bugün

kimsenin özel hayatı, yaptıkları kimseyi ilgilendirmez. kendi hayat ve ahlak anlayışıyla kimsenin yaşamanı sorgulamaya ayıplamaya hakkınız yoktur. burada asıl önemli olan genç bir insanın ölmesidir. geri kalanı kimseyi ilgilendirmez. bu durumu sorgulayan zihniyet beş gencin ankarada yılbaşında doğalgaz sızıntısından ölen gençlere içeri girdiğimizde zaten çıplaklardı diyen, onların ölümünü meşrulaştıran gazman zihniyetidir. bu zihniyete göre bu insanların ölmesi caizdir. asıl bu zihniyetin yaptıkları acımasızlıktır, ahlaksızlık, terbiyesizliktir. tabi bu zihniyet ahlakı sadece bacak arasından ibaret sandığı için anlamayacaktır ama ben anlayana söylüyorum.
-mahmut abi defne joy başka adamın evindeymiş,yakınlaşmışlar ondan ölmüş.
+sanane toppprağımm, sana giren çıkan mı var.
-ama ahlak nerde, nerde bu millet nerde gelenekler ben cocuklarıma nasıl anlatıcam bunu
+tasası sana mı düştü, ahlak polisimisin sen, milletle uğraşacagına kendine baksana sen karını aldatıyorsun
-o iş başkaaa. ben erkeğim bir kere.
+hadi sen şimdi (bkz: bsg)
Birileri ölünce ilk olarak gazetecilere gün doğuyor ikinci olarakta sevgili sözlük yazarlarımıza.
(bkz: sizi seviyoruz)
defne joy foster'ın yaptıklarını din, ahlak kurallarına sığdırmayıp ölünün arkasından ileri geri konuşmayı ahlak kuralları içine alan insanlara karşı yapılan davranıştır.
Başkasının ölüm nedeni üzerine çene yoracağına, kendi yaşam nedenin üzerine kafa yor.
bir de savunan arkadaşlar genelde şöyle yazmışlar.

"utanmıyo musunuz ölenin arkasından böyle şeyleri yazmaya? ya bir gün defne'nin kızı bunları okur da psikolojisi etkilenirse?"

o zaman sorarlar adama, "lan tarraam defne'ninki çocuk da, bu haberi televizyondan izleyen türkiye'nin geri kalan çocukları enik mi?" diye...

tamam öldü gitti, ne şekilde ölmüş olması beni zaten zerre ilgilendirmiyor. bu konuyla ilgili fikrimi de belirttim. ama ilgilendiren bir kısım var, o da televizyon, basın-yayın ile her türden kesime bunun ulaşması ve insanları etkilemesi. benim çocuğum yok hadi, ama ya olsaydı da bunları görseydi. ben ona bu durumu nasıl açıklayacaktım? gelip bana sorsaydı "baba, annem tanımadığı bir adamın evine gidip geceyi orada geçirse ne olur?" diye, ne diyecektim ben ona? siz ne diyeceksiniz çocuğunuza?

sizin beyniniz anca bu kadar çalışıyor işte, defne'nin çocuğu etkilenirmiş. bizimkiler piç zaten.
peygamberimiz hz.muhammed (s.a.v.)ve islam dininin de emrettiği üzere, kişiler hayattayken bile onların kusurlarını aramak günah olduğu gibi, ölünün arkasından konuşmak da günahtır. Dolayısıyla yaptığı hataların hesabını sormak bize düşmeyeceğinden, üzerine düşünülmesi gereksiz hadisedir.
(bkz: ölünün arkasından konuşmak)
Neden onu savunmak zorunda kalınıyor anlaşılmış değil. Birinin içki içmesi eğlenmesi ve bir arkadaşının evinde kalmasını onu ilgilendirir. Tüm sorumluluğu da ona aittir. Size noluyor lan? Herkes sütten çıkmış ak kaşık sanıyor kendini.
sakin olun beyler, bunu yazan bunu da yazdı; (nasıl bir kafa yapısında olduğunu daha iyi anlayın bu yazarın)

(bkz: #4454439)

tanım: ileri demokrasi olan bir ülkede; herkes, her istediğini, istediği şekilde savunur.
Ben yalnızca şakirt yazara şunu sormak istiyorum.
türk örf adet gelenek her ne boksa işte onlara uyaraktan sen '' ölen birinin arkasından konuşulmaması gerektiğini'' bilmiyor musun?

ayrıca kimsenin namusu senin üzerine kalmadı, sözde namus bekçiliği yapma.
ama şuna seviniyorum ki Defne'nin bütün günahı sizin gibi şakirt ve şaklabanlar sayesinde sıfırlandı.
başarılarınızın devamını dilerim.
öncelikle ne dinciyimdir nede akpli felan. ama durum hakkikaten nahoş. ha bu duruma "sana ne bana ne" demeyede hakkımız olduğunu sanmıyorum. eğer sanane babane ise sözlükler ne için var? eğer onun özel hayatıysa, bunu ben nereden biliyorum? ben biliyorsam bildiğim her şeyi buradan tanımlarım. yani sanane banane ona ne sorularını sormanın en abest olduğu yer sözlüklerdir kannatindeyim.

o programda yaşananlar tasvip et mi yo rum. nnoumanın hocasına gömdüğünü bi anlına yazmamasını, burcu esmersoyun canlı yayında orgazm olmasını vs. eşinle sorunun varsa git boşan, boşanmıyorsan git söyle, dünya üzerinde kim olursa olsun daha 1 saat önce tanıştığı adamın evine gitmek zaten yan lış tır.
(bkz: Kör ölür badem gözlü olur)

benim de anlayamadığım bir savunmadır efendim. bu hanım ölmeden evvel tu kakaymış da birden mi pek mühim insan olmuş?

"Bir yaşında çocuğu olan, evli bir kadının yaşayacağı hayat türü bu mudur" diye sordurtur insana bu ölüm haberi.

Bana da kimse "arkadaş yobazsın" diyemez. Yazdıklarıma bakabilir, ne gibi bir dünya görüşüm olduğunu anlayabilirsiniz.

Kimsenin ne bok yediği de beni ilgilendirmez ama, kötü bir yaşamın sonucunda ölüm geliyorsa şaşırmamak lazım.

Ayrıca bu arkadaş ne gibi bir fayda sağlamış topluma? Kime nasıl bir yön çizdirmiş hayatıyla ilgili?

boş bir hayatın ardından bu kadar gözyaşı bana göre fazla.
kimseye düşmez. bize ne efendim, biriyle mi yakınlaşmış? birinin evinde mi sabahlamış?
iki yaşında küçücük oğlu varmış vay efendim. o düşünmemiş, biz mi düşüneceğiz?
kimsenin olumlu yada olumsuz yorum yapmaya hakkı yoktur.

(bkz: bizi ilgilendirmez)

(bkz: sana giren çıkan var mı)
(bkz: ölü üzerinden siyaset yapmak)
(bkz: tam da siz trollere göre)
(bkz: ahlaksız insanlar sürüsü)
(bkz: önce kendinize bakın siz)
(bkz: müslümanlık taslayıp ahlaksızlaşan insan)
yazık,
1.5 yaşında çocuğu olan evli bir kadın. sabahlara kadar eğlence ve sonrası erkek arkadaşının evinde ölmesi.

bu şekilde ölmemeli idi. yine de allah taksiratını af etsin diyorum.
kadın öldü daha allah rahmet eylesin.kadının günahları bize batmamalı bunu eleştirenlere sormak gerek hayatları boyunca ne halt ettiklerini.
kocası savunmaktadır. ilginç olan da bu. öyle görünüyor ki, ilk değil, son değil. tuhaf bir evlilik doğrusu. deniz baykal olayından sonra ikinci büyük şoku yaşıyorum. evliliğin tanımımı değişti lan?

(bkz: barda tanıştığı adama veremeden ölen evli kadın)
defne joy foster trafik kazasında ölseydi keşke diyorum artık bu eleştiriler yüzünden.yahu size ne ozaman tv izlemeyeverin ya da haber izlemeyin.
ölmüş birinin arkasından atıp tutmaya meraklı dedikodu delisi insanların yapamayacağı davranıştır. O kadar erdemli olamıyorsunuz yazık. Kimsenin kimseyi savunduğu yoktur bu bir savunma değildir sadece ölen bir insanın günahlarının neden başkalarına battığını anlamıyoruz o kadar.
örf ve ananelerimiz arasında ölmüşün arkasından orospu çocuğu gibi konuşmak olduğundan yapılmaması gerek bişiymiş..
ölmüş bir insanın özel hayatını rezillik olarak adledip, kendini tövbe haşa allah yerine koyup, cehennemliktir yargısında bulunmaktan daha bi güzel uğraştır.
insanları yargılamak, infaz etmek bizim haddimize değil.
insanların kötü yanlarını ayıklamaktansa, iyi yanlarına dört elle sarılıp, ayıplarını kapatmayı yeğleyenlerden olalım lütfen.
defne joy foster veya bir başkası özel hayatında nasıl çıkmazlar içine girmiştir, neyi neden yapmıştır, hiçbiri üzerimize vazife değildir.
biz defne hanımı 2 yaşındaki oğlunu seven, yaptığı işi candan ve tüm sevecenliği ile yapan güzel bir insan olarak hatırlamak istiyorsak bundan kim ne için rahatsızlık duyuyor anlamıyorum, anlayamıyorum.
kusursuz değiliz hiçbirimiz.
kusurlarımızı gözardı etmek adına başkalarının kusurlarına tüy dikmeyelim lütfen.
önce kendimizle barışalım. sonra tüm insanlarla.
eleştirecek değil de beğenecek, sevecek, mutlu olabilecek birşeyler arayalım hayata dair.
arayalım ki insan sıfatını sonuna kadar hakedelim.
birileri arkamızdan tüm samimmiyetiyle insan insandı diyebilsin.
bir tek ben değilim biliyorum.
biliyorum benim gibi yüzlerce, binlerce insanoğlu var bu ülkede.
ve tüm içtenlikleriyle diyebiliyorlar ki defne joy foster tam manasıyla, her manasıyla güzel insandı.
güzel insanlar güzel düşüncelerle hatırlanır.
defne joy foster önceki gün olduğu gibi, kaybetmenin burukluğu olsa da bugünde yüzümü güldrmeye devam ediyor.
ben çirkinliklere yavşakça sırıtan insanlardan değilim.
güzelliklere içtenlikle gülümseyen insanlardanım.
gülebiliyorum çünkü güzel insandı.
insan insandı defne joy foster.
dini, kimliği beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor.
huzurlu bir şekilde ve içtenlikle allah rahmet eylesin diyebiliyorum çünkü insanları hüzünlerinden, umutsuzluklarından sıyırıp, bir an olsun gülümsetebilen böylesine güzel bir insanı allahımın güler yüzle karşılayacağını gayet iyi biliyorum.
haddi olmayan bazı deyuslar ahkam kesip savcı konumunda şahsın ahlakını sorgularsa, elbet bir iki kişide avukatlığını yapacaktır.
sözlüğü bir gökkuşağı olarak düşünecek olursak, trollük de bu gökkuşağındaki renklerden biridir, belki de en koyu olanıdır. ama yine de ölen birisi üzerinden trollük yapmaya çalışmak yanlıştır, kabul edilemez.

tanım: defne joy foster'ı savunmaktır.

sorusu olan?