bugün

özel okullar ve dersane sahiplerinin yaymaya çalıştığı yanlış düşüncedir.

türkiye'de kaliteli birçok devlet okulu vardır.
yerine göre değişen genellemedir. kaliteli devlet okulları vardır tabiki de. en çalışkan öğrencileri çıkaran okullardır bunlar. ama kalitesiz devlet okulları da vardır ki kenar mahalle okulu tabirini sonuna kadar hakeden okullardır.
imkanlarla kaliteyi karıştırmaktır.
hezeyandır. özel okullar ve dershaneler para ve menfaati göz önüne alarak konuşuyorlar. kalitesiz okul denilen okulun bulunduğu bölgeye o dershaneler ve özel okullar bir kalite getirsinler de konuşsunlar. devlet okulları çoğu konuda özel okullara bin basar.
hem özel okulların bulunduğu bölgedeki devlet okuluyla bir karşıkaştırma yapılsın bakalım öss barajını geçme konusunda gerçekçi bir inceleme yapılsın. bir de özel okullarda 8-9 zayıflı öğrenciler nasıl geçiyorlar bir anlatsınlar bakalım. müşteri elden gitmesin diye kimlerin çocukları geçiriliyor bir izah edilsin.
pamukkale üniversitesi elektrik elektronik mühendisliğinden bir örnek verecek olursak eğer;

büyük çoğunluğun burun kıvırdığı bir okul ancak pek kimsenin istediği halde giremediği bir bölüm söz konusu. buradaki hocaların hafif cinnet geçirmeye yönelik hareketleri olsada bilgi konusunda gayet donanımlıdırlar. şöyle ki; misal boğaziçi mezunu olup, odtü yüksek lisanslı hocası; itü mezunu, itü yüksek lisanslı hocası; ege mezunu, ismini hatırlayamadım ancak amerikada yüksek lisans yapmış bir hocası mevcuttur. eh bu hocaların ne kadar boş olabileceğini biraz sorgulamak lazım. tabi öğrencide bilgileri alacak kapasitenin olması şarttır. "bölüm iyi abi çıkışta iş buluruz" kafasıyla girenlerin pek birşey beklememesi gerekmektedir. büyük olasılıkla kalitesiz diyenlerde genelde bu kişilerdir.
ahmaklıktır. özel okullar para sömürmek için yaratılmış dev bir elektrik süpürgesidir.
devlet okulundan mezun olduğum için çok gururluyum.
özel okula gitmedim diye çükümün boyu kısa kalmadı.
mezun olduğum ilk okul karşıyaka Zübeyde Hanım ilköğretim okuludur. mezun olduğum lise yaşar eğitim ve kültür vakfı alaçatı lisesidir. gideceğim okul da dokuzeylül güzel sanatlar fakültesidir. hiçbiri özel değildir.
Duruma göre doğru veya yanlış sayılabilecek bir tespittir. ilkokulun yarısını devlet okulunda yarısını özel okulda geçirmiş biri olarak söyleyebilirim ki, aralarında ingilizce hariç bir fark bulunmuyor. Hatta ve hatta beni 5 sene devlet okulunda okutan hocam kolejde ilkokul okutan hocalardan 100 kat daha iyiydi. Ancak tabi sosyallik, kişisel gelişim gibi imkanlara dayanan alanlarda özel okullardan çok daha önde.

Liselere gelecek olursak, kendim özel okulda okumamış olmama rağmen, kardeşim sebebiyle özel liselere de aşinayım biraz. Burada da durum benzer aslında.
Yabancı dil ile özel liseler bir adım öne çıksa da (özel düz liselerden bahsediyorum.)eğitim olarak kendi okuduğum okulun yakınından bile geçemez. (bkz: Adnan Menderes Anadolu Lisesi)
Fakat yine şunu söylemeliyim ki istanbul'un en iyi 6-7 lisesinden biri olmasına rağmen okuduğum okulda ne spor salonu, ne düzgün bir konferans salonu ve müzik odası, ne yemekhanesi ne de adam gibi bir laboratuvar bulunuyordu. Kardeşimin şu an okuyor olduğu lisede ise imkanlar gani. Ama eğitim malesef imkanlar kadar iyi değil.
hakkında konuşulan ülke almanya ise, tamamen yanlış olan düşüncedir. türkiye'de ise devlet okullarının kalitesi karşılaştırılacaksa, (üniversiteler bazında konuşursak) öss'deki tercih oranları gayet net bir fikir verecektir. Devlet üniversitelerinin (tabi özellikle köklü olanların) tercih oranı, vakıf üniversitelerinin burslu tercih oranlarına göre (üstelik bu bursun içerisinde yurt ve cep harçlığı gibi avantajlar bile olmasına rağmen) çok daha fazladır.

Abdullah gül'ün oğlunun harvard'a okuması da, ister güvenliği bahane etsinler, ister harvard kalitesini, bu devletin utancından öte bir şey değildir. açıkça "arkadaş biz bu ülkenin eğitimcisine, akademisyenine, eğitimine güvenmiyoruz demektir" ki bunu diyenin bu ülkenin cumhurbaşkanı olması, onu oraya getiren oyları veren herkesin utancı olmalıdır. e "çocuk 800 tam puan almış, rekor vs. , gelsin itü'de mi okusun?" diyenler önce bi SAT nedir onu araştırsın, sonra şu haberi okusunlar:

http://www.nytimes.com/20...tion/04colleges.html?_r=1

1100 tane 800 tam puan yapan öğrenci harvard'a alınmamış 2007'de. neden? çünkü tam puan yapmak zaten zor değil, zor olan referans bulmak...

yazıklar olsun...
1 yıl dersaneye giderek kazanılan öss sınavını devlet okulunda harcanan 4 yılın heba olmasını göz ardı etmek.
habertürk kanalında, balçiçek pamir in sunduğu karşıt görüş programında saatlerdir tartışılan konunun asıl temelidir. bu düşünce insanlara empoze edilerek, özel okullara yönelimin çoğalması amaçlanmakta, eğitim kurumları ticari kuruma dönüştürülmektedir. bu insanların amacı eğitim kalitesini artırmak değil, ceplerini doldurmaktır. öğrencinin vasfı önemsenmeden aldıkları paraya bakan özel okullar ne derece kaliteli olabilir ki?
türkiyede devlet okulların kalitesini okuduğum devlet lisesi boyunca tuvaleti, koridorları, sınıfları bir kere temiz görmedim. tuvalet kapısı hep kırık kantini olmayan apartman sanılan bir liseydi.
özel okulları kpss'yi kazanamayan mezunların oluşturduğu düşünüldüğünde tamamen çürüyen önermedir.*
devletin özene bezene seçip il il gönderdiği öğretmenlerin olduğu okulların kalitesi tartışılamıyacak kadar yüksektir. bunun yanında devlet kadrosuna giremeyip dershane ve özel okullarda eğitim veren öğretmenlerin eğitim verme çabası yargılanamaz tabi ki ancak herif zaten okula tonlarca para bayılıyor. veli geliyor bu kadar bağış yaptık bu kadar para verdik eee öğretmen napsın kalitesiz öğrenci ve saygısız veli karşısında. aslında konuşulması geren kalite değildir eğitim seviyesidir.
özel okulların kalitesiyle karşılaştırınca bir nevi haklı olunabilecek düşünce.
daha önce hiç aydın sosyal bilimler lisesini görmemiş olduğunun bir göstergesidir. mesela aydın össlerde hep en başarılı iller arasında olmuştur ve aydında sadece 1 tane özel okul vardır. kitlesel başarı için ille kolejlerde okumak gerekmez. işini bilen eğitimci ve bilinçli öğrenciler olduğu surece devlet okulunda değil devlet çadırında bile başarı yakalanır.
an itibariyle haberturk tv de yayınlanan karşıt görüş proğramında tartışılan konudur.
(bkz: burcuva özellikleri)
bir düşüncedir.Herkes istediğini düşünebilir fakat değerlendirme kriterleri evrensel olursa ortak bir kanıda uzlaşılabilir.
Daha çok doğudaki devlet okulları için düşünülen ve yer yer doğru olan düşüncedir...Silah sesleri altında bir çok farklı yaş grubundan çocuğun aynı sınıfta ders gördüğü okullar için pek kaliteli denemez... Ancak tamamen doğru değildir bir çok yerde bir çok kaliteli devlet okulu da vardır...
öncelikle eğitimde kalite %80 öğretmen kalitesiyle ilgilidir. ancak güzide devlet kuruluşlarımızda, okul idaremizde önemli olan kesinlikle okul başarısı, eğitim kalitesi falan değildir. okul müdürünün umurunda falan da değildir sınıflardaki eğitim kalitesi, öğretmen gayreti, başarılı öğretmenin ödüllendirilmesi, motivasyon sağlanması falan. aylıkla ödüllendirmeler, takdirnameler falan hep ahbap çavuş ilişkisine bakar. sen şimdi atandın yurdum devlet okuluna, bir heves, bir aşk şevk ki sorma gitsin. idealizmin ulvi atmosferinde dolanıp öğrenciye nasıl ders anlatsam da daha iyi anlasa diye debelenirken zamanla görürsün ki senin bu çabalarını hiç sallayan falan da yok. hatta idaremizin kankaları gayet güzel idare edilirken hele ki bi de sen kafa yapısı olarak değerli müdürüme, muavinime uymuyosan vay haline. birisi sabah idareye telefon açıp "abi işim çıktı beni iki ders idare edin" diyebilirken sen bi gün kazara derse 15 dakka geciksen sarı zarfı alman içten bile değil. en fazla üçüncü senenin sonunda da idealist öğretmenimizin yerinde yeller eser. çünkü kimse eğitim kalitesini falan sallamamaktadır. hele ki müdürün biraz da kanı bozuksa tek derdi cebini doldurmak olur. 3 sene önce bakanlık 5 senesini dolduran müdürler rotasyona tabi olacak diye bi yönetmelik çıkardı da yer yerinden oynadı. neden? çünkü herkes tezgahını kurmuş, yeni gideceğim okulda sıfırdan bi tezgah daha mı kurayım dediler ve mahkemeye gidip yürütmeyi durdurdular. zaten mahkemedeki hakimler de mehmet moğultay amcanın kadrosu olduğu için pek de zor olmadı yürütmeyi durduruvermek.

özel okullar neden kpss yi kazanamamış öğretmenlerle dolu, çünkü devlet okullarının kadroları çalışmayan, sistemi tıkayan, ezberci dinozor takımıyla fullenmiş de ondan. her sene 3 tane biyoloji öğretmeni, 5 tane fizik öğretmeni alıyosa 6. olan fizikçi aptal, yetersiz, kötü öğretmen mı oluyo arkadaşım. bak arkadaşım diyorum, izah ediyorum, gerizekalılığın alemi yok diyorum.
aslında devlet okullarının kalitesiz degildir ama bundan daha önemli birşey var, o da; özel okulların,insanlarda çok kaliteli oldukları yönünde bir illüzyon oluşturmalarıdır.ayrıca devlet okullarında okuyup basarılı ögrenciler oldugu gibi özel okullarda okuyup da basarısız olan birçok ögrenci vardır.