bugün

ing. ağlamak
(bkz: silentcry)
prayer on fire adlı debut albümünden bir birthday party şarkısı. sözleri;

When ya walk out of here
when ya walk out
I gotta fill up that space
or fill up that no-space
I'll fill it up with tears [4 lines of this line repeated]
Cry Cry Cry Cry
Where no-fish can swim [4 lines of this line]
Cry Cry Cry

When ya slam that door when that door slams
I gotta fill up that space
an' I'll pack my suitcase
I'll fill it up with clothes
or I'll fill it up with no clothes
I'll fill it up with tears
and I'll Pack it up with tears etc.
[written in lyric book, I think it returns to the chorus of
CRy Cry Cry Where no fish can swim]

When Ya say goodbye
when ya say goodbye
I'll dig my-self a hole
and fill up that space
I'll fill it up with flesh
an' I'll fill it up with no flesh
I'll fill it up with tears etc.

Fish Swim Cry Fish CRRRRYYYY
(bkz: far cry)
(bkz: crytek)
her dilde aynı. ağlamak deyinde şiirler çıkıyor karşına.
Bir alex parks şarkısı:

Never thought you knew me
never thought of you with me
always fighting in the dark
before

never got to tell you
I don't know what I mean to you
no need to explain
anymore

But I'd cry
I would die if I lost you
and I'd cry-ay-ay-ay, hoo-ooh

when I think about us
it's only me that comes between us
it's only me that
closes the door

and you know you held me up
held me to the sun
when I was yours
and I know I let you down
let you down
the day that I was gone
harika bir kurguyla yazılmış jimmy blunt şarkısı.

if you want to talk about it anymore,
lie here on the floor and cry on my shoulder,
i'm a friend.

if you want to talk about it once again,
on you i depend. i'll cry on your shoulder.
you're a friend.

(bkz: same mistake)
"time to cry" adlı güzel şarkıyı hatırlatan, ingilizce sözcük.

when, your heart has broken.
that s the time to cry.
when you know he has left you.
you know that you are lonely.
to cry.
(bkz: dont cry)
rihanna'nın klibi ile iç gıdıklayan, şarkı seçme başarısını ve ses rengini bir kez daha kanıtlayan çalışması. ağlayan bir girişi var şarkının*
(bkz: ağlatan şarkılar)
Michael Jackson'ın invincible albümünde yer alan şarkı. Şarkının klibinde MJ oynamamıştır. Klibinde insanlar el ele tutuşmaktadırlar * ve insanı MJ'nin o güzel sesiyle klipten alıp başka diyarlara götürmektedirler. *
izlenesi klibi izlemeyenler için;
http://www.dailymotion.co...michael-jackson-cry_music
i Have seen peace. I have seen pain,
barışı gördüm, acıyı gördüm,
Resting on the shoulders of your name.
adının omuzları üzerinde uzanarak.
Do you see the truth through all their lies?
doğruyu görüyor musun onların bütün yalanları arasında?
Do you see the world through troubled eyes?
beddualı gözler arasında dünyayı görüyor musun
And if you want to talk about it anymore,
Ve daha fazla konuşmak istersen
Lie here on the floor and cry on my shoulder,
uzan burda ve omuzlarımda ağla
im a friend
Ben bir arkadaşım

I have seen birth. I have seen death.
Doğum'u gördüm, ölüm'ü gördüm
Lived to see a lover's final breath.
bir sevgilinin son nefesini görmek için yaşadım
Do you see my guilt? Should I feel fright?
kabahatime baksana! Korkuyu hissetmeli miyim?
Is the fire of hesitation burning bright?
Kuşkunun ateşi parlak yanıyor mu?
And if you want to talk about it once again,
ve eğer bunun hakkında bir kez daha konuşmak istersen,
On you I depend. I'll cry on your shoulder.
ben sana bağlıyım. Omuzlarında ağlayacağım.
You're a friend.
Sen bir arkadaşsın

You and I have been through many things.
sen ve benim başımızdan çok şey geçti
I'll hold on to your heart.
kalbin için bekleyeceğim
I wouldn't cry for anything,
bi bok için ağlamazdım
But don't go tearing your life apart.
ama gitme ağlayarak hayatınla uzaklara

I have seen fear. I have seen faith.
Korkuyu gördüm. inancı gördüm
Seen the look of anger on your face.
yüzündeki kızgın bakışı gördüm
And if you want to talk about what will be,
ve eğer ne olacağı hakkında konuşmak istersen
Come and sit with me, and cry on my shoulder,
Gel ve benimle otur, ve omuzlarımda ağla
I'm a friend.
Ben bir arkadaşım
And if you want to talk about it anymore,
Ve eğer onun hakkında daha fazla konuşmak istersen
Lie here on the floor and cry on my shoulder,
uzan burda ve omuzlarımda ağla
I'm a friend.
Ben bir arkadaşım.

james blunt
(bkz: michael jackson)
opposite of smile.
james blunt- cry
çok güzeldir kesinlikle tavsiye ederim.
rihanna'nın uzaklara götüren parçasıdır.
bir onurlu insanı anlatır. ve derinlere götürür çevirisi budur.

--spoiler--

i'm not the type to get my heart broken
-kalbimi kıracak bir tip değilim.
i'm not the type to get upset and cry
-sinirlenip ağlayacak bir tip değilim.
cause i never leave my heart open
-çünkü kalbimi hiç açık bırakmadım.
never hurts me to say goodbye
-hoşçakal demek hiç incitmedi beni,
relationships don't get deep to me
-yakınlarım anlamıyor ben,
never got the whole in love thing
-tam bir aşka sahip olmadım.
and someone can say they love me truly
-ve bazıları bana, beni gerçekten sevdiğini söyleyebilir.
but at the time it didn't mean a thing
-ama zamanında birşey ifade etmedi.

my mind is gone, i'm spinning round
-aklım gitti, ben (başa)dönen bir sürecim,
and deep inside, my tears i'll drown
-derinlerde, gözyaşlarımda boğulacağım.
i'm losing grip, what's happening
-kontrolu kaybediyorum, ne oluyor.
i stray from love, this is how i feel
-aşktan ayrılıyorum, böyle hissediyorum.

this time was different
-zaman farklıydı.
felt like, i was just a victim
-aynı bir kurban gibi hissettim.
and it cut me like a knife
-ve bu beni bir bıçak gibi kesti.
when you walked out of my life
-yaşamın dışına çıktığında.
now i'm, in this condition
-şimdi ben, bu haldeyim.
and i've, got all the symptoms
-ve bütün belirtilerine sahibim.
of a girl with a broken heart
-kalbi kırılmış bir kızın.
but no matter you'll never see me cry
-ama önemi yok beni hiç ağlarken görmeyeceksin.

did it happen when we first kissed
-ilk öpüştüğümüzde bu olmuş muydu.
cause it's hurting me to let it go
-çünkü gitmesine izin vermek canımı acıtıyor.
maybe cause we spent so much time
-belki de çok zaman harcadığımız içindir.
and i know that it's no more
-ve biliyorum daha fazla yok.
i should never let you hold me baby
-beni tutmana izin vermemeliyim.
maybe why i'm sad to see us apart
-belki de bu neden bizi ayrı gördüğümüze üzüldüğümün nedenidir.
i didn't give to you on purpose
-sana bilerek vermedim.
gotta figure out how you stole my heart
-kalbimi nasıl çaldığını anlamam lazım.

my mind is gone, i'm spinning round
-aklım gitti, ben (başa)dönen bir sürecim.
and deep inside, my tears i'll drown
-derinlerde, gözyaşlarımda boğulacağım.
i'm losing grip, what's happening
-kontrulu kaybediyorum, ne oluyor.
i stray from love, this is how i feel
-aşktan ayrılıyorum, böyle hissediyorum.

this time was different
-zaman farklıydı.
felt like, i was just a victim
-aynı bir kurban gibi hissettim.
and it cut me like a knife
-ve bu beni bir bıçak gibi kesti.
when you walked out of my life
-yaşamın dışına çıktığında.
now i'm, in this condition
-şimdi ben, bu haldeyim.
and i've, got all the symptoms
-ve bütün belirtilerine sahibim.
of a girl with a broken heart
-kalbi kırılmış bir kızın.
but no matter you'll never see me cry
-ama önemi yok beni hiç ağlarken görmeyeceksin.

how did i get here with you, i'll never know
-buraya seninle nasıl geldim, hiç bilmeyeceğim.
i never meant to let it get so, personal
-bunun kişiselleşmesine izin vermek hiç istemedim.
after all i tried to do, stay away from loving you
-herşeyden sonra seni sevmekten uzak dumayı denedim.
i'm broken hearted, i can't let you know
-ben kırık kalpliyim, anlamana izin veremiyorum.
and i won't let it show
-göstermesine izin vermeyeceğim.
you won't see me cry
-beni ağlarken görmeyeceksin.

this time was different
-zaman farklıydı.
felt like, i was just a victim
-aynı bir kurban gibi hissettim.
and it cut me like a knife
-ve bu beni bir bıçak gibi kesti.
when you walked out of my life
-yaşamın dışına çıktığında.
now i'm, in this condition
-şimdi ben, bu haldeyim.
and i've, got all the symptoms
-ve bütün belirtilerine sahibim.
of a girl with a broken heart
-kalbi kırılmış bir kızın.
but no matter you'll never see me cry
-ama önemi yok beni hiç ağlarken görmeyeceksin.

all my life...
-hayatım boyunca...
--spoiler--
michael jackson' ın olmuş bu dedirten şarkılarından biri daha.
mandy moore'un söylediği parça rüyalarımın soundtracki olmuştur.
etkinin tepkisi.
25 Ekim’de çıkmış olan Cigarettes after sex albümü.

şarkı listesi:

01. Don’t let me go
02. Kiss it of me
03. Heavenly
04. You’re the only good thing in my life
05. Touch
06. Hentai
07. Cry
08. Falling in love
09. Pure
cigarettes after sex grubunun 25 ekim’de çıkardığı son albümleri olan cry’ı dinledim.

çiçeği burnunda albümler için acele davranıp, yorumlar yapmayı pek tercih etmesem de bu albüm için bazı şeyler karalayacağım buraya.

öncelikle, ilk izlenimlerime göre önceki cigarettes after sex albümleri tarzında bir albüm olmuş, diğer bir ifadeyle grup, yine kendi tarzının dışına çık(a)mamış.

grubun müzikal tarzı hoşuma gitmiyor değil fakat albümün tüm şarkıları birbirine benziyor. sanki grup, bütün müzikal kariyerlerini tek bir şarkı üzerinden oluşturmuş ve bu çizgide de devam edeceklermiş gibi duruyor.

haliyle 2-3 şarkından sonra da iyice bayıyor beni. bu durumun bence iki ana sebebi olabilir. bir grubun yaptıkları müzikte en ufak bir değişime, gelişime gitmemesinin birinci sebebi, maddiyattır. ikinci sebebi ise hayal gücü, yaratıcılık eksikliğidir. şahsen böyle grupların, sanatçıların çok da hayranı olamam.

canlı performanslarında şarkıyı bambaşka bir şekle çeviren, albümdeki halinin dışına çıkaran, başka bir boyuta taşıyan eric clapton gibi, mike oldfield gibi hayal gücü uçsuz bucaksız olan adamların hayranıyım daha çok.

canlı performanslarında attığı soloları bir daha çal(a)mayacak kadar doğaçlama yeteceğine sahip bir müzik dahisi olan red hot chili peppers’in efsanevi gitaristi john frusciante’ye hayranlık besleyebilirim ben.

tüm bunlara rağmen yine de dinlenebilir bir albüm olduğunu da söyleyebilirim.