bugün

okan bayülgen' in eski performansından fersah fersah uzak olduğu program. izlenmesi ise eski günlerine döner düşüncesi ve/veya isminden dolayıdır. yoksa ne programın ne de bayülgen' in izlenesi bi tarafı kalmamıştır.

çok basit bir örnek; eskiden okan bayülgen "medya arkası" bölümünde hem insanları kırıp geçirir hem de zeka ürünü ve yaratıcı yorumlar yapardı. şimdilerde ise hemen herkesin söyleyebileceği bir iki cümleyle programın genelinde olduğu gibi bu bölümde de tükenmiş durumda.

edit: imla
okan bayülgen'in bir şarkısın sen programını yerin dibine eda taşpınar'ı da itin götüne sokarak söylemek istedikleimize tercüman olduğu program olmuştur.
uzun süredir görmediğimiz kadar enerjik ve şımarık tavırlarıyla "işte özlenen okan" dedirten program olmuştur (sanki okan bi ara tripoda oturuyodu). son bölümdeki su altı fotoğrafçısının (kusura bakmasın adını hatırlayamadım) " 50 soruda denizin sırları" kısmı gayet hoştu. "smoke on the water" çalan arkadaş da koparmıştır ayrıca.

edit:sanatçının adı alptekin baloğlu' ymuş.
disko kralı öldü. yaşasın ;
(bkz: disko kraliçesi)
türk televizyonlarında dramatize edilen hayatlardan, reyting kaygısıyla yapılan işlerden bahsederken bi anda benzer şeyleri yapıveren program. üslup farklı olunca "adam yapıyor yahu" oluyor belki.
artık eskisi gibi düzgün kişilerin çıkmadığı programdır. eskiden ne güzek sağlam rockerlar falan gelip canlı performansları ve muhabbetleriyle bizi eğlendirirdi. kriz sebebiyle getiremiyorlar heralde.
michael jackson temalı program olmasa da mutlak küçük bir belgeseli yayınlanır diye düşündüğüm program. bu arada program sunucusu zat iyice ama iyice cepten yemekte. mazide zekasıyla konuklarına ayar verirdi ama şimdilerde her konuğu arkadaşı olduğundan hepsine bir saygı bir hürmet sorma gitsin durumudur. tamam eyvallah gelen misafire saygı olmalı ama bu işin birde gerçekleri var. konuk olmadan 1-2 hafta önce tukaka yap sonra konuk olarak çağırınca şarkı söylerse (çoğu okumuyor playback yapıyor zaten) 'müthiş, öyle değil mi arkadaşlar?' diye daha önceden ögütlediğin program seyircisine zoraki alkışlattır, program sunucu ise 'takip ediyorum, başarılar dilerim' de (burdayken seni eleştirmiyorum ama gidince arkandan 1-2 haftaya başlarım gene demek istiyor aslında).
bu hafta bide erken başlıyor, reytingler için program başı iyice saçmalıklar olması muhtemel.
ha bide öneri; meclis tatile girdi giriyor, çağır milletvekili, gelmezse gelemezlerse açıklarsın gelemediler dersin. ama ciddi ciddi çağır. disko kralı milletvekili görsün...
ikinci bir öneride; kamer genç bence biçilmiş kaftan bu iş için...
öptüm diskom kralım okanım bayülgenim...
michael jackson özel bölümüyle bu gece çok güzel şeyler izleyeceğimizin kanıtı programdır. okan bayülgen'e sonsuz kere şükranlarımı sunuyorum.
beni yanıltmadığı için binlerce kez teşekkür ettiğim program. (okan'a aslında teşekkür ama çaktırma)
mehtap denen tuhaf varlığı 861356138197. kez konuk eden program. michael jackson özel diye izlemek varken, konukları gördükten sonra tv kapama sebebi.
billie jean ile açılışı yaptılar.
hüzünlendim yeniden dinleyince...
isimle baglantisi olmadigi halde insanlari kendine ceken tv showu programi vs.
80'leri yaşamış bizler için, çok güzel bir michael jackson konuşması hazırlamış.
hem çok güldüm hem çok hüzünlendim.
enerci valkiys, evet böyle derdik kardeşimle, smooth criminal'ın nakaratında.
hey gidi günler hey...
mehtap denilen kişinin iticiliğiyle güzelliğine darbe alan program. ayrıca aydın'ın hali ne lan öyle.
daha kaliteli konuklar görmek isterken dumur eden program. en azından bir demir demirkan, cem köksal bekliyordum bu kadarını düşünmemiştim. belki ilerleyen dakikalarda süprizler olur. ama şunu belirtmeden geçemeyeceğim çok güzel bir konuşma hazırlamış. bilhassa "biz onunla aynı çağda yaşamız nesiliz şanslıyız" demesi içimde tuhaf, tarif edilemeyen duygulara neden oldu.
birkaç programdır konuk kalitesiyle beyaz şova rakip olmaya çalışan, izlerken zevk vermemeyi amaçlıyorsa şayet başarılı olduğunu düşündüğüm program.
gecenin bir vakti "ben neyi izliyorum michael jackson özel gecesi mi, yoksa mehtap'ın menopoz hallerini mi" diye sorgulatan program. hiç bu kadar özel olmamıştı evet 90'lar gecesi programında duyduğum lezzetin binde birini hissetmiyorum, bari adını michael jackson özel gecesi koymasaydınız şunun. michael'a olan saygınız da mı yok. gördüklerimi sıralarsam:

telefonla bağlanan aptal seyirci,
mehtap ve fatoş'un çamur havuzu sohbetleri,
mehtap'ın her 30 saniyede bir kahkası cıvıklığı,
michael jackson hakkında yarım saatte bir görüntü,
özgür'ün hande yener'le bir günü,

gecenin ilerleyen dakikalarında neler göreceğimizi bilmiyorum..
konukları güzel olmayan, birbirinden alakasız olan eğlence programı.
eskiden ne güzel idi, güler idik eğlenir idik bir torba dolusu.

editlemeden duramayacağım sözlük;
programın yeterince komik olması için konukların * dandik mi olması gerekiyor?
eğlenceli olmak için mutlaka kişi yada olgularla dalga mı geçilmesi gerekiyor?
sayın bayülgen okuyorsa lütfen cevaplasın! *
daha öncelerden sözlükteki yazılarını okumuşluğum yahut dört beşkez programı izlemişliğim vadır. lakin önceye nazaran muhalifliğini kaybetmiş , her gelen konuğu yalayan ve bokunu yiyim abicilik oynayan bir sunucu ile karşı karşıyayız sanırım. pek televizyon kültürü olan bir adam değilim lakin görünen , gelen herkes türkiyede en iyi şeyleri yapıyor.
gerçekten aydın doğanın kucağında gazetecilik yapanların yanında tv programcılığı yapanlarda bir şeylere boyun eğmek zorunda. bu yüzden sadece eğlence programıdır. izleyen ve abonesi olmuş arkadaşların kesinlikle bel bağlamaması gereken programdır. sadece tvlerde görünen ve hemen ertesi gün etkisini kaybeden magazin programlarından farkı da yoktur ayrıca.

ha bide şöyle bir şey var ; sokarım türkiye televizyonlarına.
kanal d televizyonunun gece 4 sularında yayınlayacağı yabancı filme reklam almasından dolayı dükkanı bu haftalık erken kapatan program.
gecede akılda kalınan bölümlerden biri de yeditepe üniversitesi öğretim görevlisinin motor tutkunu olarak stüdyoda yer alması olmuştur. hocamız motor tutkunları için çok güzel bilgiler vermesinin dışında kendi üniversitesinde okuyan öğrencilere de gönderme yapmıştır. hatta kızların taklitlerini yaparak gece gece yarmıştır da. şöyle ki:

- okulda asansöre bindim arkamda da iki kız öğrenci bir tanesi şöyle diyor "ay kıız onun jipi bile yook" dedim "ne diyosun kızım sen"..

okan hocanın telaffuzunu beğenince tekrar yapması için rica etti ve tekrar koptuk ekranlarda. acayip derecede sempatik bir hoca.

gelelim disko kralı'na. hayatımda ilk kez tv tarihinde reklam için bir programın bitirilmesine tanık oldum sözlük. yeni sezon için şimdiden bilgilerde verilmiştir. eylül'de başlayacak olan sezonda tek istediğimiz kaliteli konuklar görmek. eminim ki bunun için iyi bir bütçe gerekiyor. çünkü adamlar tv'ye çıkmak için en az 10 bin dolar para istiyor. bu sebeple de okan kalitesiz konukları ağırlayıp durdu. bari yeni sezonun ilk bölümünde bir sertap, bir levent, ne bileyim sezen ya da ajda görmek isteriz. yahu beyaz show'a geliyorlar da sana niye gelmiyor bu insanlar be okan. bu sezon en güzel bölüm hiç kuşkusuz 90'lar gecesiydi. son olarak kerim tekin'i aramızdan ayrılışının 11 inci yılında unutmadın ya. gözümde ilahsın oğlum. bunu bil.

edit: düzenleme.
naparsan yap yıllardır kralsın okan. yine çok iyi bi programdı. yine sonuna kadar izledim, yine çok tatmin oldum. bu ülkede izlenesi tek bir program varsa o da disko kralıdır zaten. her sene başında düşük tempoyla başlayan ama gitgide temposu yükselen ve sezon sonunda tadından yenmeyen bir program olur zaten okanın programları. bu sene de aynı kural işledi.

ayrıca şunu da belirteyim haftaya 4 temmuz cumartesi günü yayınlanacak olan programda benim gibi onbinlerce barış akarsu hayranı ölümünün 2. yıl dönümünde onun anısına özel bir program beklemektedir. hala o kadar taze ki, daha çoğu kişi hala onun ölümünü bile kabullenememişken ve herkes onu çok özlemişken programda yer verilecek birkaç sözden daha fazlasını hakediyor. tıpkı michael jacksonı nasıl andıysak bizim için çok daha değerli olan, amasranın hırçın dalgası, sürmeli gözlümüze özel bir program istiyoruz. ve makina ekibi bunu yapar...
fatoş kabasakal isimli, balık suratlı aynı zamanda balık beyinli*kendini bi .ok zenneden (bkz: çirkin) bir kadının tripleri yanında, mehtap; içtenlik ve saflığın getirdiği şaşkınlıkla aklına her geleni söyleyen günahsız bir çocuk gibi kalmıştır bu geceki programda. okan bayülgen, isim yapmış ama aptallıkta da bayaa yol almış bazı hiç bir şey yapmadan ünlü olmuşlara hadlerini bildirmek gerektiğinin farkındadır ve işte tam da bu yüzden çağırmaktadır programına, bu "konuşmayı bile bilmeyen" mehtap'ı.

bir ara fatoş kabasakal diyordu ki; beni bu gereksiz sohbetin dışında bırakın*
"sen kimsin nesin ki" diye sorarlar insana. ben soruyorum işte (bkz: sen kimsin nesin)?
disko hoşmerim ve özgür harikaydı ama okan artık eski tadı vermiyor. çağırdığı konuklar olsun salak salak muhabbeti olsun baymaya basladı.
-olum aydın sen çok değişmişsin
-evet okan ben bile şaşırdım bu kadar kıllı olduğuma.