bugün

direniş göstermek, karşı koymak, ayakta durmaya çalışmak.
"bir susam gibi boyuna sulamak umutsuzluğu
ve direnmek
hep direnmek devam etmek adına" *
cesaret, gayret, umut, sebat ve hayat belirtisi...
bir olaya, duruma, hastalığa yenilmek istememek durumunda gösterilen tepki.
yaşamaktır.

(bkz: berxwedan jiyan e)
"inadına" dır hep...
an itibarı ile yaptığımızdır. bütün olumsuzluk ve olmazlarına rağmen direniriz yaşamA.
hayat neresinden bakarsan bak direnmeyi gerektirir. olumsuzluklara karşı güç gösterme, katlanabilme yetisidir. ister hükümdar ol ister kaldırım mühendisi herkes bir şeylere direnmiştir.
yaşamımızda ayakta kalmak için yapmak zorunda olduğumuzdur. ama hangisine daha çok direnmek gerek diye soruyorum kendime neye karşı bir direniş bu hayata mı? yokluğuna mı?
direnmek
hayata direnmek
tıpkı bir geyiğin
etrafını çeviren aslanlardan
koşup kurtulması gibi.
omuzlanılan hayat emanetini sahibine yitirmeden ulaştırmak için götürürken; rüzgâr tersinden esmeye başladığında geri adım atmamaktır. Yolu satmamaktır, Yola yatmamaktır.
etkiye karşı ısrarlı tepki eylemi.
Direnmek bir iç savaştır kardeşim bi yönüyle...kendinle çarpışır, zihnin illuzyonlarına bıçak saplarsın.
Öyle yaraların olur ki kardeşim, için delik deşik...kan akar merhametinin dolaştığı oluklardan.
Tüm bu acıya rağmen dışında bir dev görmeli direnişin büyüklüğünden korkmalı zavallılar...
Ve kardeşim ellerin dişlerin daima sıkılı olmalı.
Direnmek çünkü büyük olay...
devrimci bir eylemdir.
Metalin bile yorgunluğu varken insan nereye kadar direnebilecek.
yorucudur. bazen koyvermek lazım. akışına bırakmak, teslim olmak lazım.
Umutla devam etmek,
Baskılara boyun eğmemek,
yaşamak ve belki de yaşatmak...
direnmek bir savaş vermek aslında kendi içinde, bu daha ne kadar sürer gider bilemem.