bugün

filmin orjinali 62 versiyonudur.robert de niro'nun rolünü robert mitchum,nick nolte'un rolünü ise gregory peck oynamıştır.ve çok daha iyi bir filmdir.*
1962 senesinde çekilen ilk filmde oynayan oyuncularında 1991'de çekilen tekrar filminde oynadıkları, buna rağmen 62 yapımında robert mitchum'ın canlandırdığı ''max cady'' karakterinin adaşının*canlandırdığı karakterin yanından geçemediği, aklımda kimi zaman sıkıcı bir film olarak yer edinse de, en iyi erkek oyuncu ile, en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında oscar'a da aday olan, robert de niro'nun mükemmel oyunculuğuna, onu pekiştiren, kaslı vücudu, ilginç dövmeleri, arada kalan bir insana ait olabilecek yüz ifadeleriyle artı olarak, buna rağmen yine mükemmel bir oyunculukla anthony hopkins'e oscar'ı kaptıran, insani germekte de başarılı olan senaryosu ve de robert de niro'yu destekleyen oyunculuklarıyla izlenilmesi gereken martin scorsesefilmi..
robert de niro ' nun sınırlarını fazlasıyla zorladığı ve gerçek bir antisosyal kişiliği canlandırdığı müthiş psikolojik gerilim filmi.
robert de niro' nun canlandırdığı psikopat ruhlu max cady' nin, tekrar çevrimde, arabanın altına tutunarak kilometreler kat etmesinin unutulmazlar arasına girdiği gerilim filmi. juliette lewis, avukatın kızı rolünde aynı filmde karşımıza çıktı. gerilimi beklenmedik zamanlara sığdıran başarılı bir yapım.
gerilim ve korku seven biri olmama ragmen beni feci sikintilara sokmus, sinirlerimi bozmus, boncuk boncuk terletmis filmdir. kizi olanlara allah kolaylik versin.
psikopatlığın de niro fazlasıyla yakıştığı film.
robert de niro'nun inanılmaz bi performans sergilediği film.

--spoiler--

özellikle sinema sahnesi ve hizmetçinin yerine geçtiği sahne yok mu.çok güldürdü beni.

--spoiler--
robert de niro dan nefret etmek için iyi bir nedendir.
nefes alır gibi rol yapmıştır kendisi.
robert de niro 2 saat bir şey yapmasa izlerim. bu filmde neydi öyle yahu. adam haplıydı beyler resmen. bide bu filmde şuna dikkat ettim sadece bizim delikanlılarımız arabalarının arkasına yazılar yazmıyor amerikada da böyle şeyler oluyormuş. robert abimizin arabasının arkasında şu yazıyor.

(bkz: sen dünyada vip sin ben cennette vip)
An itibarı ile atv de başlayan film.
Gölgede kalan filmlerden birisi. Tamam, "taxi driver", "raging bull" unutamadığımız, de niro'nun oyunculukta zirve yaptığı filmler. Ama biraz daha genç zamanlar bunlar.

bir de olgun döneminde oyunculuğunun tavan yaptığı iki film vardır, bu filmler ise "Awakenings" ve "Cape fear".

Robert de niro'nun şiir okuduğu sahne vardır ki unutulmaması gerekir. Kısacası psikolojik-gerilim filmlerini seven ve aktörlük nasıl olur görmek isteyen birinin bu filmi kaçırmaması gerekir.

"I am like God, and God like me. I am as large as God, He is as small as I. He cannot above me, nor I beneath Him be." Silesius, 17th Century.
Robert De Niro'nun psikopat Max Cady karakterini oynadığı söylenemez resmen yaşamış. Bence sinema tarihinin en iyi işlenmiş psikopat karakteri Max Cady'dir. Avukat, nerdesin Avukat! de niro sana şapka çıkartıyorum o kadar...
oyunculukları şaheser olan film. bazı filmler vardır bir yönüyle öne çıkarlar, sonra yorumları okuyup olumlu ön yargıyla filmi izler ve o övülen yönü kötü olsa da iyi görürsün ya; ben filmi izlemeden hakkında hiçbir yorum okumadım ve buna rağmen film bitince aklımda kalan en önemli şey oyunculuklardı. psikopat rolündeki robert de niro, ergen kız rolündeki juliette lewis, anneyi oynatan jessica lange özellikle gözüme çarpanlardı. hatta de niro vikipediden gördüğüm kadarıyla filmdeki oyunculuğuyla ilgili bir sürü ödül de almış. başroldeki oyunculardan avukatı oynatan nick nolteden öyle fazla bir numara görmedim ama sırıtmıyordu da. bu tarz bir psikolojik gerilim filminde oyunculuklar çok önemlidir ve filmin en büyük artısı oyunculukların çok iyi olması.

--spoiler--
gelelim kötü yöne, yani senaryo kısmına. filmin senaryosu çok klişe. yani konuyu ilk okuduğunuzda avukattan intikam almak isteyen bir katil ilginç gelebiliyor ama özellikle işleyiş tarzı çok klişe. hele sondaki sağanak yağmur altındaki final sahneleri ve filmin sonunda iyilerin kazanıp kötü adamın nehre gömülmesi... belki psikopatımız cady, ergen kız danielleyi kaçırabilirdi ve avukat sam, cadynin peşine düşebilirdi. cady ve samin geçmişini gösterebilirler, cadynin eski mutlu aile günlerini anlatabilirlerdi. böylelikle senaryo derinliği daha iyi yakalanabilirdi. ha güzel sahneler de vardı elbet, cadynin danielle ile okulun tiyatrosunda konuştuğu sahne iyiydi mesela, psikopat cady zekasını en çok burada gösterdi. tam bu sahnede aklıma charles manson geldi nedense, onun da cady gibi okuma yazma bilmemesi filan bana sanki max cady karakteri üzerine ted bundy serpiştirilmiş charles manson gibi geldi. birkaç iyi sahne vardı ama bir psikolojik gerilim filminden bekleneni veremedi senaryo ve işleniş bana. senaryo derinliği yok, son sahne dışında doğru dürüst aksiyon yok, akıl oyunu filan yok, sizi psikolojik olarak gerecek pek bir şey yok yani. son sahnenin de bitimi çok klişeydi dediğim gibi. psikopat cady, samin ailesine samin gözünün önünde tecavüz etse daha gerçekçi olurdu. (biraz psikopatlık var sanırım bende.)
--spoiler--

kısaca senaryosu boş ama oyunculukları hoş bir film.

senaryo; 5/10
işleniş; 5/10
oyunculuklar; 10/10
müzikler; 5/10
karakterler; 8/10
dekor; 5/10

genel; 6.5
1962 yapımı, başrolde gregory peck ve robert mitchum'ın olduğu, Sonraki yıllarda başrolde robert de niro ve nick nolte'un da olduğu yeniden çekimini izlediğimiz filmin ilki.
Ünlü avukat Sam Bowden, 8 yıl önce bir kızın taciz ve şiddet gördüğü olayla ilgili şahitlik yapıyor ve sanık Max Cady hapse giriyor. Derken 8 yıl sonra Max hapisten çıkıyor ve adliye önünde yakaladığı Sam'e suçsuz olarak hapse girdiğini, sebebinin de Sam'in yalan şahitliği olduğunu söylüyor. Max'in Sam'in yaşadığı şehire de yerleşmesi ile şüphe, korku ve gizem filme hakim olmaya başlıyor.
Robert Mitchum gizemli eski mahkumu çok iyi canlandırıyor, bir ara "gerçekten masum mu" diye de sorduyor. Ailesini korymak zorunda olan baba rolünde ki Gregory Peck ise vermesi gereken korku ve gerilim halini çok iyi veriyor. Bu bakımdan ikinci film ile benzerlikler gösterse de farklılıkları çok.
De Niro'nun uzak ara en iyi performansı. Anthony Hopkins'in performansından çok daha iyiydi daha önce 2 kez Oscar aldı diye vermedikleri çok belli. Rolü yaşamak sözünün sözlük anlamı resmen. Sinema tarihinin belki de en psikopat karakteri Max Cady... Juliette Lewis, Nick Nolte, Jessica Lange de mükemmel oynamış. Remake olmasaydı ve Scorsese'nin orijinal bir işi olsaydı 10 verirdim 9/10 veriyorum. ilk izlediğimde 8 vermiştim aradan çok zaman geçti 2. izleyişimde çok daha fazla beğendim. Tekne bölümü izlediğim en iyi kapanışlarda zirvelere oynar.
güncel Önemli Başlıklar