bugün

türkiye'nin batılılaştırılması ve avrupa okumaları kitaplarının yazarı. gsl mezunudur.
önce kendisini AB'nin genişleme uzmanı olarak nitelendiren, ancak son büyük genişleme dalgasının arkasından bu kadar büyük bir dalganın uzuuun bir süre gerçekleşmeyeceğini kestirerek AB'nin tarım politikası konusunda uzmanmışçasına ahkam kesmeye başlayan alkolle arası pek iyi, bir süre, hatta belki hala, bahçeşehir üniversitesi ab programlarını yöneten, çapkın ve frankofon kişi.
"1915'te Osmanlı Ermenilerinin uğradığı 'büyük felaket'in inkar edilmesini vicdanım kaldırmıyor..." şeklinde devam eden ve "Özür diliyorum" başlığını taşıyan metni imzalayan bir grup aydının içinde bulunan vatandaş...

kendisi konu hakkında;
"işte özür diliyorum. Tüm bunların konuşulmamış olmasından dolayı özür diliyorum. Tüm bunların yeterince paylaşılmamış olmasından özür diliyorum. Bu meselenin üzerinin bir şekilde kapatılmış olmasından özür diliyorum ama bu şahsi bir özür tabii ki... Kimseyi bağlayan bir girişim değil..." demiştir.

vay be!
bahçeşehir üniversitesi nde avrupa birliği ilişkileri bölümünde çeşitli dersler veren, süper fransızcası, şık giyimi ve renklli çoraplarıyla sevilen bir profesör.
Olayını çözemediğim biri. Ciddi ciddi rastlasam "senin derdin ne" diye soracağım okumuş kişi. Gelgelelim "hoca hacı olmaz gitmekle mekkeye, eşek derviş olmaz girmekle tekkeye".
Şöyle ki yurdum aleyhine ne olay varsa bu adam mutlaka içindedir. Ermenilerden özür mü dilenecek Cengiz Aktar oradadır, millet mi karalanacak Cengiz aktar yine oradadır. Bizi küçük görecek bir yazı mı var, bakın altında imzası vardır. Para verseler bu adamdan iyi Türkiye aleyhtarı bulunmaz. Al işte, 05.04.09 tarihli vatan gazetesi, Başbakanın Rasmussen çıkışına ve sonra ikna edilişinden meydana gelen fiyaskoya yine kendine layık bir yorumda bulunmuş: "Başbakan mutabakatını Obama'nın garantisi ile verdiğini söyleyerek AB'yi nasıl küçümsediğini itiraf etti. Türkiye'yi Batı dünyasının en önemli iki kuruluşu olan NAto ve AB nezdinde ilk kez bu kadar açık bir biçimdeislam dininin temsilcisi, sözcüsü konumuna soktu." Peh...peh...peh... Yani biz de müslüman ülke olarak acaba peygamberimize yapılan bir saygısızlığa ses çıkardık, tepki gösterdik diye zor duruma düştük öyle mi? Ulan böyle AB'nin allah belasını versin ! insan haklarına saygılı olmak sadece hristiyan olunca işlevsellik kazanan bir kavram mı? Bu ifade özgürlüğü mü şimdi...cengiz hoca, o kadar taraf olduğun AB'de ve özellikle Danimarka'da dinlere hakaret kanunlarla korunan bir yasak. Bizim mizah dergilerimiz Hz. isa'yı o şekilde karikatürize etsinler bakalım ne oluyor? Ama ne var ki isa peygamber bizim dinimizde de kutsal bir yere sahip. Bu adamlara haddini bildirmek için böyle bir yola girdin mi kendi dinine saygısızlık yapmış oluyorsun. Ama madem ifade özgürlüğünün bu kadar aşığısın da bundan 2 yıl kadar önce papa'yı kapak yapan Penguen dergisine ispanya'dan gelen tepkiye neden sesini çıkarmadın. Neden bir yazı yazmadın. Söz konusu kendi insanın ve onların hakları olunca savunulacak bir şey görmüyorsun değil mi? Gelelim Erdoğan'ın AB'yi küçük görme olayına. Bu bir defa küçük görme değil güvensizlik belirtisi idi.Ya ne yapsaydı hoca ? AB kendisine güvenilmeyi ne kadar hak etti acaba?
Yıllarca bu ülkenin başına bela olan PKK'nın militanları Yunanlı subaylar tarafından eğitilmedi,onlardan destek görmedi mi? Belçika açık açık PKK eylemlerine destek vermedi mi? Hollanda ona keza. italya kendisine sığınan APO'yu vermemek için taklalar atıp yollamadı mı Kenya'ya. Makam odasında öldürülen Sabancı'nın katilini elinden bile isteye kaçıran Belçika değil miydi? Bizim kırmızı bültenle aradığımız insanları bize vermemek için özel çaba harcamadılar mı? Al sana ispanya... Daha geçen hafta yakalanan bir PKK üst düzey yöneticisini tutuklamaya gerekçe yok deyip bırakmadılar mı? Binlerce kilometre ötesinden ya da yıllar öncesinden ölen insanların haklarını yapmacılıkla savunan AB neden burnunun dibindeki Bosna'ya sessiz kaldı.Hatta bile isteye Sırpları oradaki masum insanların üzerine salan Hollandalı komutanlar değil miydi? Bosnalıları silahsızlandırdıktan sonra sırpları birer kasap gibi onların işlerini bitirmeye göndermediler mi? Almanya'da soydaşlarımızı yakarlerken fazla tepki göstermeyen Alman hükümeti geçen yaz 13 yaşındaki bir ingiliz kızına tecavüz eden minik sapığını sonuna dek savunmadı mı ? Kıbrıs'ta oylama yapıldıktan sonra tüm yaptırımları kaldıracağız dedikten sonra ne yaptılar, Kıbrıs'ı tanıdılar mı? Ambargoları mı kaldırdılar. 4 sene oldu hocaaa...Üç kuruş için Rwanda da soykırım planlayan Fransa ve Belçika değil miydi? Cezayir'de insan avı yapan Fransız askerleri değil miydi hoca? Başbakan erdoğan'ın partilisi değilim. Taraftarı ya da sempatizanı da değilim. Ama bu olayda eleştirilecek bir tavrı varsa o da AB'yi küçük düşürmesi değil, yaptığı işi yarım bırakmasıdır. AB'nin bizi bu kadar arkadan vurmasına karşın elbette sonuna kadar haklı idi birinin garantörlüğünü istemekte. ABD kesinlikle bizim dostumuz falan değildi. Ama mevcut düşmanlarımız için en güvenilir düşmanımızdır. O kadar ifade özgürlüğü olduğunu savunduğun Avrupanda git de bir gazeteye " Ermeni soykırım yoktur ve olmamıştır" de bakalım neler oluyor. Hani nerede kaldı ifade özgürlüğü hocam. Bu sayılmaz mı? Ama biz ülkemizde "Ermeni soykırımı vardır" diyeni hapse atsak eminim yazılacak yazın şimdiden hazırdır. Kısasa kısas. Ama yapamıyoruz, gücümüz yetmiyor. Yahu bu ülkenin milletvekilleri mecliste ülkeyi bölmekten ve özerklikten bahsediyor sen kalkmış ifade özgürlüğüne saygı yok diyorsun. Daha ne olsun hoca...Para verseler bu adamdan daha iyi Türkiye ve türk milleti aleyhtarı bulunmaz diye yazmıştım da belki de veriyorlardır.
geçmişin mandacı bayraktarlığını eline alan kişi. akıl almaz bir batı hayranlığının getirdiği aşağlık kompleksiyle bezenmiş bir haleti ruhiye de yazılar yazan gazeteci. cengiz beye göre avrupaya girmek için gerekirsek toprak bile verelim tarzı duruşu aşırı rahatsızlık verici. bir de tayyip erdoğan monşer dedimi, bunlar ayaklanmıyor mu ? daha beter tansiyonum çıkıyor?
bir konferans davetimiz sonucu okulumuza gelmiş samim akgönül ile kıbrıs sorunu üzerine konuşmuşlardı. kendisini tanımlayabilecek en doğru sıfat alışılmışın dışındadır sanırım.
Azerbaycan olmasa Ermenistan'la can ciğer kuzu sarması olabilir miyiz ?

Cengiz Aktar, Türkiye'nin Karabağ ve Hocalı'yı sahiplenmesini " Ermenistan politikasını Azerbaycan'a ihale etmek " olarak yorumlamış ...
Abdullah Gül'ün Hocalı'da Azerbaycan Türklerini katleden Ermeni birliklerine komuta etmekten gurur duyan Serj Sarkisyan'la baş başa futbol maçı izlemesiyle başlayan Ermeni Açılımı "ndan bu yana, böyle yalan - yanlış bir algı oluşturma çabası var medyanın " Ermenici " kanadında. Sanki Türkiye ile Ermenistan birbirlerine meftun da aralarına giren Azerbaycan adlı kara çalı!

Soruyorum şimdi bu çok bilmiş uluslararası ilişkiler uzmanlarına:
Diyelim Ermeni işgali altındaki Karabağ, Hocalı'daki soykırım gerçeği filan yok arada ... Diyelim Azerbaycan diye bir ülke yok, hiç olmadı ...
Akli melekelerini yitirmemiş kimselerce yönetilen bir devlet, bütünlüğünü tanımayan bir devlete sınırlarını açar mı ?
Ermenistan, Türkiye'nin toprak bütünlüğünü tanıyor mu ?
Hayır tanımıyor. Bunu Ermenistan Anayasası yazıyor.
Ermenistan'ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırlarındaki topraklarda gözü var mı ?
Evet var. Bizzat Ermenistan Cumhurbaşkanı ülkesindeki gençleri " Ağrı'yı almak "la görevlendiriyor.
Bir de " soykırım iddiaları " var, Türkiye'yi " mahkum ettirmeye " çalışıyorlar!
Ortada bu üç ciddi sorun dururken; arada Azerbaycan'ın olup olmaması bir şeyi değiştirir mi ?
Türkiye'nin sınırlarını tanımayan, toprak talebinde bulunan ve soykırım iddiasından vazgeçmeyen bir Ermenistan'la can ciğer kuzu sarması olabilir miyiz ?
Hangi akıl, hangi mantık, hangi " milli çıkar ", hangi uluslararası ilişkiler stratejisiyle ?

http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=21998
vatan gazetesinden ayrılıp tarafta yazmaya başlayan gazeteci(!). bugün ilk yazısını yazmıştır.
mükemmel bir insan. ve taraf gazetesinde yazmaktadır artık.

ermeni soykırımı için ''oh iyi yapmışız'' ya da ''bu bir soykırım değil, sürgündür'' diyen bir takım milliyetçi/faşist çevreler hiç sevmez bu adamı. *