bugün

ısı yalıtımı için ahşap pencere doğraması ile camın birleşme noktalarının cam macunu ile kapatılması. evde babalar yapar, bebeler seyrederdi. burada baba oynasın diye çocuğunun eline biraz macun verirdi.
illâ ki bahar ayinda yapilir. son ya da ilk farketmez. ilkbaharda eline macunu alan baba, anneden zipirtiyi yemistir; cünkü kis boyunca camlardan iceriye giren soguk ile basetmek maksatli evdeki eski atlet kilot ne varsa, pencere önüne tepistirmistir anne. sonbaharda, daha kis gelmeden camlara macun cekiliyorsa, babanin damarlarinda ustalik; annenin damarlarinda da bir parca despotluk var demektir.

bu pimapen denen meret moda olmazdan evvel, hepimiz müteahitimizin yahut bütcemizin bizlere uygun gördügü tahta cerceveli tek camli "pencere"lerden izliyorduk disariyi.
yol yakini, cadde üstü, havaalani dibi gibi mekanlarda cama cekilen macunun önemi bir kat daha artiyordu. sesi gectim, o nasil bir titremeydi camlardan gelen?
dandik cekilmis macunlar, camlarin kendi basina cumhuriyet olup ayri eve cikmasini saglayacak kadar rezillerdi.

iste o zaman, en uygun ve günesli günde baba nalbura gider, yeterince macun alir, eskisini kazir ve yenisi camlarin bir ic bir de dis yanindan cekerdi.
babanin macun cekme isinden sonra, anne camlari siler, konu komsuya "nasil da maharetli kocam var di mi" imajiyla caka satardi.

vallahi o günleri özlemiyorum. sadece macunun kokusu burnuma gelen ve bir parcasini koparip verdigi macunla oynamama izin veren babamin yüzü hatirladigim.
pvc pencere sistemleri çıktığından beri tarihe karışan sistem.