her gerçek galatasaraylının hissettiği metin oktay ruhu'nun
sözcüklerle en güzel şekilde ifade edilmesidir.

şan, şöhret,ün, para, lüks her şey geçicidir.
onur ve itibar ise kalıcı.

bunu hayatımızın her yerinde şiar edinip kullanabilsek, çok daha güzel bir hayatımız olur.

o yüzden vefayı unutmamak gerek hiçbir zaman.
hiçbir zaman "bizi sevenleri üzmeyelim baba..."
lefter'in transfer teklifine;

- babam su an çok hasta ve biz fakir bir aileyiz. ilaç alacak paramız da yok, acaba siz bunları alsanız olur mu?

cevabından daha yürekli değildir.
o güzel insanlar o gemilere binip gittiler baba hakkılar lefterler metin oktaylar vs. şimdi her şey para ne kötü di mi.
ekşi sözlükten olduğu gibi bu efsane nin büyüklüğünü aktarıyorum.

--spoiler--
galatasaray kulubunun, metin oktay'in 18 ölüm yıl dönümünde, onu anmak için çıkardığı atkı ve tişortlerin üzerinde yazan repliktir bu. muhakkak ki bu lafın ne olduğunu, neden söylendiğini bilmeyenler olacaktır bu dünyada. o yağmurlu istanbul gününde, bir öğleden sonra tofaş marka aracinin hurda görüntülerini de hatirlamayanlar olacaktır,..

1957 yilinda fenerbahçe ikinci başkanı müslüm bağcılar metinle bir gazinoda buluşur. bi çek uzatır metin'e, "rakamı sen yaz metin" der "yeter ki fenerbahçe forması giy".. metin oktay ise tok olmuştur her zaman paraya, izmirspor'dan da "ya ben ya galatasaray" diyen zengin kızı sevgilisini bırakıp gelmiştir zaten, anında verir cevabi "bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim"

böyledir metin oktay.. ajda pekkan ile "taçsız kral" filminin setinde tanışıp, aşk yaşamaya başladıklarinda, gündüz kılıç tarafından kadro dışı bırakılıp, izmir'e geldiğinde de mersinlili cocuklar kendisinden imza istediğinde kagit bulamayip para cıkartıp onu imzalayan, transfer taksidini aldığı gün, bebek'te turgay (şeren) ile birlikte yürürken gevreklerini denize düşüren bir gevrekçiye tüm transfer taksidini çıkarıp veren de metin oktay'dir...

yıllar sonra futbolu biraktiktan sonra, galatasaray fethi heper için metin oktay'i gönderir eskişehir'e. fethi "ben eskişehirspor'a söz verdim kral, onlar benden cok şey bekliyor aynı durumda sen galatasaray'ı bırakırmıydın?" der, metin tek bir söz söylemez, öper anlından fethi'yi döner geri.. fethi'nin gol krallıkları herkesden çok metin oktay'i sevindirecektir. herşeyden önce sevenleri üzmemektir esas..

son olarak 2002 tarihli hakan dilek kitabi "işte öyle bir şey"'den:

babasının ölümü ardından evliliğinin bitişi moralsiz bırakır metin'i. bunlar yetmezmiş gibi bir de askerdeyken kamp dönemlerinde birliğinden alınan izinler dolayısıyla dokuz gün erken terhis olduğu savıyla paşakapısı cezaevi'ne konur, insanın burnuna kötü kokular geliyor. neyse... kral burada "hayatı tanıdım" dediği bir 45 gün "yatar." erken terhis edildiği 9 günün hatırına. çıkışta takımının karagümrük'le oynayacagı maçın kampına katılı maç sabahı gündüz kılıç odasmdadır: "biliyorum çok yorgunsun ama dışarıda binlerce taraftar seni istiyor. çıkıp verebildiğini ver. sen bize çok maç kazandırdın. seni hasretle bekleyen bu seyirciye ne olur bu saygıyı gösterelim." baba'ya "hayır" diyebilmek mümkün mü? çıkıp 3-0 aldıkları maçın iki golünü attı metin.
--spoiler--
beni hayatimda en cok etkileyen cumledir. agzina, yuregine saglik tacsiz kral.
görsel

çok aradığım lakin hiç bir yerde bulamadığım atkı.
bizi sevenlere ihanet etmeyelim diye devamını getirir kral.
evet, belki arda turan bunu söyleyemedi ama arda turan bunu zaten söylememeliydi, gitmeliydi. biz 3 tane 10 numara tanıdık; metin oktay, gheorghe hagi, arda turan.
galatasaray'dan gitmek isteyen gönderilir,hep öyle olmuştur.istemeyende gitmemiştir sözünün sahibi metin oktay'ın en baba sözü.
arda turan' ın söyleyemediği.

ruhun şad olsun taçsız kral. parçalı en çok sana yakıştı.
1957 yilinda fenerbahçe ikinci başkanı Müslüm Bagcilar Metin'le bir gazinoda buluşur. bi çek uzatır metin'e, "rakamı sen yaz metin" der "yeter ki fenerbahçe forması giy".. metin oktay ise tok olmuştur her zaman paraya, izmirspor'dan da "ya ben ya galatasaray" diyen zengin kızı sevgilisini bırakıp gelmiştir zaten, anında verir cevabi "bizi sevenleri üzmeyelim baba, bizi sevenlere ihanet etmeyelim"
izmir'e geldiğinde de mersinli cocuklar kendisinden imza istediğinde kagit bulamayip para cıkartıp onu imzalayan, transfer taksidini aldığı gün, bebek'te turgay (şeren) ile birlikte yürürken gevreklerini denize düşüren bir gevrekçiye tüm transfer taksidini çıkarıp veren de metin oktay'dir...
metin oktay'ın ağzından çıkan çarpıcı bir cümle. efsane olunmaz efsane doğulur lafının ne kadar doğru olduğunu da gösterir, anlayanlara.
bir diğer rivayete göre, sakat olan metin oktay yedek kulübesinde oturmaktadır, teknik direktör ise bir başka efsane gündüz kılıçtır (nam-ı diğer baba gündüz), berabere giden karşılaşmada* galatasaray taraftarı hep bir ağızdan, aynı anda metin oktay nidalarıyla tempo tutmaya başlamıştır, bunun üzerine taçsız kral dayanamaz ve baba gündüzün yanına gider ve oyuna girmek istediğini söyler, lakin gündüz kılıç sakat olduğunu ve oynamaması gerektiğini anlatmaya çalışırken hasretle "metin oktay metin oktay" diye bağıran tribünleri gösterir ve dilinden işte bu sözler dökülür; bizi sevenleri üzmeyelim baba. işte bu yüzden o hep 10 numaradır, işte bu sebeple taçsız kraldır, işte bu alçakgönüllüğünden dolayı rakip takımların tek bir taraftarı bile metin oktay hakkında bırak küfür etmeyi, aksine sevgiyle bahsederler. seni sevenleri üzmedin, taçsız kral, büyük adam..

ekleme; sonucun bir önemi yok ancak yine de söylemeden geçilmemeli, galatasaray o maçı kazanır ve bilin bakalım kimin golleriyle.
metin oktay ve metin oktay ruhlu tüm galatasaray'lıların, aynı durumda verdikleri efsane cümle, cevaptır. ve bu cümleyi gördükçe, onların kalbimizde neden ayrı yerleri olduğunu hatırlatır.
gs'lıların atkısını yaparak iyi bir iş yaptıkları söz.
taçsız kral metin oktay'ın fenerbahçeli müslim bağcılar'ın boş çeki uzatıp "üzerindeki rakamı sen yaz metin ama yeter ki fenerbahçe forması giy" lafına karşılık verdiği efsanevi cevaptır.