bugün

danimarka nın kopenhag * kentindeki 1968 olaylarında * hippiler, ele geçirdikleri amerikan üssüne yerleşmiş ve günümüze dek orayı bir kurtarılmış bölge olarak yaşatmışlardır. seleleri ''gerilmiş deri''den yapılan meşhur bisikletleri de ''çocuk'' ve ''marijuana'' gibi önde gelen üretimleri arasındadır. kentin gençleri uyuşturucu ve disco eğlencesi için bu bölgeye giderler.
içeride fotoğraf çekimi de yasak ama evde yetiştirmek için marihuana bitkisi satın alabiliyorsunuz...
(bkz: pusher street)
Hikayesini bizzat yaşayan birisinden yerinde dinlediğim hemen sizinle paylaşmak istediğim komin sistemle yaşayan ve bu sistemin tıkır tıkır çalıştığını gösteren bir nevi deney bölgesidir. Hikayesi de şudur efenim; 60lı yılların sonuna doğru kopenhag'da ki göçmenler tarihi binalara yerleşir polis bunları kovar bunlar hemen başka bir tanesine yerleşir 1971'e kadar böyle devam eder bu iş. Daha sonra hükümet bunlara bir çözüm bulun der. Bunlar da Amerika'nın ikinci dünya savaşında üs olarak kullandıkları ve o zamandan beri boş kalan binaların bulunduğu bölgeye yerleşmek isterler. Devlet te bu teklifi kabul eder. Kendi kurallarınızı kendini koyun biz de sizin üzerinizde sosyal araştırmalar yapalım diyerek kabul eder. O gün bugündür bu hippi vatandaşlarımız orda kendi yağlarında kavrulmaktadırlar. Bölgede çeşitli restoranlar, müzeler, barlar ve kafeler bulunmaktadır. Orada yaşayanlar buraları işletmekte ve karlarının yarısını christiania komün sistemine vermektedirler. Böylece komün sistem kendini döndürür. Christiania'da alınan bütün kararlar herkesin kabul etmesi halinde alınır tek itiraz bile o kararın alınmaması için yeterlidir. Clown army diye orduları vardır. Bu ordu isminden de anlaşılacağı gibi palyaçolardan oluşmaktadır. Polis ile bir dertleri olduklarında yaklaşık 10 kişilik bu ordu christiania'dan harekete geçer gören katılır. Yaklaşık 5 ila 10 bin kişi civarında olurlar polis merkezinin önüne gider polisle konuşur. Sorunlarını çözer ve christiania'ya geri dönerler. Çok acayip bir yerdir christiania içeride doğal uyuşturucular serbesttir, standlarda satılır. Bir barda tuvalete girip çişinizi yaparken yukarıdan sus sesi gelir kafanızı kaldırıp baktığınızda tepenizde kocaman bir akvaryum görebilirsiniz. Herkes derdini anlatmaya hasrettir adeta kime soru sorsanız çok samimi ve içten cevaplar alabilirsiniz. Yılda ortalama 25 çocuk dünyaya gelir bu bölgede. Şuan nüfusları 1000 civarındadır ama büyük bir hızla artmaktadır. Fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktır. Bu çok yerinde bir kuraldır. Çünkü hiç bir fotoğraf oranın harika kokulu havasını solumadan oranın ruhunu anlatmaya yetmez. Danimarkadaki sanatçılarının %20 si de bu bölgede yaşamaktadır. Adeta kafanızı nereye çevirseniz ya şovalesine konstantre olmuş bir ressam, heykeliyle konuşan bir heykeltraş görmek mümkündür. Ruh gibidirler adeta sizi görmezler sizin de onları görmenizi istemez gibidirler. Bölgeden çıkarken kafanızı kaldırdığınız da 'Now You Are Entering To EU' tabelası sizi uğurlar bu da aslında bir çok şeyi anlatmaktadır. ilk fırsatta bir daha gidilesi ve daha uzun zaman geçirilesi bir yerdir. Bir de christiania isimli ekolojik biraları mevcuttur. Bayrakları kırmızı zemin üzerine 3 sarı noktanan oluşmaktadır. Bunun anlamı da Christiania daki i'lerin noktalarını simgelemektir yalnızca. Basit kurallar üzerine harika yaşama sahip olan insanlarla dolu bir cennettir adeta. içinde biraz bile özgürlükçü ruh olan insanlar için kutsal topraklar olarak kabul edilebilir...
komünizmden ziyade anarşist bir yerdir. çünkü liderleri yoktur herkes ortak karar alır. uyuşturu içmek ve satmak serbesttir. danirmarka içinde bulunsada tamamen danirmaka dışı bir yerdir. hükümetin deney bölgesidir.
görsel
özgür hippi kentidir , polisin giremediği tek yerdir danimarka'da. buranın halkı geçimini resim , müzik , yeraltı edebiyatı, marihuana gibi şeylerden sağlar. maddi durumu yetersiz olan kişiler için kendi aralarında yardım geceleri düzenlerler.
görsel , görsel , görsel
ana kapıdaki girişte christiania çıkışta ise şu yazmaktadır:

http://www.flickr.com/pho.../kenaprenguis/3750697612/

temel kurallar:

fotoğraf çekme
koşma
silah kullanma
Kopenhag'ın kendi kafasını yaşayan mahallesi, nam-ı diğer free town. Ufak tezgahlarda esrar ve hazır sarma satılmaktadır. Zamanla turistikleşmiş olsa gerek, magnet, tişört ve ot aparatları satılan büfelerle doludur. Grafiti dolu eski binaları, modern sanat kokan sokak heykelleri, ucuz yemek ve bira satılan dükkaları ve kafası güzelleri ile Kopenhag'ın sıradışı bölgesidir. imece usulü çalışan hippilerle doludur. Satış yapanlar dışında fotoğraf çekilebiliyor, ekte mevcut...

görsel
görsel
görsel
yaşadığım şehirde bulunan, bazı konularda özerk sayılabilecek bir bölge. tam adı free state of christiania'dır. ot kullanımı serbest denilebilecek kadar rahattır. laf ola beri gele polis denetlemeleri olur ama tezgah polis gittikten sonra eski yerine konulur ve ot satımı devam eder. sokak sanatları ve bilimum hediyelik bulmakta mümkündür.
Hippi mekanından çok turistik noktaya dönüşmüş yer.