bugün

"ona göre, kulaklar vajinaydi. tek bir yanlış fikir duyduğunda, masumiyetini yitiriyordu insan. tek bir detay, çok şey demekti ve insanın hayatı kararıyordu. bilgi yüzünden insan aşırı dozdan ölüyordu."

(bkz: chuck palahniuk)
(bkz: ölüm pornosu)
''biz televizyon izleyerek, milyonerler, sinema tanrıları, rock yıldızları olacağımıza inanarak büyüdük ama olamayacağız, hepimiz heba oluyoruz,bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş, reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz bizler tarihin ortanca çocuklarıyız, bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık, bizim savaşımız ruhani sava, ve bunalımımız kendi hayatlarımız...''
fight club.
mutlaka okunmalı! dövüş kulübü filmini sevmeyen yok mesela di mi. heh işte öyle çarpıcı bu adamın kitapları.
Kaliteli bir yazar. Yalnız son zamanlarda istek üzerine kitap yazmaya başlaması hayal kırıklığı yaratmıştır.
Medeniyeti alt üst edeceğiz. Dünyayı daha iyi bir yere çevireceğiz. '' diyerek beni benden almış dahidir.
--spoiler--
Bu, ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrı'nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. o özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.

--spoiler--

Gösteri Peygamberi (Survivor)
Palahniuk, Bir Haz Markası: Beautiful You’da bireyin zihninde cinselliğin kapladığı yerin büyüklüğünü ve endüstrileşmesini parodik bir hikâyeyle teşhir ediyor. Yazar, Grinin Elli Tonu’nu da ters yüz ediyor.
http://kitap.radikal.com....selligin-elli-tonu-421945
Fight Club disinda

1-Gosteri Peygamberi
2- olum pornosu
3- tikanma
4-fight club 2

Kitaplarini da okudugum ve hepsi birbirinden guzel kitaplari olan yeralti edebiyati yazaridir. Geri kalan kitaplarini da okuyacagim anlatis tarzi tum kitaplarinda ayni bu yuzden seviyorum. Mesela bi olayi anlatirken atiyorum "hazirladigimda bombada keskin bir portakal kokusu aldim normaldir. Portakal suyu konsantresine esit miktarda benzin ve karbonflorur eklerseniz harika bir bomba elde edebilirsiniz. Sonra bombayi cantama koymami soyledi tyler." Diye devam eder. Hic bisey olmamis gibi size ev yapimi bomba tarifleri verir ve yazisina devam eder.

Acik ve net kaos ve anarsizmi isteyen yazardir

"elime tüfek alıp türünü korumak için çiftleşmeyen her pandayı vurmak istiyorum..petrol tankerlerini açıp hiç görmiyeceğim fransız sahillerini kirletmek istiyorum..duman solumak istiyorum.."

Sistemi elestirmiyor direkt ana avrat giriyor kendileri "

"hepimiz heba oluyoruz,bütün bir nesil benzin pompalıyor, garsonluk yapıyor ya da beyaz yakalı köle olmuş, reklamlar yüzünden araba ve kıyafet peşindeyiz...nefret ettiğimiz işlerde çalışıyor, gereksiz şeyler alıyoruz bizler tarihin ortanca çocuklarıyız, bir amacımız yok; ne büyük savaş ne de büyük bir buhran yaşadık, bizim savaşımız ruhani sava, ve bunalımımız kendi hayatlarımız...''

"televizyonla büyürken milyoner film yıldızı yada rock star olacağımızı sandık...amaolmayacağız...bunu yavaş yavaş öğreniyoruz...ve çokça kızgınız..."
aşağıdaki cümleleriyle günümüzün pek de uzak olmayan geleceğini özetlemiş yeraltı'nın yazarı.

"...hepimiz aynı televizyon programlarını izliyoruz, diyor dudak. radyoda aynı şeyleri duyuyoruz, birbirimize aynı şeyleri söylüyoruz. hayatın hiç sürprizi kalmadı. hep aynı şeyler olup duruyor. tekrarlar.
deliğin içindeki kırmızı dudaklar; hepimiz aynı televizyon programlarıyla büyüdük. sanki hepimize aynı suni hafızadan takılmış. çocukluğumuzla ilgili hiçbir şey hatırlamazken, komedi dizilerindeki ailelerin başına gelenlerin hepsini gayet iyi biliyoruz. hepimizin belli başlı hedefleri aynı, diyor.
dudaklar gelecek parlak değil, diyor.
çok yakında aynı anda aynı şeyleri düşünmeye başlayacağız. mükemmel bir uyum içinde olacağız. senkronize. birleşmiş. eşit. kati. karıncalar gibi. böcekler gibi. koyunlar gibi."
görünmez canavarlar kitabı bence zirvesidir.
gösteri peygamberi ve tıkanma bence zirvesidir.
choke isimli kitabında ''Zayıfmış gibi yaparak, güç kazanırsınız. Kendinizi güçsüz göstererek diğer insanların kendilerini güçlü hissetmesini sağlayabilirsiniz. insanların sizi kurtarmasına izin vererek, aslında siz onları kurtarırsınız.'' gibi bir söz etmiş yazar.
insan olmayan bir insan.
beni yazan adam.
eşcinsel.
Bi ara bi kitabını baya merak ediyordum sonra rampalı çarşıYa gittim bi kitapçıda bile mi olmaz ya. Kitabı o kadar bulamadım ki vazgectim o yüzden şu an ismini bile hatırlamıyorum.
Edit:kitaba baktım şimdi tıkanmaYmış. işin gülsem mi ağlasam mı dediğim tarafı adamın adını düzgün telaffuz edipte kitabını bilen/tanıyan bir kitapçı vardı. *
Büyük hayranı olduğum insan.
dragan babic ile tanışmamdan sonra patlamış mısırdan farksız kalan yazar. ha rowling ha bu.
Dövüş kulübünün ikincisini yazacakmış ama filmi çekilmesin diye çizgi roman halinde çıkaracakmış hazretleri. Belli ki götü kalkmış.

Bak kanka, David fincher - brad Pitt - edward Norton üçlüsünün eli değmese kimse senin o beşinci sınıf kokuşmuş kapitalizm eleştirisinden ibaret yarrak gibi romanının yüzüne bile bakmazdı.

Tanım: değersiz, boş boş romanlar yazıp triplere giren kenarımın edebiyatçısı.
Yeraltı edebiyatı konularını çok iyi işleyen, dürüst ve acı gerçekleri , mide bulandırıcı olayları hatta diğer insanların söylemeye çekindiklerini söylemekten haz alan bir yazardır. Kitaplarının kurgusu genel olarak aynıdır amaç olarak da farklı diyemeyiz kendi kitapları arasında. Popüler kültürü yerdiği ne kadar kitabı olsa da yazdığı gibi yaşamayan, yarım hisseden amerikan bir yazardır.

Çok iyi tespitleri vardır.
Türkiye de yaşasa 2. kitabından sonra hapise atılabilecek, efsanevi yazardır.
Çok büyük bir hayranı olmasam da hemen hemen her romanını/ kitabını almaya ve okumaya gayret gösterdiğim yazar. Şu ana kadar okuduğum her kitabından hoş izlenimlerle ayrıldım, kimi zaman korktum, kimi zaman güldüm, kimi zaman tiksindim ve sosyal eleştirilere hayran olduğum anlar yaşadım.

Ama bu adamın 2010'da yayınlanmış bir Tell-all isimli bir romanı var ki bu kadar kötü bir kitap hayatımda okumamıştım. 1950 yapımı Sunset Bulvarı adlı filmden fırlamış gibi duran bir kitap bu. Güya Hollywood'u ve ün uğruna kişiliklerini yerle bir eden ünlüleri eleştirecek. Fakat burada Chuck roman yazmayı unutmuş, bildiğiniz filmler için What to See Guide gibi bir rehber hazırlamış.

Ben çok koyu bir Chuck hayranıyım, alışveriş listkesi yazsa okurum diyorsanız, size tavsiyem kitabı okurken bilgisayarınızda da IMDB Top 250 listesi açık olsun, çünkü kitabın her sayfasında Hollywood'dan gerçek oyuncuların, aktrislerin, yönetmenlerin, yapımcıların isimleri hem de kalın koyu harflerle geçiyor. Yüzlerce isim ama. Kim ne yapıyor kimdir nasıldır akılda tutmak imkansız. bildiğiniz telefon rehberi gibi bir şey. Güya roman formatını sarsacağım demiş ama ortaya insanın okumaması için ne gerekiyorsa yapılmış bir şey çıkmış. Bazen aykırı olacağım derken sıçtım sıvadım örneklerinin en güzel örneği bu kitap.

Zamanınızı boşa harcamayın derim...
Cahilliği sonsuz mutluluk olarak gören yobaz. Medeniyet ve aydınlanma düşmanı biri. insan aydınlanmasıyla kapitalizmin arasındaki farkı anlamaktan aciz.
görsel
görsel
Beynine aşık olduğum yazar.

görsel
"bu ömür boyu sahip olduğum altıyüzkırk birinci balık. tanrı’nın yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. sahip olduğum altıyüzkırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. o özel kişiyle karşılaştığını sandığın ilk anda, onun bir gün gideceğine emin olabilirsin."