bugün

şüphesiz insanı hayatında yıpranmadığı kadar yıpratacak , ona ağır kararlar aldıracak olay.
bir insana hayatının en büyük riskini aldırabilecek kuvvete sahip durum. ortası yok. ya bir daha asla onun gibi biri ile karşılaşamayacağını bilerek vazgeçeceksin ya da tüm hayatını riske edip onunla olacaksın.

ne kadar değer ne kadar değmez tartışılır. değeceğine karar verip kötü sonuçlar almış hele bir de ondan da kazık yemişseniz ölüme eşdeğerdir. değmeyeceğine karar verip sonra başkaları onu kapmış ve çok mutlu olmuşsa siz de bunu görmüşseniz yine ölüme eşdeğerdir. amaa... değeceğine karar vermişseniz ve değmişse işte o zaman... *
lisede olabilmesi yüksektir. halen o kişinin anılarını yaşarsınız ve yeni bir ilişkiye başlayamazsınız, başlasanız bile sağlıklı değildir. sonuçta sizi tamamlamayı başarmıştır.
adriana lima ile halk pazarında karşılaşmak gibi bir şey.
o doğru kişinin sevgilisi olmasıdır. o da ister, belki ister; ama kaldıramaz o; ve bu iş olmaz. sonra acı çekilir. merak etmiyor değilim bu kadar zaman geçtikten sonra o doğru kişi hala doğru mudur? içimden bir ses evet diyor ama...
hayatınız boyunca "işte böyle olmalı" dediğiniz insanı sevgilisi varken tanımaktır.

önünüzde iki seçenek var; ya oturup bekleyeceksiniz ve sabredeceksiniz(ki bunun sonunun garantisi yok) ... ya da bırakıp gideceksiniz.

diyorsanız "ben risk almayı severim", e buyurun bekleyin ... ama görecekleriniz, duyacaklarınız, işitecekleriniz ve sonunda istemediğiniz şeylerin olabilme ihtimalini hep göz önünde tutacaksınız ve tahammül sınırlarınız çok yüksek olacak. böyle bir seçim yapmak adam akıllı sabır ister, ama öyle böyle değil ... "taş olsa çatlar" denen şeylerde bile çatlamayacaksınız. adeta peygamber gibi sabrınız olacak. attığınız her adımı dikkatli atacaksınız. ama dediğim gibi; sonu asla kesin değil, bu yüzden hayal kurmayın. sadece hedefinize ve istediklerinize yönelin. eğer hayal kurarsanız ve sonunda hayalleriniz gerçekleşmezse ikiz kuleler gibi çökersiniz.
insanı hüzünlendirir. Yanlış zaman olduğu için bir sürü engel vardır, bir türlü olmaz. Yürümez. Ondan sonrakiler onun kadar önemli olmazlar, olamazlar. Hep bir kıyaslama illa ki olur. Ve tabi belkiler de. Belki yine karşılaşırız gibi, belki yine olur gibi. Ama asla eskisi gibi olmaz. Çünkü aynı nehirde iki kez yıkanmaz. Hep eksikler olacaktır ve o insan, hep güzel bir anı olarak kalacaktır ne yazık ki.
bu geç kalmışlık insanın hayatının sonuna kadar yakasını bırakmayacaktır.
yanlış yer ve yanlış zaman
bunlar hep aldatmaca
bunu artık anla.

(bkz: yalnız şarkı)
üzücüdür.
öncesinde de doğru zamanda yanlış kişiyle karşılaştıysanız eğer kesinlikle size kaderinizin bir oyunu olan durumdur. ama her ikisi de insanı yıpratır sonuç olarak.
(bkz: Kapıyı açtığımda memelerini sıvazlıyordu)
havuz problemini çağrıştıran durum.
Züğürt tesellisi yeminle!
Neymiş? Doğru kişi ama yanlış zaman mıymış?
Sen onu doğru kişi sanarsın. Neden? Çünkü gtüne bir evlilik kazığı girmiştir de ondan.

Nasıl da sempatik ve tatlı di mi?

Ama o evdeki? Nemrutun teki?

Evet.
Bi yerde okumuştum.

"birgün hayatının kadını ile tanışacaksın ve ona diyeceksin ki
-Üzgünüm ama ben evli bir erkeğim."

adamı üzer be.
sadece evlilik engeli olmayan meseledir.

ikinizde bekarsınızdır ama hayatlar çok başka ilerlemiştir. başka gitmiştir olaylar. hani belki 10 belki 5 belki 2-3 sene önce karşılaşsan çoook farklı olacak şeyler şimdi başka ilerler.

şansımı sikeyim der çeker gidersin.
Doğru kişiyle karşılaşıldığında yanlış zaman diye bir mazeretiniz olamaz. Ya o kişi yeterince doğru değildir ya da korkaksınız demektir.
Yanlış zaman tüm doğruları yutar. Hayatın sıfırı yanlış zamandır.
hayatımın sittin senelik mottosudur bu. hiç şaşmaz.