bugün

"Kalbin öyle sebepleri vardır ki, akıl bunları kavramaktan acizdir." diyerek aklın kalbe göre bir adım geride olduğunu vurgulayan filozoftur.
insanın küçük şeylere hassasiyeti ve büyük şeylere karşı kayıtsızlığı: Tuhaf bir altüst oluşun resmidir.

Düşünceler
elim olaylar karşısında umudu yitirmemek için, her şeyin bir şekilde yoluna gireceğine inanılır. mutluluğun bir olanak , salt doygunluğa ulaşmanın mümkün olduğunu onaylayan ifadelerle geçiştirmeye çalışırız "kötü şeyleri." ancak fransız düşünür blaise pascal'ın Pensées eserinden birkaç yaprak okumamız, bahsedilen yaklaşımın ne kadar yanıltıcı olduğunu anlamamıza yetecektir.

pascal, batı düşüncesinin hem en karamsar hem de en keyif verici figürlerinden biri olarak karşımıza çıkar. hayatının en erken dönemlerinden itibaren hayata bardağın boş tarafından - yarısı dolu, yarısı boş olur genelde hihi- bakmıştır. annesi, o üç yaşındayken hayatını kaybetmiştir. pascal, hayatının büyük bir bölümünü hasta halde geçirmiştir.çok genç yaşta birileri tarafından dahi olduğuna karar verilmiş, on iki yaşına geldiğinde, öklid'in 32 propoziyonunu çözmüştür. atmosfer basıncını ölçmüş,hesaplama makinesi yapmış, fransa'nın ilk omnibus'ını tasarlamıştır. otuz altı yaşına geldiğinde hastalığı endişelendirici düzeye ulaştığında, bilimsel keşif ve çalışmalar için yapmış olduğu planları bir kenara bırakmak zorunda kalmıştır. devamında, hıristiyan inancını destekleyen, oldukça iç karartıcı aforizmaların yer aldığı Pensées isimli eserini yazmıştır. bu kitabın amacı, okuyucuları tanrı'ya inandırmaktı ve bunu yapmanın en iyi yolunun, hayata dair en iç burkan detaylardan bahsetmekti. insanın içerisinde bulunduğu sefil durumu anlayan okuyucularının, kurtuluş için, anında hıristiyan kilisesine yüzlerini döndüreceklerini düşünüyordu.

kitabın ilk bölümü, hayatın kötü taraflarıyla ilgilidir. açlık, hırsızlık, adaletsizlik ve buna benzer birçok kötücül şey. bu bölüm, neden tanrı'nın doğru cevap olduğu ile ilgili olan ikinci bölümünden daha çok ilgi görmüştür. pascal, mutluluğun bir yanılsama olduğu gerçeğiyle başlar. ancak, onun asıl vurgulamak istediği nokta, kendi başımıza olmaktan, düşünmekten ve kendi doğamızı keşfetmekten nefret ettiğimizdir. pascal belki de en çok şu sözüyle bilinir: " tout le malheur des hommes vient d'une seule chose qui est de ne savoir pas demeurer en repos, dans une chambre." yani," insanın mutsuzluğunun tamamı, kendi odasında huzurlu ve yalnız bir şekilde oturamamasındandır."

pascal, insanların arzuları ile, özellikle şöhret arzuları ile, kendilerine işkence ettiklerini düşünmüştür. öyle kibirliyizdir ki, biz ölüp gittikten sonraki insanlar tarafından bile hatırlanmayı arzuluyoruzdur. acının en garip kaynaklarından biri de, sıkkınlıktır. karşımıza çıkan engelleri aştığımız anda, huzur hali, yarattığı sıkkınlıktan dolayı tahammül edilemez bir hal alır. "insan nedir" diye sorar pascal, "insan, sonsuz karşısında bir hiçtir." der. pascal eserinde insanların acınası, rezil durumlarından bahsetmek için hiçbir fırsatı kaçırmamıştır. "dünyanın ne kadar kibirli olduğunu görmeyen birinin kendisi kibirlidir" ve " hiçbir şey, insanların güçsüz olacağı gerçeğinden daha kesin değildir." gibi ifadeler bu iç karartıcı insanlık halini yansıtmaya yeter. pascal, bunların farkında varmamız gerektiğini istemiş ve insanın sefil olduğunu bilmesini, onun yüceliğiyle bir tutmuştur.

tarihte insanın bedbaht hallerini yüzümüze çarpan tek kişilik o değil, elbette. hı-hım. karamsar tabloları okumak bana acı değil, sadece zevk veriyor.
insanın başına ne gelirse, yalnız başına sessizce bir odada oturmayı becerememesinden gelir demiş.

(bkz: Birey olmak)
http://www.budulgan.com/w...2016/01/Blaise-Pascal.jpg

ağzında olips emerken objektiflere yakalanan bilim adamı.
Kant'tan önce saf aklın bulabilecekleri ile pratik aklın bulabilecekleri arasındaki farkları ortaya koymuş ve tanrı hakkındaki önermelerin de pratik aklın ürünü olduğunu söylemiştir.

Modern olasılığın temellerini atmıştır.

Ve felsefe hakkında, felsefeyi eleştirenlerin de bu eleştiriyi yaparken felsefe yaptıklarını söylemiştir.
çileci bir düşünür. zarif ve inanılmaz bir tevekkül içeren ilahi aşkıyla sarhoş olmuş, bilimi bir kenara bırakmış ve kişisel kurtuluşun felsefesini yapmıştır.

genç yaşında ölümüne dek ağır fiziksel acılar çekmiş ama yine de 'sen incitmezsin' demiştir tanrıya.
#17962403 Düşünme şekline hayran olduğum adam.Vay be yani tanrı yoksa ve inanıyorsak hiçbir şey kaşbetmezmişiz.Bütün hayatı bir boşluğa inanarak geçirmek sorun değil yani.ilginç.
yaradılışçı komik argümanların hitlerinden birisiyle prim yapmıştır.
"tanrıya inanıyorsanız, ve eğer tanrı yoksa, bir şey kaybetmezsiniz. varsa da, kaznaırsınız."
"ancak tanrıya inanmıyorsanız, olmadığı takdirde sorun yok, şayet varsa, yanacak, aptal kafanızı duvarlara vuracaksınız" diyor kendisi.

bildiğin allah babayı kandırıyor. tanrı, kulunun ne samimiyetle kendisine bağlı olduğunu anlamayacak kadar aciz mi? bu kafayla inanılsa ne inanılmasa ne amına koyim?
aşağıdaki bahsi ortaya atan kişidir.

http://www.youtube.com/watch?v=2fTBuwJhoF4
Çok gerçekçi bir insandır.

Üç türlü insan vardır:
Allah’ı bulanlar ve O’na hizmet edenler;
O’nu aramakla meşgul olup, henüz bulamayanlar;
O’nu, ne arayan, ne bulan, zaten arayıp bulma çabası olmadan yaşayanlar.
ilk gruba girenler, akıllı ve mutlu,
Ortadakiler ise mutsuz fakat akıllıdır.
Sonuncu grubun insanları ise, aptal ve mutsuzdur.

Blaise Pascal
Bütün insanlar mutluluğu arar. Bunun hiçbir istisnası yoktur... Bütün insanlar şikayet etmektedir; prensler, hizmetçiler, asiller, halk, yaşlı, genç, güçlü, zayıf, eğitimli, cahil, sağlıklı, hasta, her ülkede, her zamanda, her dönemde, her şartta... Boş yere etrafındaki her şeyle boşluğu kapamaya çalışır, o şeylerden hiçbiri ona yardımcı olamaz, çünkü bu sonsuz boşluk ancak sonsuz ve değişmez bir objeyle yani Allah ile kapatılabilir
*
Felsefe yapmamak bile sadece bir felsefedir kavramını şöyle açıklamıştır ünlü düşünür, ''Felsefe ile alay etmek, felsefe yapmaktır''.
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir, adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerekir; bunu yapabilmek için de adil olanı güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir.
Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Paskal üçgenini yapan şahıstır Paskal üçgeni fibonecci dizisine çok benzer hatta hemen hemen aynıdır Şöyleki 1 1 2 3 5 8 1 3 2 1 3 4 gibi birbirinden bir önce gelen sayının toplamı ile yapılan üçgendir ve o üçgen paskal ın en tanınmış eseridir.
genç yaşda kaybedilen önemli bilim insanlarındandır.
kendisinin düşünceleriyle su cenderesi gibi icatlar yapılmıştır.
safını belli eden yazar ve düşünür:
" bana filozofların bahsettiği tanrı değil,
peygamberlerin bahsettiği allah gerek."
Eski Yunan'dan sonra geometride en büyük ilerlemeyi sağlayan ünlü bilim adamı.

çok küçük yaşlarda bile birçok keşfin sahibi, çok başarılı bir bilim adamıdır. Matematik alanındaki pek çok çalışma ve buluşunun yanında Pascal, fizik alanında da önemli keşifler yapmıştır. Örneğin atmosfer ve sıvı mekaniği hakkında araştırmaları olan Pascal, atmosferde yüksekliğe göre değişen bir basınç olduğunu keşfetmiştir.

Bilim tarihinde çok önemli bir yeri olan Pascal, inançlı bir bilim adamıdır. Pascal sözlerinde Allah'ın, matematikten elementlerin düzenine kadar herşeyin Yaratıcısı olduğunu söyleyerek, Allah'ın sonsuz gücünü ifade etmiştir.
--- blaise pascal ---

çoğunluğa neden uyarız? haklı oldukları için mi? hayır.. güçlü oldukları için..

--- blaise bascal ---
"Adaletin kuvvetli, kuvvetlinin de adil olması gerekir."
(bkz: 17 nci yüzyıl fransız edebiyatı)
bilgili insan diploması olan insan değil, istediği her şeyi başkalarının hakkını çiğnemeden elde edendir...
blaise pascal
olasılık kuramını chevalier de mere'in şans oyunlarını üzerine sorduğu sorular üzerine düşünerek keşfetmiş matematikçi.
fransa da aynı isimli üniversite bulunmaktadır.

web adresi şu şekildedir: http://www.univ-bpclermont.fr/
bilgisayar programlama dilini de ismi verilen fransız matematikçi.