bugün
- akp seçmeni10
- patiswiss16
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü21
- bülent uygun13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- ismail kartal8
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- sivasspor'a verilen penaltı25
- trollerin karışması8
- fenerbahçe13
- anın görüntüsü20
- sinemaların batma aşamasına gelmesi20
- sözlük yazarlarının pankekleri13
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı13
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- icardi190511
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- yazarların en rum özelliği11
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington17
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı9
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
- icardinin bir haftada 600 üzeri entry girmesi8
- ekşi sözlük11
- türk kızlarının beğendiği erkek tipi16
- bir kadına yaklaşıp adres sormak9
Varlığımızın bir zamanlar en büyük gizemi olduğu ve çözülemeyeceği inancı Darwin ve Wallace tarafindan yıkıldı. Pek çok insanın bu derin soruya getirilen çözümden haberdar olmaması ve karşı çıkması, bilim çevrelerini her zaman şaşırtmıştır.
Oysa ki, Darwinci dünya görüşünün yalnızca doğru olduğunu değil, varoluşumuzun gizemini çözebilecek, bilinen tek kuram olduğunu biliyoruz. Tek olması, kuramı iki misli daha tatmin edici hale getiriyor. Darwinciliğin yalnızca bu gezegende değil, evrenin yaşam barındırabilecek her yerinde dogru oldugunu savunur bilim çevreleri.
Darwinciliğin savunulmaya, başka bilim dallarındaki yerleşik bazi gerçeklerden daha fazla gereksinimi var. Çoğumuz kuantum kuramını ya da Einstein`ın özel ve genel görelilik kurumlarını anlamayız, ama anlamamamız bu kuramlara karşı çıkmamızı gerektirmez.
Einsteincılığın tersine, Darwincilik konusunda bilgisi olan olmayan ahkâm kesiyor. Sorun ise Jacques Monod`un dedigi gibi, herkes bu kuramı anladığını zannetmesi.
Aslında Darwincilik şaşırtıcı derecede yalın bir kuram, hatta fizik ve matematikle kıyaslandığında çocuksu bir yalınlığı var. Özünde, kalıtsal çeşitliliğin olduğu yerde, gelişigüzel olmayan üreme biçiminin uzun erimli sonuçları olacağını söylüyor. Tabii bu sonuçların birikmesi için yeterli süre var ise.
Sanki insan beyni özel olarak Darwinciliği yanlış anlamak ve inanılmasını güç bulmak için tasarlanmış. Örneğin, sık sık tümüyle raslantı olarak dramatikleştirilen "raslantı" konusunda Darwinciliğe saldıranların büyük bir çoğunluğu bu kuramda gelişigüzel raslantıdan başka birşey olmadığı yolundaki yanlış fikre saldırıyor. ( Hem de müthiş bir hevesle ).
Darwinciliğe inanamaya yargılı olmamızın nedenlerinden biri de, beyinleriminin evrimsel değişime özgü zaman ölçeğinden tümüyle farklı, zaman ölçeklerinde geçen olaylarla uğraşmak üzere yapılanmış olmasıdır.
Saniyeler, dakikalar, yıllar ya da en fazlası birkaç on yıl alan süreçleri anlamak üzere donanmışız. Oysa Darwincilik, tamamlanması yüzbinlerce, milyarlarca yıl sürecek kadar yavaş gerçekleşen birikim süreçlerine ilişkin bir kuramdır.
Beyinlerimizin Darwinciliğe karşı önyargılı olmasının bir nedeni de, yaratıcı tasarımcılar olarak kazandığımız büyük başarıdan kaynaklanıyor. Dünyamız mühendislik ve sanat ürünleriyle dolu. Karmaşık zarafetin önceden planlanmış, sanatsal bir tasarımın göstergesi olmasına alışmışız.
Bu, büyük olasılıkla, bir tür doğa üstü Tanrı`ya inanmamızın en güçlü sebebi. Darwin ve Wallace tüm sezgilerine karşın, ilksel yalınlıktan karmaşık tasarımın ortaya çıkışını açıklayacak Tanrı haricinde başka bir yol olduğunu ( ve çok daha mantıklı bir yol olduğunu ) büyük bir cesaret örneği göstererek bizlere gösterdiler.
Öylesine büyük bir sıçrama ki bu, günümüzde birçok insan bu adımı atmaya cesaret edemiyor. Hawking'in dediği gibi, biz sıradan ortalama bir yıldızı olan ufak bir gezegende ki gelişmiş maymun türleriyiz. Ancak evreni anlayabiliyoruz. işte bu bizi çok özel kılıyor.
Kaynak : Kör Saatçi (Richard Dawkins)
Oysa ki, Darwinci dünya görüşünün yalnızca doğru olduğunu değil, varoluşumuzun gizemini çözebilecek, bilinen tek kuram olduğunu biliyoruz. Tek olması, kuramı iki misli daha tatmin edici hale getiriyor. Darwinciliğin yalnızca bu gezegende değil, evrenin yaşam barındırabilecek her yerinde dogru oldugunu savunur bilim çevreleri.
Darwinciliğin savunulmaya, başka bilim dallarındaki yerleşik bazi gerçeklerden daha fazla gereksinimi var. Çoğumuz kuantum kuramını ya da Einstein`ın özel ve genel görelilik kurumlarını anlamayız, ama anlamamamız bu kuramlara karşı çıkmamızı gerektirmez.
Einsteincılığın tersine, Darwincilik konusunda bilgisi olan olmayan ahkâm kesiyor. Sorun ise Jacques Monod`un dedigi gibi, herkes bu kuramı anladığını zannetmesi.
Aslında Darwincilik şaşırtıcı derecede yalın bir kuram, hatta fizik ve matematikle kıyaslandığında çocuksu bir yalınlığı var. Özünde, kalıtsal çeşitliliğin olduğu yerde, gelişigüzel olmayan üreme biçiminin uzun erimli sonuçları olacağını söylüyor. Tabii bu sonuçların birikmesi için yeterli süre var ise.
Sanki insan beyni özel olarak Darwinciliği yanlış anlamak ve inanılmasını güç bulmak için tasarlanmış. Örneğin, sık sık tümüyle raslantı olarak dramatikleştirilen "raslantı" konusunda Darwinciliğe saldıranların büyük bir çoğunluğu bu kuramda gelişigüzel raslantıdan başka birşey olmadığı yolundaki yanlış fikre saldırıyor. ( Hem de müthiş bir hevesle ).
Darwinciliğe inanamaya yargılı olmamızın nedenlerinden biri de, beyinleriminin evrimsel değişime özgü zaman ölçeğinden tümüyle farklı, zaman ölçeklerinde geçen olaylarla uğraşmak üzere yapılanmış olmasıdır.
Saniyeler, dakikalar, yıllar ya da en fazlası birkaç on yıl alan süreçleri anlamak üzere donanmışız. Oysa Darwincilik, tamamlanması yüzbinlerce, milyarlarca yıl sürecek kadar yavaş gerçekleşen birikim süreçlerine ilişkin bir kuramdır.
Beyinlerimizin Darwinciliğe karşı önyargılı olmasının bir nedeni de, yaratıcı tasarımcılar olarak kazandığımız büyük başarıdan kaynaklanıyor. Dünyamız mühendislik ve sanat ürünleriyle dolu. Karmaşık zarafetin önceden planlanmış, sanatsal bir tasarımın göstergesi olmasına alışmışız.
Bu, büyük olasılıkla, bir tür doğa üstü Tanrı`ya inanmamızın en güçlü sebebi. Darwin ve Wallace tüm sezgilerine karşın, ilksel yalınlıktan karmaşık tasarımın ortaya çıkışını açıklayacak Tanrı haricinde başka bir yol olduğunu ( ve çok daha mantıklı bir yol olduğunu ) büyük bir cesaret örneği göstererek bizlere gösterdiler.
Öylesine büyük bir sıçrama ki bu, günümüzde birçok insan bu adımı atmaya cesaret edemiyor. Hawking'in dediği gibi, biz sıradan ortalama bir yıldızı olan ufak bir gezegende ki gelişmiş maymun türleriyiz. Ancak evreni anlayabiliyoruz. işte bu bizi çok özel kılıyor.
Kaynak : Kör Saatçi (Richard Dawkins)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar