş, durmadan para yatıracak kadar da cüzdanımız kalın bizim, aklımız da ne yazık ki kıt!

elin adamı * bir kere yapıyor, biraz sağlam tutuyor işi, masraftan kaçınmıyor ama sonra terleme yok, ısı kaybı yok, buz gibi evler sorunu yok;

neresinden baksan tasarruf: elektrik, doğal gaz, yakıt tasarrufu epeyi çok, evin ısınması güzel, evin çürümeye, nemlenmeye karşı ömrü uzun oluyor. vs vs.

yoksa bu ab müktesebatı halk için, tüketici için aslında yararlı da, biz lagaluga yaparak, ulusalcı nanelere kapılıp, bunların üstünü örtüp, örtüp sonra da terlemesine mi yol açıyoruz? düşünmeğe değer bir konu.