bugün

insanı cok sinirlendiren cumle.Ulan sende türk değil misin?senin o yasadıgın ada ıcın kac TURK askeri savastı.Sen nasıl olurda turkleri sevmessin, Benım babam, onun babası köpek gibi çalısıpta vergileri oduyoda size geliyo, türkiye elini kolunu cekse kıbrıs diye birşey kalır mı ? sen nasıl olurda sevmessin türkiyeyi, türkleri.
nedeni anlaşılamayan bir gerçek.
sebebi kıbrıs'ın bir dönem ingiliz sömürgesi olmasıdır. ingiltere'nin orada uyguladığı politikalarla kıbrıslılar kendilerini ingilizlere yakın görmektedirler. çoğu kıbrıslı ingiltere'de oturma iznine veya vatandaşlık hakkına sahiptir. ingiltere'yi severler.
arabalar sağdan direksiyondur.

(bkz: burası kıbrıs mı ingiltere mi)
çokta ipimdeydi dedirten hadise.kıbrıs bize lazım o kadarrrr. he birde doğruluk payı fazla değildir.
GERÇEKTiR.bunun sebebi ingiliz sömürgesi olmaları şu bu değil bizzat biz türkiye türkleridir. kıbrıs aslında çok mülayim yolları geniş insanları rahat hatta bir kısmı gay bir yerken türkiyeden gelen türkler hırsızlık,*,kural ihlali,başkasının malını gasp gibi her zamanki davranışlarını sergileyince adamlar da ister istemez kendi milletine karşı bir soğuma oluşmuş.yani biz insanların gırtlağına basıp sonra da neden bizi sevmiyorsunuz diye kızıyoruz.ayna lazım kendimize bakmak için ama göz de lazım kendimizi görmemiz için...
bazı türklerin kıbrısı sevmemesi durumuyla aynı olan durumdur..herkesin heryeri sevmesi gibi bir zorunluluk yoktur..kaldıki ülkemizde yaşayıp da ülkemizi sevmeyen vatandaşlarımız olduğunu düşününce çok da yadsınmaması gereken durumdur..
o halde özdeyişi editleyelim

türkün türkten başka (kıbrıs türkleri hariç) dostu yoktur.
(bkz: sömürgesi tarafından sömürülen ülkeler)
Geçerli olan bir durumdur.Neden sorusuna alternatif olabilecek bir çok cevap vardır:
Adadaki Türkiyeli nüfusun sayısının her geçen gün arttırılması ve Kıbrıslı Türklerin asimile olma korkusu.
Kıbrıslı türklerin kendi iradeleriyle değil Ankara tarafından yönetilmesi. (bkz: parayı veren düdüğü çalar)
kıbrıs'ın Türkiye'deki derin devlet tarafından fuhuş,kumar ve dolandırıcılık adasına çevrilmesi.
Her önüne gelenin vatandaş yapılması sonucu,artan hırsızlık,tecavüz,cinayet olaylarını her zaman Türkiyelilerin işlemesi..
Kıbrıs'ta her köye bir askeri tümenin düşmesi,sivil alandan çok askeri alanın olması ve son sözü her zaman askerin söylemesi...
Türkiyelilerin Kıbrıslıları nankörlükle suçlaması ve yeterli bilgi birikimine sahip olmadan,kıbrıslılar hakkında ahkam kesmesi.
(bkz: bazı türkiyelilerin kıbrıs cahilliği)
(bkz: dünkü bok)
-baba baba komşunun köpekleri bizim bahçeye girdi enosis enosis diye havlayarak bize saldırdı kardeşimi arkadaşlarımı ısırdı
-dur evladım ben hallederim *
-baba ya beni kimse tanımıyo
-işlerine gelmediği için tanımıyorlar olum ben tanıdım onlar da tanıyacak
-baba ya bizim bahçede yapılcak iş yok ekmek yok. ben yan bahçeyle bizim bahçeyi birleştirelim diyorum . hem onların bahçeden agaların koyune daha da yakın oluyoz. rahatça girip çıkarız *.
-herşeyi bir kenara koyarak çok güzel bir adım attın evladım ama kabul etmediler.
-baba ya sen ve senin akrabaların yük olmaya başladı. bu ev bahçe zaten bana yetmiyo bir de senin akrabaların gelip duruyo. burda her bok ta senin ve onların altından çıkıyor. eşyalar kırılıyo bahçemizi dagıtıyolar. sıçarken osuruk sesi çıkıyo götümden bak bu da kesin senin ve akrabaların yuzunden oluyor. bak asimile de olucam sayende.
-bak evladım bu bizim evin değil misafir i çok olan her evin sorunudur. bak istan amcanlara en çok misafir onlara geliyor. onlarda da bir dolu şey kırılıp döküyor. herşeyin nedenini misafire atarak işin kolayına kaçma evladım. misafiri kazanmaya çalış. bana duydugun saygıyı bence kaybetme. senin her götün tutuştugunda seni bu komşunun köpeği her ısırdıgında bana gelmiyomusun. sen şu an varsan benim sayemde varsın bunu unutma. ha şu asimile mi ne diyodun git onu da sözlükten bak da öğren*. hiç akraba akrabayı asimile edermi. o komşunun köpekleri enosis enosis diye havlayarak bizi 1878 ten beri asimile etmeye çalışıyor.
-tamam baba ya cahil cahil bana ahkam kesme
-ah evladım. sen sen ol soyunu sopunu unutma emi. git şimdi yeni bi yeni bir başlık aç.**
gerçek bir ihanettir.
bazı kıbrıslıların sahip olduğu bir düşüncedir. türkiyeyi suclamaktadırlar ve ozellikle gencler bu fikri taşımaktadır. sebebi rumların zengin olması avrupa nimetlerinde yararlanmasıdır. pek cok kıbrıslının evi arabası tarlası vardır. kişi başı gelirin 8.000 dolar olduğu bir yerde yaşamaktadırlar ve her sene turkiyeden bi dünya para gelmektedir. işte burada adama gozunuz doysun derler. sevgilerinin nedeninin para olduğu ortadadır o atürkiyede olmadığından gidip rumlarla dost olabilir isteyenler.
bagımsızlıklarını turkiye'ye borclu oldugunu, her yıl turkiye'den kıbrıs'a odenek yagdıgını, bir zamanlar icme sularının bile turkiye'den tasındıgını, dıs politikada seslerini dunya'ya duyuranın turkiye oldugunu, ihracatını turkiye uzerinden yaptıgını unutan kıbrıslı'ların dustugu durum.
kıbrıs'ın belli bölümleri belli zümreler tarafından parsellenmiş durumdadır... hatay ve mersin başta olmak üzere türk olduklarından şüphe duyduğum bazı kesimlerin kurtarılmış bölge gibi bölgeleri mevcuttur... orada istedikleri gibi at koştururlar... ha bazı kendini bilmez asimile olmuş gençler sırf radikal olma heveslerinden 'biz sizi sevmiyoruz' derler... ama oradaki durumu bilmeden * atanlaradır sözüm...
dogaldır. türkiye toprakları içinde yaşayıp geçimini saglayan; havasına, suyuna, topragına saygı duymayan onlarca insan varken onların da bizi sevmemesi normal degi mi? vatanını sevmeyen insanlardan medet umulmaz. kuzey kıbrıs bizimdir, biz savaştık, biz aldık ve bizim kalacak.
ister sevsinler isterse sövsünler vatani için can verecek binlerce insan var vatanımızda. biz bize yeteriz.
Girne'nin hemen açığındaki zafer anıtının hemen altında küçük ve sarp bir plajdan girdiğimiz adaya, aşağıdan yukarı bakınca insanın gözleri yaşarır. Hayır, güneşin parlaklığından değil, tüm zaferlerini çılgın stratejilerle kazanmış türk askeriyle aynı dağları seyrediyor olma duygusundan. Yukarıdan aşağıya bakınca da durum değişmez. O küçük plajın üstüne kurulan tatil köyünü görünce, ağlarım istikbalime...
tamamen osuruktan tayyare bir önermedir. zaten bazı ırlandalılar, bazı diyarbakılılar, bazı mardinliler, bazı akp'liler, bazı batmanlılar bile türkiyeyi sevmiyorken adama önce sen kendine bak derler. ayrıca ortada böyle bir durum varsa o da "bazı kıbrıslılıların türkiyeli türkleri sevmemesi" diye önerilebilir. bu da gayet doğaldır. 1974 öncesi ev ve araba kapıları açık yatan bu halkın savaş sonrası anadoludan gelen işsiz güçsüzler yüzünden her türlü kapkaçı, hırsızlığı, pisliği ve hatta tecavüzleri görmesi dolayısıyla oluşmuştur. bu gayet de doğaldır, yerel izmirlinin şehrine sonradan gelen bir doğu anadoluyu sevdiği görülmemiştir. eski istanbul beyefendilerine sorun bakalım gaziosmanpaşa'dan, fatih'ten memnun mudur? bir yeri düşmandan kurturmak ile orayı sahiplenmek arasında büyük farklar vardır!
türkiye nin her yıl 500 milyon dolar göndererek memur maaşlarını ödediği(orta sınıf bir memur 1500 ytl alıyor), ekonomisinin belkemiği yine türkiye den gelen üniversite öğrencilerinin beş para etmez üniversitelerine ödediği harçlardan oluşan bir ülkenin şımarıklığıdır. türkiye yi sevmemenin ötesinde nefret eden bir grup da vardır. kırsal kesimde türkiye aleyhtarlığına fazla rastlanmamaktadır. fakat şehirlerde, özellikle 30 yaşın altındaki kesimde belirli bir türk ve türkiye karşıtlığı vardır. bazı bilinçsiz cahilleri ise; türkler gelmeden önce rumlarla kardeşçe yaşıyorduk diyecek kadar tarihten bi haberdir. kıbrıs ın üniversite okumuş gençleri yedeksubaylık veya askerliklerini kendi şehirlerinde krallar gibi yapıp akşam mesai biter gibi evlerine giderken; türkiye den gelen askerler sınır karakollarında ve birliklerinde zor şartlar altında askerliklerini yapmaktadır. üstelik 2004 te oylanan annan planı rumların lehine sonuçlarının daha çok olmasına karşın, rumlar tarafından %70 ile reddedilmişken türk tarafı (gerçi onlar kendilerine türkten çok, kıprıslı der) %65 ile evet demiştir. kktc de gözle görülür bir ingiliz hayranlığı vardır. ev kiralarını bile sterlinle isterler. orada askerliğini yapmış olanlar veya öğrenim görmüş olanlar bu durumu çok yakından bilirler. işin vahim tarafı güney tarafında belirgin bir yunanistanla birleşme ve elen ortak duygusu var iken, kktc de türkiye ye rumların gözlüğünden işgalci olarak bakma durumu farkedilir.
"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözünün sahibi yüce önder Atatürk'ün kurduğu modern Türkiye'nin, günümüzde millet olma hakkını kıbrıs türklerinin elinden aldığı gerçeğinin acı yansımasıdır. acıdır, acıtır.
bazı türklerin kıbrıslıları sevmeyip, onların vatanlarını sahiplenme anlayışına milliyetçi bir karşılıktır. önemli olan vatandır, topraktır. devletler ve yönetimler geçicidir. Her ne kadar kardeş de olsak, yavru da olsalar; özgürlük, bağımsızlık farklı bir şeydir. Kimse başka bir ülke ismiyle anılmak istemez! bu hangi ülke olursa olsun. özgürlük güzeldir, paylaşılmak istenmez. Yardım etmek, pay sahibi yapmaz, yapmamalıdır. Bu zihniyetin, "sizi saddamdan kurtardım, size özgürlük verdim, artık petrolleriniz bizim, yönetiminizde de söz sahibiyiz" diyen zihniyetten farkı yoktur. Eğri otursak da doğru konuşmak gerekir.
zamanında atılmamış gerçek adımların sonucudur.
rum kesimi ve yunanistan kağıt üzerinde iki ayrı devlet gibi dursa da tek devlettir. enosis idealleri bir bakıma gerçekleşmiştir. her yerde omuz omuzalardır. koşulsuz birbirlerine destek verirler. bizde öyle mi peki? dış politikamızı o kadar çok oynak tuttuk ki; garp (batı) bizi haklı olarak sallamadılar. biz 1974'ten beri elimizde olan bütün kozaları tek tek hem de karşılıksız olarak verdik. önce yunanistan'ın nato'nun askeri kanadında katılımını veto etmedik (abd'nin özel isteğiyle), kktc'yi tanıtamadık, yurtta efelenerek söylediğimizi dışarda söyleyemedik dahası laflarımızın ardında durarak kararlı davranamadık, faaliyette bulunamadık. kktc'yi ilhak edemedik (kendimize bağlayamadık, egemenliğimiz altına alamadık) 82 il olamadı. denilebilir ki o akdar kolay mı? evet o kadar kolay. 3. dünya savaşı çıkmaz. ambargo uygulanır ve iddia ediyorum bu da maksimum 2 sene sürer. güney kıbrıs'ın ab üyesi olması da bir dış poltika faciasıdır. çünkü bütün tarafların imzaladığı anlaşmalar çerçevesinde "adadaki her iki taraf da garantör devletlerin (Türkiye, Yunanistan, ingiltere) üye olmadığı uluslararası kuruluşlara katılamazlar." yani türkiye'nin üye olmadığı ab'ye güney kıbrıs'ın üye olması hukuksuzluktur ve biz bunu götürseydik uluslararası mahkemelere %100 kazanırdık. ama dış politikamız "hep vermeye" dayalı bir politika olduğu için bu dava da rafa kalktı. biz 1974'ten beri kıbrıs'a sadece para verdik, evet vergilerimizin büyük bir bölümü kıbrıs'a gidiyor. ama biz ne yapıyoruz? kıbrıs'a doğrudan ticaret kapılarının açılması için ne yapıyoruz. artık güney kıbrıs'ı tanımanın şartı diğer devletlerin kktc'yi tanımasına değil kktc üzerindeki ambargoların kalkmasına bağlı hale geldi. 1974'ten beri ada'yı birleştirmeye çalışan dünya ülkeleri bir çok proje üretilmesine karşın bunu yapamıyorlar, bu adada iki devlet olsa ne çıkar? peki bu çaba neden filistin ve israil'in birleştirilmesi için gösterilmiyor. biz kıbrıs'a para verdik. milli bilinç aşılamadık. hoş onlarda da zeka yok mu? kendi tarihlerini neden bilmiyorlar? neden araştırmıyorlar? kıbrıs birleşince mükemmel hayatları olacaklarını mı zannediyorlar? referandumda evet diyenler evlerinden çıkarılınca tepki gösterecek mi? vatanı satmak bu kadar kolay mı? 20. yüzyıldaki önemli katliamlardan biri kendilerine yapılmışken, bu katliam yapanlara karşı besledikleri büyük sempati nedir? kanlarından şüphe etmek gerekir. utanmasalar denktaş'ı vatan haini ilan edecek bir nesilden, bir milletten hiç de yadırganmayacak bir harekettir. asıl suçlu onları tecrit eden 32 yıldır ambargo altında tutan batı iken şimdi en büyük kurtarıcı onlar. biz ise tüm bunlara sebebiyet evren büyük abi. ercan havaalanına aktarmasız gelen abd uçağı indiğinde bile utanmasak o günü bayram ilan edecek olan siyasilerimiz başta olmak üzere adam gibi destek vermeyen biz ve ırkının değerini bilmeyen kktc halkı hepimiz suçluyuz bu durumda.
bu bazi kibrislilar 1974 oncesi rumlarlar kari-koca gibi yasadiklarini , her evde oldugu gibi zaman zaman kariyla kocanin kavga edebilecegini,turkiyenin neden bu ise karistigina anlam veremediklerini soylerler.
normaldir çünkü rum kesimi' nde yaşamaktadır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar