bugün

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/17575658.asp?gid=381

türkiye cumhuriyeti başbakanına ait bir tehdit cümlesidir.

ygs şifre iddialarını protesto eden geçlerin karşısına başbakanın talimatı ile dikilecek 5 bin gencin varlığından söz etmek istemiş galiba.
şifre verilen sadece bu kadarcık gençmi?
ama koyamayız çünkü onlara artık tıbbın mühendisliğin şifresini verdik gel desen gelmezler şimdi diye devam edecek beyanat.
(bkz: 5000 genç polis aranıyor)
başbakan erdoğan hazretlerinin bir konuşmasında ağzından "kaçan" söz. güldürür.

--spoiler--
milletin emanetini yere düşürmedik, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz.
--spoiler--

en çok buna güldüm.
(bkz: tatmin olmayan varmis dediler geldik)
--başbakan' ın sözleri--
Bakın şu anda, CHP'si, MHP'si, BDP'si, YGS üzerinden, çok yoğun bir şekilde gençlerimizi istismar etmenin gayreti içindeler. 1,7 milyon gencin hayallerini, geleceklerini, umutlarını, siyasi malzemeye dönüştürerek, buradan kendilerine bir rant sağlamanın çirkin gayreti içindeler. Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin hayalleridir. Söz konusu olan, 1,7 milyon gencin geleceğidir, umududur. Gece gündüz ders çalışan, uykusundan, oyunundan, eğlencesinden fedakarlık yapan gençlerin hissiyatını siyasi malzeme haline getirmek, çok açık söylüyorum, ahlaksızlıktır, fırsatçılıktır. Eğer, sınavda bir yanlış varsa, bir kayırma varsa, yasa dışı, kirli ilişkiler varsa, buna karşı çıkacak, bunun karşısında güçlü tepki koyacak ilk kişilerden biri ben olurum, arkadaşlarım olur.

Devletin ilgili kurumları, son derece büyük bir hassasiyet içinde meseleyi inceliyor, yargısına varıncaya kadar, araştırıyorlar ve takip ediyorlar. Ama, soruyorum, bir tek kişinin kayırıldığına dair somut deliliniz var mı? Şifre iddialarından çıkar sağladığını ispat edebileceğiniz tek bir genç var mı? Yok. Ama ortada, duyguları istismar edilecek, sokağa dökülecek, zihinlerine, yüreklerine şüphe düşürülecek bir genç grup var.

Bu ülkenin başbakanı olarak, YGS ile ilgili iddiaların tamamının takipçisiyim. Gençlerimiz rahat olsunlar, müsterih olsunlar, gönül rahatlığı içinde ikinci sınava hazırlansınlar. Gençlerimiz, kendilerini istismar edenleri, iddiaları fırsatçılığa çevirenleri de lütfen çok iyi görsünler, tanısınlar. Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız. Ama biz bu ülkede gerilimden yana değiliz. Bırakın kurumlar işini yapsın. Bırakın kurumlar görevini yapsın. Hiç kimsenin asla ve asla hakkı yenemez. Buna müsaade etmeyiz. Gençlerimiz bunu böyle bilsin.
--başbakan' ın sözleri--

aha bunlarda benim sormak istediklerim;

1- Çektiğimiz çileleri çok güzel sıralamışsınız, ne hallerde bu sınava hazırlandığımızı çok iyi biliyosunuz ve de demişsiniz ki ortada bir yanlış varsa ilk tepkimi ben koyarım. peki sorarım sayın başbakan sizin tepkiniz çelişkilerle, yalanlarla dolu ifadelerden tatmin olmak mı? hiç bir araştırma soruşturma yapmadan olayın üstünü örtmeye çalışmak mı?

2- Tek bir kişinin kayırıldığına dair bir kanıtınız var mı demişsiniz. bende diyorum ki; kpss 2010. kurum aynı kurum değil mi birilerinin kayırıldığının ortaya çıkması için illa çıkıp ''evet bize şifre verdiler'' mi demesi gerekiyor?

3- devletin kurumları araştırıyor, soruşturuyor diyosunuz ama üzerinden bir sene geçmesine rağmen kpss sınavında kopya çekildiği ispatlandığı halde tek bir kişiye dahi dava açılmadı, böyle mi araştırma yapılıyor?

4- her seferinde demokrasi diyosunuz ama haklarını arayanların karşısına 5 bin genç dikmekten bahsediyosunuz, gerekirse bizde dikiliriz diyosunuz. biz kim? siz kim? yoksa biz derken sınavda haksız şekilde öne geçenlerden mi bahsediyosunuz?

5- kimsenin hakkı asla ve asla yenmez diyosunuz ama daha bi kaç gün önce açıköğretim sınavında, sınav esnasında cevaplar dağıtılmış, hani hak yenmezdi. geçen sene binlerce öğrenci kpss yüzünden mağdur oldu hani hak yenmezdi?

eğer gerçekten halkın lideri olduğunuzu iddia ediyosanız sorularıma cevap verin.
bana hitler gençliğini hatirlatan talihsiz aciklamadir, imamin ordusundan sonra imamin gencligi geliyor.

edit : hitler gencligi - hitler jugend
mübarek'den esinlenmiş heralde.
develeri de olacak mı recep beyciğim?
halka koyun deyince birileri kızar ama şu sözü başka bi ülkede sarf etse o koltukta bir daha oturamazıdı.
sadece 5 bin kişiyle mi çalışmışlar ? nasıl bir örgüt bu.
başbakana yakışan açıklamadır.

(bkz: ananı da al git)
(bkz: şehite kelle demek)
(bkz: kitaba bomba demek)
başbakanın beyanatı. peki o 5 bin 10 bin kişi ne için yürüyecek, amaçları ne olacak?
"şaibeli ygs istemiyoruz diyenleri istemiyoruz!!" diye mi slogan atacaklar?
dili sürçüp,"istesek, 5 bin değil 10 bin kişi tatmin ederiz" beklentisi suya düşmüştür.
artık önümüzdeki demeçlere bakacağız.
kimin karşısına, onlar kim. onlar biz değilmiyiz. karşısına koyacağınız 5 bin genç kim onlarda biz değilmiyiz. ben ürktüm. titreme geldi.
malum gazete ve haber başlığı.

bizim postalcılarda hemen köpürmüş.

adam ben sizin gibi insan değilim öyle olsan 5 bin genci karşılarına koyarım diyor.

yine söylemden ayıklanmış bir bölümü ile insanları yönlendirmeye çalışan malum gazete ve ideolojisi.
Bir başbakanın zıvanadan çıktığı anda tarihe geçmiş sözleridir.
bir insan konuşurken hiç mi düşünmez dedirtir.

velhasıl düşünebilen bir insan bu cümleyi nasıl kurabilir?

karşısına koyacağı 5 bin öğrenci de kopyayı mı savunacakmış?
" biz ve onlar "

türkiye cumhuriyeti tarihi, tolumda bu denli ayrıştırma yapan bir başbakan daha görmemiştir.
bizim gençlerle kendi gençlerini dövüştürürüz diyor başbakan.ama ben söyliyim bizimkiler beyin farkıyla alır
nedense aklıma şunu getiren hadisedir:

(bkz: bin galatasaraylının on bin fenerliyi yok etmesi)
başbakanın "iç savaşa hazırız" mesajı verdiği sözler.
birleştirici değil ayırıcı,
sakinleştirici değil kızıştırıcı,
sahiplenici değil dışlayıcı
bir başbakanın sözleridir.
ve ne yazık ki bu başbakan türkiye cumhuriyeti devletinin başbakanıdır. *
cemaat dersanelerinden, okullarından toplar koyar elbet. kuşku götürmez bir gerçektir.
tayyip in "dümenin bizzat içinden olduğunu" dolaylı da olsa itiraf ettiği andır. nedense bu sefer "ygs mağduru öğrencilerin" tarafında değil de karşısında bir pozisyon almıştır. halbuki gerçekten de mağdur duruma düşenler aylarca ders çalışıp dirsek çürütenlerdi. bir başbakan olarak onun da 1milyon 700 bin öğrencinin tarafında olması gerekirken, onlara gösteri yapma hakkı bile verilmemesi konusunda tehditler savurması, ilgi çekicidir. bir üniversite öğrencisi adayı, ösym şifreyi üstelik de açıklamış durumdayken, hislerini göstermek amacıyla gösteri yapabilme hakkına sahip olmalıdır. sen resmen öğrencinin ismine göre soru hazırlayıp, kimine basit kimine zor soru sordun, alenen birilerine kıyak geçtin. üstelik bunu ösym de kabul etti. yani artık bundan sonra da istediği kadar tehdit etsin. herşey yeterince ortadaa değil mi artık... saflar iyice belli olmuştur.