bugün

en büyük yalanı kendisine söyleyen parti. iktidar kaf dağı kadar uzak, darbe kadar yakın.
türk çok partili siyasi rejiminden önce cümhuriyet halk fırkası* adıyla varlık göstermiş ve ilk tbmm' yi kurduktan sonra 2.tbmm' de de iktidar partisi olup, 1946' ya kadar rakipsiz gelmiş partidir.
1946' da bir ilkbahar sabahı, göbüşünü hoplata hoplata başbakanlık konutuna çıkan celal bayar, ismet inönü' ye yeni bir parti projesinden bahsetmiş ve ileride türkiye' nin başına bela olacak dp kaşeli bir rozeti kendisine vermiştir.
o tarihten sonra 1950-60 arasında korkunç amerikan sermayesiyle beslenen demokrat parti karşısında çaresiz kalan asli iktidarın kendisini niteliğini taşıyan chp, 1960 devrimi ile birlikte ismet inönü' nün kısır bilgileri ile siyasette yeni tazyiği bulmaya çalışmıştır. bunun için 1920' de kurulan, stalinist parti tkp ile arasına bir mesafe duvarı örmek adına kendine ortanın solu yakıştırması yapmasına rağmen, 77' deki seçim başarısı dışında hala yerini bulmakta güçlük çeken partidir.
parti aslında, dünya' daki sosyal demokratların türkiye' ye yansımış hali olan kemalizm adlı ulusal ideolojinin mayasından beslenmektedir.
deniz baykal' dan sonra hiçbir görüşü olmayan bir burjuvazi partisine dönüşmüştür.
kötüleriz, oy veririz, eleştiririz, ağızına sıçarız, hayran oluruz, nefret ederiz, katılırız, kızarız hatta bazen yok etmeye çalışırız. ancak bu halinden sıyrıldığı takdirde içerisindeki potansiyelini kinetiği çevirdiği an önünde durulmayacak bir yanar döner kaya olduğunu da biliriz.
bir gün tek kurtuluş olmasından korktuğum siyasi oluşumdur.
suni gündemler, şeriat söylentileri... karanlıktaki fraksiyon fısıldamaları...
yardımını esirgemeyen insanları beklemektedir sanki uzaktan.*
vizyon geliştirme becerisine sahip olmayan yöneticileri nedeniyle; üzerine yüklenen büyük misyonun altında ezilmekten kurtulamamıştır.
kürt açılımı yapacaklarmış, diyarbakır' da myk topluyorlar. akılları başına geldi anlaşılan. iyi iyi, geç olsun güç olmasın.
bize oy veren cagdas, vermeyen yobaz dusturunu prensip edinmis bir parti. ulusalci fasistlerin, ataturk adi arkasina siginarak ulkeyi yasanmaz hale getirmelerine olanak saglayan bu garip olusum, nasil olurda bunca yil ayakta kalabildi ona sasiyorum ben. aslinda hersey, ulke butunlugunun, ataturk ve onun ilkelerine baglilikla saglandigini sanmakta yatiyor. bu sanmislikla duran sosyal evrim, chp'nin omrunu her gecen gun uzatiyor. cigeri saran hastalikli mikrop gibi, kangren olmus degisim, ilerlemiyor.

edit: gercekler aci, biliyorum.
hiçbir ispatı olmamasına rağmen dinlendiklerine dair iddialarını kesin bir dille savunabilen, hükümeti suçlayabilen parti. ispatı olmadığı gibi dinleme cihazlarının bulunamamasına ve artık iddialarının komplo teorisi kıvamına gelmiş olmasına rağmen.
ülkemizde siyasetin, muhalefetin ne durumda olduğunun en güzel örneği bu partinin her açıklaması, her icraati.
hiç sanmıyorum ama bu iddialar bir şekilde doğru çıksa bile, parti genel başkanının çıkıp, nerdeyse ilkokul çocuğu seviyesinde üstelik, yeni bir oyuncak bulduk birazda bununla oynayalım edasında, henüz hiçbir kesinliği olmayan iddiaları, bir hışımla savunması adı malesef sol ile anılan ve aynı zamanda ana muhalefet partisi olan bir parti için çok utanç verici.
muhalefeti ancak bu düzeyde yapabiliyorlar demek ki.
seçmen kitlesine bakıldığında isminin yanlış olduğu düşünülen parti.
(bkz: cumhuriyet burjuva partisi)
ömrüm boyunca iktidara öyle ya da böyle gelemeyeceğini düşündüğüm, deniz baykalın önderliğindeki parti.

O gitsin sonra gelme ihtimali bir hayli artar zira.
akp'nin icisleri bakani nezdinde yaptigi dinleme iddialarinin arastirilmasina yonelik ortak komisyon kurulmasi teklifini reddeden parti.

kemal anadol:'komisyona katilmayacagiz, gensoru verecegiz.' demistir.

nitekim artik umutlarini komplo teorilerine baglayan aciz kurulus. halen, utanmadan ataturk'un adi arkasina saklanmaktalar. dogrulugu kanitlanmamis bir iddia ile emniyet guclerini zan altinda birakarak, bize devletin kurumlari arasinda nasil catisma cikarilacagina, kamuoyunda nasil kaos olusturulacagina dair dersler veren cemiyet.

normak karsilamak lazim, zira yuzyillardan beri uzmanlastiklari bir alan bu.

(bkz: ordo ab chao)
akp sayesinde ayakta durabilen parti. çünkü akp'yi, laikliğe sığınarak eleştirmekten öte yapabildikleri birşey yok.
adında bulundurduğu halk kavramını yitirmiş deniz baykal tekelinde kalmış partidir.
önder sav olayı yüzünden iyice kan kaybeden partidir.
Yuce genel baskani sn.baykal in basinda oldugu surece hem kemalistleri hem de kendi kendisini oksuz birakmis, turk siyasetinin-herseye ragmen-en buyuk partisi.
tam muhalefet hep muhalefet. *
dinleme olayı akp nin dediği gibi, daha doğrusu vakitin dediği gibi 'yes' tuşuna basmaktan kaynaklanıyorsa o zaman chp için denilecek tek laf kalır geriye;
(bkz: böyle bir sıçmak görülmemiştir)
yok chp iddiasında haklıysa, ki emniyetin kendi biriminde soruşturma açmaması davası kıllandırıyor insanı, aynen paksüt takibinin aydınlatılmaması gibi; akp için öyle bir sıçmak görülmemiş olacaktır. neticede birisi yükselip birisi dibe vurmanın eşiğine gelecek, ikisi de tırmandırıyor olayı zira. chp' nin iddiası da çok yerli yerinde yalnız. devletlerin kendi aralarında satabildikleri yüksek teknoloji dinleme aletlerine ulaşabilecek ya askeriye ya da fethullahçılar var bizim ülkede. ges sızdırmasında olduğu gibi, sarıkız ve ayışığından olduğu gibi fethullahçılar yapmış olabilir böyle bir takibi, benim tarafım bu olayda, aklım ve vicdanım chp tarafında. zira beşir atalay da çok tatmin edemedi beni, kolluk kuvvetleri de. üstelik akp nin polis- devlet düsturunu bilmeyen kalmadı. chp' nin kendine güveni varsa, sonuna kadar götürmesinden yanayım bu davayı. yok eğer hakkaten önder sav 'yes' tuşuna basmışsa, bu chp nin bitiş noktalarından biri olur. sonucu bekleyip göreceğiz.
bir yes tuşuna bağlı olan ülke siyasetimiz 24 ü andırdı bana, aksiyonel olm.
atatürk adı altına sığınarak muhalefet yapmaya çalışan, halktan kopmuş, politikası ile akp'nin ekmeğine sürekli yağ süren parti.
dinleme olayında cümle aleme rezil olan parti. vakit gazetesi kapı gibi telekom belgesi yayınladı.
kapı gibi yayınlanan türk telekomun kapı gibi rezaletlerini bildiğimiz için ki
(bkz: telekulak operasyonu)
devlet dairesinden gelen bu açıklama, emniyet ve cumhuriyet başsavcısı araştırmaya dahil olmadan hiçbir şey ifade etmemektedir. çok rahat sahte döküm, fatura yayınlanabilir ki bilenler bilir, türk telekom son aylarda 29 ytl olan kotalı adsl lerden 60 ytl civarı para alıp sanıyorum ki işçi grevi sırasında kaybettiği parayı milletten hortumlayarak çıkarmaya çalışıyor.
kanıt getirmesine rağmen sürekli vakit gazetesi suçlanırken kanıt getirmemesine rağmen ve sürekli kaçak güreşmesine rağmen yandaşlarının üzerine toz konduramadığı parti.

o değil el atmadıkları bi watergate kalmıştı; millet şimdi onu da iftira zannedecek.

bu arada söylemeden bitiremeyeceğim; telekom da çok kötü zaten. grev kırıcı falan filan.
yalan ve korku ticaretiyle politika yapmaya çalışan eskimiş parti. ortaçağ karanlığı.
"rezil olmayı" gıdası olarak gören parti.

yargı darbesi şakşakçılarından.

halka, halk oyuna, halk iradesine gıcık halk partisi.

kısacası, önemsiz bir ayrıntı artık türk siyasi hayatında bu partimsi; olmasa da olur. zaten gerçek anamuhalefet partisinin de hangi kurum olduğunu biliyoruz artık.
öncelikle direk söylüyorum evet chp'liyim. bir sürü seçim otobüsüne de bindim, bayrak falan da salladım, "ampul ampul" diye de bağırdım. he şimdi asıl konuya gelelim. sayın deniz baykal malum başında hala partinin. yaşı 70, 4 sene sonra seçimler var. 74 yasında olacak. sayet seçilirse seçimlerde yani başbakan olursa 78 yaşına kadar ülkeyi yönetecek. bizim mahallede bir duduş yenge var 85 yaşında altına kaçırdığına dağir söylentiler var ki yaşlı tabi doğal şeyler. anlatmak istediğimi anladı sanırım herkes.

tamam son şansını kullandın kazanamadın seçimleri, bırak git. delikanlı gibi bir lider bırak, arkasına geç yardım falan et gene ama yardım et sadece. paşa paşa yeni yönetim gelsin, 4 sene çalışsın biz gene ampul ampul diye bağıralım. açıkçası ben bile 85 yaşında bir başbakan istemiyorum genç dinamik türkiye cumhuriyeti'nde. daha geç bıraktıkça herşey eskisi gibi olacak hatta daha da kötü.

ama sorun da orda, bir şekilde rakiplerini birer birer sildikçe delikanlı lider falan gelemez. insanların da chy'ye oy vermelerinin sebebi deniz baykal değil, bülent ecevit'in gençliği gibi bir ldier bulamayışındandır.

edit:çıplak vatandasa saygılar, yaşı yanlış yazmışım.
oy verenlerin tamamı memur, ana muhalefet partisi. sürekli kaosa oynayıp hala % 20 oy alma basarısı göstermiş bir lidere sahip.

( yeminle ecevit i bile aratan lider)

saga dön, führer e selam ver.
derin yaralar alan parti.koltukseverler yüzünden bu hale geldiği gerçektir."bişey yapmalı" diyenler için ilk önce deniz baykal diye bilinen şahsiyete "titre ve kendine gel" sinyalini vermek gerekir.gerçi seçimlerde o sinyali alacağını umut ediyordum, fakat herif nerden yayın yapıyorsa tık yok hala, açık açık herkes baykal'a karşı ama, partiden tasfiye olma korkusu yüzünden kimse gıkını çıkaramaz durumda.sosyal demokrasiden dem vuran kişi parti içerisinde multazam şekilde işleyen bir "emir komuta" zinciri yarattığı herkesce biliniyor.
vaziyet böyleyken ve hala dibe vurmaya devam ederken baykal aynı tavırlarını sürdürürse...
iktidara gelseler ülkeyi ne hale getireceklerini açıkça gösteren parti. adamlarda şuur yok ne yaptıklarını hatırlamıyorlar.