bugün

baykal in chp ye katilan turbanliya rozet takmasindan sonraki yerel seçim hareketi. aslında yaptığı yanlış bir hareket değil desteklenmelidir. Atatürk'ün partisinden de bu beklenir.
partiye alırken hepimiz kardeşiz birlikte olmalıyız diyen baykal üniversite kapısından dönen kardeşlerini de hatırlarsa tutarsızlıktan kurtulmuş olur.

bu arada bu rozet işleri gönülden olsun örnekteki gibi karambole değil:
http://www.ensonhaber.com...-kadin-o-rozeti-atti.html

bunlar da baykal'ın bu hareketini* eleştiren chp'lilere ve 50 yıl önce türban mı vardı diyen baykal'a gelsin:

görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
http://img46.imageshack.us/img46/9305/161xf1.jpg
görsel
görsel
görsel
görsel
görsel
*
Cehape(!)nin o elitist tavrını bırakıp 'lan oğlum bu akapeyi ne yaptıysak indiremedik, o zaman düşmanı kendi silahıyla vuracaksın' metodunu benimseyip atamızdan, medeniyetten, bilimden, akıldan, ne bileyim işte böyle üst olan ne varsa hepsinden vazgeçmeye karar vermesinin görsel efekti.
(bkz: çarşaflı porno)
(bkz: reklam kokan hareketler bunlar)
(bkz: çok güzel hareketler bunlar)
chp nin sınıf partisi değil, kitle partisi olduğunu anlayamayan zihniyetin eleştirilerine kulak asmadan yapılması gereken doğru davranıştır. amaç görünüş, inanç değil, insanca yaşam olduğusürece herkes chp de bulunabilir.
ayrıca türbanla başörtüsü bir değildir.
Chp zihniyetinin ne kadar 2 yüzlü olduğunu gösteren olay. Ulen yeri geldimi çarşaflılara veryansın eden, şimdide sırf seçimler yaklaşıyor diye çarşaflıları kullanmaktan geri kalmayan çürümüş chp zihniyetinin en son komik tiyatro oyunu. Deniz Baykal çarşaflı kadınlara rozet takıyor. zuahahhah Çok komik bir olay.
"seçimler mi yaklaştı ne?" söylemlerinin sebebi iştir. deniz baykal'a selamlarımızı gönderiyoruz. laiklik karşıtı eylemlerin odağından uzak durmasını temenni ediyoruz.
timpan kafalar, timpan kafalar...
aha sonör!
kendini iyice kaybetmiş baykal hareketidir. yalnız latife hanım'ın çarşaflı resimlerini örnek gösteren arkadaşlar da boşuna rol yapmasınlar. onlar da çok iyi biliyolar ki latife hanım'ın kıyafeti dönemin şartlarına göreydi. kıyafet devrimiyle birlikte o da değişti ve modern kadın kıyafetine büründü. kıyafet devrimini ve diger devrimleri yapan da mustafa kemal'di. bunu da cok iyi biliyorlar.
amaç görünüş değilse, chp kitle partisiyse o çarşafı takanın da neden, niçin taktığını, hangi düşünceye istinaden taktıgını bilmesi gerekir. daha önce demişler ama reklamdan başka bişii değil. ya da chp içine bile bile ajan sokuyör.
hakkında sözlükte 7826 başlık açılan konu. aramaya inanın.
sağ partilerin iki yüzlülüğüyle ilgilidir. akp de aynı, mhp de aynı. hepsi çıkarı için dün bok attığını bugün kullanır yüzsüzce.
şimdi burada artistlik yapan ve ''chp dini kullanıyor'' naraları atan ''liberal'', ikinci cumhuriyetçi zevatlar, eğer ki deniz baykal söz konusu kadınlarla aynı kareye girmekten kaçınsaydı, bu seferde; ''işte chp bu'', ''halktan kopuk halkçı parti'', ''işte chp jakobenizmi'' türünden belaltı ithamlarla, milleti chp'ye karşı zehirleyeceklerdi.

ol sebepten bu tür zırıltıları dikkate almayınız derim.
halkın 100/99 u müslüman ülkede dinden hep sağ partiler ve dinci partiler nemalandı. oysa laik bir ülkede dinin siyasete girmemesi gerekiyordu. hiç hak etmedikleri halde sağ partiler din yüzünden nemalanarak hep iktidara geldiler. sol partiler daha çok emekten, daha çok eşitlikten yana olmalarına rağmen halkın cahilliğine yenildiler. bugün bakın eğitim düzeyine göre oyların dağılımına eğitim oranı düştükçe chp'nin oy oranı düşüyor, eğitim oranı yükseldikce chp'nin oy oranı artıyor. bu akp' de tam tersi. bugün türkiye orta avrupa ülkesi olsa dinimiz de müslümanlık olmasa sağ partiler ve dinci partiler böyle her seçimde iktidara gelemezlerdi. sol partiler daha çok iktidara gelirdi. şimdi birileri çıkmış bu uyanamayan kesimleri uyandırmaya çalışıyor. ezber bozmaya çalışıyor. dini bu partilerin tekelinden kaldırmaya çalışıyor. ne var bunda. neden bazılarının canı sıkılıyor.
benjamin d'Israeli :' siyaset; insanları aldatma yoluyla yönetme sanatıdır' der.baykal'ın yaptıgı şey bu olayın vukuu bulmasıdır.baykal yönetme gibi bi eylemi belki gerçekleştirememekte fakat aldatma kısmına katkı sagladıgını sanmaktadır.
aynı gösteriyi akp yapmış olsa laiklik karşıtı eylemlerin odağı olduğu gerekçesiyle 2. bir kapatma davası açılabilirdi.
bazı savcıların taraflı yorum yapmasını eleştiriyorum. kesinlikle amacım akp'yi savunmak değil.
çekilişsiz kurasız takiyedir.
sıradaki şarkımız Türk solunun eskitemediği! Deniz Baykal'a geliyor.
(bkz: Binlerce dansöz var)
(bkz: kara carsafin carsafa donusme sureci) *
sonucunda, birilerinin, "çarşaflı ya da başörtülü hanımlara rozet takmakla olmuyor bu işler dennis bey.. bizim zihniyet, batınınsa mentalite dediği hede var hani, onu değiştirme bahsi.." hatırlatmasını yapması gereken eylemdir.
deniz baykal'ın arada bir yaptığı doğru eylemlerden biridir. akpye katılan başı açık kadınlar tartışma konusu olmuyor
da, chp'ye katılan çarşaflılar ve türbanlılar neden tartışma konusu oluyor bu da ilginç bir durum.

(kandırılmış olsa bile)inanç gereği türban veya çarşaf ile örtünen insanlar akpnin, mhpnin, saadetin tapulu oyları değildir. akpnin, mhpnin ve benzerlerinin dini siyasete alet etmesi dinin ve dini siyasete alet etme araçlarının
kötü olduğu anlamına gelmez. ikisini birbirine karıştırmamak gerek.

bu bağlamda cumhuriyet halk partisi, adının gereği olarak tam anlamıyla halk partisi olma yönündeki bu gibi yenilikleri devam ettirmelidir.

dini siyasete yıllardır alet eden partileri ve cemaatleri destekleyenlerin çıkıp da chp'yi dini siyasete alet
etmekle suçlaması da müthiş komik. kendi kusurunuzu başkalarına atmakta ne kadar da profesyonelsiniz.
deniz baykal'ın sonsuz kişiliksizliğinin son delaletidir. ayrıca o çarşaflıların da kişiliksizliklerine delalettir; kişinin istenmediği yerde bulunmasıdır. daha birkaç ay evvel o değil miydi ki başörtülü, çarşaflı kızların eğitim hakkını ellerinden aldıran?
sayın baykalın nasıl bir kafa karışıklığı içinde olduğunun gösterir hareket. bir zamanlar başörtüsüne takan deniz bey bu günlerde çarşaflılara rozet takmakla meşgul.
kendileri vaktizamaninda neler demişti balık hafızalardan silinip gitmiştir diye hemen hatırlatalım.
http://www.hurriyet.com.t...1.asp?gid=48&sz=30461

sayın baykala seçim çalışmalarında başarılar diler, seçim otobüslerinde çalınması için grup gündoğarkenin sevilen parçasını biraz değiştirerek kullanmasını tavsiye ederiz.

son zamanlar taktıklarıma bakma nolursun
benim aklım başımda değil
sana söylediklerimi* kafana takma nolursun
onlar ipe sapa gelir şeyler değil
seni sevmiyorum dedim yalandı
istemiyorum artık palavra
ellerimde rozetler kapında sırılsıklam
görürsen birgün şaşırma
beni böyle çaresiz
beni böyle derbeder
beni böyle ortalarda bırakma.
müzmin muhalif baykal'ın ergenlik döneminden kalma, seçim arefesi taktiğidir.

(bkz: sevsinler seni)