bugün

bilgisizlik.
insanların karanlık yüzü
mutluluk. azaldığı oranda kafada müphem çelişkiler, sorgulamalar, felsefik boyutta imgesel çözünüm arayışları başgösterir. nedenler ve niçinlere dayalı devinimler sizi boğmaya başlar. buhranlar ve çıkmaz sokaklar ile örülü bu dünyaya bulaşmamak için cehaletin baki kalması ruh sağlığı için elzemdir, faidelidir.
cehalet bilgisizlik ise bilgisizlikte gulunc durumu getirir:

Kadir copdemir sorar:
+ilk cumhurbaskanimiz kimdir??
-ıııı seyyyy seyyydi eefendimmm
+ neydi efendim?
-hııh ismet inonu
+peki efendim saolun
(bkz: cehl-i murekkep)
kesinlikle en büyük düşmandır,soyut bir kavram bile olsa somut facialarla kendini gösterir..

(bkz: sivas)
(bkz: madımak oteli)
tehlikedir.

(bkz: saliha demir)
(bkz: tore cinayeti)
(bkz: misilleme tecavuzu)
ilim çindedir diye oraya bile gittim mamafih ":S" şeklinde ifade edilen şeyi anlayamadım. çok matah bi adam sayılmam, da kardeşim bu s ağızlı adam ne anlama geliyor onu bilmiyorsam bitmişim ben. işte cehalet budur. hayır yarın bi gün bir bağyan o hareketi yapınca ne cevap vericem onu bilsem bari dimi.
cahil olanın kabul etmeyeceği;cahil olmayanın ise öyle olduğunu düşündüğü bir durumdur.biraz karışık bir durum yani...
cehalet hep aynı şeyi, bilmediği bir şey varsa da onun şaçma olduğunu söyler.
güzide duran'a sorarlar;
- orhan pamuk'u sever misiniz
+ evet çok severim
- peki en çok hangi kitabını seversiniz
+ hatırlamıyorum..

işte budur..
bazan, onların deyimi ile, insanların ne yaşadıklarını bilemezsiniz.. kim bilir!!..??
(bkz: cehalet mutluluktur)
eğitimle üstesinden gelinecek toplum olarak en büyük zaafımız.
(bkz: cehalet mülkün temelidir)
"Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın ustaca kullandığı bir silahtır."

(bkz: karl marx)
ülkemizde çokça görülen ve gençlerde adeta grip misalı salgın hale gelmiş bir tür hastalıktır. (örneğin; şov tivimizde yayınlanan, güzel ve dahi yarışmasındaki gerizekalı fakat güzel genç kızlarımız) bu hastalık okuyarak, dinleyerek geçmektedir.bu dönemde bilgi alışverişi yapmak kültürlü olma yoluna girmenizi sağlar.
sadece bilgi eksikliği değil, gelişmeyen bir beyine sahip olmanın, anlama eksikliğini getirmesidir ki, en kötü yanı budur. yetişkin insanın, bir çocuk beyni kadar bile çalışmamasıdır. bilgisizliği, bir yere kadar tolere edilebilir ama, anlama eksikliğini getirdiyse, korkulası insanlardır. cehalet mutluluktur sözü doğrudur. bilinçli insan, tedirgindir. cahillerde, gam yoktur. hiçbir şeyi ve hiç kimseyi sorgulamaz, değerlendiremez, dolayısıyla da incinmez.
ülkemizde azalması gerekirken sürekli olarak artan durumdur. bilgisizlik diğer bir adıyla cahillik... gözünüzü çevirdiğiniz heryerde var artık onlar. insanların bir an önce eğitilmesi gerekiyor. hatta herşeyden önce insanın kendini eğitmesi gerekiyor...
dördüncü nesil yazar. *
her ne kadar kendimi uzak tutmaya çalışsamda ister istemez karışma isteği duyduğum entry/başlık ikilisnde sıklıkla karşılaştığım hadise.

başlık ve entry çeşitlerine göre içimden geçenler:

- yazar hazretleri buyurmuş falanca kişi şunlar için şunu demiş.
-e peki sen ne diyorsun? valla ben onun gibi düşünüyorum. Yani bilgim yok ve esasen fikir de benim değil. "mış gibi" yapıyorum.

- yazar hazretleri yorum yapıyor.
- ne hakkında?
- ne bileyim her zaman için bulur birşey.
- yapılan yorum, kaynağını hangi bilgiden alıyor?
- yazar nereden bilecek kendisine gelen mailde dağıtılmayı bekleyen sloganlardan.

- yazar hazretleri tanım yapıyor.
- nereden öğrenmiş bu bilgiyi?
- öğrenmemiş, copy-paste yapıyor. öğrense ne olur ki?
- öyle deme "öğrenme davranışlar yoluyla meydana gelen devamlı değişikliklerdir" ne yani bu öğrenmiyor mu?
- hayır canım ne münasebet! adam bunu omurilikten yapıyor. yani o derece doğal ve refleksif bir hareket.

- Yazar hazretleri etnisite hakkında malumat veriyor.
- Daha önce bu konuda bir çalışması var mı?
- ne gezer!!
- Peki daha önce bu konuda okuma yapmış mı?
- gazetelerdeki köşe yazıları, marjinal dergi ve gazetelerdeki yorumları okumuş.
- PEki etnisite ve ırk ayrımı konusunda bilimin antropolojinin, sosyolojinin vardığı nokta konusunda ne diyor? haberi var mı?
- Valla ne bileyim okduğunu sanmam ve esasen sosyolojinin, antropolojinin ne olduğunu bildiğini de sanmam. Ha kaldıki buna ihtiyacı var mı o da tartışılır.
- Neden?
- Yahu okuyupta zihin konforunu mu bozsun?
- Ya ne yapsın böyle zırvalayıp dursun mu?
- valla koyunun olmadığı yerde keçiye abdurahman çelebi derler. hazretin söyledikleri için şakşakçı bulması zor olmuyor.
- peki okuduğu bilgilere kuşkuyla yaklaşması mümkün değil mi?
- hiç sanmam. böyle olsa zırva, çöp diye nitelendirilebilecek hastalıklı zihin ürünü sözleri buraya taşıyıp altına imzasını atar mıydı?
- ne demek istiyorsun?
- demem o ki?
yahu boşver sinirlenmeye değmez. gel biz dalgamıza bakalım...
tahsil ile birleşirse yanına yaklaşılmaz, o denli.
cahillik kelimesinin ikamesidir.
Dünaynın mutlak galibidir.

Cehalet Üniversite Diploması alarak yok edilmez. Davranışlarınız ve söylemleriniz cehaletinizin ne boyutta olduğunu gösterir. Şüphesiz ki her insan cahildir, fakat bazıları daha az cahildir. Önemli olan en az cahil olmaktır.

Cehalet davranış bozukluğudur. Eğer siz samimi olmadığınız bir insanla ciddiyetsiz bir tavırla konuşuyorsanız bu cehaletin göstergesidir.

Bilgisizliktir...
"gerçek kurtuluş ancak cehaletin ortadan kaldırılmasıyla mevcuttur. cehalet kaldırılmadıkça toplum yerinde sayıyor demektir. yerinde duran her şey ise geriye gidiyor demektir." mustafa kemal atatürk.