bugün

işte hayatı:

"intiharı düşünen bir insan için en kötü şey kendini öldürmesi değil, bunu düşünüp yapamamasıdır."

"asıl büyük ve korkunç gerçek şudur: hiçbir işe yaramaz acı çekmek."

"aşk kendi başına koca bir maymunun libidosundan başka nedir ki?"

"kurtuluşu kendi dışımdan bekleyecek noktaya geldim sonunda, hiçbir şey bundan daha belirsiz olamaz."

"bir insanı küçük düşürmenin en korkunç yolu, onun acı çektiğine inanmamaktır."

"insanlar ya çocuk ya yetişkin olarak doğarlar, sonradan değişmezler."

"sen yalnız kaldıkça peşini bırakmazlar; ama elini uzattığın zaman da yüzüne bile bakmazlar; bu da böyle sürüp gider."

"gene de bir uğraştır beklemek. bekleyecek bir şeyi olmamaktır korkunç olan."

"son günlerde kaç kere peki sonra diye yazdın? kafese girmiş hissediyoruz kendimizi değil mi?"

"artık sabahı da kaplıyor acı."

"gizlice en çok korkulan şey hep gerçekleşir sonunda.
yazıyorum. ey, sen, acı. peki sonra?
bütün gerekli olan biraz cesaret.
acı ne kadar ortaya çıkar ve keskinleşirse, yaşama içgüdüsü de o kadar ağır basıyor ve intihar düşüncesi zayıflıyor.
kolay sanmıştım ilk düşündüğümde. zayıf kadınlar yapmıştı bu işi. alçakgönüllülük istiyor, kendini beğenmişlik değil.
tiksiniyorum bütün bunlardan.
sözler değil. eylem. artık yazmayacağım"

ve sonra intihar...
sıkılınca alırım okurum kendisini
"Yaşanacak yaşam vardır. Binilecek bisikletler var. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak güneş batışları vardır... "
"Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum."
27-eylül-1937

kadınların her zaman "ölüm gibi acı", kötülük yatağı, aldatıcı, sürtük ve "dalila" oluşlarının temel nedeni sadece şudur: bir erkek, eğer hadım değilse, her kadınla kendini tatmin edebilir. oysa kadınlar kolay kolay elde edemezler bu özgürlük
veren mutluluğu; hiç değilse, her erkekle, çoğu zaman da sevdikleri erkekle ve özellikle onu sevdikleri için gerçekleştiremezler bu mutluluğu. bunu bir kere tattılar mı da, başka bir şey düşünmezler ve bu zevk anına duydukları haklı özlem
yüzünden hiçbir kötülüğü yapmaktan çekinmez duruma gelirler. sürüklenirler buna. hayatın temel trajedisi de budur. çok çabuk tatmin olan bir erkeğin hiç doğmamış olması bile daha iyidir. i̇ntiharı haklı kılacak bir eksiktir bu.
kadınlar tarafından darbe üstüne darbe yemiş yazar.

bugün yaşasaydı, kesin panpa olmuştuk.
ölümünden önceki 15 yılda tuttuğu günlüklerden oluşan kitabı "yaşama uğraşı"nda;
"hiçbir kadın para için evlenmez; bütün kadınlar bir milyonerle evlenmeden önce, ona aşık olacak kadar kurnazdırlar." diye bir söz etmiştir ki, yalnız bu sözü bile gönüllerde taht kurmasına yeterlidir.
Senin kardeşin olarak doğmuş olmayı ya da seni dünyaya kendim getirmiş olmayı isteyecek kadar çok seviyorum seni.
der ve başka söze gerek bırakmaz.
"korku ve kan daha her şeyin sonu değildir.bir şey, tek bir şey tüm yıkıma karşı ayakta kalır; insanın insanla karşılaşması...
gün oldu , bir yabancının bakışlarıyla, bize göz kırpışıyla uçurumun kenarından döndük."

ne de güzeldir o tasvirleri
Hayat ve kadınlar üzerine yaptığı tespitlerin hemen hemen hepsi hastası olunan sözler adayı italyan şair, romancı, çevirmen ve eleştirmen.
sürekli yazan, sürekli düşünen, bunları yapmaktan başka hiçbir şeyi olmayan biri. bunları harikulade yapan, ama bunların dışına çıktığında başta kadınlar olmak üzere hayat tarafından alkışlanmayan, aksine terkedilen ve daha da iyi yazan biri. bu ölümlülüğe isyan etmek için elinde kendini öldürme eyleminden başka bir çıkış göremeyen bir adam. saygı duyulası.
42 yaşındayken torino'da bir otel odasında 21 uyku hapı ile intihar etmiştir.

--spoiler--
"kadınlar kendilerini güçsüz olana bir idol, güçlü olana bir eşya gibi sunarlar."
--spoiler--

--spoiler--
"insan kendini bir kadına duyduğu aşk yüzünden öldürmez. aşk bizi tüm çıplaklığımız, sefilliğimiz, düşkunlüğümüz ve hiçliğimizle açığa vurduğu için öldürür."
--spoiler--

--spoiler--
"savaş bir gün biterse kendimize şunu sormalıyız:
peki, ölüleri ne yapacağız?
neden öldüler?"
--spoiler--

--spoiler--
"en büyük mutsuzluk yalnızlıktır. bu o kadar doğrudur ki, en eksiksiz avuntu olan din, seni hayal kırıklığına uğratmayacak bir arkadaş -tanrı- bulmaktan başka bir şey değildir."
--spoiler--

--spoiler--
"uçurumdan kurtulmanın tek yolu; ona bakmak, derinliğini ölçmek ve kendini o boşluğa bırakmaktır."
--spoiler--

--spoiler--
"sadece ona karşı duyduğu bağlılık ve içtenlikle bir kadını tutabileceğini sanan erkek budalanın tekidir."
--spoiler--
Değer mi bunca yalnızlık, gittikçe daha yalnız olmak için?
Boştur yollar meydanlar yalnız gezildiğinde.
Oysa bir kadın durdurmalı
konuşup da birlikte yaşamaya inandırmalı,
yoksa hep kendisiyle konuşur insan. Bunun için de
kimi vakit körkütük olur geceleri
ve anlatır durmadan, anlatır yapıp edeceklerini.

mısralarının sahibi güzel şair..
bir arkadaş tavsiyesiyle tanıştığım yazar.
" yaşama uğraşı " yla gönlümde taht kuran yazar.

" Bir şeyden, onu görmezlikten gelerek değil, ancak onu yaşayarak kurtulabiliriz. " demiş
1945'in 22 Kasımında... Ne de güzel demiş.
tezer özlü ile ortak takıntımız. şair kere şair, sapına kadar şairdir bu adam.

http://oznurdogan.com/201...eylem-artik-yazmayacagim/
"bir insanı küçük düşürmenin en korkunç yolu, onun acı çektiğine inanmamaktır."

Pavese
"asıl büyük ve korkunç gerçek şudur:
hiçbir işe yaramaz acı çekmek…"

Cesare Pavese
günlüğünden bir kaç yazı

"bir kadın,eğer budala değilse,eninde sonunda bir insan yıkıntısı ile karşılaşır ve onu kurtarmaya çalışır.kimi zaman da başarır bu işi.ama bir kadın,eğer budala değilse,eninde sonunda akıllı,sağlıklı bir adam bulup onu bir yıkıntıya çevirir.her zaman başarır bu işi" 3 ağustos 1937

"ama korkunç olanı şudur:yaşama sanatı,sevdiklerimize onlarla birlikte olmaktan ne büyük bir zevk duyduğumuzu belli etmemekten başka bir şey değildir;bunu başaramadık mı, bırakıp giderler bizi" 30 eylül 1937

"derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını anlamakla insan çocukluktan kurtulur" 31 ekim 1937 .
17 kasım 1937
"her kadın,sevdiği uzaklardayken dertleşebileceği,birlikte boş saatlerini doldurabileceği bir erkek arkadaş arar büyük bir doymazlıkla ; uzaktaki adam için duyduğu aşkı bu arkadaşın bozmasını istemez; erkek arkadaşı kadının uzaktakine olan sevgisiyle çatışabilecek bir şey istedi mi,kadın incinir;ama bu arkadaşı daha çok acı çekmemek için sözlerini bakışlarını denetlemeye,daha dikkatli davranmaya kalkıştı mı,kadın-her kadın-adamın acı çekişini görebilmek için hemen onun üzerindeki çekiciliğini artırır.ve bunu farkında olmaksızın yapar" .
"sevdiğin kadın kendi günlerinin ne kadar boş,dayanılmaz olduğunu sana söyleyebilir;şaşılacak olan,senin günlerinin nasıl geçtiğine hiç aldırmayışıdır "
cesare pavese .
Sevişmek gibi bir şeydir şiir yazmak: duyduğu tadın paylaşılıp paylaşılmadığını hiç bilemez insan.

Cesare Pavese
Senin kardeşin olarak doğmuş olmayı ya da seni dünyaya kendim getirmiş olmayı isteyecek kadar çok seviyorum seni.

Cesare Pavese
çok derin bir insan.
''herkesin bir kez kendi cehennemine inmesi gerekir''.
''hiçbir şey düşmüş bir melek kadar çarpık değildir.''
kız gibi yazan yazar.
yaşama uğraşı, kimilerinde yaşamın kullanma kılavuzu olmuş, ön metinler yazarıdır.
“Kolay sanmıştım ilk düşündüğümde, oysa alçakgönüllülük istiyor son adım, kendini beğenmişlik değil.”