bugün

şu dizelerde tanımlandı bir yerlerde..

"içimde dolaşan alkol gibi
Sana gitgide sarhoş oluyorum..."**
onu gördüğünüzde ötekilerden farkı yoktur aslında ama zaman geçtikçe onunla karşılaşmalarınız sıklaştıkça iştahınız kesilmeye başlar, geceleri aklınıza düşer bir zamandan sonra, daha sonra gün içinde onunla karşılaşabilmek için yolunuzu uzattığınız zamanlar olur, bir bakarsınız hayatınız ikiye ayrılmış , ondan önce ve ondan sonra işte aşık olduğunuzu o zaman anlarsınız...yavaş yavaş bünyenizi ,zihninizi sarmıştır...
aşk dedigin yavascana gelir. geldigini sanirsin. gelmez. kafanda kurdugun ve inandigin bir yalandir ask. hormon desteklidir. bir dindir, bir tanridir, bir ritueldir.

kafandaki modele asik olursun, asik oldugunu sandigin ise insandir.

kendini mutlu etmek icin aski olusturmussundur dusuncelerinle dusuncelerinde.

bir kac aylik bir zevktir bu zihin yanilsamasi.

oyuncagindan sıkılırsın bir sure sonra.

askin gittigini sanirsin, neredeydi benim askım, artık sevmiyorum dersin.

biten zihnindeki modeldir. atarsin bir kenara. bitirirsin iliskini.

bir sure sonra zihnin ayilir.

eski modeli atmıssın, yeni bir model getirmissindir.

donmek istiyorum, seni seviyorum, hataliydim, hala asigim sana.

kafandaki yeni modele asiksindir aslinda.

bu yuzden yavastir. ama asik olunan sey kız degil, bir hayal urunudur.
siz aşık olursunuz yavaş yavaş, geçen bu sürede o sizi arkadaşı olarak görür iyice ve işiniz çok zorlaşır. tamam çok hoş bir duygudur ama siz yine elinizi çabuk tutun. hadi okuma buraları git açıl.*
en mantıklı aşık olma metodu ama çok acı verir...
hızlıca kurtulamayacağınızı anladığınız eylem.
arkadaşınıza aşık olmaktır.
kaynatana kadar karıştır. hazır su kullanmaya özen göster. kaynadıktan sonra ateşi kıs... ulan bu bana tanıdık geliyor be?
iki olasılığın olduğu durumdur.

ya arkadaşınıza aşık olmuşsunuzdur.
ya da aşık olduğunuz kişi arkadaşınız olmaya başlamıştır.

her durumda bazı şeylere yan bastığınızın göstergesidir. * * *
Biterken çok daha fazla yaralayan, üzen aşk çeşidi. Hayatımda ki en büyük aşkı böyle yaşadım ben. Gün geçtikçe yavaş yavaş, sindire sindire aşık oldum. Öncekilerden çok farklıydı. Sonra ayrılırken o sancılı süreç başladı. Birdenbire aşık olsaydım belki başladığı gibi kısa sürede biterdi duygularım. Ama bu sefer öyle olmadı. nasıl yavaş yavaş yerleştiyse o duygular, çıkması da o derece zor oluyor. Bir de genellikle böyle aşık olduysanız birisine kaçırmamaya çalışın. Büyük ihtimalle doğru insandır sizin için.
yıldırım aşkının * slow motion hali. (bkz: o kumandayı yavaşça yere bırak)
en güzel aşık olma şeklidir... sadece kıza değil, erkeğe de öyle aşık olmak güzeldir. zaten şak diye aşık olanlar şak diye de vazgeçerler. evet, kesinlikle karar verdim, eminim böyle yaparlar.

bir kız ve bir oğlan vardır...
bu kızın kuzeni ve oğlanın kardeşi sevgilidir.
kız ve oğlan birbirlerini birkaç kez kuzen ve kardeş nedeniyle görmüş ama tanışmamışlardır. kuzenin ve kardeşin vep telefonları yoktur. kuzen kızın telefonunu, kardeş oğlanın telefonunu kullanarak irtibat kurarlar bir dönem. sonra ne olur da birşeyler olur. bir takım yanlış anlaşılmalar, bir takım absürt olaylar sonucu oğlan ve kız mesajlaşarak tartışmaktadırlar. sonra yanlış anlaşılmalar anlaşılır olay tatlıya bağlanır. ancak mesajlaşma bitmez ordan burdan derken muhabbet ilerler. daha ileri boyutunda klasik repliklerden biri girer devreye.
-sen kavga etmek için mesaj attın ama şimdi neredeyse birbirimizi tanıyoruz. aslında daha iyisi de olabilir. benimle çıkar mısın? sana aşık oldum galiba.

dış ses:galiba mı? galiba mı? hadi ordan hödük! 1-2 saat mesajlaşmayla nasıl aşık oldun?!

-nasıl yani? emin misin?

kız gerçeğin farkındadır, kendisinin henüz bir hissi olmadığını da gayet net kabul eder fakat gerzeklik yapacak ya denemek ister. kabul eder bu teklifi. o dakikadan sonra bu ilişkiye ömür verir.
*şimdi kabul ediyorum ama sabaha vazgeçecek der.
sabah olur buluşur görüşürler.
*3. gün sonra vazgeçecek.
3. gün geçer.
*1. haftadan sonra aramayacak.
1. hafta geçer.
*10. günden sonra aramayacak.
10. gün geçer.
*15.gün.
*3. hafta.
1.ay.
50.gün.
2.ay.

tahminleri tutmadıkça yeni tahminler üretip terkedileceğinin bilincini bilinçli terkediliş tatminini yaratmaktadır.
böyle böyle gelmiş 3.ay biteceği tahmininde bulunur. 3ay kızın doğum gününde dolacaktır. doğum günümde bırakmaz. doğum günümden 1 hafta sonra bitecektir der. dediği de olur. 1 hafta sonra terkedilir. fakat iş işten geçmiştir. kız tekredileceği günü beklerken yavaştan yavaştan aşık olmuştur bile. o tarihten yakın döneme kadarda birgün unutacağı günün tahmininde bulunmuştur.

oy$...
aşkı fast food yaşamayalım, yaşatmayalım. a la carte yiyin. oturduğunuz yerden, menüden bakıp tanıyarak. en azından bana yavaş yavaş aşık olun, yavaş yavaş öldürürüm yoksa.
bu süreçte pişmanlık gerektiren bir hareket olmadıysa gayet güzel olan durum. fakat bu yavaş dönemde bir sürü hata yapıldıysa o zaman iş değişir.
yavaş yavaş aşık olduktan sonra ve aşık etmenin sonrasında kızın hayatını mahvetmek yarı yolda koyup gitmek.. hiçbişi yaşanmamışçasına köpek gibi kovmak.. acı son..
eğer içten içe yapılıyorsa belirti verilmiyorsa iyice ızdıraba dönüşür ve şayet bu işin sonunda kızın kaşar olduğunu öğrenmekte olursa sikilmekten beterdir.
aşık olmanın en kötü halidir, durumudur. tehlikelidir. çok ama çok tehlikelidir. sevmek zaten çok kötüdür, üzer adamı sonunda. sonuçta, her aşk biter. biten her aşkta, gerçekten seven tarafın canını yakar. yakmakla kalmaz, öldürür o insanı.

yavaş yavaş aşık olmak ise; sevdiğinin gözlerini, saçlarını, ellerini, yüzünü, her şeyini yavaş yavaş sevmektedir. kalbini yavaşça vermektir karşına. ve bitecek, acıtacak o aşkın sonunda; daha çabuk, hızlı ve sonsuz bir acıyla ölmektir.

o yüzden yavaş yavaş aşık olmak, sıçmaktır en kısa tanımıyla. o yüzden siz siz olun, aşık olmayın. olacaksanız da, kendinizi yavaş yavaş kaptırmayın.
en derine işleyenidir. sızısı kemiğe işler.
çayın demini alması gibidir ağır ağır kısık ateşte.
ilk göz göze geldiğiniz anda başlar. o gün yersiniz, içersiniz, pes oynarsınız vs. eğlenerek vakit geçirisiniz. yastığa başınızı koyduğunuzda içinize işleyen aşk melodileri duyarsınız. kalp atışlarınız hızlanır, gözleriniz kıpır kıpır oynar yuvasında. yutkunursunuz. ''gözleri..'' diye başlar içinizden bir ses. siz oralı olmazsınız. ısrar eder..
güne onunla başlarsınız. en mutlu, en eğlendiğiniz anda durgunluk verir, merak edersiniz. ''o ne yapıyor?, nasıldır?, beni düşünüyor mu?..'' hüzün kaplar içinizi..
en kötü zamanınızda güç verir. ruhunuzu kocaman bir sevgi bulutu kaplar, sebepsiz neşelenirsiniz, gözlerinizin içi güler..
''özlüyorum onu, ellerinden tutmak istiyorum, bir kez olsun sarılmak ardından bırakmamak istiyorum.'' dersiniz.
herkese o kızdan bahsedersiniz. sizi büyüleyen gözlerinden, gülüşünden, saçlarından, giyiminden, herşeyinden bahsedersiniz.
kabul etseniz de etmeseniz de yavaş yavaş aşık oluyorsunuzdur.

edit: yaşanılmış olsa gerek ki yazılmıştır.
aslında alışmaktır bu ve bu evre nekadar uzun sürerse ayrılıkta o kadar zor oluyor...
cuzzam virusu gibidir 3 gunden baslayim yillar suren kulucka donemi olabilir.*
en ızdıraplı aşkın başlangıcıdır, ilk görüşte veya 1 2 günde aşık olduğunuz biri için pek ısrarcı olmazsınız, onun için çok üzülmezsiniz, ama birini tanıdıkça, ona gitgide alışarak, herşeyini öğrenerek, paylaşarak aşık oluyorsanız daha çok bağlanırsınız, daha zorlu bir aşk olur.

(bkz: kendimden biliyorum)
(bkz: bir kıza yavşak yavşak aşık olmak)
yaşanılan güzel duygulardır...
iyice tanıyarak, huyların suyların ne olduğu öğrenilerek, nerde nasıl ne şekilde davranacağını adı gibi bilecek hale gelebilen ilişki durumudur.